1176
"hakan çalhanoğlu abartılan bir futbolcu." = "milan'a gittiğinden beri en fazla 5 maçını izledim."
"hakan iyi bir oyuncu ancak milli takımı sallamıyor." = "milan maçlarını fırsat buldukça izliyorum ama mukayese yeteneğim yok."
her şeyden önce iki takımın teknik direktörlerini, bu teknik direktörlerin oyun felsefelerini, takım karakterlerini ele alıyoruz. daha sonra milan'da birlikte oynadığı merkez orta saha oyuncuları ve milli takımda birlikte oynadığı merkez orta saha oyuncularını terazinin iki tarafına koyuyoruz. önündeki forveti, kanatlardaki oyuncuların yeteneklerini, özgüvenlerini, konsantrasyonlarını ekliyoruz son olarak. mis gibi bir analiz çıkıyor karşımıza sonuç olarak.
galatasaray futbol takımını ele alalım. bu takımı eleştirirken ne diyoruz ilk önce? sistem yok diyoruz. sonra sisteme uygun oyuncu diyoruz, oyun gücü diyoruz, oyun felsefesi diyoruz. diyoruz da diyoruz.
sadece hakan özelinde konuşmuyorum, bir futbolcuyu, takımın oynadığı sistemden bağımsız değerlendireceksek işimiz var. bakın bireysel hatalardan, top kayıplarından, sürekli yanlış şut/pas tercihlerinden eleştirebilirsiniz, buna kimsenin bir şey diyeceği yok zaten. (örnek: younes belhanda) ama adamı olmadığı bir sistemde ısrarla oynatılırken eleştirmek de ne bileyim, en hafif tabiriyle tuhaflık. bu adam dün akşam son 15 dakika forvet oynadı ya. top ayağına denk düşerse kaleye sokabilecek bir tane topçum var dedi şenol, aldı forvete koydu.
sözün kısası; kendisini milan performansıyla değerlendirmeyi daha sağlıklı bulduğum; ac milan ve türkiye milli takımı'nın 10 numaralı forvet oyuncusu.
"hakan iyi bir oyuncu ancak milli takımı sallamıyor." = "milan maçlarını fırsat buldukça izliyorum ama mukayese yeteneğim yok."
her şeyden önce iki takımın teknik direktörlerini, bu teknik direktörlerin oyun felsefelerini, takım karakterlerini ele alıyoruz. daha sonra milan'da birlikte oynadığı merkez orta saha oyuncuları ve milli takımda birlikte oynadığı merkez orta saha oyuncularını terazinin iki tarafına koyuyoruz. önündeki forveti, kanatlardaki oyuncuların yeteneklerini, özgüvenlerini, konsantrasyonlarını ekliyoruz son olarak. mis gibi bir analiz çıkıyor karşımıza sonuç olarak.
galatasaray futbol takımını ele alalım. bu takımı eleştirirken ne diyoruz ilk önce? sistem yok diyoruz. sonra sisteme uygun oyuncu diyoruz, oyun gücü diyoruz, oyun felsefesi diyoruz. diyoruz da diyoruz.
sadece hakan özelinde konuşmuyorum, bir futbolcuyu, takımın oynadığı sistemden bağımsız değerlendireceksek işimiz var. bakın bireysel hatalardan, top kayıplarından, sürekli yanlış şut/pas tercihlerinden eleştirebilirsiniz, buna kimsenin bir şey diyeceği yok zaten. (örnek: younes belhanda) ama adamı olmadığı bir sistemde ısrarla oynatılırken eleştirmek de ne bileyim, en hafif tabiriyle tuhaflık. bu adam dün akşam son 15 dakika forvet oynadı ya. top ayağına denk düşerse kaleye sokabilecek bir tane topçum var dedi şenol, aldı forvete koydu.
sözün kısası; kendisini milan performansıyla değerlendirmeyi daha sağlıklı bulduğum; ac milan ve türkiye milli takımı'nın 10 numaralı forvet oyuncusu.