• 178
    (bkz: 13 aralık 2021 sivasspor galatasaray maçı)

    kötü oynadık ve kazanmayı hak etmedik bence. biraz hücumda kıpırdanan bir takım sivasspor'a rahat gol atardı. defansları çok kötüydü bence. çok boşluk veriyorlardı ve bir ara orta sahaları çok rahat geçiliyordu. ama ciddi bir pozisyona giremedik. bana göre hakem yine işin bahanesi oldu. biz daha çok hakem diye ağlarız bu oyun ile.
  • 180
    hakem kararlarında standart olsa bakın lehimize değil standart olsa muhtemelen şu an en az 8-10 puan fazlamız vardı.

    işin tuhafı son 3 sezondur bu durum böyle. bayern münih, m.city, psg kadar güçlü olsak bu hakemlerle şampiyon olunmaz.

    terim kıskançlığı ve hocanın biatçı olmaması sebebiyle oluşan bu havada daha da enteresan olanı koskoca galatasaray camiasından tık yok. herkes yılmış. ne sahada futbolcu itiraz ediyor, ne maç sonu bir yönetici konuşuyor, ne de taraftar sosyal medyada ses çıkarıyor. biz bu kafayla gidersek avrupa'da * alacağımız birkaç galibiyet ile teselli buluruz.
  • 182
    aleyhimize sürekli ve sistemli hatalar yapılıyor. bu konuda bir şeyi değiştiremiyorsak bu konu hakkında konuşmanın kimseye bir faydası yok. 13 aralık sivasspor galatasaray maçında futbol namına hiçbir şey ortaya koyamadık. 80. dkda rakip stoper bir aptalca bi penalti yapti, hakem calmadi. daha buyuk aptalligi 2 dk sonra biz yaptık ve golü yedik. burada hakemin penaltimizi vermemesi, varın çağırmaması gibi konularda isyan etmek elbette doğru. ama bugün ne oynadık da kimi yeniyoruz, sivasın 6 numaralı oyuncusu yeniyodu bugün sivası az kalsın yaptığı penaltı ile. 3 puanı biz alacaktık ama yenen biz olmayacaktık zaten.

    bu futbol hakkında konuşmayıp hakem hakkında konuşmak önümüzdeki haftalarda hakemlerin daha dikkatli olmasını ya da biraz lehimize dönmesini sağlarsa anlamlı ama şu an rezalet oyuna bahaneden başka bir şey değil.
  • 185
    2021-2022 sezonunda, galatasaray futbol takımı'nin en az 8 puani direkt olarak hakemler tarafindan gasp edilmistir. evet ligde cok iyi degiliz ama ligdeki diger takimlardan hicbiri de bizden aradaki puan farkini dogrulayacak kadar iyi degil.

    (bkz: 21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçı)
    (bkz: 4 aralık 2021 galatasaray altay maçı)
    (bkz: 13 aralık 2021 sivasspor galatasaray maçı)

    not: 28 kasım 2021 yeni malatyaspor galatasaray maçı da sayilirsa hakem eliyle calinan puan 10 yapiyor.
  • 186
    gümbür gümbür top oynayıp maçları kopartamadığımız zaman hakemi de yenmek elbette imkansız. ancak bu camia sadece hakemi değil, federasyonu, şer odaklarını yenip karanlıklar içinde kupa kaldırdı yahu. mümkün olan bir şey yani. 10 kişi kalıp maç çevirdiği de oldu.

    ancak biz kötü oynarken zaten ortada böyle organize bir kötülük varken yenmek imkansız oluyor. örneğin 13 aralık 2021 sivasspor galatasaray maçına bakıyorum. şu maçın ilk 20 dakikasını izledikten sonra bir kisinin bile aklına bu maçı kazanırız düşüncesi gelmemiştir muhtemelen. diagne'ye yapılan hareketin penaltı olduğunu düşünüyorum ancak 0-1 önce geçsek kim yüzde yüz emin olabilir bu takımın saçma sapan bir gol yemeyecegine?

    galatasaray futbol takımı sahaya çıktığında bu sene hiçbir maçta bu maçı gümbür gümbür alacağız izlenimi yaratmadı. bizim 0-0, 1-0 ya da 2-1 gibi skorlara dusmememiz lazım. bizim mümkünse maçı hemen koparmamiz lazım ama maçı da kopamıyoruz ki.

    hadi deplasman zor. bu takım bu sene içeride oynadığı 7 maçın dördünde ilk golü yiyip yenik duruma düşmüş. biz hakeme gelene kadar daha kendi yapmamız gereken şeyleri yapamamisiz. kendi sahanda bari ilk yarı salla üç tane ilk yarı bas geç yahu. yapamıyoruz işte. yapamadıkca da bu organize kötülüğün istediği o son dakilarla hep tehlikede giriyoruz ve bizim aleyhimize verecek bir şey muhakkak bulunuyor.

    yahu fatih terim'in sezonun yarısı cezalı olup şampiyon yaptığı sezon var bu takımı. tüm organize kötülüğe rağmen yani. mümkün yani hakemi de yenmek ama biz daha üstümüze bulaşan kötü oyunu yenemiyoruz iki senedir.
  • 187
    hakemi kimse yenemez, bunu bir cebe koyalım.

    biz istediğimiz kadar kötü olalım hakem adil olmak zorunda, bunu da cebe koyalım

    ancak galatasaray futbol takımı'nın ligde oynadığı benim gözümü kanatıyor ve ben her maçın sonunda şu başlığa gelmekten bıktım.

    bugün oynanan maçın ilk yarısında bir tane pozisyonumuz var o da şansa sofiane feghouli'nin önünde kalan top.

    ikinci yarı rakip ceza sahasında topla bir kere buluştuk, onda da penaltı bekledik ki ayakta kalsak gol olma ihtimali yüksekti.

    yani galatasaray leş gibi bir futbol oynuyor. bir kere leş gibi oynadık ve hakem katletti, hakeme küfrettik. ikinci kere leş gibi oynadık ve hakem katletti, yine hakeme küfrettik. üç, beş derken insan bıkıyor hakeme küfretmekten. biz ilk önce adam gibi oynayalım, ondan sonra hakeme bakalım.

    bunu benim gibi hakemlerden nefret eden biri söylüyor. çünkü sahadaki futbol ruh emici gibi. bütün ruhumu emdi ve kendimde hakeme küfredecek gücü bulamıyorum.
  • 188
    bazen mümkün olur, evet. mesela al city'yi liverpool'u falan, koy türkiye ligi'ne, ne kadar doğranılarsa doğransınlar hakemler tarafından muhtemelen namağlup falan bitirirler ligi, evet.

    hocanın da yendiği zamanlar oldu, bu da doğru. mesela elinde drogba, sneijder, burak yılmaz, prime selçuk inan, melo falan varken. çünkü o durumda hakemlerin seni doğraması en fazla rakibi sana biraz yaklaştırabiliyordu zaten.

    ama bugünkü durumda mümkün değil. üstelik böyle alenen, göz göre göre yapıldığında ve senin bu kadar genç, tecrübesiz bir kadron olduğunda mümkün değilin bile ötesinde. futbolcu dediğin şey robot değil, insan bu adamlar. sen her hafta böyle doğranırsan, hocana anlamsız anlamsız cezalar verilirse, kaç sezondur durmaksızın sahada hakkın yenirse yaşayacağın psikolojinin farkında mısın? itiraza bile gidemiyor galatasaray futbol takımı. böyle bariz yapa yapa futbolcuları bile sindiriyor adamlar. sen de gelmiş burda oyun konuşuyorsun.

    evet, galatasaray'ın henüz güçlü oyunu yok. avrupa maçlarına baktığımızda gelecek için umutla doluyoruz, coşkumuz var, mutluyuz. ama türkiye ligi'nde oyuncuların maç içi yüzlerine baksanız bile anlarsınız nasıl bir psikolojide olduklarını. her hafta, istisnasız her hafta mücadeleni, emeğini çalıyorlar. ne kadar uğraşırsan uğraş, sana düşmanlıklarını en üst perdeden gösteriyorlar, her hafta ya, her maçta. ilk yarı salla geç, üç tane bas demek kolay. elinde pjanic'i, teixeira'sı, ghezzal'ı falan olan takım, üstelik tüm kollamalara rağmen basıp geçemiyor üç tane. gencecik çocukları sahaya atıp, üstüne bir de her hafta onları hakemlerinle ezip, sonra da "ama ağbi biz de bi şey oynamıyoruz yaaağ" diye gezmek neyin kafası? fifa mı oynuyoruz, pes mi?

    neyse.
  • 189
    federasyonla, iktidarla, medyayla vs kavga edip, "masaya yumrugunu vurup" bir seyler kazanacagina inanmaktan daha yapilabilir, daha gercekci olan eylemdir. oncelikle sunu sorgulayalim, gercekten yukaridan gelen emirler dogrultusunda bu ligin oynandigini mi dusunuyoruz? etkileri yok, her sey masum demek elbette cok safca olur, bizimki gibi bir ulkede hem de. muhakkak kirli isler donuyor, ama buna boyun egip, ne yaparsak yapalim sampiyon zaten belli kafasinda kaliyorsak, acikcasi bu oyunu takip etmenin hic bir manasi yok. hayatimiza yazik, verdigimiz zamana, harcadigimiz bilet/beinsports/forma vs paralarina, sinirimize sagligimiza yazik. bir sekilde hala tutkuyla, hevesle takip ediyoruz, o zaman bu dusunceyi geri itecegiz. yanlis anlasilmasin, dedigim gibi her sey temiz asla demiyorum, diyene de gulerim, ama buna takilip kalinmamali. ona buna isyan etmekle, kavga cikarmakla, sucu hep disarda aramakla hic bir sey kazanilmiyor, bunu en yakin iste ezeli rakibimizden goruyoruz. dik alasini yapiyorlar hak aramanin, taraftariyla yoneticisiyle, saha icinde topcusuyla, ama sonuc onlarda bile husran. ulkemizde de zaten hakli eylemlerle, boykotlarla, ne bileyim elestirtilerle en ufak kazanim elde eden kim var? nasil bir ortamda yasadigimizin farkinda olacagiz, ama bos mucadelelerle de kendimizi yipratmayacagiz.

    ben bu bakimdan mustafa cengiz yonetimi icin de, mevcut yonetim icin de yapilan "masaya yumrugunuzu vurun" elestirilerine katilamiyorum. varsin pisirik kalsinlar, cunku o kavgaya bir kez girince batakliga saplaniyorsun, isine bakacaksin, gucun neye yetiyorsa onla ugrasacaksin. bu oyun sahada oynaniyor arkadas, kim ne emir veriyorsa versin bakalim, o saha icinde ters teptigine kac kez sahit olduk. evet bazi maclar ozelinde hakkini yerler, gotunu de yirtsan ceviremezsin ama uzun vadede o adalet yerini bulur. biz olanlara karsi icimizde buyuyen nefreti, siniri dogru kanalize etmeliyiz. hakem o penaltini calmiyorsa oyuncu hirslanacak, kusmeyecek, taraftar tribunde agresiflesecek, oyuncuyu itecek, takim ve hoca motivasyonunu artiracak. bunlar yapilmayacak seyler, hatta yapmadigimiz seyler degil, bu gucumuz var. yok hakikaten hakemin yenilebilecegine de inanmiyorsak dedigim gibi sinirimize psikolijimize yazik, hic takip etmeyelim.
  • 190
    mevcut galatasaray futbol takımı yapamıyor diye yapılması imkansız zannedilen olaydır. 90 dakika içerisinde ceza sahasına 1-2 kere girersen tabii ki hakemi yenemezsin. hakemin de işi kolay. bu takımın geçmişte final maçında beş dakika içinde iki golünü iptal ettiler biz yine yılmayıp üçüncüyü attık. üçüncüyü iptal etse dördüncüyü de atacaktık. o maçı düşündüğünde atamayacağımızdan şüphesi olan var mı? çünkü hakem seni bir yere kadar engelleyebilir. koca 90 dakika boyunca bir tane pozisyon yakalıyorsun sonra hakemi yenmek imkansız diyorsun. geçmişte defalarca tekrarladığımız olayı bugünkü takımımız ligde kötü oynuyor diye imkansız kategorisine soktuk resmen. takım kötü oynadıkça da gelin nasıl hakemi yeneceğiz anlatın diye birbirimize nefret kusuyoruz burada.

    tekrar söylüyorum takımımız hakem tarafından lime lime ediliyor ve bizim normal şartlarda hakemi yenmek gibi bir zorunluluğumuz tabii ki yok. oynadığımız çoğu maçı kazanacak futbolu da oynadığımızı düşünüyorum ama şu da bir gerçek ülkenin mevcut durumunda gücü elinde tutanlara baktığımızda galatasaray olarak bizim hakemi de yenmekten başka bir çaremiz yok.
  • 191
    niye bunu yapmak zorunda olduğumuzu anlayamadığım durum.

    galatasaray futbol takımı kötü oynayabilir. galatasaray futbol takımı, yorgun, bitkin ya da yanlış taktik kullanmış da olabilir ama niye hakemi yenmek zorundayız.

    mesela, 13 aralık 2021 sivasspor galatasaray maçı'nda çok kötü oynadık ama rakibimiz de en az bizim kadar etkisizdi. oynatmamayı isteyen bir takımdı rakibimiz. sen hakem olarak rakibin sert müdahalelerini görmezden gelip, aynı hareketi yaptığımızda sarı kart gösterirsen (diagne'nin çekilmesi ve luyindama'nın çekmesi ) zaten istediğimiz oyunu oynayamayız. maçta çok net penaltın verilmezken, bu kadar kapalı savunma yapan bir rakibi açma şansı verilemezken ne yapabilirsin?

    he hakemi yenebilir misin? evet yenebilirsin. mesela 2020-2021 futbol sezonunda deplasmanda alanya'yı, kadıköyde fenerbahçe'yi hakeme rağmen yendin. ama bunu sürekli yapmak imkansız. dediğim sezonda gördük zaten bunu. hadi onu da geçtim, niye yeniyoruz hakemi? hakem bizim rakibimiz mi ?

    eğer galatasaray taraftarı kişileri değil de kulübünü düşünüyorsa üzerinde durması gereken konu kesinlikle burası. kaç şut çekmişiz, hangi dizilimle oynamışız, teknik ekip ne karar vermiş, o konular bu performanslar düzeldikten sonra konuşulması gerekir.

    normalde sürekli hakem konuşmak takıma zarar verir ve eksiklikleri görmeyi engeller fakat bizim durum farklı. eğer arada bir aleyhine hakem hatası olur gri pozisyonlarda aleyhine verilirse, evet hakemi konuşmak zarar verir ama bizim 13 aralık 2021 sivasspor galatasaray maçı'ndan sonraki durumumuz çok çok farklı. bir ligde bir takımın bu kadar aleyhine hata yapılması görmezden gelinecek bir durum değil.
  • 193
    23 kasım 2018 galatasaray konyaspor maçında hüseyin göçek ve halis özkayha ikilisinin verdiği penaltı ile 14 nisan 2019 fenerbahçe galatasaray maçında ali palabıyık'ın kazanmamıza direkt engel olması gibi hakem facialarının yaşandığı ve kulüpler birliğinin galatasaray aleyhine bildiride bulunduğu 2018-2019 sezonunu berbat bir ilk yarı performansına rağmen şampiyon olarak tamamlamıştık.

    o sezon da bu sezon* gibi oynasak sizce yine şampiyon olabilir miydik? bence olamazdık. demek istediğim hakemlere rağmen başarılı olmak hiç ama hiç kolay değil ama galatasaray'ın başarılı olabilmesi için en başta iyi oynamaktan başka çaresi yok.

    en azından "kötü oynuyoruz ama hakemler bize karşı" anlayışından "hakemler bize karşı ama yine de iyi oynuyoruz" düşüncesine geçebilsek, "ligin en iyi futbol oynayan takımı galatasaray" diyebilsek, o zaman skorları sadece hakem ve federasyon vs. üzerinden değerlendirmek daha doğru olur diye düşünüyorum.

    mesela, 2011-2012 sezonunda sırf bir takım* için play-off sistemi getirildi. ona rağmen, sezonun genelini 10 puan fark ile kapattık ve son maçta* rakbimizin sahasında şampiyon olabildik. o sezon hakem performansları çok mu iyiydi? hayır, hatta fatih terim, tolga özkalfa'ya hakaretten ceza almıştı yanlış hatırlamıyorsam. ancak, çok güçlü bir oyunumuz vardı ve hiçbir dış faktör bizim şampiyon olmamıza engel olamadı.

    fatih terim, 2011-2012 sezonuna başladığı eboue'nin sol açık, sabri'nin orta saha ve uifalusi'nin sağ bek oynadığı 4-1-4-1 ile devam etseydi, sizce galatasaray böyle bir şampiyonluk kazanabilir miydi veya galatasaray bu sezon 2011-2012'deki güçlü bir oyun sergilese, hakemler galatasaray'a yine bu kadar puan kaybettirebilir miydi?
  • 194
    iki takım sahaya çıktı diyelim. x takım ve y takım.

    amaçları ne? birbirlerine üstünlük kurmak, birbirlerini yenmek. neden? çünkü sporun amacı budur, rakibini yenmek.

    fark ettiniz mi? rakibini dedim. rakibi yener ve galip gelirsin, bu kadar. tüm sporlarda böyledir bu, bir sporcunun rakipleri vardır.

    peki hakem?
    hakemlik müessesesini açıklayayım isterseniz tdk'ya dayanarak:

    --- tdk ---

    karşılaşmaları, yarışmaları kurallara uygun ve yansız olarak yöneten kimse

    --- tdk ---

    ben kurallara uygun ve yansız olması gereken birisini yenmek ile neden mükellefim, bunu bana birisi açıklayabilir mi?

    hakemi yenmek benim görevim değil, hakemi yenmek diye bir olgu olmaz olamaz. çünkü hakemin görevi kurallara uygun ve yansız olarak yönetmektir. bunu yapmıyorsa sorun hakemdedir.

    umarım anlamışsınızdır.
  • 198
    sezonda oynadığın maçlardan 4-5 tanesinde kötü maç yöneten hakeme denk gelirsen beklenilebilecek olay. takır takır oynarsın hakem penaltını vermez mesela penaltımı vermdiler dediğinde hakemi de yen dersin. çünkü hakemler her zaman iyi maç yönetemezler, ya da her zaman doğru kararlar veremezler. senin bunlara da hazırlıklı olman beklenir. hakemi yenmek konusunda bazı taraftarlarımızın anlamadığı nokta şu; kötü hakemi yenebilirsin ama kötü niyeti yenemezsin.

    açalım;
    rakibin en güçlü bölgesi neresiyse orada oynayan oyuncularımıza çok kolay sarı çıkıyor, her maçın ilk 15 dksı mukakkak kritik bir sarı kart görüyoruz. taylan, berkan, luyindama(hatay'ın sprinter forvetlerini durdurmaya çalışacağı bir maçın 1. dakikası olmayan faulden sarı kart gördü) vs.
    rakipten hücum presle top kaptığın an 35 takla atıyorlar ve hakem faul çalıyor. bunun farkına varan her topçu topu kaptırdığı an taklalar atar.
    hakemler aleyhine penaltı vermek için sinekten yağ çıkarıyorlar bunun sonucunda ceza sahana giren her oyuncu kendisini yere atıyor. devam eden pozisyondada kaleci topu taca vurup hakeme git vardan izle diyor.
    oyuncularına vurmak serbest, rakipler istediği gibi vurabiliyorlar.
    senin lehine çok zor penaltı çalınıyor bunun bir neticesi olarak diagne'ye sivasspor maçındaki o müdahale yapılıyor. nasılsa çalınmayacak.
    yine aynı sivasspor maçı cicaldau umut vaddetmeyen bir atağı kasti yada sert olmayan bir faulle kesti ve sarı kart gördü. bakın bu açık bir mesajdır, tabi anlayana. siz belki anlamazsınız ama sahadaki topçu anlar bu mesajı. bu geçiş hücumlarını tereyağından kıl çekercesine kesebiliyorsan kes, temas edersen 2 ucuz sarı ile seni ihraç ederim, bırakacaksın o atak yapılacak demek.

    daha çok şey var buraya yazacak ama ne yazacak enerjim var ne de bir kısım taraftarımızın anlamak gibi bir niyeti. mesela 18 aralık 2021 galatasaray başakşehir maçı
    2. dakikada tolga'nın hareketi kırmızı kart, hadi sarı olsun...
    okaka'nın golü bence faul değil ama biz atsak %100 faul verilirdi. verildi de daha önce.
    kerem'in bloklandığı pozisyon net penaltı ki aynısı marcao muriqi arasında olduğunda fenerbahçe penaltı kullanmıştı.
    chadli'nin morutan'ı arkadan sarılarak çekmesi dünyanın her yerinde sarı kart.
    son dk halil'in pozisyonu; ihlal ceza sahası içerisinde de devam ediyor. dolayısıyla penaltı verilmeliydi.

    2 penaltın verilmemiş, biri 2. dakikada olmak üzere rakibin 2 kırmızı kartı verilmemiş. biz burada gelmişiz bu maçı yöneten hakem için skora etki etmedi diyoruz. abi hadi ya..
App Store'dan indirin Google Play'den alın