• 31
    bir zamanlar kralken, önce şeytan kılıklı bir adamın peşine takılıp, sonra da o şeytanın yönlendirmeleri ile kendini kral sanan birinin peşinden gidip, ikisinin çarpışmaları sonucu yok olmaktır, hakan şükür olmak.

    kralken kralın adamı olmak, en sonunda kaybolmaktır.

    keşke leeds'te attığın golle, kim attı kral attı ile, bologna maçının son dakikasında yaptığın presle üç kişiye top çıkartmamanla, sporcu ahlakınla kalsaydın aklımızda. ben bile onun yerine koyunca kendimi kahroluyorum, çok yazık oldu çok.
  • 1
    türkiye'de olunabilecek en zor şeydir.

    kendisi sahadayken inanılmaz bir güven veriyordu, "ne de olsa gol atar" der rahatlatırdık içimizi.
    bir anım var kendisiyle ilgili, anlatayım;

    tarihini hatırlamadığım bir anadolu maçında yanlış hatırlamıyorsam ilk yarıda 3-4 tane %100'lük golü kaçırmıştı. kahvede izliyordum maçı, kahvede herkes kızıyordu, galatasaraylılığına inandığım, gerçekten iyi galatasaraylı olanlar bile küfür ediyordu "şaban" diyen, "beceriksiz" diyen ne ararsanız vardı. ikinci yarıda oyundan alındığında adını hatırlamadığım bir spiker "hakan şükür gibi bir futbolcu olmak gerçekten çok zor, ne yaparsanız yapın büyüklüğünüz kadar tepki çekiyorsunuz" demişti.

    o an düşündüm ve içimden hissettim o'nun ne hissettiğini. hakan şükür gibi bir futbolcu olmak çok ama çok zor bir şeydir, düşünsenize ayakkabınıza değen ve kaleye giden bir top o gününüzü, gece yattığınızda yastığa kafanızı nasıl koyduğunuzu belirliyor. herhangi bir stat görevlisinin çizdiği beyaz bir boyadan ibaret kale çizgisini geçen 20 liralık meşin dikişli bir top hayatınızı değiştiriyor. nüfusunuzda yazan milliyetinizin gelmiş geçmiş en büyük futbolcususunuz. attığınız golden, verdiğiniz pastan, yaptığınız konuşmadan, koşmanızdan, giyiminizden, yürüyüşünüzden, gülüşünüzden sadece siz sorumlusunuz ancak bir de yapamadıklarınız var, işte o yapamadıklarınızdan da sadece "siz" sorumlu ilan ediliyorsunuz. akıl almaz şeyler söyleniyor sizin için, ki dinine bağlı son derece temiz bir aile yaşantınız olmasına rağmen magazinin bir numaralı ismisiniz. ne yapsanız olay, nereye gitseniz olay. cemaatçi hakan, dinci hakan, şaban hakan, kral hakan hepsi siz oluveriyorsunuz bir günde hem de. olaylı bir evliliğiniz, ayrılığınız ardından ikinci evliliğiniz. nikah şahidiniz bile olay... milli takıma alınmayışınız olay, çocuklarınız olay... doğduğunuz yere karşı sorumluluğunuz var. "hakan sakarya'ya yardım ediyor" başlıklı senede 10 haber görüyorsunuz. baskı, baskı ve baskı. hiç bitmiyor bu. heykeliniz dikildi mi dikilmedi mi bu da problem. ümit karan'la mı daha iyi anlaşıyor, necati'yle mi? arif'le neden iyiydi de nonda'yla olmadı? lincoln ile neden anlaşamadı? beşiktaş maçının kadrosundan neden çıkarıldı? kalli'yle neler yaşadı? ersun yanal sırf cemaatçi diye mi almadı o'nu kadroya? cemaatçi ne demek? ne cemaati?

    hepimiz hatırlarız 2006'da 16 dakika boyuna kızlarına sarılıp allah'a yakarışlarını, 2008 şampiyonluğunda eski açık önünde döktüğü gözyaşlarını, sivas deplasmanındaki eleştirilerden bıktığı anda attığı golle tüylerimizi diken diken edişini, leeds united'a çivi gibi çakışını, bologna kalesini en yüksekten fethedişini, tüm avrupa'yı dize getirişini... bunları hepimiz biliyoruz, ama o yaşadı. o yüzden diyorum ya başka bir şey hakan şükür olmak. siz hiç kalecinin üstüne de çıkıp kafayla gol atıp 70 milyonu mutlu etmediniz çünkü...

    arkanızda metin oktay var, kişilik olarak olmasa da istatistiğin babasını yapmış bir tanju çolak. gençliğinizde aklınızı çelmeye çalışan fenerbahçe'ye karşı golünüzü atıp gururlanmak. dünya kupası, uefa kupası, şampiyonlar ligi, torino macerası, 240. gol, şaban olmak, cemaatçi olmak, milletvekili olmak, eşinizin kapanmasının olay olması, krallık...

    hepsinin sonunda bir söz kalıyor geriye, kendisinin dediği gibi "cimbom sevgisi benim için bir öğreti oldu"

    bir 5-10 dakikalığına oturup kendini hakan şükür'ün yerine koyup düşünmeyen hakan şükür olmayı anlayamaz. vazgeçtim, son nefesimize kadar oturup düşünsek yine anlayamayız. çünkü başka bir şeydir hakan şükür olmak, olmak için de olmamak için de şükredeceğin bir olgudur.
  • 17
    seveni de sevmeyeni de yazımı sakin şekilde okursa sevinirim..

    hakan şükür, tüm galatasaraylıların gönlünde simge olmuş bir isimdir, bunu kimse inkar etmiyor..
    futbolculuk döneminde attığı golleri kimse görmezden gelmiyor..
    ben daha önce de yazdım, arif erdem ve bülent korkmaz'la beraber kendisi benim çocukluk kahramanımdır..

    ama..

    futbolu bırakıp siyasete atladığı günlerden sonra, hakan şükür'deki değişim görülmeyecek gibi değildir..
    bakın parti olarak yargılamıyorum.. (aslında bunu da tartışabilirim ama şu an amacım bu değil..)

    milletvekili olduktan sonra, ilginç çıkışlarıyla gündeme gelmiş, kimi zaman tarafsız olma adına eski takımının duruşunu hiçe saymıştır..
    6-0 geyiği yapan egemen bağış gibi bakanlarla aynı saflarda olup bizim için tek kelime edememesi eleştirilebilmelidir..
    şimdinin bakanı ve stad açılışında rahmetli başkanımız özhan canaydınsanki acizmiş gibi göstermeye çalışan adamlarla aynı saflardadır..
    siyasete atıldıktan sonra herhangi bir platformda galatasaray'ı sağlam şekilde savunmamamıştır..
    bazı yerlerde, "keşke galatasaray'a dönmeseydim" lafını söylediği bile iddia edilmiştir, hatta bu durum sözlüğe de yazılmıştır..
    "inancımdan dolayı milli takımda oynatmadılar" lafını ise, mevcut siyasi koşullar gereği söylemiştir.. halbuki bu sözüyle, dönemin milli futbolcularına haksızlık etmektedir..

    bunlar sportif anlamda eleştirilerdir..

    mecliste bizleri temsilen orda olması gerekirken, kritik oylamalarda bulunmaması, tek kelime söz hakkı almaması, "ben bilmem büyüklerim bilir" tipi konuşmalarıyla bizim camiamızı temsil ettiğini mi düşünmektesiniz?

    gerçekten anlamak mümkün değil..

    ayrıca, burası galatasaray sözlük..
    i*ne diye nitelediğiniz adamlar, hakan şükür'e kızıyorlar diye sizden daha az galatasaraylı değiller..
    çoğumuz maçlarda aynı tribünde bulunuyoruz ama birbirimizi belki tanımıyoruz, burada birbirine hakaret etmenin ne anlamı var?

    şimdi bu durumlar göz önüne alındığında, bırakın isteyen desteklesin; isteyen eleştirsin..
    bu bizi bölmemeli, aynı zamanda burada herkesin galatasaray'ın menfaatlerini düşündüğü unutulmamalıdır..

    yıllarca takıma hizmet etmiş birinin futbolu bırakmasından sonra siyasi kimlik kazanması nasıl doğalsa;
    aynı adamın eleştirilmesi ve tavırlarının beğenilmeyerek buralara yazılması da o kadar doğaldır..

    bu bir sağduyu çağrısıdır..
    ben hakan şükür yüzünden birbirine küfredilen bir platformu galatasaray camiasına yakıştıramıyorum..

    edit : imla
  • 32
    aga be kimsenin boyunduruguna girmesen, kimseye buyuklerimiz demesen bu ulkede senden buyuk kral olmazdi. valla kral sana ne desem bos. cikip x bir parti lideri icin galatasarayin altini oyuyor desen o partiyi baraj alti birakacak gucteyken ulkeye giremeyecek, galatasaraylilarin gozunde bile pul seviyesine dusecek hale geldin.

    sana benden tavsiye kral. youtubedan canli yayinla hem feto pisliginden sonsuza dek ayrildigini, hem de feto ve akp icindeki pislikleri anlat. tek tek tane tane anlat. hatta al yanina cevirmen dunyaya anlat. sonra da desinler ki:

    biri demis öldü
    soyleyin onlara
    kral geri dondu!
App Store'dan indirin Google Play'den alın