giderek artan sabri sarıoğlu sevgisi

• 1

  hayır. düşündüğünüz gibi sabri ile dalga geçmek için yada son günlerde sabri'ye olan sevginin artması ile ilgili ironik konuşmalar içermeyecektir bu yazı.
  aksine sabri sarıoğlu'nun son zamanlarda gözle görülen değişiminin analizidir. sabri galatasaray'ın şamar oğlanıdır. bu ilk defa a takımla maça çıktığı trabzon maçında da böyleydi, 90. dakikada kendi sahasından topu alıp kariyerinin en güzel golünü attığı bursaspor maçında takım arkadaşları kafasında vurduklarında da böyleydi.
  
  sabri'de gözlenen bu değişimi sadece frank rijkaard'a bağlamak bence haksızlık. sabri, hagi, gerets, kalli , bülent ve senelerdir fatih terim ile çalışıyor. sabri'nin bugun bu halde olmasının en büyük sebebi sadece ve sadece kendisidir. sabri kendi iç dünyasını değiştirmiştir.
  sene başında arda'ya verilen kaptanlık ( ki kendisi arda'dan çok daha önce takıma çıkmıştır) ve arda'nın olgun tutumu sabri'nin kendiyle iç hesaplaşmasına neden olmuştur.
  yoksa hakan şükür'de çeşitli yerlerde söylemişti sabri'yi çok uyardıklarını.
  
  şimdi ise sabri sarıoğlu, sahada daha olgun. hakeme itiraz ettiğinde yada gökhan zan ile tartıştığında bile taraftara "bu kadar kızdığına göre haklı" dedirtiyor. 2-0 yenik durumda ve kadıköy'de fenere karşı oynarken roberto carlos ile saha içinde gülüşüyor. hakem, aleyhine bir karar verdiğinde dönüp bakmıyor bile. dikkat ederseniz ortaların dağlara taşlara gitmemesinden bahsetmiyorum bile. çünkü sabri'nin onda biri bile hücüma çıkmayan hakan balta sırf efendiliğinden ve yakışıklı oluşundan ötürü sabri'den daha çok seviliyordu düne kadar.
  
  sabri'yi yıllarca orta açamıyor saha da düşüncesizce oynuyor diye eleştiren bizler şimdi onu alkışladığımız için iki yüzlü mü oluyoruz peki ? bunun cevabı kesinlikle hayır. çünkü bu gelişimi kaydeden sabri, kendi içinde bu olgunluğu yakalayan sabri şimdi de bu övgüleri hemde fazlasıyla hak ediyor.
  
  sabri sarıoğlu göründüğü gibi doğru yoldadır. sabri sarıoğlu galatasaray'ın, beşiktaş ve fenerbahçe'den daha büyük olduğunun canlı kanıtıdır. 2002 den beri bu kadroda ve defalarca gitmesi istendi. hakan şükür tarafından kollandığı söylendi. taraftar tarafından defalarca yuhalandı ve şimdi bile bunu büyük bir olgunluk ile karşılayıp "onlardan ders aldım" diyebilecek kadar yürekli birisi oldu çıktı.
  rakiplerimiz olduğunu idda edenler bedavaya gönderdikleri adamı bir sene sonra parayla alırken *, ya da bir iki sene bile bir futbolcuya tahammül edemezken * sabri sarıoğlu sabırla kaldı bu takımda ve şimdi hem kişiliğini hem futbolunu bir seviye yukarıya taşıdı.
• 2

  sabri'nin iyi futbolu ile doğru orantılıdır.
• 3

  sabri'nin gelişen karakteri ile doğru orantılıdır.
• 4

  sezon başında, rijkaardın gözden çıkarttığı bir futbolcudan bahsediyoruz. o zaman sabrinin önünde iki seçeneği vardı 1.si galatasaraydaki bağlarını tamamen kopartıp kendine klup arayacak ( bunlar muhtemelen herhangi bir anadolu takımı olcakatı) ve gittiği takımda kariyerine devam edicek ve gençliğini heba edecekti. 2.si galatasarayda çalışıp kendini gelişitirip , oyununa biraz daha katıp taraftarın sevisini katlayacak. sabri ikincisini seçti ve en doğrusunu yaptı. tabi bunda , rijkaardın ve teknik kadrosunun payı büyüktür. evet sabride büyük bir gelişme var devamını bekliyorum.
  
  (bkz: costukca cosuyor efendim durduramiyoruz)
  
  edit : düzeltmeler
• 5

  (bkz: sabri nin düzelmeye başlaması)
• 6

  yakında türkiye'nin ''sweetheart''ı olacaktır.
• 7

  çoğu galatasaray taraftarının gönlünde az ya da çok var olan bir sevgiydi zaten.
  
  hani haylazdan öte pis işlere bulaşan çoçuğu olur ya evin, sabri ahanda odur.
  
  o pis işleri yüzünden bir türlü adam gibi sevemessin, bir ton laf edersin. ama evlattır işte.
  
  sonuçta bu adam alt yapıdan gelmiştir, ve en az bizim kadar galatasaraylıdır. zamanında evlat denilen emre belözoğlu veya fatih akyel gibide değildir. ve olmayacaktırda.
• 8

  (bkz: sozlugun sabri sarioglu na olan ilgisi)
• 9

  kendisinin aynı maç içinde yapacağı üç berbat ortayla tribünlere gidecek sevgidir. geriye her sevgiden geriye kalan uğultu kalacaktır.
• 10

  yaşı ilerledikçe edindiği tecrübe birikiminini kullanmasını, nerede nasıl davranması gerektiğini öğrenmeye başlaması buna neden olmuştur. bunun yanında göstermiş olduğu performansta eklenince dadından yenmez bir futbolcu olmuştur.
• 11

  son olarak galatasaray dergisine çıkmasıyla birlikte tavan yapmıştır.
• 12

  hiç azalmamıştı ki *diye düşündürtendir.
• 13

  bu artan sevgiyle beraber sabri sarioğlunun saçına duyulan hassasiyet ters orantılı olarak azalmaktadır!
• 14

  karma puanını eksiye indirmeye başlamıştır. * *
• 15

  şereftir seni sevmek
  senle ağlayıp gülmek
  sabri sarıoğlu sevgisi
  sürecek sonsuza dek
  
  yetmiyor ki stadlar
  kalbimiz senle çarpar
  layıksın bu sevgiye
  sabri sarıoğlu
  
  nasıl ki bu milletin
  tacıdır yıldızla ay
  yüksel taa arş'a kadar
  sabri sarıoğlu.
  
  *
• 16

  şahan ın programındaki alkol oranı gibidir. ne zaman alçalıp yükseleceği belli olmaz. çabuk karar verilmemeli, kesinlikten kaçınılmalıdır.
• 17

  giderek kaybolan sabri sarıoğlu antipatikliğiyle orantılıdır.
• 18

  bu sevginin artmasında şut çekmesinin yasaklaması yatmaktadır zira şut çekmeyince pek bi sevimli oluyor kerata
• 19

  kişiliğini, futbolunu geliştirmesiyle pekişen ve zaten çok geç kaldığımız sevgidir. olması gerekendir. sakatlanıp oynamadığı dönemde, mevkisinde yaşadığımız sıkıntılar unutulmamaktadır. ayrıca son yıllarda gösterdiği inanılmaz gelişimle (ki hala eksikleri olmasına rağmen) ilk 11'e banko yazılacaklar listesine eklenmiştir.
• 20

  kimse kusura bakmasın ama şahsımın gücüne giden sevgidir. bu gücenme sabri sarıoğlu'ndan kaynaklanmıyor zira sabri yetenekleri kısıtlı ve bu takımı gönülden seven tam bir saman alevi.aynı gün içinde üç asist yapsa daha sonrada kendi kanadından üç kere gol yesek kimse şaşırmaz sanırım.
  
  lakin benim bu sevgiye içerlememin tek bir sebebi var (bkz: uğur uçar)
  belki pek çoğunuz uğurun yeteneklerinin kısıtlı ve üç-beş maçla filizlenen yersiz bir hayal olduğunu düşünebilirsiniz. ancak benim galatasaraylılık anlayışımda giderek artan bir sevgi sağı sollu belli olmayan biri yerine 21 yaşında dizini orta sahada bırakan bir adama verilebilirdi.
  
  giderek artan bu sevgi için mikrofonu uçkura takmak, çubuklu tosunlarla kavga etmek ve birkaç kez kadro dışı kalmak gerekiyor sanırım.
  
  amacım sabriyi yermek değil, ama bu şekilde giderek artan sevgiler bana giderek vefasızlaşan ve dengesizleşen bir taraftar portresi sunuyor...
  
  (bkz: bilmem anlatabildim mi)
• 21

  bi yerden sonra irite oluyor insan taraftar olarak. ancak hakikaten sevimli adam ya. harbi öldürsen ölmez. o derece
• 22

  zamanı geldiğinde sözlüğün sağına resmini koydurtacak sevgidir...
  
  (bkz: bizim oğlan)
• 23

  rijkaard'dan önce rijkaard'dan sonra olarak ayırabiliriz.
• 24

  gun gectikce farkina vardigimiz parayla satilabilen sozde galatasaraylilar yuzunden artan degerli sevgidir.
• 25

  sabri'nin resmen tırnaklarıyla kazıya kazıya kazandığı sevgidir. taraftarın verdiği bir ton tepkiye rağmen hiç bir zaman bu taraftara küsmemesinin surat yapmadan triplere girmeden iyi ya da kötü elinden geldiğince yapabildiğinin en iyisini yapmasının sonucudur.
  
  evet sabri'nin oyununu geliştirmesinde rijkaard'ın payı büyüktür, ama unutulmamalıdır ki rijkaard'dan alabileceği her şeyi almaya çalışması yine sabri'nin takdir edilmesi gereken özelliklerindendir. kimi yerliler gibi rijkaard'ın kuyusunu kazmaya çalışmamış başında dünyanın en elit antrenörleri olduğunu anlamış ve ona göre hareket etmiştir; faydasını da hala görmektedir.
  
  o sürekli bahsedilen hep özlenen ruhtur sabri kimseye galatasaray armasına saygısızlık etme şansını vermez çubuklu tosuna'da bir başkasına da gerektiği yerde gerektiği ayarı verir.kadıköy'de üstüne atlamaya çalışan bir ton çapulcunun arasından geçip gelir tribünün önüne hepimize üçlü çektirir, yandan bağıran küfürler savuran köpeklere inat.
  
  sabri bu takımda son bir kaç yıldır gerek mental gerekse de yetenek olarak kendini en iyi geliştiren oyuncuların başında gelmektedir ve bunların hepsinden önemlisi sabri 'bizim oğlan'dır gün gelecek kaptanlık pazubandını gururla kolunda taşıyacaktır.