23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçına son 20 yılda kadıköy'de oynanan derbileri izleyerek hazırlandığı her hareketiyle belli olan hakem. kendisinin yerinde ordinary bir eyyamcı türk hakemi olsaydı üç atıp dünyaları kaçırdığımız şu maçın bile osuruktan bir şekilde beraberliğe bağlanması çok olasıydı.
maç sonunda ozan tufan'ın ağlaması ne kadar gülünse de haklıydı. 20 yıldır çalınmayan fauller çalındı, çıkmayan kartlar çıktı. buna art niyet de denebilir, kısasa kısas da denebilir. olayın hangi tarafında durduğunla, neyi neyle değerlendirdiğinle alakalı bir durum...
kendisinin yerine
cüneyt çakır dahil herhangi bir hakemimiz olsa bu kadar sarı kart bile çıkmazdı. belhanda çıkarken yaşanan olay belhanda kırmızı deniz türüç uyarı ile geçilirdi, serdar aziz'in "hoca bak topla alakam yok takılıp penaltı almaya gidiyorum" diye bağıra bağıra bizim topçuların ayağına dolanmaya gittiği pozisyonlara penaltı çalınırdı. falcao'nun kart gördüğü pozisyon, saracchi'nin yerde kaldığı pozisyon falan devam bile ettirilebilirdi...
amirlerinin değil vicdanının sesini dinledi. teamüllere uymadan doğru bildiğini yaptı. maçın başında dişini gösterdi, uyarıdan ötesini yaptı. her kadıköy derbisinin klasiği ikili didişmelerde kim haklı kim haksız bakmadan kartını çekti. provokasyonlara ve tahriklere gelmedi. gözlemciden çok yüksek puan alacaktır muhtemelen ama olayın şoku atlatıldıktan sonra fenerbahçe basını tarafından linç edilip hedef gösterilmesi de ihtimal dahilindedir ne yazık ki...
hakettiğimizi söke söke almamıza müsade ettiğin için teşekkürler...