1
yine meşhur galatsaray'lılık ölçerimi çalıştırıyorum ve söylüyorum.
galatasaraylı değildir.
2
gitmesine gitti de, ben kendi payıma geldiğine üzülmüştüm. gittiğine de sevinecek değilim. aslında herkes kalsaydı, adnan polat gitseydi, şimdi arena da avrupa ligi yarı final maçının provalarını yapıyor olacaktık.
4
gerçeklerin farkında olmadığı gibi, bu durumun galatasaray’ın bütün değerlerine zarar verdiğinin farkında değildir.
5
yanlış bir şey yediği için beyni sulanmış olabilir.
7
gitmesine değil de bu bataklıktan kurtulmasına sevindim ne yalan söyleyim. evet ben seviniyorum gittiği için.
9
işine geldiğinde galatasaray bir his takımıdır, vefa takımıdır deyip; 5 sene boyunca kendisini hem türkiye'de hem avrupa'da zirveye taşıyan adama 5. ayının sonunda gitsin diyen yazardır. o futbolcuyken, bu teknik direktörken ama dimi? evet canım haklısın; 9. hafta sonundaki o bitik takımı ben aldım zaten, hagi başka takımı çalıştırdı.
10
öncelikle
1-galatasaraylıdır (sizin hakaret ölçütlerinize sığmaz onun galatasaraylılığı)
2-hagi'nin t.d.görevinde gelecek göremeyendir.
3-"light" değildir. (peşinen belirtelim, nasıl olsa peşinen gelecek)
4-futbolcu,insan ve t.d. hagi arasındaki ayırımı yapabilen bireydir.
5-zamanında rijkaard,b.korkmaz, gerets giderken hissettiği acının 1/10'unu taşımayandır.
6-a.polat ve ekibinin gönderdiği bilmem kaçıncı teknik sorumludan sonra süpriz yaşamayandır ( sahi siz göreve geldiğinde a.polat ona o koltuğu yedirir mi sandınız?)
7-o'nun gidişiyle, a.polat ve ekibinin de bittiğinin resmen kesinleşeceğini bilendir.
8-doğal olarak herkes tarafından fikri beğenilmeyebilecek ancak hakaret yemesi muhtemel bireydir. (nedense burada böyle)
11
galatasaray'a yarardan çok zararı olduğunu fazlasıyla kanıtlamış, küme düşme muhabbetlerine maruz kalmış bir takımı yöneten bir teknik adamın; adı hagi, bülent, hakan, yılmaz, mehmet, osman, lippi, x, y, z her kim olduğunu zerre kadar sikine takmadan, sadece işinde başarılı olup olmadığına bakıp, başarısız olduğu kanaatine varmış ve bu kişinin takımdan ayrılmasına gayet tabi sevinen yazardır... mantığıyla hareket eder. sırf isme, cisme, beslediği sevgiye aldırmadan yalnızca mantığını ve galatasaray takımının iyiliğini düşünerek; hagi, x, y, z teknik adamın gitmesine sevinmiştir. peki nereye kadar teknik adam değiştireceğiz diyenlere, peki artık durmamız gereken ismin neden x, y, z, yılmaz vural, fatih terim değil de teknik adamlık kariyerinde adam akıllı hiç bir başarısı olmayan ve takımı dibe götüren bir teknik adam olan gheorghe hagi olduğunun cevabını bildiği için hagi'nin gidişine sevinir. ayrıca gheorghe hagi'nin gidişine sevinmesinden yönetimi desteklediği anlamı da çıkarılmaması gerektiğini söylemeye ihtiyaç duyar. bir hafta sonra yönetimin de çekip gitmesini tüm kalbiyle ister çünkü.
şimdi sen ister hain de, ister satıcı de, ister hagi'yi arkasından vurdu de ama o yazar emin ol en çok galatasaray'ın başarısına sevinir... ve galatasaray'ın başarılı olması için gelişecek her olumlu adıma da sevinir...
12
gheorghe hagi'nin gitmesine sevinmem, ben galatasaraylıyım ve galatasaray'ın değerlerine sahip çıkarım.
hagi, galatasaray'ın bir değeridir. ancak, bu değer galatasaray'a zarar verecekse, gitmesini en önce ben isterim.
eğer hagi kendine inanıyorsa, yaparım diyorsa, kalmalı.
ama o da kendine inanmıyorsa, yapacak bir şey yok. ne o üzülmeli daha fazla, ne de büyük galatasaray.
düzeltme: hagi inanıyorsa, yaparım diyorsa, kalmalı derken kastettiğim şey, başarıdır. hagi inanır, başarıyı getirirse ne ala. başarı gelecek diye 3-4 sene beklenmez. başarı için 3-4 sene çalışılır.
13
başarısız olan, ileride de başarılı olacağını ummadığı, galatasaray'ı her maç daha da kötü duruma sokan teknik direktörün gittiğine sevinen yazardır.
ben hagi'nin başarısız olduğuna üzüldüm gittiğine değil...
14
gheorge hagi'nin gitmesine sevinen değilde, teknik direktörlükten ayrılmasını destekleyen yazardır.
15
sorunu teknik direktörde zanneden yazardır.
17
mourinho'nun, guardiola'nın, wenger'in ya da ferguson'un geleceğine sevinen yazardır. türkiye ligi 11. sine gelmek için dünyadaki bütün kalburüstü teknik direktörlerinin sıraya geçtiğinden emin yazardır. teklif alan herhangi bir hocanın "hmmm, bakalım kimmiş bu galatasaray, son yıllarda ne yapmış" diye bir araştırmaya girip 3 yılda gelen hoca sayısı, giden hoca sayısı ve gönderiliş şekillerini gördüğünde "hassiktirin lan, dalga mı geçiyorsunuz" demiyeceğini düşünen yazardır.
bundan sonra şu yönetimle şu futbolcularla ve evet bu taraftarla bu takıma gelecek hocanın aklına sıçayım. ondan teknik direktör olmaz. çünkü teknik direktörlük zeka işidir.
19
ulan hagi'de teknik direktör kapasitesi göremeyen galatasaraylılar sözüm size.insan ömründe 2sene nedir 3 sene nedir.sabır değil istediğim sizden vefa.sabredilseydi kesin başarılı olcaktı diyemem hagi için ama bana hayatımda yaşadığım en mutlu günleri gösteren adamlara(sadece hagiye değil bülente popiye taffarele) sabrederim,vefa gösteririm.siz de göstermelisiniz.sevdanızsa galatasaray eğer,tahmini 70 yıllık ömrünün 2 senesini hagi için ye ne olacak yani.galatasarayda oynadığı 5 senede sana yaşattığı mutluluklarla o ömrüne fazla fazla katmıştır zaten senin.nankör olma!laf etmeyi bilirsiniz bi kere de sevinmemek için sevin be.
20
hagi başarılı olsaydı sevinmezdi.
kadro kötü, yönetim kötü hepsine tamam da...
18 maç 6 galibiyet 3 beraberlik 9 mağlubiyet 17 gol atmış 24 gol yemiş 21 puan toplamışız.
bu kadar da değil yani. şu kadrosuyla ilk üçe gitmeye zorlansa bile, rahatlıkla 5. olmalı, türkiye kupası'nda yolumuza devam ediyor olmalıydık.
daha devre arasında yaptırdığı romanya menşeili, fiyat/performans oranı yerlerde sürünen transferleri de saymıyorum.
bunlar bile hagi'yi sevmeye engel değil ama "hagi teknik direktörümüz değil" diye ağlamamızı da beklemeyin. tablo ortada. oyun olarak da bir gelişim gösteremedik, deplasmanlarda kediyiz, sahamızda bile aslan olamıyoruz, üstelik aslantepe gibi bir yerde. sıfırız... luis suares acımasa o stadı bile mağlubiyetle açacaktık. yalan mı?
fakat biliniyordu ki, daha en başta getirilmesi hataydı...
artık teknik direktörlüğü tamamen bırakması da çok yerinde olur.
21
gheorghe hagi'ye yakışan, takımla anlaşıp hataları hızlıca anlaması ve "kardeşim, bu yönetim anlayışı ve şu şu şu futbolcularla bir iş olmaz." demesiydi. o zaman onu kovmaya kimsenin gücü yetmez ve hepimiz kurtulurduk. ama o, düzene isyan etmemiş ve uyumla çalışmaya çalıştığı yönetim tarafından kovulmuştur.
üstteki paragraf bir kulübe para için çalışmaya gidenlerin izleyeceği yoldur. ben buna inanmıyorum. o yüzden de diyorum ki:
kötü bir teknik direktördü hagi, zayıf olduğumuz noktaları bir türlü göremedi ve/veya doğru önlemleri alamadı. zor zamanda geldi, başaramama ihtimali vardı ve başaramadı.
22
galatasaray > gheorghe hagi mantığıyla düşünen yazardır. futbolcu hagi'nin kalbinde konumu farklıdır elbette.. tek suçlunun hagi olmadığının, asıl suçlunun yönetim anlayışında olduğunun da farkındadır. ancak sırf istikrar olacak diye teknik direktörlük kapasitesi düşük olan birine ısrarla takımı emanet etmeninde aptallık olduğunun farkındadır. sırf vefa diye galatasaray'ın uefa şampiyonu olduğu kadrodaki oyuncuları teker teker takımın başına geçirip gönül borcu ödemeye çalışmanın saçmalığının farkındadır.
23
duyguları, mantığının önüne geçmeyen yazardır.
24
yazdıklarımdan da anlaşılacağı üzere bizzat ben. gelişi zaten hataydı.
25
aslında buna sevinmek demek biraz ağır oluyor.
hagi teknik direktörlükten ayrılıyor diye sevinen galatasaraylı yoktur herhalde. ne kadar başarısız olursa olsun, hagi galatasaray'lıların her daim kalbinde olacaktır zaten.
ama hagi'nin teknik direktörlükten ayrılışına üzülmeyen çoktur. orası kesin.