• 1
    sizin takim tam olsa bile muhakkak bir iki tanesinin ayakkabisi falan eksiktir, sanki kendinin vuracagi iki topa muhtacmisiz gibi hsmac* gence "ayakapi bulursaniz oynarim" diyen elemanlarla ugrasilir. bu sorun bi sekilde asilir, sira rakip faslina gelir bi elde avea bi elde turkcell telefon bi orayi bi burayi arasiniz. rakip iyi kotu sekillenmeye baslandiktan sonra hali saha ayarlanmaya calisilir, her alinan saatte mutlaka birinin cok onemli isi vardir, takimda herkes birden amerika birlesik devletleri baskani olmustur sabahlara kadar msn de dirsek curuten gencleri taniyamazsiniz. az cok herkesi memnun edecek bir saat ayarlanir mac baslar iki takimida taniyan galiba tek siz olacaginiz icin her anlasmazligi siz cozersiziniz, mactan gidim zevk alinmaz, en sonunda kendi kendine soylenen bi daha mac ayarlarsam kainat beni saapsin sozuyle macera son bulur.
  • 2
    yıllarca ortak olduğum dramdır.

    üniversite yıllarında genellikle yaz aylarının akşamlarında yaşanırdı bu sorun. herkes memlekette, beraber vakit geçirmeler, akşam sefaları, bazen halı saha organizasyonları... gündüzleri cafe, çay bahçesi vs. mekanlar, akşamları bilardo, kağıt gibi zaman geçirgeçleriyle uğraşılan saatler.

    neyse efendim olaya dönecek olursak; ne zaman kağıt oynamaktan sıkılsak mutlaka cin fikirlinin birisi ortaya atılır "hadi olum maç ayarlayalım, saat daha erken" derdi. tabi bu söylemin saat 22:00 den aşağı ortaya çıktığı görülmemiştir.

    x- bak olum valla ya, gidek..
    y- olum geç oldu.
    z- ya kimi bulacaz bu saatte?
    x bak abi yazıyorum; masada 4 kişiyiz, 4 de sinek etti mi sekiz?
    y- eee?
    x- cava..(yan masaya seslenilir, arkadaşın lakabı cava..)
    cava: ne var..?
    x- ortağım maç yapıyoz yazıyım mı sizi de?
    cava: kaç kaç? (saati kastediyor)
    y- aramadık daha, arayalım haber ederiz..
    cava: olur, ortağım..

    x- hacı abi, iyi geceler.(hacı abi halı sahanın sahibi sakallı bir amca)
    hacı: aleykum selam gençler, hayırlı geceler.
    x- hacı abi 12-1 boş mu
    y- olum ne 12-1 i, 11-12 yi sorsana?
    x- ya bi sus amk... yok hacı abi sana demedim pardon, hacım 11-12 boş mu?
    hacı: açık sahada var boş yer (yan yana iki saha var birisinin üzeri kapalı değil o zamanlar)
    x- olum açık saha var onu alıyım mı 11-12?
    z- yok olum geçen de götümüz dondu, oynamam ben amk...
    s: ya olum bişi olmaz işte gidelim..

    ...bla bla bla...

    11-12 açık saha alınır, yan masa teklifi kabul etmiştir. ama toplamda 12 kişi vardır. saha boyutlarına göre genelde 7-7 oynandığı için geçmişteki maçlar, 6 ya 6 zorlu geçer diye tahmin edilir ve 2 adam daha bulmaya gelir sıra... derken öyle yada böyle bir kişi daha bulunur. sıra son adama gelmiştir. bütün olasılıklar denendiği halde hala bir kişi eksiktir.

    x: sabri'yi arayalım

    [ evet sabri diye bir arkadaşımız vardı, sabri sarıoğlu'ndan eksik kalmasın, çok severdik, galatasaraylıydı. iri kıyım ve oldukça dengesiz olduğu için, genelde oynadığı maçlarda bir kaç sakat çıkarırdı sahadan, bildiğin kasap yani.. ama çok iyi niyetli, temiz kalpli ve saf bir arkadaşımız olduğu için yine de severdik kendisini]

    y: ara hemen...
    x: alo..
    sabri: efendim.
    x: ortağım nerdesin bekliyoz..
    sabri: hayırdır?
    x: olum maç var ya..
    sabri: ne maçı haberim yok..
    x: olum haber vermediler mi sana?
    sabri yok arayan olmadı valla.

    arkaya dönerek;

    x: ahmeetttt, hani sabri'yi arayacaktın olum adama neden haber vermedin?
    [gülüşmeler]

    sabri: sorun değil kardeşim, siz beni alın geçerken.
    x: tamam sabrim, geliyoz yarım saate.
    sabri: görüşürüz...

    evet genelde son adam bu şekilde bulunurdu ve genellikle aynı kişi olurdu. 2-3 arabaya dağılarak hızla bütün evlere gidilir, üst baş alınır ve halı sahanın yolu tutulur. tabi çekilen bu zahmetler ve koşturmacalar, maç başladığı andan itibaren yerini heyecanlı bir 60 dakikaya bırakır.

    http://vincasports.blogspot.com/...a-calsan-gencin.html
  • 20
    ayarlamaklada bitmez bu gencin dramı. maç biter herkes üstünü giyerken bu garibim bide para toplamaya falan çalışır. yok ayakkabı kiralayanlar, yok su alanlar derken iyice içinden çıkılmaz bir hal alır. tabiki gecenin sonunda bu adamın cebinden çıkması gerekenden fazla para çıkmıştır.
    defalarca bidaha sahayı ben ayarlamam lan banane, desede haftaya yine ayarlayan bu adam olur. (bkz: adam bunun için doğmuş)
  • 8
    bu genç bir de arabaya sahip ise, daha da acıklı hale gelir bu dram.
    maça gelmesi için çağırdığınız insan, "abi bi sürü işim var aslında ama dönüşte eve bırakırsan gelirim." gibi bahaneler üretir. 14 ya da 12 kişiyi sağsalim tamamlama arzusundan dolayı da 'guiza görünümlü genç' çaresizlik içinde, eşek gibi şöförlük yapar.
    "abi beni çınar'a bırak", "baba ben kampüse gidicem", "hacı benim evi biliosun zaten.", "alfred yarasa mağarasına çek"...
    halı saha maçı yapmanın eğlencesine yenik düştüğünüz için başarılı olmak için elinizden geleni yapar ve takımı ayarlarsınız. işte bu felaketin başlangıcıdır. zira bundan sonra olası her organizasyonda bütün sorumluluk üstünüze yıkılır. ne grubun esas oğlanı olmanız kalır, ne de silsile.
    karma maç yapılacagı zaman ise takımları ayarlamak ve dengeli olmasını sağlamakla sorumlu olan da bu gençtir.
    halı saha parasının toplanacağı sırada kimse de nedense bozuk para olmamasından ise hiç bahsetmiyorum bile...
    evet, çok acıklı çooook...
    ey armut piş ağzıma düşçüler, yeter ulan! namaste.*
App Store'dan indirin Google Play'den alın