başın sağolsun, allah taksiratını affetsin, mekanı cennet olsun...
653
başınız sağolsun, mekanı cennet olsun.
654
başınız sağolsun, mekanı cennet olsun...
655
başınız sağolsun, allah sabır versin.
656
merhume hanım efendiye allahtan rahmet, hagi ve gs dostlarıma başsağlığı dilerim. mekanı cennet olsun.
657
yanlışlıkla sneijder başlığı kaybolduktan sonra geyik maksadıyla başlığa girdiğim entryiyi silen adil mod.
ulan dün bir bugün iki kime atar yapılıyor anlamadım.
658
geç olacak belki biraz ama kendisine ve gs'ye başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
659
tatilde olduğum için yazamamıştım, geri dönünce de bugün yarın derken kaldı. benimki de geç olacak ama merhume annesine allah'tan rahmet, kendisine ve abisi gs'ye başsağlığı ve sabırlar dilerim.
660
izlanda'nın başkenti reykjavik'e yaklaşık 1 saat mesafede bulunan bir yerleşim yeri, ömrünün son yıllarını yaşamalık yer.
sanırım yazmak için doğru yer burası. yazmak için de doğru zaman. hafiflemesini istersin bazı acılarının. zaman iyi etsin istersin. bazı acılar vardır; ne geçer yüreğinden ne zaten sen geçsin istersin. bir süre sonra fark edersin ki, canını yakan şey aslında seni yaşatan şeyin taa kendisidir...
annemi kendi ellerimle toprağa vereli 2 ay oldu. bu süre zarfında başsağlığı dinleyen onlarca kişiye tek tek geri dönüş yapmam mümkün olmadı ne yazık ki. o yüzden buraya yazıyorum. hepiniz sağolun varolun.
662
tanımaktan gurur duyduğum büyük galatasaraylıdır. rahmetli anneceği de böyle bir oğlu olduğu için kendisiyle gurur duymaktadır.
663
bir kez daha annesine rahmet dilediğim yazarımız, bu sözlüğün böyle samimi bir mecra olmasını sağlayan koca yürekli adminimiz. yaşadığı acıyı yaşamadan yorum yapmak imkansız. allah bu acıyı bize geç yaşatsın, kendisinin acısını da bir nebze olsun dindirsin.
664
akşam akşam sosyal medya hesabındaki paylaşımıyla insanın boğazında bir yumru bırakan abim.
ağabeyi hakkında fikir sahibi olamadım henüz ama kendisinin değişik bir kafası var. farkında mıdır kendisine söyleniyor mudur ama türk aklına sahip değil.
sözlük kuruculuğundan bağımsız değerlendiriyorum; baya cins bir düşünce yapısı var. tipik türk kafası hem günümüzde hem de geçmişte iki tiptir. sürekli konuşanlar ve konuştuklarını yapanlar olarak kabaca kategorize edebiliriz.
sürekli konuşanlar da zoru gördüğünde kaçanlardan müteşekkildir. yapanlarsa her ne pahasına olsun yapanlar ve mantık süzgecinden geçirerek sonuçlarını hesap ederek yapanlardır.
benim gibiler her ne pahasına olursa olsun yokluk ve varlık arasında çok hızlı gidip gelen sayıları türk toplumunda hep az olmuş ama bıraktıkları iz derin kalmıştır. ancak muvaffakiyet hakkaten istisnadır. mantıklı davranarak konuştuklarını gerçekleştirenlerde azdır ama hemen her alanda başarılı istisnaları vardır türk toplumunun.
daha çok ecnebilerde rastladığım bir kafa yapısı var adamın. konuştuğunu yapıyor ama paldır küldür değil serin kafayla öngörüde bulunarak yapıyor. ancak heyecanını kaybetmeden yapması enteresan. bu daha çok dediğim gibi batı toplumlarında olan bir karakteristik özellik.
benim için imkansız...konuştuğunu yapmak tamam ama mantıklı hareket ederek aynı zamanda heyecanını kaybetmeden konuştuğunu hayata geçirmek çok enteresan bu topraklarda...
ulan ben sonuçlarını düşününce hevesim kaçar hiçbir mücadeleye girişmem. menfaat için sabahı akşam etmek için de kimse parmağımı kıpırdatamaz. şimdi bile heyecanımı kaybettim amk.
benjamin franklin, john adams ve thomas jefferson'ın meşhur ikindi toplantısı vardır. bağımsızlık bildirgesinin ilanından önce son kez yapılan bir istişaredir bu. aklıma bu misal geldi. şöyle ki;
john adams (konuştuklarını mantık dahilinde yapan), eline thomas jefferson'ın (konuştuklarını mantık dahilinde heyecanını kaybetmeden yapan) bugün bağımsızlık bildirgesi olarak bildiğimiz metnin müsveddesini alıp okumaya başlar. ağzı açık kalır inanamaz ve istemsizce bu muazzam der. o esnada benjamin franklin (konuştuklarını tartıp sıkıntı göreceğini anlayınca yapmaktan vazgeçen), jefferson'ın dönen sandalyesine oturup ben sallananını icat ettim thomas sen dönenini bulmuşsun bu muazzam der. john adams da ya siz ne konuşuyorsunuz kıytrık sandalye (ki dünyadaki ilk buluş olmasına rağmen metnin büyüsüne kapıldığından hiç dikkat bile kesilmez adams) hakkında. bu metin dünya tarihine geçecek der. thomas jefferson döner ha o mu sadece hayat boyu inandıklarımı yazdım büyütecek bir şey yok o fikirler zaten bir ömürdür bende der. sonra benjamin franklin, thomas jefferson'a acaba hem dönen hem de ileri geri giden ara bir form mu yapsak diye konuşmaya devam ederler. john adams müsveddeyi tomar haline getirip siz muhteşemsiniz iyi ki dostlarımsınız diyip gülerek metni temize çekmeye gider.
hagi üstadı benimle yaşıt olmasına rağmen bu tarihi vakadaki thomas jefferson'a benzettim. ne demek istediğim daha iyi anlaşılsın diye. ben kim miyim burada? ben böyle bir ortamın adamı değilim benim adım deli ismailenver...sonunu düşünmeden her konuştuğumu yaptım bundan sonra da yaparım bize mücadele yeter hayatımız teşkilat olmuş amk. her yol bir menzilde biter o menzil çeğen tepesi olsa da:)
kutlama entry'sinin son paragrafında ercan taner gibi "voaaacci, voaaaacci, voaaaacci, voaaaacci" diye haykırtmış modumuz. kendi adıma teşekkür ederim kendisine.
671
bugün güzellik üstüne güzellik yapan kurucu. durduramıyoruz... :)
672
arzu edilmesi gereken seksi moderatör.
673
şahsen tanıyınca ne kadar mütevazi biri olduğunu anlıyorsun. bizleri bu güzel evde ağırladığı için müteşekkirim.
674
modeste gelince kendisinin kesilmesini cani gönülden istediğim moderatör.