resim
Gonzalo Gerardo Higuaín
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Santrfor
Yaş:36
Boy:1.84
Uyruk:Arjantin
  • 167
    golcülüğü kadar felsefik yönü de kuvvetlidir.

    neden?

    çünkü adam sorguluyor. önüne gelen bilginin önce gerçekliğini sorguluyor , gerçekle ilgili somut veriler arıyor. gerçeğin saflığını ve simgeselliğini irdeliyor.

    doğru bilgiye ulaşmak için bulunduğu maddesel doyumluluktan uzaklaşıp ''kalçalar senin mi '' sorusunu yöneltebiliyor.

    takdir ettim. bambaşka bir adamsın higuain. yolun açık olsun.
  • 176
    okulla ilişiğimi kesecek tezi bitirdikten sonra kendisi ve messi hakkında "lionel messi'nin kariyerinde gonzalo higuain'in etkisi" isimli yeni bir tez yazmama sebep olacak futbolcu. bu ikisi arasında ezel dizisindeki kenan birkan ramiz karaeski modeli bir ilişki seziyorum. sanki higuain'in aşık olduğu kızı messi kapmış da higuain de yavaş yavaş intikam alıyor.

    -senden eskilerin hepsini yendin.

    -yendim.

    -imkansız dediler sana suratına güldüler,tek başına yapamazsın dediler. nasıl yaptın ?

    -hepsinden acımasızdım, hepsinden daha hırslıydım, hepsinden daha amansızdım.

    -ama artık öyle değilsin lionel abi, yaşlandın zayıfladın.

    -sen ve senin yarattığın uzay futbolu da benle, benim forvet kazmalığımla başa çıkamaz.

    -dünya kupasına bir şey yapma gonzalo

    -yapıcam

    -yaptırmam. kupa amerikaya bir şey yapma.

    -yapıcam

    -yaptırmam gonzalo yaptırmam.

    -imkansız (u: :()

    https://www.youtube.com/watch?v=asdXOh4sHDI
  • 154
    94 milyon euro edecek oyuncu.

    bu adam geçen sezon italya gibi bir ligde, 36 golle gol kralı oldu. en yakın rakibi dybala 19 gol attı ki onun da geçen sezon adı barcelona ile anılırken yine 100 milyon euro gibi bir bonservis konuşuluyordu. higuain neredeyse onun 2 katı gol attı. 66 yıllık serie a gol rekorunu kırdı.* bunu zamanında bizim ligimizde, burak yılmaz'ın yaptığı gibi çoğunlukla aynı tip goller atarak yapmadı üstelik. tam anlamıyla komple bir santrafor performansı göstererek başardı. burak yılmaz demişken aslında transfer senaryoları birbirine benziyor. burak da bizim lig için hatırı sayılır bir gol sayısına ulaşınca 5 milyon euro kimseye yüksek gelmemişti ama bizim ligin standartlarında yerli futbolcular için bayağı iyi bir miktardı.

    ha dersiniz ki; "performansına lafımız yok ama hiçbir futbolcu o paraları etmez." saygı duyarım. ancak avrupa futbolunun finansal açıdan günümüzde geldiği noktaya bakarsak 90-100 milyon euroların beklenen rakamlar olduğunu görürüz. premier lig yayın ihalesinin milyar eurolara ulaştığı bu piyasada küme düşen newcastle bu transfer döneminde 30 küsür milyon euro harcayabiliyor. palace, benteke için 30 milyon pound teklif edebiliyor. bunlar daha nispeten küçük takımların ulaştığı rakamlar. manchester united 2 oyuncu için toplam 80 milyon euro bonservis ödeyebiliyor. ibrahimovic'e yıllık 15 milyon euro verebiliyor. pogba için de 120 milyon euro teklif ettiler.

    onlar premier lig kulüpleri, diğerlerinde farklı diyorsanız dortmund'a bakalım. şu ana kadar sattıkları oyunculardan 107 milyon euro kazanıp, aldıkları oyuncular için 114 milyon euro bonservis ödediler. italya'da roma sattığı oyunculardan 63 milyon euro gelir elde edip, aldıkları oyuncular için 95 milyon euro ödediler.

    bu örnekler çoğaltılabilir. anlatmaya çalıştığım şey; avrupa transfer piyasasında artık bu rakamların anormal olmadığı. muhtemelen 2-3 yıla bu rekorları geçen transferler de olacak. çünkü kulüpler ve bulundukları ligler sürekli gelirlerini artırmaya çalışan profesyoneller tarafından yönetiliyor. bunları bizim ligimizle kıyaslayıp, o paralar verilir mi ya kafasında takılmaya devam edersek; birkaç yıla lige kaliteli oyuncu getirmekte çok zorlanacağız. eskiden avrupadan oyuncu ihraç eden türkiye ve rusya vardı. onlardan kalanları araplar topluyordu. şimdi bu ülkelerin arasına çin ve amerika da girdi. hatta meksika bile gignac örneğinde olduğu gibi elimizden oyuncu alabiliyor.

    sözün özü; ülkedeki futbol camiasının avrupa ile aramızdaki farkın açıldığını farkedip önemli hamleler yapması lazım. bunları söylüyorum ama başımızda yıllık 5 milyon euro'ya bile forma sponsoru bulamayan yöneticiler varken siz de haklısınız:

    o paralar verilmez.
  • 221
    kendisinin chelsea'ye gidişi belki de kelebek ekisiyle, batshuayi'yi bize getirebilir.

    malum michy şu an valencia'da ve her iki taraf da mutsuz. devre arasında valencia'dan ayrılabilir ve kendisini isteyen biz ve sanırım bir iki premier lig takımı var.

    chelsea garanti oynamasını isteyeceği için 6 aylığına bize kiralamaya sıcak bakabilir, sonuçta şampiyonluk yarışı veren bir takımda oynayacak. küme düşme hattındaki takımlarda değil.

    higuan chelsea'ye gidemezse işte batshuayi'yi kadroda tutmak isteyebilirler, bu sebeple bu arkadaşın sarri ile buluşması lazım.
  • 164
    instagram'dan 18 yaşındaki model antonella fiordelisi'ye yürüyen 90 milyon euroluk futbolcu.
    higuain kıza "kalçaların gerçek mi yoksa photoshop mu?" şeklinde bir soru sormuş ve "gerçek fotoğrafını yolla" diye de eklemiş. kız ise "üzgünüm, gönderemem. ancak bana salerno'da yürüyüş ve bir kahve teklif edersen gelmeye hazırım." şeklinde cevap vermiş. sonrasında bu yazışma basına sızmış.

    http://gss.gs/kT5.jpg
    http://gss.gs/1Io.jpg

    bence gerçek.

    https://www.instagram.com/antonellafiordelisi/

    (bkz: galatasaray sözlük magazin servisi)
  • 119
    10 ocak 2015 frosinone napoli maçında attığı kendisinin 2. takımının 4. golü: https://streamable.com/sk9w

    adam bu sezon çılgın atıyor. neredeyse tek başına şampiyon yapacak napoli'yi. attığı hemen her gol böyle hayvani, böyle egzotik ve egzantrik ve dahi otantik.

    bir gün bizim de böyle bir forvetimiz olur mu acaba? hadi bu kadar olmasın da yarısı olsun.

    hani bülent kayabaş'ın meşhur bir isyanı var: https://www.youtube.com/watch?v=KebT4R0E2nE

    ben de forvetsizlikten çıldırdım lan! higuain'leri, suarez'leri, lewandowski'leri izleyip hayaller kurmaktan beynimin sol lobunda nasırlar çıktı.

    yemişim sağ bekini, ön liberosunu, sol açığını. forvet atın üstüme. isterseniz ali lukunku olsun. forvet istiyom lan forvet! duy sesimi yönetim!
  • 136
    gol atamadığı 3. maçtan sonra italya'da da direkt "göbekli" diye olmasa da fazla kilolu olduğu için eleştirilmiştir. hem de taraftar veya basın tarafından filan da değil, napoli'nin çatlak başkanı aurelio de laurentiis tarafından. napoli, avrupa ligi'nde villareal'e elendikten sonra ki o esnada her ne kadar üç haftadır gol atamamış olsa da 26 serie a maçında 24 golü vardı higuain'in; "onda bir düşüş görüyorum, en az bir buçuk kilo fazlası var ki bu da cepte bir tane tuğla taşımaya benzer, 1 ay önceki o mükemmel fiziğine tekrar dönebilirse işte o zaman takım iyi sonuçlar almaya başlayacaktır." demişti deli başkan. bu lafların üstünden daha üç gün bile geçmemişti ki higuain gitti deplasmanda fiorentina'ya gol attı*, bizim çılgın başkan bu sefer de kalkıp "galiba uyarılarım işe yaradı, bravo gonzalo." diye tweet attı. aha şu: http://gss.gs/ioK
    tabii, olay iyice dallanıp budaklandı; napoli'lerin 90 dünya kupası'nda italya'ya karşı arjantin'i desteklemesini sağlayan, o kadar çok sevip saydıkları comandante maradona da olaya müdahil oldu. "böyle şeyler alenen söylenmez, insanların izzet-i nefsiyle oynayamazsınız, aksi halde işler hiç de iyiye gitmez." deyip adeta zarf içinde mermi gönderdi bizim divane başkana. sonrasında higuain, kilo milo vermeden hayvani formuna tekrar kavuştu, 36 golle serie a gol rekorunu kırdı filan... bir daha da bu mevzubahis açılmadı.

    yani, tombul ve -buraya dikkat- formsuz futbolcu dünyanın her yerinde eleştirilir. hem de "şişko patates" diye eleştirilir; canan karatay'ın pilavın yanında ekmek yiyen ev hanımlarını eleştirdiği gibi hunharca eleştirilir... ama misal sadece tombulsa, performansında sıkıntı yoksa eleştirilmez. belki, "az balık etli, su içse yarıyor şu bizim şapşiğe ayol, ahahaha..." diye sevgi-saygı ekseninde laf çarptırılır, "ayağını denk alsın" kabilinden o kadar. tabii, o da belki.
  • 197
    karizması yok denir anlarım, sansasyonel bir isim değil dersiniz anlarım, fiziği futbolcu/sporcu gibi değil denir onu da anlarım. ki hala çözemiyorum o fizik ile sahada nasıl efektif olabildiğini ama overrated demek için cidden izlememiş olmak lazım.

    yerden top taşıyabiliyor, orta mesafe şutu gayet etkili, hava toplarında fena değil, sürati ortalama üstü, takım oyununda pas alışverişinde iyi ve her sene bir araba gol atıyor adam. hangi obejktif doneye dayanarak overrated ilan edilmiş anlayamadım.
  • 216
    juventus'un ronaldo transferi sonrası ilk gönderilecek oyuncuydu ve öyle de oldu. higuain gibi ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir topçudansa mandzukic gibi her daim belli bir verim alabileceğiniz ve güvenebileceğiniz bir forveti tutmak kesinlikle mantıklı olandı.

    ayrıca fiziği kilo almaya o kadar müsait ki futbolu bırakması sonrası 130 kg'ya kadar çıkması muhtemel.
  • 69
    galatasaray' a transfer olursa dileyen sözlük yazarlarını, diledikleri kerhanede ağırlayacağım. *

    edit: kadın yazarlarımızı da düşündüm: onlar, bu tarz seksüel hediyelere pek sıcak bakmazlar. bu yüzden içlerinden dileyenlere, diledikleri şarkıcıların konserine yollayacağım. ayrıca higuain takımda kaldığı sürece kuaför ve ayakkabı masrafları benden.
  • 118
    hakkında çok güzel bir yazı. tabii ki bülent timurlenk'ten.

    --- alıntı ---

    fransa'nın atlantik kıyısına brest'e futbol oynamak için çok uzaklardan gelen bir adam ve tablolarına zacarias imzası atan ressam eşi. az sayıdaki valizlerin yanında iki de çocuk, nicolas ve federico. ufak olanın yıllar sonra beşiktaş'a yolu düşecek, soyadı yüzünden büyük futbolcu sanılacak ama o soyadını babasından fazla duyuran kardeşi daha dünyaya gelmemiş. büyük burnu yüzünden ona "el pipa" lakabını takmışlar ülkesi arjantin'de. az zaman kaldıkları brest'te üçüncü çocukları dünyaya geldiğinde de işler sahada yolunda gitmemiş jorge için. jorge, onu her zaman kollayan cesare menotti'nin sözünü dinlemiş, tası tarağı toplayıp memlekete dönmüşler. ressam anne nancy, arjantin'in efsane boks antrenörlerinden santos zacarias'ın kızı. bir gün 10 aylık oğlu ateşler içinde kaldığında ambülans çağırmış, gelmemiş. buldukları ilk otomobile kocası gibi futbolcu olan kardeşi claudio ile bebeği koyup, hastaneye koşturmuşlar. teşhis, menenjit. 20 gün ateşini düşürmek için çabalamış doktorlar.

    hastane günlerinde baba jorge'nin yanından ayrılmayan kadim bir dostu var. bir river plate efsanesi daniel passarella: higuain ailesi'nin kaderini değiştiren adam. evet o çocuğun adı da gonzalo higuain. doğduğu fransa'nın pasaportunu taşıyan ve yeni yetmeliğine kadar da arjantin vatandaşlığı olmayan, günü gelince de fransa milli takımı'nda oynamayı reddeden gonzalo higuain. maradona onu bugünlerde "crespo ile batistuta'nın bileşimi mükemmel bir golcü" olarak tarif ediyor ama cevheri ilk işleyen passarrella. 10 yaşında river plate altyapısına alınmasını sağlıyor gonzalo'nun. önce 10 numara oynatıyorlar, sonra "bu çocuk iyi golcü olacak" diyorlar. 17 yaşında ilk kez a takımla maça çıkıyor, river plate evinde kaybediyor, ona pek de fazla inanan yok ama yine passarella çıkıyor karşısına. river plate'in başına geçiyor. copa libertadores'te brezilya takımı corinthians'a iki gol atıyor ama onun hayatının değiştiren 8 ekim 2006 tarihinde oynanan superclasico.
    ev sahibi river plate formsuz, boca juniors gümbür gümbür geliyor el monumental'a. tribündeki avrupa'nın dev kulüplerinin sportif direktörlerinin gözü bir adamda. boca'nın orta sahasındaki genç yetenek gago. river plate o gün higuain'in iki gol attığı, bursaspor'un doyamadığı gencecik fernando belluschi'nin sahada basmadık yer bırakmadığı derbiyi 3-1 kazanıyor. real madrid teknik direktörü fabio capello'yu arayan franco baldini "bu çocuğu hemen alıyoruz" diyor. real madrid, sezon sonunu bile beklemiyor, devre arasında 12 milyon euro ödüyor bonservisine. kadroda raul, van nistelrooy, robinho var elbette ki zor işi gonzalo'nun. schuster ona sahada yer bulabilmek için "kanatta oyna" diyor. ronaldo'nun 60, benzema'nın 32 attığı sezonda 26 gol atıyor higuain. santiago bernabeu'daki altı sezonunda 100 golün üstüne çıkıyor ama madrid kulübü bir değirmen, forma sattıran, çok konuşulan isimlerin gelmesi lazım. gonzalo röportaj vermeyi sevmiyor, verdiğinde de 10 dakika ile sınırlı tutuyor, star ama süperstar değil. baba jorge'nin bir gün bir cümlesi yetiyor ona. "artık koskoca adam oldun, napoli'yi git ve her arjantinli gibi orada tarih yaz." demesi kolay da, ya yapması... robin van persie manchester united'a gidince higuain'in peşine düşen arsene wenger ikna edebilse belki premier lig'in tarihi değişecek. cavani'yi 60 milyona psg'e satan napoli başkanı kesenin ağzını açıyor ve 40 milyon euro ödüyor gonzalo için. italya'nın güneyinde maradona ile tarihinde iki kez kuzey'in juve-milan-inter'ine başkaldıran napoli, elbette ki omuzlarda karşılıyor yeni arjantinlisini.

    capri'de yaptığı tatilde tekneden atlarken başını vuran ve ölümden dönen gonzalo ortalıktan kayboluyor. napoli halkı maradona'dan alışkın, yıldız dediğin adam gece kulüplerinde gezer, gündüz vakti imza dağıtır, ayda bir skandala karışır, paparazzilerle kavga eder. başka bir adam olduğunu zor da olsa kabulleniyorlar. gonzalo, alışverişe gideceği mağazaya kapanış saatinden sonra geleceğini söyleyen, yemek yiyeceği restoranın özel salonu olmasına dikkat eden, süreki kot pantalon-beyaz tişört gezen bir adam. napoli'deki evinden çıkmıyor, yemeğini bile tv karşısında yiyor. oynadığı maçları iki kez, arjantin, italya ve ispanya ligini sürekli izliyor. napoli geçen hafta skandalların efendisi bir başka arjantinli icardi'nin santrforu olduğu ligin en az gol yiyen takımı inter'i onun iki golüyle devirdi. river'ın onun iki golüyle boca'yı devirdiği gibi. o napoli'ye geldiğinde hocası olan rafael benitez "ben real madrid'in hocası olsam onu asla satmazdım" demişti. benitez, napolilere göre napoli'yi sattı ve real madrid'in hocası oldu. gonzalo higuain ise yeni kralları...

    --- alıntı ---

    http://acetobalsamico.blogspot.com.tr/
  • 218
    dünyanın en iyi son vuruşcularından biri. mükemmel bir golcü. gelgelelim adam kariyerinin zirvesinde dahi hep göbekliydi. c.ronaldo gibi kendine bakan bir tip olsa çok daha sansasyonel bir oyuncu olurdu. ama abimiz sergen yalçınla arda turan arası bi ciddiyetle hayatına devam ettiği için ancak bu kadar olabildi. bence soy ağacında bir şekilde türklük var, kesin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın