resim
Hakan Şükür
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Santrfor
Yaş:52
Boy:1.91
Uyruk:Türkiye
  • 1526
    hakan şükür'ün bu vekillik mevzusu yavaş yavaş fatih terim'in o meşhur ülkeyi batıran, ocakları söndüren maaşı işine döndü.
    hiddink'in daşşaklarını yalamak için yıllık 8 milyon euro ödenmesine gözlerini kapayanlar, terim'in yıllık 1.2 milyonluk maaşına helallik vermiyorlardı.
    "benim vergilerimden ödeniyor o maaş; haram olsun, hakkımı helal etmiyorum, auvvv" diyen götoşlar her hakkı kendilerinde görüyorlardı.
    sanırsın memlekette onlardan başka kimse vergi vermiyordu.. mesela benim verdiğim vergileri kimse hesaba katmıyordu.

    milletvekili hakan'a gelince başka hiçbir vekil bana onun yaşatmış olduğu sevinci yaşatmadı. ne erdoğan, ne kılıçtaroğlu, ne bahçeli, ne de bir başkası bana hakan'ın yaşatmış olduğu sevinci yaşatamadı.
    ben vatandaşım ve bana verilene bakarım. bu saydığım isimlerden hiç birisi bana hakan şükür'ün verdiğini vermedi. ha verdiği de sadece eskiden atmış olduğu goller, başka bir şey değil yani.
    diğer vekillerin beni sevindirecek bir işe, bir 'gol'e imza attıklarına daha şahit olmadım, olacağıma da inanmıyorum. ha bu durumdan şikayetçi olsam kaç yazar; beni kimsenin iplemeyeceğinin farkındayım.

    mevzu ideal olanı örneklemekse şayet, hakan şükür'e gelinceye kadar eleştirilecek bir sürü vekil, bürokrat, danışman v.s. devletten maaş alan insan var.
    öteden beri "lan abooov bu da mı meclise girdi" diye yandığım yakıldığım bir yığın vekil oldu mecliste. fakat sonuçta onları da hakan'ı da bu halk seçti.
    hakan'a vurmak isteyenler başka sebepler bulmalı, daha kolay bahaneler varken zor olanlarda diretmemeli.

    hakan üzerinden tartışılan konu tamamen düzen ile sistem ile ilgilidir. kanunen bir sakıncası yoksa herkes istediği işi yapabilir.
    mesela ben nihat özdemir'i şu düzende devletle iş yaptığı için değil galatasaray hakkında ileri geri konuştuğu için eleştiririm. bu daha esaslı bir sebep çünkü.
    çünkü düzen nihat özdemir'e devletle iş yapması için müsaade ediyor.

    keşke hakan'ın vaziyetine gösterilen hassasiyet 6222 sayılı yasanın değiştirilmesine de gösterilseydi.
    o yasa meclisin neredeyse tamamı tarafından yürürlüğe kondu ve şike hadisesi patlak verince yine neredeyse bütün meclis tarafından değiştirildi.
    peki benzer hadiseler şu sözlük ahalisinin başına gelseydi o vekiller, o meclis yine kanun değişikliğine gider miydi?
    hiç sanmıyorum; dolayısıyla bir ağacın dalı ile değil de bütün bir orman ile ilgilenmek lazım bence.

    galatasaraylılar uyanık olsun; çünkü bu mevzu eleştiriden ziyade bir karalama kampanyasına dönüşmeye başladı ve çıkış noktası yine aynı.
    yani esas olan 'galatasaray düşmanlığı'; yoksa ülkeye hizmet, vekaletin kutsallığı, ahlak falan hikaye.
  • 1528
    arkadaş ben bu adama çok kızgınım. hemde öyle böyle değil.

    sen ki türkiye liglerinin en golcü futbolcususun,
    sen ki avrupa gol kralı olmuş bir futbolcusun,
    sen ki kırılmadık rekor bırakmamışsın...

    daha yazmadığım onlarca özellikte birisisin. futbolu bıraktıktan sonra türk futboluna vermen gerekenler bitmemişti. ama sen bitirdim diyip buradan ayrıldın. gittin siyasi arenaya birilerinin emirerliğine soyundun. koskoca kral emireri olmuş durumda. yakışmadı sana kral.

    ben ki seninle aynı siyasi görüşte olmayan birisiyim ama senin futbolun patronu olman gerektiğini düşünüyordum. futbolu senden iyi bilen yok. yıllarca bu işin içindeydin. futbolun herşeyini bilirdin. emekli olduktan sonra niye tff başkanlığına aday olmadın? işte bu yüzden sana kızgınım. bizi mehmet ali aydınlar gibi yıldırım demirören'ler gibi futbolun f'sini bilmeyen iş adamlarına mahkum ettirdin. hem kendine hem bize hemde türk futboluna yazık ettin kral.

    sana yakıştıramadım.
  • 1529
    sayın hakan şükür olmayı, kral hakan şükür olmaya tercih etti.

    tercih etti diyorum, çünkü normalde böyle bir tercihte bulunmasına gerek yoktu, siyasete kral hakan şükür gibi girip, kral hakan şükür gibi siyaset yaparak rahatlıkla sayın hakan şükür de olabilirdi. ama gelinen noktada bu bir tercihmiş gibi duruyor

    öncelikle belirteyim kral hakan şükür'ü çok severim. efsanedir ve her zaman da öyle kalacaktır. onun sahada verdiği mücadeleye ve haliyle de kendisine her zaman büyük saygı duydum ve her zaman da duyacağım. bunu bir kenara koyalım.

    hakan şükür değil hangi futbolcu ya da her kim olursa olsun, istediği yerde istediği şekilde siyaset yapmak en doğal hakkı ve eğer bu ülkeye verebilecek bir şeyleri varsa futbolu bıraktıktan sonra siyaset yapmak istemesi de gayet normal. şahsi fikirlerime ve düşüncelerime en ters düşen partiyi de seçse buna da saygı duyarım. ancak bugün gelinen noktada bir kez daha gördük ki hakan şükür'ün siyasete giriş şekli ve siyaset alanındaki konumu ne yazık ki böyle olmamalıydı.

    hakan şükür galatasaray'da oynadığı süre boyunca her zaman takımda oynayan bir futbolcudan çok daha fazlası oldu. bunun nedeni sadece bitmek tükenmek bitmeyen enerjisi ile maç boyu yaptığı presle rakiplerine sahayı dar etmesi, atttığı birbirinden güzel goller vs. değildi, çünkü o sahaya ruhunu da koyan ve bunu takıma, taraftara, rakibe kısaca herkese hissettiren ve bir çok imkansızın başarılmasını sağlayan özel futbolculardan biri idi. tıpkı bülent korkmaz gibi, gheorghe hagi gibi ve çok az sayıdaki diğerleri gibi.

    eğer hakan şükür siyaset alanında da sahadaki hakan şükür gibi olsaydı, ki doğal olarak kendisinden beklenen de buydu zaten, o zaman her şey daha farklı olurdu. ancak gerek şike davası başladığından bugüne kadar (yaklaşık dokuz ay kadar bir zaman) ve özellikle de recep tayyip erdoğan'ın son açıklamalarından önce de sonra da herkes konuştu ve konuşuyor ama belki de bu süreçte en çok konuşması gereken isimlerden biri olan ve söylediklerine taraflı tarafsız hemen herkesin itimat edeceği, en azından dikkate alacağı kişi olan hakan şükür'ün ağzından neredeyse tek kelime bile çıkmadı ve bu ortamda o gidip televizyonda futbol yorumcusu olmayı tercih etti. bilmem kendisi farkında mı veya artık farkına varmış mıdır ama kendisini siyasete sokup milletvekili adayı yapanların tek amacının hakan şükür'ün popülaritesinden faydalanarak oy toplamak olduğu ve sadece bir vitrin ya da imaj objesi konumunda olmaktan öte gidemeyeceğini en azından bir çok kişi tahmin emişti.

    ne demiştik; sayın hakan şükür olmayı, kral hakan şükür olmaya tercih etti. normalde siyasete girmesi ve sayın hakan şükür olması, kral hakan şükür olmasına engel değildi ve eğer siyaset alanında, sahadaki hakan şükür gibi olsaydı, bu her iki önemli niteliğe de sahip olarak çok daha özel bir insan olabilirdi, futbolculuk zamanında olduğu gibi. ama ne acıdır ki, o devamlı gömlek değiştirenlerle beraber siyasete girerek sayın hakan şükür gömleğini (!), kral hakan şükür gömleğine (!) maalesef (bilerek ya da bilmeyerek) tercih etti.

    ayrıca; tüm bu siyasetti, şikeydi, gömlekti mevzularından ayrı olarak, zaman zaman kendisi ile yapılan röportajlarda, futbolculuk döneminde "biz şöyle yaptık, böyle yaptık" gibi o dönemin yöneticilerini şikayet eder tarzda açıklamaları, kulüp ve takım içinde yaşanmış ve orada kalması gereken şeylerden bahsetmesine, kendisi her ne kadar haklı da olsa bu şekilde açıklamalar yapmasına da üzülmüyor değilim.

    hem siyaset ile ilgili yazdıklarım ve siyasetçilerle olan ilişkisi, hem de medya mensupları ile olan ilişkileri ve bunların sonuçları konusunda hakan şükür ne kadar hatalı burası da tartışılır. zira bu konuda net birşey söyleyebilmek için hakan şükür hakkında uzman biri tarafından bir psikanaliz yapılması gerekli, yani bunun cevabını ancak bu konuda uzman birileri verebilir ama en azından bizim bildiğimiz hakan şükür iyi niyetli ve saf (saftan kasıt, içinde kötülük olmaması ve muhtemelen herkesi kendisi gibi zanneden biri olması) bir insan.

    ancak, her şeye rağmen;

    başta da söylediğim gibi, kral hakan şükür benim için efsanedir ve her zaman da öyle kalacaktır, keşke olmasaydı ancak tüm bu yaşananların onun galatasaray için yaptıklarını gözardı etmeme zerre kadar etkisi olmadı, olamaz da. hakan şükür galatasaray tarihinin gelmiş geçmiş en önemli sporcularından biridir ve efsaneler arasındaki yerini çoktan almıştır. gerisi teferruattan öteye geçmez.
  • 1531
    "bilindiği gibi ben bir ara torino'ya transfer oldum. ancak bu ünlü takımda bir türlü mutluluğu yakalayamadım. uyum sağlayamadım. beklenen performansı da ortaya koyamadım. öyle ki la republica gazetesi bana 'italya'da hüzünlü türk golcü' unvanını layık gördü.

    torino'nun yaz kampındaydık. aynı günlerde ise galatasaray sezonu açıyordu ve ben galatasaray'dan, arkadaşlarımdan ve o muhteşem taraftarlarımızdan ayrıydım. böyle bir hüzün ve üzüntü olabilir mi?
    torino'dan istanbul'a, galatasaray kulübü'ne bir faks çektim. kısa ama çok anlamlı bir fakstı bu; 'o faks kâğıdının yerinde, istanbul'da ben olmak isterdim.'"

    hakan şükür
  • 1532
    mobilet ense saç ve mirkelam favorileri ile hatirliyoruz kendisini. 90larin ba$inda moda imi$ arkada$, napacaksin? bugün çikip bir futbolcu mobilet saç biraksa, agzimizi birakip kiçimizla güleriz.

    ayni $ekilde mario balotelli denen dengesiz 90lar da top oynami$ olsa idi bu e$$ek tra$i ile onu da burada konu$urduk. gerçi bu e$$ek tra$i ile hangi yüzyilda ya$asa, konu$ulur zaten bu kamil.
  • 1537
    ırkçılığı sevsin veya sevmesin kendini sevmiyorum futbolu bırakmadan önce 1-2 yılı da dahil olmak üzere . siyasi görüşünden dolayı değil yanlış anlaşılmasın . benim görüşümden olan partiden aday olsun yine sevmem . eskiden de çok sevmezdim ama saygı duyardım . şimdi onu da bırakmadın . uefa kadrosundan herkes objektiflik başlığı altında bize yerleştirmek feneri pohpohlamak zorunda mı lan .
  • 1538
    çıkıp açıkça "ben bir siyahi oyuncuya "sikilmiş zenci" dedim" diyen adamı malum sebepten dolayı ayıplamayan kişidir.

    tecavüz suçuna da aynı kafayla bakıyosa yandık.

    milletvekiliyken hiç konuşmuyor diye eleştirilmişti allah'tan konuşmamış.

    hakan'ı da seveni de savunanı da sevmiyorum, sevmeyeceğim. bu nedir ya bu nedir çok mu zor ayıp diyebilmek.

    emre ne ise hakan şükür de odur, zaten bugün bunu ilan etti, beni hiç şaşırtmadı hep haklı çıkardı.

    kralcilarina layik kral(!)

    bu arada zamanında mapeza'ya sırf kola verdi diye mapeza tarafından "ben siyahım diye mi siyah içecek veriyorsunuz" şeklinde cevap aldığını ekranlarda söyleyemesine rağmen yani bir siyahi insanın bu konularda ne kadar hassas olduğunu bildiğini söylemesine rağmen sırf efendisi için bazı şeyleri görmemezlikten geliyor.

    seni çekemeyen ipnelerin suratına tükür lafından önce şu sözü öğrenmesi gereken kişidir;

    haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.

    edit: hakan şükür'ün ırkçılık yaptığını ilan eden adama ayıp dememesi üzerine entry düzeltilmiştir(kırpılmıştır).
  • 1539
    farz edelim ki; sosyal medyada yer alan bu açıklama külliyen yalan olsun. hatta sazan avi olsun.

    bu açıklamalardan bağımsız olarak, kendisi zaten benim ne kralım ne de efsanemdir.

    kendisi galatasaray kariyeri boyunca attığı ikiyüzbilmemkaç golün karşılığını; milyonlarca türk lirası, şan, şöhret ve an itibariyle bulunduğu konum * ile almıştır zaten. dolayısıyla ne galatasaray'ın ne de galatasaray taraftarının kendisine bir borcu yoktur. olsa olsa o'nun galatasaray'a karşı bir borcu vardır.

    sonuç olarak, galatasaray tarihinde 200 küsur gol atan 10 tane hakan şükür yerine, 1 tane tugay kerimoğlu'nu 1000 kere tercih ederim.
  • 1543
    kendisi bu sözlüğü okuyor mu bilmiyorum ancak okuyorsa şunu bilsin. bu sözlüğün %90'ı yaşı itibariyle çocukken annesinden babasından 9 numaralı galatasaray forması istediler. birçoğu da sahip oldular bu formaya. yine birçoğunun evinin bir köşesinde duruyordur bu forma. şimdi aynı çocukların kendisi hakkında girdiği 1762 entry'yi bir okusun. o çocukluğunda 9 numaralı formayı aldırabilmek için yemek yemeyen çocuklar şimdi neler yazıyor? düşün bunu hakan. düşün bunu kral. neden türk futbol tarihinin açık ara en büyük oyuncusu olmana rağmen bir lefter, bir metin, bir baba hakkı, bir can bartu ya da bir turgay şeren olamadığını düşün.
  • 1545
    alacagi maasi kendinden cok sozluk yazarlari dusunmektedir. inanin sikti artik bu para mevzusu. para icin kendini satacak olsa futbol kariyerini galatasaray'da degil fenerbahce'de aziz'in kopekligini yaparak noktalardi cubuklu tosun gibi. emre hakkinda dediklerinin goruntusu, vidyosu var midir bilmiyorum, tam olarak ne demis, ne dememis kimse bir sey demiyor. ama anladigim kadariyla emre'nin biz hallettik aramizda dedigine karsilik olarak diyor herhalde. muhtemelen bunu da sansal demistir ilk basta, markus ve hakan da uzerinde durmamistir. bu irkcligi normal gordugu anlamina da gelmez. zaten "fucking nigga"nin tartisilacak, konusulacak bir yani da yok. konusmasi ve ceza vermesi gereken belli, federasyon, bilmem ne disiplin hedesi.
  • 1548
    attığın gollere sevindim, ama seni hiç sevmedim sütoğlan!

    * ilk geldiğinde kaçırdığın goller nedeniyle sevmedim seni, gençliğine verdim alışırız dedim.
    * daha sonra televole programlarında boy göstermen soğuttu kendinden.
    * bir gün geldi o çok sevdiğin takımı bıraktın ve gittin, her kaçışında sığınacak bir liman * buluyordun nasıl olsa kendine. bu samimiyetsizliğini sevmedim ben senin.
    * cemaat ile ilişkilerin medya tarafından dillendiriliyordu, takım içinde grupçuluk yaptığın duyumları sızıyordu basına. doğru olup olmadığını bilmiyordum ama sevmiyordum tuttuğum takıma bu tip lekeler sürülmesini. topunu oynamalıydın sadece. futbol içinde siyasetin işi olmamalıydı.
    * daha sonra futbolu bıraktın, çenene vurdu futbolsuzluk. her fırsatta yıllarca ekmeğini yediğin takımı kötüledin. sevmiyordum artık seni, nefret duyguları beslemeye başlamıştım sana karşı.
    * en sonunda milletin vekili olarak büyük millet meclisine girdin, ama birgün bile temsil ettiğin halkın senin için önemli olmadı. sen yorumculuktan kazanacağın paralara bakıyordun. nefretim büyüdü sana karşı.
    * 15 nisan 2012 fenerbahçe trabzonspor maçı sonrası ise emre hakkında yaptığın yorumlar ile paranın kölesi olduğunu net bir şekilde ortaya koydun. nefret kelimesi sana duyduğum duygular içinde artık en hafifi olmuştu.

    çok yazık! kral olarak anılmak varken bir metin oktay gibi, sen hafızamdan çıkarmaya çalıştığım, yok olmasını dilediğim bir objesin artık.
  • 1549
    yine galatasaray taraftarının komikliğini yüzümüze vurmuş, belki bireysel olarak taraftarların değil ama galatasaray kulübünün, tarihinin efsane oyuncuları arasında yer alan birisidir. sürekli bizle aynı şeyleri düşünsün, aynı yorumları yapsın istememiz hakikaten komik. bunu yapmadığında da artık efsanemiz değilsin, pis adam diyoruz. bizle bile alakası olmayan bir olay yüzünden efsanelikten atabiliyoruz, bir cümlesiyle kalbimizden siliyoruz öyle mi? çünkü kimsenin hata yapma hakkı yok, yanlış konuşma hakkı yok, biz her zaman düzgün konuşur, davranırken, sadece onlar hıyanet ediyorlar galatasaraya. bu kesim taraftarı mutlu etmek çok zor, saha içindeki oyuncularından da ligde 34 maç 90 dakika iyi futbol görmek zorundalar, yoksa ana bacı sövebilirler ilk pas hatasında, ilk hatalı gol yemede, ilk gol kaçırmada..ayrıca ne kadar da galatasaraylı varmış hazırda bekleyen, zaten benim efsanem değildi, zaten hiç sevmezdim diye hortladılar. nedense de böyle günleri bekliyorlar bunları söylemek için... inanın hiç yakışmıyor.

    benim için hala efsane olmakla beraber, emre belözoğlu olayında takındığı tavır sadece hanesindeki eksi bir puan olmuştur.
  • 1550
    galatasaray camiası için metin oktay ne kadar efsane ise, gündüz kılıç ne kadar efsane ise, bülent korkmaz ne kadar efsane is, hagi ne kadar efsane ise hakan şükür de en az o kadar efsanedir.

    kimin hakkında ne söylediği ya da söylemediği u-mu-rum-da bile değil.

    ayrıca ne efsanesi oynadıysa parasını tıkır tıkır aldı diyen bir zihniyetin bana etik değerlerden, emeğe saygı'dan ve galatasaraylılıktan bahsetmesini ise gerçekten çok yadırgarım. bana bedava oynayan bir efsanenizi söylesenize?

    yıllardır kendi tipinde forvet aranan kral.
App Store'dan indirin Google Play'den alın