1
"...
ah güzel ahmet abim benim
gördün mü bak
dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
ve dağılmış pazar yerlerine memleket
gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
gelse de
öyle sürekli değil
bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
o kadar çabuk
o kadar kısa
işte o kadar.
..."
ilkokul öğretmenim, bir mektuba önce kendinizi, halinizi anlatarak başlayın derdi. ben hayatının her anında sarı kırmızı kimliğini gururla taşıyan bir galatasaraylıyım. sen göremedin baba, galatasaray adını en yükseğe yazdırıp, avrupa'daki o dev gibi rakiplerinin her daim saygı duyduğu bir takım oldu. hani bir edebiyat dersinde kurulup, kendi üzerine o ebedi ödevi yükleyen o takım var ya; o takım ödevini yerine getirdi, getirecek de. şimdilerde tarihimize de, ödevimize de, senin dediğin o 'his'se de biraz yabancı olsak da.
sana mektup yazmamın sebebi bu zaferler değil ama. galatasaraylı olmak gururumun sebebi de bunlar değil.
senin bir başına soyunma odasında olduğun bir fotoğrafın var. sık sık o fotoğrafın gelir hatrıma. o bakışında, sana neden 'baba' payesi verildiğini sezinliyorum hep. metinimiz için palermo kulübü başkanına yazdığın mektup, bulup okuyabildiğim anıların, galatasaray için yaptıkların...
sen ve senin gibi galatasaraylılar olduğu için hep 'iyi ki galatasaraylıyım' dedim ben. zaferlerimiz, şampiyonluklar için değil. metinimiz için yazdığın o mektup, şampiyonluklardan daha değerlidir gözümde. sen söyledin baba : "galatasaray bir his takımıdır."
şimdi ise hissizleştik bizler. memleketimiz de, galatasarayımız da. baştaki o şiir, mendilimde kan sesleri, bundan geldi aklıma. hüzünlenmek bile gelmiyor içimizden. gelse de çabuk, kısa, bir caz şarkısı gibi.
sevdamız bitmez elbet. hayat, memleket ve illa galatasaray sevdamız, bitmez. ama hissizleştik işte. içimizde hep bir şeylerin eksik olduğu hissi var en çok şimdi.
neleri kaybettiğimizi bile ifade edemiyoruz bak. o kadar kayıbız. sen ve senin gibi güzel insanları anarak, neleri kaybettiğimizi anlamaya çabalıyoruz.
iyi ki varsın baba. keşke seni görmek nasip olsaydı. sadece anılardan, fotoğraflardan, bir mektuptan tanımasaydım seni.
bana yaşattığın gururlar için, sonsuz teşekkürler ederim sana. iyi ki varsın ve ben de iyi ki galatasaraylıyım.
ah güzel ahmet abim benim
gördün mü bak
dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
ve dağılmış pazar yerlerine memleket
gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
gelse de
öyle sürekli değil
bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
o kadar çabuk
o kadar kısa
işte o kadar.
..."
ilkokul öğretmenim, bir mektuba önce kendinizi, halinizi anlatarak başlayın derdi. ben hayatının her anında sarı kırmızı kimliğini gururla taşıyan bir galatasaraylıyım. sen göremedin baba, galatasaray adını en yükseğe yazdırıp, avrupa'daki o dev gibi rakiplerinin her daim saygı duyduğu bir takım oldu. hani bir edebiyat dersinde kurulup, kendi üzerine o ebedi ödevi yükleyen o takım var ya; o takım ödevini yerine getirdi, getirecek de. şimdilerde tarihimize de, ödevimize de, senin dediğin o 'his'se de biraz yabancı olsak da.
sana mektup yazmamın sebebi bu zaferler değil ama. galatasaraylı olmak gururumun sebebi de bunlar değil.
senin bir başına soyunma odasında olduğun bir fotoğrafın var. sık sık o fotoğrafın gelir hatrıma. o bakışında, sana neden 'baba' payesi verildiğini sezinliyorum hep. metinimiz için palermo kulübü başkanına yazdığın mektup, bulup okuyabildiğim anıların, galatasaray için yaptıkların...
sen ve senin gibi galatasaraylılar olduğu için hep 'iyi ki galatasaraylıyım' dedim ben. zaferlerimiz, şampiyonluklar için değil. metinimiz için yazdığın o mektup, şampiyonluklardan daha değerlidir gözümde. sen söyledin baba : "galatasaray bir his takımıdır."
şimdi ise hissizleştik bizler. memleketimiz de, galatasarayımız da. baştaki o şiir, mendilimde kan sesleri, bundan geldi aklıma. hüzünlenmek bile gelmiyor içimizden. gelse de çabuk, kısa, bir caz şarkısı gibi.
sevdamız bitmez elbet. hayat, memleket ve illa galatasaray sevdamız, bitmez. ama hissizleştik işte. içimizde hep bir şeylerin eksik olduğu hissi var en çok şimdi.
neleri kaybettiğimizi bile ifade edemiyoruz bak. o kadar kayıbız. sen ve senin gibi güzel insanları anarak, neleri kaybettiğimizi anlamaya çabalıyoruz.
iyi ki varsın baba. keşke seni görmek nasip olsaydı. sadece anılardan, fotoğraflardan, bir mektuptan tanımasaydım seni.
bana yaşattığın gururlar için, sonsuz teşekkürler ederim sana. iyi ki varsın ve ben de iyi ki galatasaraylıyım.