resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 2452
    inatları yüzünden kendini tamamen bitirdi. kiralık diye yüz çevirdiği liverpool'un sol beki yerine her maç gol yediren hakan balta'yı oynatmasa belkide 10 puan daha fazlamız olacaktı. kaleci diye aldırdığı adam yerine ufuk'ta ısrar etse yabancı kontenjanından elimiz kolumuz bağlı olmayacaktı.

    geldiği günden beri yaptığı olumlu birşey var mı diye bakıyorum ama pek elle tutulur birşey göremiyorum.

    çok büyük futbolcu olup 40 metreden doksana takmak başka birşey, teknik direktör olup takım yönetmek apayrı birşey. büyük yıldızların büyük egoları, kaprisler olur ama bunlar teknik direktörlükte olmaması gerekir.
  • 2453
    teknik direktorluk vasfi olmayan efsane bir futbolcudur. teknik direktorlukten anlamadiginin en guzel kaniti 2004-2005 sezonunda, sondan bir kac hafta once ali sami yen'de genclerbirligi'ne yenilirken ve gol ararken hakan sukur'u oyundan almasidir. o sezon bu isi yapamayacagini gosteren hagi'yi, adnan polat kadroyu cok guzel temizlemisti gibi bir dusunceyle takimin basina geri getirmistir. o da cogu teknik direktorun kalitesiz bulup calismayacagi bir kadro icin elinden geleni yapmakta. esas suclu icin (bkz: adnan polat)
  • 2454
    teknik direktör olarak ikinci kez gelişi ve başarısız olması onun galatasaraylı taraftar gözündeki saygısını, kredisini, efsaneliğini bitirmiş değildir. hagi denildiği vakit, hagi'den bahsedildiği vakit tatlı bir sevinç, gururlu bir tebessüm, tadına yeterince varılamadığından sebep muzdarip bir yetersizlik hissiyatı gelip yerleşecek hepimizin en mutena yerlerine. hagi'yi galatasaray'ı avrupa'nın zirvesine taşıyan hareketin en esaslı unsuru olarak hatırlamaya devam edeceğiz. hagi canımzdır, ciğerimizdir; galatasaray tarihinden bahsedildiği vakit esaslı bir alt başlığı hem de altı çizilesi içeriğiyle hak edendir. buraya kadar tamamız canlar. başarısız oldu diye sövüp sayacak halimiz yok. bu hem galatasaraylılık değerlerine sığmaz, hem de geçmişte varını yoğunu en fedakarane yapan insana karşı vefasızlık ve saygısızlıktır hem de insana yakışan bir davranış değildir. biliyoruz ki hagi elinden geleni yapmak istemiş, tüm iyi niyetiyle galatasaray futbol takımını omuzlamak istemiştir. hagi'nin galatasaray için varını yoğunu elinden geldiği surette yansıttığı hususunda hemfikir olmalıyız. aksi bir fikir, bizi kendi değerlerimizin çok uzağına atar. geçmişte yapılanların hepsinin kağıttan bir helva suretine bürünmesini beraberinde getirir.

    adalet en genel anlamıyla var olan her şeyin yerli yerine konulmasıdır. başka bir deyişle mümkün mertebe varolanlara, fenomenlere hak ettikleri mevkiyi ve pozisyonu vermektir. ayrımlarda bulunmaktır, elmalarla armutları karıştırmamak, safsataların pençesine düşmemek, duyguların esiri olarak acele ve yetersiz kararlar vermek, saçma sapan beyanlarda bulunmak değildir. bu açıdan bakıldığında hepimizin amacı adaletli düşünmeye çalışmak olmalıdır, bu hususta çaba sarfetmektir. bu çerçevede adaletli düşünme ve davranma hagi'ye koşulsuz her türlü teslimiyeti ve sonsuzca duygusal güzellemelerin fikir olarak sunulmasını içermediği, gibi teknik direktör olarak başarısız olan hagi'nin kaba bir tabirle hakarete uğramasına, taraftarın gözünde küçültülmesini, değerinden düşürülmesini gerektirmez.
  • 2455
    sanki hayrına galatasarayın efsanesi olmuş imajı çizilen, üzerinden galatasaray vefalılığı testi yapılan eski galatasaray futbolcusudur.

    galatasaray tarihinin en iyi futbolcusudur ve hepimizi oynadığı futbola hayran bırakmıştır. heyhat haginin herkesin tahmin ettiği kadar galatasaraylı olduğuna da inanmıyorum. sebebi her ne olursa olsun, galatasarayda jübile yapmaması, galatasarayın başına ilk geçtiğinde aylık aldığı paranın 100de biri değerinde bir telefonun oradaki kendini bilmez bir gerzek tarafından yürütülmesi sonrasında tüm galatasaray taraftarlarına otobüsten "hırsızsınız" diye bağırması aslında çok net iki örnek. bülent korkmaz örneği de çok benzer. savaşçı bir futbolcuydu, gerçek bir galatasaray efsanesiydi, ama sadece "oynadığı dönemde". futbolu bıraktıktan sonra geçtiği takımın başında güya ne kadar profesyonel olduğunu ispatlamaya çalışırcasına gol sonrası yaptığı sıradışı sevinç gösterilerini hanginiz unuttu? bülent ve hagi, bu takımın başına futbolculuk günlerindeki kredilerini harcamak için geldiler, harcadılar, birisi gitti diğeri de bugün yarın gidecek. yönetimin bu iki efsaneyi takımın başına getirmesindeki sebep de taraftarımızdaki vefa diye tanımlanan, esasen düpedüz saflıktan başka birşey olmayan duyguyu sömürmek ve sürelerini uzatmak.

    futbolculuk dönemlerinde efsaneleştirilen, putlaştırılan insanların aktif futbol hayatı sonrası bu krediyi kullanarak takımların başına geçtiklerinde yapamadıklarını görmemek, aslında şu anda galatasaray yönetiminin de kullanmak istediği zaaftır. lütfen artık açın gözlerinizi, ne haginin, ne bülent korkmazın, ne de herhangi başka bir efsanenin, iyice pişmeden iyi bir teknik direktör olamayacağını anlayın.

    bülent timurlenk'ten (nam-ı diyar aceto balsamico) geliyor: takım elbiseye sığmayan efsaneler! http://tinyurl.com/4dmngas
  • 2456
    yeter ulan yeter. tamam adam iyi yonetemedi takimi, tamam adam inadi yuzunden ne oyunculari yakti. ama hagi lan o hagi. sen o adama kufredemezsin. begenmeye bilirsin ama elaleme rezil edemezsin. hagi lan o, kucuk efsaneler cikarmaya calisanlara, sahte comandantelere benzemez. sorun aile icinde cozulur kameralara poz verilerek degil. ben seni bu aileden cikarmaya calisanlara ne diyim..

    hafizasini sikiyim ki bu milletin ne cabuk unutuyor gecmisi.

    evet senle olmadi hagi, kendini atese atarak geldigin galatasarayla olmadi. belki dunyanin en iyi kadrosunu versek sana yine iyi yonetemiceksin. ama agzimdan tek bir kotu laf cikmayacak sana. dilim varmiyacak o laflara.

    sen ki bir nesli buyuten adam, turkiye en buyuk mutluluklardan birini yasatanlardan olan.

    keske hep sahada ki komutan olarak kalsan...

    i love you hagi

    (bkz: efsanene sahip cik)
  • 2458
    ben bu adamı eleştirmem arkadaş.

    takımda toplam üç tane stoper varsa ve bunlardan biri gökhan zan ise, bi maçta öne geçtiğinde orta sahayı güçlendirmek için kulübeye baktığında bam üçlüsünden başka alternatif göremiyorsa, forvette hala milan baros'un alternatifi yoksa, şimdi buna stancu'yu kendisi aldı diyenler olacaktır, şöyle söyleyeyim, en s.kindirik anadolu takımının 4 forveti varken senin baros ve tam forvet olmayan stancu'n varsa, ben bu adamı eleştirmem.

    ha hata yapıyor mu, yapıyor, mesela balta insua olayı, zapata'da ısrar etmesi, misimovicolayı bilmemne hatadır, eyvallah.

    gitmek istiyor mu, hepimiz biliyoruz ki istiyor, yönetim izin vermiyor, bunu da biliyoruz, burdan galatasaray'a zarar vermek istemediğini de görebiliriz.

    ama her şeyden önce, adnan polat o koltuktayken, buraya gelip başarılı olamamış(!) skibbe, rijkaard, gerets varken, ben, bu adamı, e-leş-tir-mem!
  • 2460
    her hafta maçı ne yapsam da rakip takıma versem diye düşünüp bunu müthiş bir yüzdeyle uygulamayı başarabilen hocamız... bu yaşıma kadar oyuncu değişikliklerinin maç çevirmek için yapıldığını sanırdım ama kendisi bana bunun tam tersi olduğunu gösterdi... hoca olarak son derece inatçı ve yetersiz buluyorum kendisini... takımımızın efsanesi olması işin farklı bi boyutu o kısmına saygım sonsuz ancak hoca olarak artık kabul edilsin ki yeterli değil...
  • 2461
    çok büyük bir yavşaklığı gözler önüne seren teknik direktördür.

    - zapata kötü kaleci değil mi?
    - servet kötü defans
    - gökhan zan müzmin sakat
    - culio yetersiz
    - stancu o kadar para etmez
    - arda formsuz,sakat
    - kazım çok sıkmıyor kendisi
    - pino galatasaray için yetersiz
    - hakan balta
    - yekta alışamadı
    - aykut iğrenç
    - mustafa sarp, barış, ayhan sizlere ömür

    e kardeşim madem bu kadar iğrenç bir kadromuz var neden bu takım derbide 70 dk muhteşem oynuyor? golü verilmiyor taraflı hakemle anca yeniliyor? ya da kötü olunca neden çıkıp hagi suçlu diyorsun manyak mısın sen?

    inşallah adnan polat kalır, gider lucescu'yu getirir o da başarısız olunca ben bu yavşak güruhu görücem, daha çok desibel rekorları müstehak size, dün * resmen taraftarın oltayı nasıl yuttuğunu gördüm, herkes rekor denemesi için kıçını yırttı, tıpkı oynatılan birer kukla gibiydi taraftarlar, oynatan ise malum.

    son olarak hagi başka bir başkanla ve kadroyla göreve gelseydi, şuanda imajı çok daha değişik olacaktı başkalarının gözünde, şimdi 10'u yiyen canavarlar doymamış olacak ki gözünü tugay kerimoğlu'na dikmiş vaziyette, ne diyeyim boğazınızda kalsın inşallah.
  • 2462
    efendim, burada hagi'nin bu takima, bu taraftara yasattiklarini iyi hatirlayip yorum yapmak lazim, burasi kesin. gheorghe hagi, galatasaray icin bir milattir, bir donum noktasidir, oynadigi donemdeki pek cok basarinin mimaridir, benim ilk kahramanlarimdandir. neredeyse attigi her golu hatirlamaktayim, ama iste hagi ile ilgili guzel olan sey, onun sevilen kismi, sadece attigi goller ve kazandirdigi basarilar degil, bu klube bagliligidir.

    ancak madalyonun obur yuzune baktigimizda, gheorghe hagi'nin, bu klupte, oyuncuyken yasattigi mutluluklari teknik direktor iken yasattiklari ile kiyaslayamayiz. teknik direktor olarak, bana kalirsa, yetersiz oldugu pek cok yon vardir. futbolcu'dan cok iyi anlamaktadir, nitekim ben, ara transferde yaptigi transferlerin hicbirinden mutsuz degilim ancak futbolcudan iyi anlamak, iyi bir scout olmanin anahtari olabilir ama teknik direktorluk cok baska bir boyut.

    bir insaat ustasi, insaat yaparken cok basarili diye, ustaligi cok iyi (hatta en iyi) yapiyor diye, onu bir anda muhendis yapip ayni basarilari bekleyemeyiz. belki bununla ilglil bir yetenegi yok belki de yeterli tecrubesi yok orasi bilinmez ama sadece "cok iyi ustaydi" diyerek onlarca insanin oturdugu bir binanin muhendisi yapmazsiniz. baska meziyetlerine guvenirsiniz, mesela iyi iscileri almasi icin onu kullanirsiniz, belki usta yetistirmesi icin kullanirsiniz. ama tutupta muhendislikte ustaligi kadar maharetli degilse, "hayir, hayir sen muhendis olacaksin" diye diretmezsiniz.

    ben cikipta hagi gitsin, gitmesin cigirtkanligi yapmak istemiyorum. cunku benim hagi'ye gelene kadar galatasaray'dan gitmesini istedigim insanlar o kadar fazla ki. yine de yeter ki sunu bilsin, bu taraftar arasinda, seni her daim sevecek bir kesim (ki bu kesime ben de dahilim) var.
  • 2463
    18 mart 2011 galatasaray fenerbahçe maçı özelinde söylüyorum ki bence çok büyük bir hatası olmayan teknik adamdır. şöyle ki, fenerbahçe'nin kadrosu kağıt üstünde galatasaray'dan çok daha üstün. bu bir. fenerbahçe kondisyon olarak çok daha üstün. bu iki. fenerbahçe takım kurgusu olarak çok daha üstün. bu da üç. şimdi bunları göz önünde bulundurarak bakarsak yaptığı maç planı bence doğrudur. tamam fenerbahçe'ye göre çok daha dar bir alanı kullandık ve maç genelinde daha ilerde basabilirdik ama o zaman yediğimiz ilk gol 75. dakikada duran toptan değil 60. dakika civarı normal bir atakla gelirdi. ayrıca maçı dar bir bölümde oynarken (ki burda şunu kastediyorum; fenerbahçe bekleri iki çizgi arasında gitti geldi, fenerbahçe orta sahası iki ceza sahası arasında gitti geldi ama bizim orta sahamız maçı rakip yarı sahanın ortasıyla bizim ceza sahamız arasında geçirdi. neill zaman zaman destek verdi, hakan balta hakkında yorum yapmayacağım) ve öndeyken maçı dengelemiştik, rakip bu dengeyi bozamıyordu,pozisyona giremiyordu ve enerjimizi koruyorduk. işte tam bu noktada yapılmaması gereken tek şey duran top vermemekken sağolsun neill çok saçma bir şekilde adamlara duran top hediye etti ve gol geldi. geride daha 15 dakika varken şampiyonluğa oynayan bir takımın da maçı alması gayet normal. pino'yu oyuna almaması meselesine gelince, ben de olsam 1-0 öndeyken, rakip gol pozisyonu bulamıyorken ve geride boşluk bırakacağı ve galatasaray'ın gol pozisyonu bulacağı öngörülürken kewell'in şutlarına pino'nunkilere tercih ederdim. maçı kaybetmemizde büyük bir payı olduğunu düşünmüyorum.
  • 2464
    bu takım derbide harika oynadı gibi göstermeyi bırakın kardeşim, sahada kim futbol görmüş? sadece bireysel mücadele, fizik gücü vardı. sen utbol oynamayı öğretemiyosan bu takıma, sen başarısızsındır. bu kadar. hagi'de başarısızdır, hiçbir şekilde gelecek vaat etmemektedir ve gitmelidir. aklı ile duyguları arasında doğru seçim yapamadı. kendi duyguları öne geçti. bize asla yapamamamız gereken kontra atak futbolu oynattı ve ayhan'dan mustafa'dan vazgeçmedi. naptın hagi?

    ben bu takımdaki gelmiş geçmiş bütün futbolculardan daha çok hagi'yi sevdim. özel biri benim için. her zaman bağırırım "i love you hagi" diye. bağırırım ama bu gitmesi gerektiğini değiştirmez. git hagi, olmuyor, olmayacak sende biliyorsun...

    ben bir galatasaray teknik direktöründen şunu görmek isterdim. servet bilerek oynamıyor mu? ver yönetime rapor bu adam florya'ya girmeyecek. ya satarsınız ya da sözleşmesini fesh edersiniz. gönder amına koyim çok mu zor? yoksa bunu yapacak göt mü yok hiç birinde? anlayamıyorum. ha adnan polat sana posta mı koydu ben bu takımın başkanıyım olmaz diye, çeker gidersin kardeşim takımdan çok mu zor?

    bir de şunu anlamıyorum, aga sen galatasaray'sın. sen anadolu takımı değilsin. gol attıktan sonra geriye yaslanmak nedir allah aşkına? ya inter yapar anlarım adamlar italyan takımı savunmanın allahını yapar, yapsınlar. ama sen galatasaray'sın, genlerinde defans yapmak yok. hücum takımısın, ne diye kontra atak futbolu uygulatırsın? bugüne kadar hücum futbolu ile başarılı olduk bundan sonra da hücum futbolu ile başarılı oluruz.

    ha bide şimdi yeni teknik direktör isteyince " sanki yenisi gelince her şey değişçek" diyenler çoğalcak. bak güzel kardeşim bizde biliyoruz, bütün taşların yeniden değişmesini, artık millette adnan polat'a söyleyecek hal kalmadı. ne söyleyebilirsin artık? rezilleri oynuyor. başkanından teknik heyetine inanılmaz büyük değişimler gerekiyor ve her şeyin çok özenle seçilmesi gerekiyor.
  • 2465
    kizamiyorum sana hagi. çok kotu yonetiyorsun galatasaray'i. 18 lig maçinin yarisini kaybettik seninle ve bunlarin en az 4-5 tanesi senin mudahalelerinle oldu. ama ben yine de kizamiyorum sana be hagi. çok uzuluyorum ama. birileri sana kufurler ediyor. ben hiç etmiyorum. edemem de zaten. allahsiz, dinsiz bir adamim ama en mumin insan nasil allah'a kufur etmezse, ben de sana edemem. git diyemem. gitmeni içten içe istesem de diyemem bunu. ama sen gideceksin, onu biliyorum, cunku gitmen lazim. hagi budur, hagi çalisir demistin ya hani, iste simdi de bunu giderek yapacaksin. sezon sonunda yollarimiz ayrilacak seninle. o zamana kadar belki de gencleri oynatirsin be hagi. biz yine hep bagiriyor olacagiz i love you hagi diye. cunku ayrilik da sevdaya dahil be hagi. kizamiyorum sana.
  • 2473
    --- alıntı ---
    büyük bir aşksın sen bizim için! tükenmek bilmeyen nefesimiz, ruhumuz, haykırdığımız o gururumuz... odamızın baş köşesindeki postersin sen hagi... içimizdeki sarı-kırmızı ateşini körükleyen, 'yıllar geçse de üzerinden bu kalp seni unutur mu' klasiğinin baş aktörüsün...

    sana olan sevgimiz, hayranlığımız bir değil bin başı bükük ayrılmak ile de son bulmayacak! ama biz sarı-kırmızı forması sırtında olan hagi'yi istiyoruz ve belki de onu seviyoruz...

    tarihinin en parlak dönemininde o şanlı 10 numarayı nasıl ki anlamlandırman bizim gibi senin de şansın ise harap olmuş, bitap düşmüş, düşürülmüş bu kritik dönemde de senin yöneten kimliğine bürünmem bize acı veriyor! senin gibi...

    parçalanmış, ayakta durmakta zorlanan yönetimin ısrarlı direnişinin, koltuk sevdasının bir kurbanısın büyük hagi! sen de tıpkı daha önce olduğu gibi yönetimin 'efsane tüketme' politikasının bir ürünüsün, sonusun, sığınalacak bir liman aslında bir de kurbansın!

    ancak olmuyor! ne yapsan olmuyor, tutmuyor, başaramıyoruz biz bu işi... biz seni kulübede tek başına otururken; sessizliğe gömülüp kahrolurken görmek istemiyoruz hatta buna da dayanamıyoruz. evinin minik odasına senin posterini asan biz sarı-kırmızı sevdalılarını daha fazla kırma, üzme ve git...

    git ve o yönetime bir tokat da sen vur! biz seni yine sever, biz sana yine taparız...

    --- alıntı ---
  • 2475
    kendisini her halükarda çok seviyorum ne de olsa çocukluğumuzun kahramanı, fakat hem adnan polat tarafından şahsi çıkarlar için istismar edilmiştir hem de teknik direktörlük beceresi şu an için yeterli düzeyde değildir. teknik direktör olarak değilse bile bir şekilde kulüp bünyesinde çalışması gerekiyor, altyapı ya da a2 takımı bu dediğim için uygun olabilir, tabi kendisi de isterse...
App Store'dan indirin Google Play'den alın