bir daha ömrümde bir benzerini yaşayamayacağım kadar sevindiğim goldür bu gol. zira bu gol
galatasaray'ın avrupa'da artık kendisini kabul ettirdiği 1998-99 sezonunun en önemli golüdür benim nazarımda. evet daha önceden 1989 yılında yaşanılan bir
avrupa şampiyon kulüpler kupası yarı finali var, 1993'de son yıllarda belki de hala eşi benzeri yaşanmamış bir sürprizle
manchester united'ı eleyip şampiyonlar ligi gruplarına katılmak var ama hiçbirinin ardından ne yazık ki devamı gelmedi. hoş 2002'den sonra inişli çıkışlı bir grafik çizsek de, 98-02 arası avrupa'nın galatasaray'ı tanımasının hala ekmeğini yemeğe devam ediyoruz ve bundan sonra da kolay kolay ismimiz silinmez.
işte 98 sonrası avrupa'nın önünde diz çöktüğü takımın başlangıç yılının başlangıç golüdür bu gol. golün son dakika olması, güzelliği , kalecinin belinin tabir-i caizse kırılması, takımın gol sevinci , spiker
sabri ugan'ın mükemmel coşkusu dışında yüklediğim anlamlar bunlar işte benim bu gole. iyi hatırlarım , bu maçtan sonra tüm türkiye'de arabalarla tura çıkılmış, adeta kupa coşkusu gibi kutlanmıştı bu maç. galatasaray çıtayı o kadar yükseltti ki bu seneden sonra gruplarda kimleri devirdik ( misal fenerbahçe-inter , manchester united-beşiktaş) ama ne arabalarla tura çıkıldı, ne de bir kutlama yapıldı. artık çok alışık gelmeye başladı bunlar bize. dedim ya çıta yükselmişti bir kere. bu seneden sonra , misal sabri ugan'ın anlattığı galatasaray- real madrid çeyrek final maçını dinlerseniz görürsünüz ki bu goldeki coşkusunun yarısı bile yok gol sevinçlerinde. alışmışlık böyle bir şey. bazen çok özlüyorum grupta bilbao'yu yendiğimiz, elendiğimizin netleştiği önemsiz barcelona maçını 2-1 kazandığımız günlerden sonra sokaklara dökülmeyi ama mazallah diyorum sonra. o günlerin sevincinden çok hüzünleri geliyor aklıma.
özet geç diyenlere, dediğim gibi bu maçtan sonra uefa kupasını aldık, süper kupayı aldık, milli takımımız büyük başarılar yakaladı ama bu golün sevincini hiç bir zaman yakalayamadım arkadaş ben. biliyorum altı üstü şampiyonlar ligi grup maçı ama yok işte.
kısa da bir not geçeyim bu golle ilgili.
sabri ugan ya da
cüneyt tanman*'la yapılan bir röportajda okumuştum. topun ağlara gittiğini gören
sabri ugan sevinçten kendisini yere atıyor , yerde uzun bir müddet gol diye bağırıyor, artık santraya doğru cüneyt tanman kendisini kaldırıyor.
*