• 87
    dile kolay 14 senedir bir şekilde içindeyim bu forumun. o kadar güzel dostluklar kazandım ki. bazılarıyla daha fazla bazılarıyla daha az görüşüyorum ama hangi biriyle yüz yüze gelsem o samimiyet korunuyor. forumun da galatasaray gibi iyi dönemleri oldu, kötü dönemleri de oldu. öyle ya da böyle galatasaray basketbolunun bir şekilde seslerinden biri olabildiysek bu foruma çok şey borçluyuz. bütün dostlara selam olsun buradan.
  • 79
    --- alıntı ---

    nasıl başlasam, ne desem bilmiyorum. gran canaria-galatasaray serisi bizim için bitmedi aslında, hala daha etkileri sürüyor. yürürken, arabadayken, otobüse binerken, gece yatarken, ders dinlerken ama her yerde.. hala daha micov’un 6 saniye kala maçı uzatmaya taşıyan basketine inanamıyorum.bu günler bizim günlerimiz, galatasaray basketbol şubesini en kötü günlerinde bile destekleyenlerin günleri . kolay gelmedik buralara; kazıya kazıya, inat ede ede.. 1992 doğumluyum, kolay değildi bir çocuğun 2000’lerin başında basketbolda da galatasaray’ı tutuyorum diyebilmesi. futbolda galatasaray’ı tutuyorum ama basketbolda efes veya ülker’i tutuyorum diyenler bugün “teker teker geçiyoruz turları” tezahüratına eşlik ediyor. burada o zamanlar bu takımı desteklemeyen arkadaşlara sitem etmiyorum; şubeye yıllarını verip abdi ipekçi kültürünün oluşmasının baş mimarlarının hakkını teslim ediyorum. çok inat ettik, çok kafa yorduk. cem akdağ ile savaştık, mahmuti ile bütünleştik, imparator ekrem memnun ve ergin ataman ile kazandık. bağırın şarkılar söyleyin değerli galatasaray ailesi ama 27 nisan’a enerjinizi bırakın. 27 nisan günü hep bir ağızdan “şen ola cimbom, şen ola” diye inleteceğiz dört bir yanı.
    çok değil, daha 2 ay önce gruplar aşamasında “ya tamam ya devam” maçını oynayacağımız gün maçtan 4 saat evvel “gelecek sene basketbolda küçülmeye gideceğiz” diyenler 27 nisan ve devamında kupayı alırsak bununla övünecekler. kupayı kazanırsak günlerce basın açıklamaları yapacaklar, kupa ile fotoğraf çekinip gazetelere manşet olacaklar. şimdiden söyleyelim; bu final sizin değil bizim ! bu final abdi ipekçi’yi dolduranların, ülkenin dört bir yanında maçları takip edip takımın derdiyle dertlenenlerin. karşıyaka serisinden önce “haydi başlatalım şu isyanı” başlıklı yazı yazmıştım. biz bu isyanı başlattık son yıllarda olduğu gibi, sizleri utandırmak için. bu yüzden nisan ayı sizin değil bizim ! üzerine basa basa söylüyorum: “siz sevinmeyin, biz sevineceğiz ! “

    --- alıntı ---
  • 48
    --- alıntı ---

    kamuoyuna duyuru

    panathinaikos kulübünün basketbol şubesi bugün itibariyle görevinden ayrılan zeljko obradovic için bir teşekkür mesajı yayınlamıştır. kanımızca ege’nin yeşil yoncalarını, avrupa’nın elit organizasyonları arasına sokan en önemli özelliği de müzesindeki kupalardan ziyade, kendisine hizmet edenleri onore etme şeklidir.

    muhtemelen efsane koc obradovic, kulübü ile biten sözleşmesini yenilemek için ücretinin iki katına çıkartılmasını ve tüm basketbol şubesinin kendisine bağlanmasını istememiştir. fakat böyle bir durumda dahi, panathinaikos başkanının şartlarda anlaşamadık açıklamasını yapmak yerine, sayın obradovic’i itibarsızlaştırma operasyonu başlatmayacağı ortadadır, zira panathinaikos küçük hesapların yapıldığı bir organizasyon asla olmamıştır.

    galatasaray spor kulübü, panathinaikos kulübünden daha büyüktür. galatasaray spor kulübünün mevcut taraftarı dünyadaki tüm helen mevcudiyetinden daha büyük rakamlara tekabül etmektedir. dolayısıyla galatasaray’ın kendisine gönül vermiş sempatizanları en azından panathinaikos seviyesinde bir muamele görmeyi haketmektedir.

    şampiyon bir takımın başındaki koçu alıp galatasarayımızın başına getirmek isteyebilirsiniz. gayriresmi bir teklif sunup bu süreçte yabancı liglerde ülkemizi temsil eden profesyonellerimiz ile ilgili tasarrufta da bulunabilirsiniz, fakat bu süreçte galatasaray’a hizmeti geçmiş isimleri böyle kolay harcayamazsınız.

    hiç şüphesiz, zor zamanlarında galatasaray’ın yanında dimdik bir şekilde duran tüm isimler, sizin tüm itibarsızlaştırma çabalarınıza rağmen gönüllerimizdeki şükran dolu yerlerini muhafaza etmeye devam edeceklerdir.

    gerekirse sayın mahmuti’nin tarafınızdan sunulan tüm sartları kabul ettiğine dair beyanının daha yeni gerçeklestiğini ve bu sebeple anlaşmanın bu zamana kadar kaldığını ya da mahmuti ile devam edilmeyeceğini deklare edin, yeter ki sevdamızı daha fazla dedikodu malzemesi haline getirmeyin.

    gelin, tüm egolarınızı, kapalı kapılar ardındaki tüm hesaplarınızı geride bırakarak, şubemizin üstündeki kara bulutları kaldırın.

    sonrasında ise bırakın, dahili değil harici bedhahlara bunu hatırlatmaya devam edelim:

    galatasaray basketbolu sahipsiz değildir !

    --- alıntı ---

    http://www.gsbasket.org/
  • 24
    bandırmaya gidiyorlar,
    bandırma bir deplasman, zirve için rakiplerimizden birinin evi.
    bandırma güzel memleket, üstelik deniz havası garantili.
    gsbasket, nevizadede kat kapatmaya başladı basketbol maçları için,
    en son panküp kayseri, bir pazar günü bayan basket maçının izlendiğini görenler, hala şokta.
    gsbasket basketbol tribünlerine salonda da değer katıyor,
    üstelik benim gibi kırmızıyı futbol yüzünden benimsemiş bir yürek bile şaşkın bu geçişe,
    gsbasketin başka planları da var,
    sinan erdemdeki fenerbahçe maçı için.
    gsbasket, galatasaray sozlugun stratejik ortagı,
    kırmızı fanatiklerin yüzakı.

    gsbasket bandırmaya gidiyor,
    ben gidemiyorum,
    gidenleri tanıyorum ama,
    bandırma deplasmanı bize play-off finali getirecek,
    finalde rakip fenerbahce,
    2010-2011 galatasaray için kayıp sezon değil,
    gsbasket çalışıyor,
    yani pazar düğün, bayram;
    bekliyoruz..
  • 23
    ''zaten aşklar hep yalan dolan, sonu hep acı hüsran'',
    12 sayı öndeyiz son 2 dakika, artık maç gelmiş gibi, delice bir istek duyuyorum, katılabilmek adına,
    dudaklarım aralanıyor ama çekiniyorum, bulunduğum yerdeki sempatizanlar ıslık ıslık diye devam ediyor,
    onlar da farkında 12 sayı kapanmayacak fakat, 6 sayının altına düşmemeli fark,
    zira o zaman anlamında azalma olacak galibiyetin, 2 kere kazanmış olmak için gereken 5+..

    problem mevcut ama, kopmak istiyorum ben maçtan, onlar bırakmıyor, haydi ıslık diyorlar,
    biz koparsak sahadakiler de kopar maçtan, halbuki daha görev tamamlanmadı.
    banvit, fenerbahce ve simdi efes, öncesinde karşıyaka, diğerleri ama,
    çıkamıyorlarsa oradan, bu sene farklıysa, önce mahmuti, sonrasında bu 'taraftar'.

    bir kültür oluşmakta artık kırmızı tribünlerde, benche gelirken hararetle alkışlanıyor bu takım,
    keza dönerken de parkeye, ve bireysel yaklaşımlar bile zekice, oyunun içinde,
    takım ortalamasının biraz üstüne çıkan tebriklerle onore edilirken, vasatın altına biraz inen ise sabırla motive ediliyor.

    ve gsbasket, bu gelişim atardamarı, ortaya koyduğu mantaliteyle tribüne hakim grubun bile, ilgiyle takip ettiği,
    tezahüratların yönlendirmesine şaşırtıcı bir şekilde müdahil olabilen, ama en önemlisi, salonlara,
    rerererarara gassaray gassaray cimbombom diye bir tezahürat olduğunu hatırlatan, saygı duyduğum bir oluşum,
    teşekkür etme ihtiyacı hissettiğim.

    çoğalıyorlar yavaş yavaş, ve ama ısrarla ağır ağır, nitel olan nicel olanın hep önünde olması gerekir düsturuyla,
    galatasaraysozluk ise onlardan farksız, elbirliği, beraberce daha güzelini yapabilme ihtimali,
    her maç bench arkası, ayırmadan, ısrarla, inadına,
    ve bekleriz..
  • 60
    ben gsbasket.org sitesinde yönetici değilim, aynen galatasaraysozluk'te de olmadığım gibi.
    dolayısıyla bahsi geçen ve çok da seviyeli bir şekilde dile getirilmeyen eleştirilerin direk muhattabı da değilim.

    fakat gsbasket oldukça uzun bir süredir, benim galatasaray'a dair en güzel duyguları yaşadığım yer,
    ve eğer ki bugün tribünde bir yere sahipsem, bunun da yegane mimarı..

    10 küsür yıldır galatasaray'ın basketbolda temsil edildiği her mecrada armaya hizmet eden,
    sadece erkek, kadın, veyahut gurur kaynağımız olan engelsiz aslanlarımızın a takımı maçlarını değil,
    çeşitli altyapı kategorilerindeki hamlelerimizi dahi yakinen takip eden insanlardan meydana gelen bir oluşum gsbasket..

    basketbol tribünlerimizin üç haneli rakamlara ulaşmakta zorlandığı günlerde salona en önde koşan adamların yarattığı bir yer gsbasket,
    şimdi ise bir bayrak değişimi sürecinde olan, ve asla galatasaray'ın bir spor kulübü olduğunu kimseye unutturmamaya yeminli kişilerden oluşan..

    aslında kilit nokta da burada yatıyor, 4 haneli rakamlara ulaştığında tribünün kalabalık sayıldığı günlerin ardından,
    galatasaray'ın bir spor kulübü olduğunu hatırlatmak için bir adam giriyor florya'dan içeri,
    ve o adam ayrılırken, ardında tekrardan dalgalanmaya başlamış bir galatasaray basketbol bayrağı bırakıyor.

    yani gsbasket'teki o adamlar, mahmuti'yi sadece o bayrağı tekrardan, hem de avrupa arenasında dalgalanmasını sağladığı için seviyor,
    ve yine aynı adamlar, ergin ataman'ın bu uğurda attığı her adımın ardından kendisi için de benzer duyguları taşıyacaklar..

    o sebep eleştirirken de, en azından iki kardeş oluşumun yarattığı sinerjiye zarar vermeyecek şekilde bir özen çok önemli,
    zira son 2 yıldır hemen tüm organizasyonlarını bir arada yapan,
    eskiden tribünlerde toplanan insan sayısı kadar bir kalabalıkla, nevizade'de zirveler yapmaya başlayan, yaptığı kaliteli işlerle galatasaray yönetimi nezdinde dahi ciddi bir saygınlık uyandıran gsbasket ve galatasaraysozluk, benim nazarımda galatasaray tribünlerinin göz bebeğidir..

    bir de sen elini uzat, söylemlerini artık geride bıraktım,
    fakat niyeti bu güzelliği ötekileştirmek olan çıkarsa, işte o zaman yaptırım şart olur,
    onlar da üçüncü bir kapı ararlar,
    gsbasket ve galatasaraysozluk çok kötü ama diye,
    bence gerek yok..
  • 71
    galatasaraylılar tarafından, galatasaray'a hizmet etmek için kurulmuş ve bu amaçla paylaşımların yapıldığı sitedir.

    buradaki arkadaşlarımız galatasaray'ın basketbol branşı ile ilgili kulübe destek veriyorlar, araştırıyorlar, uğraşıyorlar, emek veriyorlar. yani galatasaray'a fayda sağlayacak davranışlar içerisindeler. galatasaray sözlük de aynı amaçla, galatasaray menfaatlerini korumak ve galatasaray adını yüceltmek için bir araya gelen insanlardan oluştuğuna göre, sözlük olarak herhangi bir durumda gsbasket'e destek olmak, onlara maddi manevi elimizden geldiği kadar yardımcı olmak bizlerin boynunun borcudur. bu anlayışla şimdiye kadar hep bir arada, omuz omuza hareket ettik ve gücümüz yettiği kadar da bu işbirliğini sürdüreceğiz. çünkü her zaman söylediğimiz gibi 'çabamızın adı galatasaray'dır.

    bu sebeple aramızdaki kardeşliği bozacak türden, galatasaraylılar arasına soğukluk ve düşmanlık, belki nifak sokacak türden söylemlerle galatasaraylılara karşı akıl ve mantıktan uzak, desteksiz, ölçüsüz, şuursuzca saldırılara, kişisel meseleler yüzünden galatasaray uğruna mücadele eden bir oluşumun geneline yönelik suçlayıcı ve karalayıcı ifadelerin sözlüğümüzde yer almasına asla müsaade etmeyeceğimizi duyurmak isterim. bundandır ki galatasaraylılardan xsporlu, falancı, filancı gibi sıfatlarla bahsedilmesi de kabul edilemez. mahmutisporlu gibi saçmasapan ifadeler de bunlara dahil. bu tarz ifadeleri ve hakarete varan söylemleri içeren entryleri sildik, geri kalanını da ortadan kaldıracağız.

    çok açık ve net bir kez daha ifade ediyorum, galatasaraylıların galatasaray sözlükte düşmanmışcasına yaftalanmasına izin vermeyeceğiz.

    fakat.. galatasaray sözlüğün tamamen bağımsız ve özgür düşünceye kurallar ve hakkaniyet ölçüsünde son derece önem veren bir olgu olduğu gerçeğini de unutmamak gerekir. hiçbir kimse ya da kurum dokunulmaz değildir ve herkes eleştiriye açık olmak durumundadır. her zaman savunduğumuz değerler olarak, hakarete ve mesnetsiz iddialara dayanmamak koşuluyla, ölçülü ve art niyet taşımadan gerçekleştirilecek eleştiri/uyarı vb. eylemler zarardan çok fayda sağlayacak nitelikte davranışlardır çoğu zaman. hiç kimsenin mükemmel olamayacağı gerçeğini göz önüne aldığımızda, kimi durumlarda eleştiri bazı farkına varılamayan olumsuz durumların bertaraf edilmesi için bir kapı aralayabilir. bizzat burada, galatasaray sözlükte, galatasaray sözlük başlığı altında galatasaray sözlüğe ithafen yapılan eleştirilerin haddi hesabı yoktur. bazen o kadar acımasız bir şekilde eleştiriliyor ki sözlük, bunu söz konusu başlığın sayfalarında dolaşarak kendi gözlerinizle görebilirsiniz. ya da moderatörlerin nickaltlarına bakabilirsiniz. kimi zaman ben, basit bir mod olarak bile öylesine eleştiriliyorum ki, bu kadar kötüysem intihar edip dünyayı bir pislikten kurtarmalıyım diye düşünmüyor değilim. yine de eleştirilere ya da eleştirenlere karşı olumsuz bir tutum içerisine girilmemektedir. doğru olan ya da bizim doğru gördüğümüz anlayış budur.

    tekrar, tekrar söylemiş gibi oluyorum belki ama ölçülü ve adabına uygun, iftira niteliği taşımayan bir üslupla olması kaydıyla galatasaray sözlük yazarlarının ilgi alanımız içindeki her konu ile ilgili özgür düşüncelerini rahatlıkla beyan etmelerini sağlamak bizim varoluş amacımızdır. bundan dolayıdır ki bu tarz kötü niyet taşımayan eleştirilere izin veriliyor diye entrynin başında söylediğimiz kardeşlik hisleriyle yanında olduğumuz gsbasket forumundaki arkadaşlarımızın kendilerine yönelik hasmane bir tutum içerisinde olduğumuzu var saymaları haksızlık olacaktır. çünkü bu gerçek değildir. vesselam.
  • 17
    galatasaraylılık; 6 sene fener'de oynayıp bir şampiyonluk maçı sonrası bir baba hindi çektiren nilay yiğit'i, fener'in başındayken galatasaray-fener maçlarında benchten galatasaray taraftarına bir açıp göstermediği kalan adamı veya geçen sene takımda olan fenerbahçe kongre üyesi şaziye karslı (boşanıp soyadı değişti galiba tam bilmiyorum) fenerbahçelilikle suçlamamaksa benim galatasaraylığım biraz eksik olsun. bizim orda göte göt derler de.

    ha bir de yarın öbür gün nevriye'yi de alalım o da zamanında bizde oynamıştı nası olsa, sonra tuncay da gelsin futbol takımına sonuçta bir baba hindi çektirdi. dursun yani kenarda.

    tanım da gelsin zafer kalaycıoğlunu fenerbahçelilikle suçlayan site.
  • 88
    gün itibarı ile 23. yılını doldurmuş olan platform. portatif tribünlü ahmet cömert'te, ya da perdeleri indirilmiş abdi ipekçi'de oynanan ve bazen trt bazen de atv'de yayınlanan maçlarda ekrana gelince gözüme çarpardı o meşhur pankartı. kendi adıma galatasaray basketbol taraftarı yolculuğum jason robert koch'un fenerbahçe'yi tek başına paraladığı efsanevi maçla başlamıştı. 26 mart 2005 galatasaray fenerbahçe kadın basketbol maçı sonrası küme düşen takımın hüngür hüngür ağladığı kareleri haberlerde görünce de sıradanın ötesine geçmişti. o maçların üzerinden bile neredeyse 17-18 yıl geçmiş.

    başlarda basketboldan çok da anlamadığım için* foruma ara ara bakar ve geçerdim. ama o basketbol sevgisine, ilgisine ve bilgisine hep bir hayranlık duyardım. bugün gelinen noktada "sen şube hakkında nasıl bu kadar çok şey biliyorsun anlayamıyorum" sorusunu duymuşluğu var bu kulakların. mesafelerden ötürü o özendiğimiz abiler gibi her maça gidemesek de herhangi bir ekran başında maç kaçırmıyorum. senede duruma göre bir-iki maça gidip "ya sen manyak mısın o kadar yoldan gelinir mi" sorularıyla o garip hissiyatı kovalıyorum*.

    hatta ve hatta bu platform adına yazılar yazma, fikir beyan etme şansı buluyorum yaklaşık bir yıldır.

    yaklaşık 20 yılı geriye doğru bir sarıp bakınca hakikaten inanılmaz mutlu eden bir şey beni...

    emeği geçen herkese selam olsun, galatasaray basketbolu var olsun...
  • 75
    --- alıntı ---

    sarayın sultanları galatasaray’ın müzesinde avrupa’nın 1 numaralı kupasını getirmiş;ardından galatasaray spor kulübü yönetim kurulu tarafından çeşitli sözler verilmiş ancakşu ana kadar hiçbirisi yerine getirilmemiştir. sözleşmesi biten en önemli oyuncularımızınhiçbirisinin sözleşmesi yenilenmemiş, şube geçtiğimiz sezon olduğu gibi kaderineterkedilmiştir. bize bu duyguyu yaşatanlara ve verdiği sözleri tutmayanlara hatırlatmakisteriz ki:

    biz;

    galatasaray armasını zirveye taşıyanları,
    ‘avrupa’nın en büyüğü galatasaray!’ yazdıranları,
    aylarca parası ödenmeyip yalnız bırakılmasına rağmen her saniye savaşanları, yarası kanayanları,
    hedef küçültmeyenleri, kupalara ambargo koyanları,

    asla ama asla unutmayız!

    ve biz;

    $25.000 yüzünden en önemli oyuncusunu kaçıranları,
    arkasından asılsızca haber yaptıranları,
    gerek sahada gerek masada bu takımı yalnız bırakanları,
    şampiyon olduğunda kupayla poz veren, medyaya demeç veren ve takımı sadece o anda hatırlayanları,
    ‘başarı’ sözü verip kadroyu koruma beklentisini dahi karşılayamayanları,
    taraftarı oyalamak amacıyla nutuk atanları,
    verdikleri sözleri tutmayanları,
    taraftarın zekâsını ve hafızasını hafife alanları,

    asla ama asla affetmeyeceğiz!

    unutulmasın ki; tarih, poz verenleri ve nutuk atanları değil,

    galatasaray armasını zirveye taşıyanları yazacaktır!

    gsbasket

    #takımınasahipçık

    --- alıntı ---
  • 76
    murat özyer'in verdiği zararlar hakkında şöyle bir liste yapmışlar;

    --- alıntı ---

    ilkan karaman’ın gidişi öncesinde bu ihtimal olmasına rağmen “bir şey olmaz” düşüncesi ile kayıtsız kalmak. oyuncu kaçınca takipteyiz, haklarımızı alacağız açıklaması ve sonrası hiçbir şey alamadan kulübün maddi zarara uğratılması.

    lindsay whalen’ ın çektiği ihtarı ciddiye almayıp ilgisiz kalmak. maç günü oyuncuyu dinlendiriyoruz diye yalan açıklama yapmak, halbuki whalen arabasını bile hava alanında bırakıp ülkeyi terk etmişti. israrlara rağmen whalen geri dönmeyince galatasaray geleneklerine uymuyor diye açıklama yapmak. taraflı tarafsız herkes o sezon whalen kaçırılmasa idi galatasaray şampiyon olurdu düşüncesindeydi.

    manuchar markoishvili’ye 48 saat süre verdiklerini ve bu sürenin sonunda anlaşacaklarını söyledikten yaklaşık 6 saat sonra oyuncu cska forması ile objektiflere poz verdi.

    abdi ipekçi’de pınar karşıyaka maçı öncesi günler öncesinden olaylar çıkacağı açıkça belliyken salonda gerekli önlemleri aldırmamak. rakibin salon boşaltılmazsa maça çıkmayacağız tehdidine boyun eğip salonun boşaltılmasına onay vermek!

    yukarıdaki hadisenin tam tersine pınar karşıyaka deplasmanında takıma ve kendisine fiili saldırı olmasına rağmen salonun boşaltılmasını ve gerekli önlemler alınmasını sağlayamamak. kendisine fiili saldırıda bulunan kişiden davacı olmamak.

    bir kadın takımı fenerbahçe deplasmanında aziz yıldırım’ın kendisine “hareketlerine ve konuşmalarına dikkat et” tehditlerine karşı sadece haklısınız cevabı verip ezik ve galatasaray karakterine yakışmayan bir davranış sergilemek.

    sezon ortasında sözleşme yenilemek isteyen işıl alben, alba torrens gibi oyunculara hiçbir yöneticiye danışmaksızın “kendi yolunuzu çizin” diyerek kulüpten uzaklaşmalarını sağlamak. daha sonra işıl alben’i geri almak için uğraşıyoruz deyip bir kere bile rusya kulübüne gidip görüşmemek.

    2012 yılında eurocup için hayatı önem taşıyan kuban deplasmanında, kuban takımının faks ile “burada fuar var rezervasyonunuzu önceden yapalım” uyarısını dikkate almayarak takımın yollarda perişan olması ve farklı kuban yenilgisi. ergin ataman maç sonu basın toplantısında alınan ağır yenilginin sorumlusunun becerilemeyen organizasyon ve oyuncuların yorgunluğu olduğunu belirtmişti.

    bu sezon kaybettiğimiz bazı euroleague maçlarında salon içinde bazı kişilere “takım çok kötü oynatılıyor” diye ekrem memnun’u kötülemek.

    bir çok oyuncu twitter’dan ağır hakaretlere maruz kalmasına rağmen galatasaray spor kulübü oyuncu olmanın verdiği ağır başlılık ile bunlara kulak tıkayabilirken, kendisi sürekli polemiğe girip twitter’dan galatasaray taraftarı ile dalga geçmek, twitterı ilk okul çocukları gibi anlamsız kullanmak.

    galatasaray’ın karakterini ve ağırlığını yansıtmayan hafiflikte olmak.

    bütçe düşük olmasına rağmen şaziye ivegin, furkan aldemidr gibi bazı oyuncular ile yüksek sözleşmelere imza atıp daha sonra indirim istemek ve oyuncuların kulüpten ayrılmasına sebep olmak.

    sancho lyttle ile bahar öztürk’ün aynı anda oynamayacağını düşünmeyerek transferi yapmak. sancho lyttle gelince mecburen bahar öztürk’ü göndermek ve aradaki maaş farkını kulübün ödemesi zorunda bırakmak.

    formaları yapan şirket ile yaşanılan sıkıntılar, formaların bir türlü hazır olmaması ve neredeyse 2013 sezonun ilk yarısını takımların eski formalar ile oynaması.

    euroleague şampiyonu apoltesi takan bir takımın doğru düzgün sponsor bulamaması, bunu için gerekli ve yeterli çabanıın gösterilmemesi.

    “oyuncuların hiçbir alacağı yoktur” açıklamasını yaptıktan kısa bir süre sonra furkan aldemir’in ödenmeyen alacakları için kontratını fesh etmesi.

    alacaklarını istediği için gelmeyen shavonte zellous ile iletişim kuramayıp ipleri koparmak. sonra oyuncuyu suçlamasına rağmen yinede peşinden koşup transfer etmeye çalışmak.

    ergin ataman ile ekrem memnun’un istediği oyuncularda sürekli sorun ve sıkıntı çıkarmak. kendi istediği oyuncuları kabul ettirmeye çalışmak.

    kendi koltuğunu korumak ve hataları başkalarına atmak için twitter da fake hesap açıp başkalarına iftira atmak. (yazım hataları, kullanılan kelimler, kayıtlı mail adresi ile hesabın ona ait olduğu ispat edildi.)

    resmi siteden yayınlanan basketbol şubesini ilgilendiren bazı olumsuz haberleri “haberim yok” olarak yorumlaması.

    aile dostu olduğu için şuacan pişkin'i takıma alması.

    işıl alben'in kulübü kursk onay vermesine rağmen "kulübünü ikna edemiyoruz" diyerek yalan konuşmak ve ekrem memnun'un çok istediği bu transferi gerçekleştirmemek.

    sponsor liv hospital ile olan sıkıntılar ve çözüm üretememesi.

    --- alıntı ---

    http://gsbasket.org/...a-60.html#post630880
App Store'dan indirin Google Play'den alın