• 51
    16 mart fenerbahçe kayseri erciyesspor maçında tribüne hababam sınıfının bir kısmının çıkarılması tamamen o zatın pr çalışmasıdır. şikeyi örtmek, tekrar 70'lerde olduğunu düşündükleri bak halklayız imajını yaymak istemeleridir, toplumun 3 kuşağına da hitap etmiş bir filmi bilinç altındaki; mutlu, bizden olan , adını duyduğunda gülümseten bir filmi bir anda sahiplenmeleri zedelenen yerle bir olan imajlarına yara bandı yapma istekleridir. yine kalleşçedir, yine bel altıdır, yine politiktir. her seferinde daha fazla küfür ettirir. bir diğeri de yok fenerbahçe yıkılmaz falan filan , diğer uyuşturucu almış ağır kafa içeren tehlikeli bölücü yalan dolan ise kurtuluş savaşını fenerb... * neyse günümüzde kullanmaya çalıştıkları image maker durumdur.
  • 53
    tamami fenerli degildir oncelikle. bu duruma asagida deginecegiz.

    çocukken en çok içime oturan seylerden biriydi sanirim. yillar geçti, hala içimde bir uktedir fakat bir yandan da 1950'li senelerde yazilan bir eser için normaldir. unutulmamalidir ki hababam sinifini olusturan cocuklar, anadolu'dan gelen ogrencilerdir esasen ve metin oktay oncesi donemde anadolu insaninin favori takimi kesinlikle galatasaray degildir.

    hababam sınıfı tatilde filminde, sinifa sonradan dahil olan kiz ogrenciler ile beraber (ki bu kizlar galatasaraylidir) bir galatasaray-fenerbahçe derbisini izlemeye gitmislerdir. maçin sonunu izleyemeden mahmut hoca enseler bizimkileri. sonrasi tek ayak.

    neyse, gelelim bu onermeye. dogrudur ama eksiktir. karma egitime gecilmesi sonrasi gelen ogrencilerin tuttuklari takim sadece fenerbahçe degildir artik. kadinlar daha akilli olduklarindan galatasaray'i tutan karakterler olmuslardir.
  • 55
    hababam sınıfı, tıpkı mavi boncuk filmindeki gibi ertem eğilmez'in fenerbahçe süslemesi yaptığı bir başka film. halbuki hababam sınıfı romanda ne fenerbahçelidir, ne fenerbahçe maçlarına gidilir, ne de filmde oynayan oyuncuların tamamı fblidir. uydurdukları hafize ana ve damat ferit karakterlerini nasıl filme ekledilerse, sınıfın tamamının da fbli olduğunu aynı o şekilde uydurmuşlar. kitapta öyle sürekli takım muhabbetti dönmez. birkaç defa galatasaray, birkaç defa fener, birkaç defa da beşiktaş kelimesi geçer. kitaptan bir alıntı paylaşalım:

    --- alıntı ---
    “eşek herifler, size söylüyorum! çalışıyoruz dedik içerde… defolun pencerenin altından!”
    dağılır gibi yaptık. kel başını içeri alınca yine başladık gevezeliğe. beşiktaş puanlara göre dördüncü durumdayken, tulum hayri:
    “beşiktaş iki maç sonra mutlaka şampiyon!” diye başladı. (gbkz: bütün fenerliler, galatasaraylılar tulum’un lâfını ağzına tıkmak için çullandılar.) konuşma çığrından çıktı. ortada bir tek dinleyen kalmamış, her kafadan bir ses çıkıyordu.
    --- alıntı ---

    yani anlayacağınız birileri bir şekilde fenerbahçe süslemesi yapmış. bu işi ertem eğilmez fenerbahçeli olduğu için mi tezgahladı, yoksa fbli yöneticiler genlerine uyup hile hurdayla mı tezgahladı bilemem. ama bu işten fenerbahçe çok karlı çıktı onu biliyorum. beni ilgilendiren kısım da burası. bu sayede çok taraftar kazandılar. tabii o zamanların şartlarına göre rahat oldukları için kafalarına göre at koşturmuşlar. şu anki şartlarda olsalardı bilhassa galatasaray cephesinden ağır tepki alırlardı. biz cimbom'un maçından aldığımız duyguları hangi filmden alabiliyoruz, yemişim hababamını yani. şahsen ben kesinlikle izlemezdim filmi.

    fakat ilahi adalet mi denir, ne denir bilmiyorum ama taraftar sayısı olarak herkese belirli bir fark attık, atmaya da devam edeceğiz gibi gözüküyor. hem de öyle film süslemeleriyle, hile hurdayla, yalan dolanla değil. bilakis bileğimizle, yüreğimizle, yazdığımız destanlarla, herkesten farklı olan o muazzam tarihimizle kazandık taraftar sayımızı. biz taraftar sayımızı; 1962-1963, 1969-1970, 1993-1994 2000-2001 ve 2012-2013 sezonlarında oynadığımız çeyrek finallerle, 1988-1989 sezonunda oynadığımız yarı finalle, aldığımız uefa ve süper kupasıyla kazandık. neysecim, ben anlatmayla bitiremem, siz en iyisi 19:28-23:00 dakikaları arasında biraz da emel sayın'dan dinleyin; https://youtu.be/MmlZjVA6b0c

    işte biz böyle kazandık!
  • 61
    rıfat ılgaz'ın eserinde olmayan; ancak sinema uyarlamasında yönetmeni ertem eğilmez tarafından fenerbahçeli yapılması sonrası ortaya çıkan durumdur.

    ertem eğilmez'in oğlu ferdi eğilmez fenerbahçe dergisine bu durum ile ilgili şu açıklamayı yapmış:

    --- alıntı ---
    ferdi eğilmez, hababam sınıfı’nın neden fenerbahçeli olduğuna dair kendisine yöneltilen soruya, “sinemadaki fenerbahçe gerçeği, türkiye’nin gerçeğidir. fenerbahçe sinemaya değil, türkiye’ye özeldir” cevabını verdi.

    --- alıntı ---
    https://www.fanatik.com.tr/...-fenerbahceli-245420

    aslında fenerbahçelilerin şimdilerde de büyüklükleriyle ilgili yaptıkları açıklamalara paralel bir eylem olmuş gibi görünüyor bu durum. fenerbahçe büyüklüğü kupalarla ölçülemez fenerbahçe büyüklüğü başka bir büyüklüktür.*

    bir dönem sinemamızda filmi çekenlerin fenerbahçeli egolarını tatmin etmek için filmleri çekerlerken yaygın olarak fenerbahçeli karakterleri ekrana yansıttıklarını görürdük (ayrıca fenerli nüfusunun çokluğu ile de taraftarları filme çekme çabasıdır bu aynı zamanda). sonra da beşiktaş gelirdi. kabul edelim ki o zamanlarda daha çok taraftara sahiptiler. yönetmenin karakterleri fenerbahçeli yapması da olağan bir durumdur.

    bunu bilmeden önce fenerbahçeliler başta olmak üzere taraftarlığı ve bunları tutan kişileri boş göstermek için bir eleştiri olduğunu düşünürdüm. rıfat ılgaz'ın bu kitabı yazarken eğitim sistemine bir eleştiri getirmek için böyle bir hikayeyi yarattığını okumuştum bir yerde. buna paralel olarak da boş eğitim sistemi eleştirisine fenerbahçe üzerinden de boş bir taraftarlık olgusunu eklediğini sanmıştım. ama değilmiş. orijinalinde hababam fenerli değilmiş. ertem eğilmez fenerli yapmış.
  • 62
    dönemin popülist yaklaşımlarının oyuncağıdır fenerbahçe.

    ancak filmin konusu, gerçek hayat ile ancak bu kadar benzeşebilir. hayatı kaybedişlerle geçmiş bir grubu hangi takımlı hayal edebilirsiniz ki? hababam sınıfından mezun olan tek kişi olan ‘’köylü ahmet’’ fenerbahçeli değildir. bu bağlamda senaryo gerçek hayata uygun yansıtılmıştır.
  • 64
    genelde yeşilçam ve çoğu yerli filmde başrol ve oyuncuların tuttuğu takım genelde fenerbahçe oluyor. linç edileceğim biliyorum ama 2000 lerin başında yapılan başrollerinde mehmet ali alabora mehmet ali erbil ve şafak sezer in olduğu hababam sınıfı askerde ve hababam sınıfı üç buçuk filmlerinde 1975 yılında yapılan serilerine nazaran daha çok güldüğüm filmdi. şafak sezer in oynadığı filmleri genel anlamıyla içi boş buluyorum ama her izlediğimde çok gülüyorum :)
  • 67
    tüm sınıfın aynı takımlı olması ortaokulda sınıfımda 23 erkek öğrencinin 22'sinin galatasaraylı geri kalan 1 erkek öğrencinin de eh işte takım sorarlarsa fenerbahçeliyim demesi ile bizzat yaşanmıştır.

    hababam sınıfının ise fenerli olması iyi olmuş, tam takımlarını bulmuşlar tencere kapak misali.

    edit: babam meslek lisesinde öğretmen, bundan yaklaşık 12-13 sene önce bir sınıfı vardı hababam'a rahmet okutur. ama babamı görünce hababam sınıfının mahmut hocayı görünce verdikleri tepki gibi tepki verirlerdi :d ben hayatımda o sınıf kadar özgün lakap ve küfür tamlamaları yapabilen başka bir grup daha görmedim. çekildikleri fotoğraflara baksanız her biri ayrı ayrı rönesans tablosu, da vinci görse mezarında ters döner :d
  • 73
    hababam sınıfının çekildiği yıllar, galatasaray'ın meşhur 13 sene şampiyon olamama serisine tekabül etmekte. o dönemler fenerbahçe genel olarak daha başarılı ve popüler halk arasında. galatasaray'in günümüzdeki yükselişi ise nağmalup ikinci olduğu ve şimdi mesut bakkal diye ağlayan beşiktaş'ın, semra hanımın torpili ile şampiyon olduğu 1985-1986 sezonu ile başlamıştır. akabinde 1986-87 sezonunda şampiyon olan galatasaray, avrupa'da elde ettiği yarı final sonrası 90'lar da yaptığı müthiş hamleler ile altın çağına gidecek sürecin ilk adımlarını atmıştır.
  • 74
    o yıllarda çocuk veya öğrenci olanların (70lerin ortasından 86-87 lere kadar) sınıflarında, mahallelerinde takım tutma oranı %80 fb ve %20 diğerleri şeklinde idi. hatta bunun ceremesini 2005-06 lara kadar çok çektik. zira o yaşlarda fbli olan o çoğunluk kitle, 2000lerin ortasına kadar hem ekonomik olarak(takımına fayda babında) hem de tribün katılımında çok büyük fayda sağlamıştır. örneğin 90 ların başlarına kadar(92-93 ler bence sıçrama yaptığımız sezondur hem tribünde hem sahada) fb tribünün birçok tehlikeli unsuru ve lider karakterli çok fazla güçlü üyeleri var iken( bu da tabi kendi içlerinde mevzuların çıkmasına sebebiyet vermiştir ama konumuz bu durumdan bağımsız) bizim tribün ise nicelik olarak çok daha az ama nispeten çok daha fazla kenetlenmiş ve kenetlenme sonucu tribün yapma, yaratıcılık, beste çıkarma ve muharip gücü gibi fonksiyonları çok daha iyi olmuştur diğer iki takımın tribününe göre.
  • 75
    çocukken filmleri izlediğim zaman çok canımı sıkan olaydı. çok sevdiğim, beni çok güldüren adamların topluca fenerbahçeli olması moral bozuyordu haliyle.

    daha sonra genç yaşlarda 2000'lerden sonra çekilen üç filmde daha olgun olmama rağmen yine de can sıkmıştı. bugün o durumlara gülüyorum da, o zamanlar aslında fanatik fenerli olan mehmet ali erbil filmde okul müdürü olarak galatasaraylı, gerçekte fanatik galatasaraylı olan mehmet ali alabora da hababam sınıfı üyesi olarak tabi fenerliydi. filmde 6-0'lık maçın görüntüsünü verip dalga geçildiği için galatasaraylı taraftarlar alabora'ya takmıştı o dönemler.

    geçenlerde çocuklarla izledik baştan sonra bütün hababam sınıfı filmlerini. şimdi onlar gıcık oluyor, bunlar neden topluca fenerli diye...:)
App Store'dan indirin Google Play'den alın