o hafta kayseri maçı çok önemliydi şampiyonluk yolunda, ve biz o maçta 1-0 geriye düşmüş çok kötü oynamamıza rağmen hakan şükür ve hasan kabze'nin golleriyle öne geçmiştik. 90. dakikada gökhan ünal'ın golüyle berabere bitti müsabaka. hagide malumunuz böyle durumlarda çıldıran, üzülen, kendine yediremeyen hırsını başka şeylerden çıkaran biri, takım otobüsüne binildiğinde hagi ceketini fırlatıp atıyor telefonunu aramaya başlıyor ve bulamıyor
*. daha sonrasında zaten sinirli olan gica bozuk türkçesinin ve sinirinin azizliğine uğrayıp "medya" tarafından sanki herkese hakaret etmiş gibi gösteriliyor.
bana sorarsanız burada hagi suçlu değil
* aksine bu siniri, hırsı onun kaybetmeye ne kadar tahammülsüz olduğunun, kazanma hırsıyla yanıp tutuştuğunun göstergesi. galatasaray taraftarınında "ı love you hagi" diye statları inletmesinin, onu kalbinde çok başka yerlere koymasının sebebide tam olarak bu özellikleridir.