resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 2101
    (bkz: 620136)
    ben küfretmedim. çünkü ben yapma serkan! yapma serkan! derken serkan kurtuluş ne kadar çaresizse sahada, ben de o kadar çaresizdim. ben ne kadar üzgünsem, gencecik serkan da o kadar üzgündü. bu işin galatasaraylılık boyutu, bunu herkes anlayamaz.. bu çocuk o dakikaya kadar kaç tane hata yaptı ki hagi onu oyundan çıkarsın? ve bu çocuk o hatayı yapar yapmaz hagi onu oyundan çıkarsa bu adamın resmen futbol hayatının bitişi olmaz mıydı? bekledi hagi, hatadır yapılır dedi. dünyada kaç teknik direktör gördünüz oyuncusu 1 hata yapar yapmaz onu oyundan çıkaran? ikinci golde zaten çocuğun hatası yoktu. penaltı olmadan önce zaten yekta değiştirilmeyi bekliyordu. o maç zaten gitti, bir de serkan'ı çıkarıp onun psikolojisini neden alt üst etsin hagi? göreceksiniz bir süre serkan'ı dinlendirecek ve gerekli teknik, taktik, psikolojik desteği verip yine takıma ısındırmaya çalışacak. hagi'nin görevi de bu zaten.

    ama hagi geldiğinden beri elindeki kadronun hazır olma durumuna göre sürekli birşeyler deniyor. çünkü takım gerçekten berbat haldeydi takımın başına geçtiğinde ve hagi geldiğinde takımı ne kadar tanısa bile kimin ne yapabileceğini antrenmanlardaki performanslarına göre ve sahip olduğu bilgi çerçevesinde düşünüp buna göre kadrolar çıkardı, buna göre taktikler belirledi.

    cana'dan daha teknik olan neill'i orta sahaya çekti defalarca hakan baltayı bu bölgede denedikten sonra. defansif özellikleri çok iyi olan cana'yı da defansa çekti. orta sahaya sabri'yi alıp onun dinamizminden , hızından ve çok iyi olmasa da tekniğinden faydalanmak istedi. çok ta haksız olmadığını eskişehirspor maçındaki sezonun en iyi oyunuyla gördük zaten. hagi bu ülkedeki bir çok kişiden daha iyi biliyor futbolu ve teknik direktörlüğü bu bir tarafa, bu denemeler bence da mantıklı denemelerdi. zamanla elbette hagi de bazı doğruları görecek, ve bazı kendi doğrularını da herkesin gözüne soka soka kabullendirecek.
  • 2102
    hakkında sürekli aynı şeyler yazılıyor.
    öncelikle belirtmek gerekir ki, birisi hakkında bir fikrin olabilir, bunları yazarken kim olduğuna dikkat etmek gerekir ama. adamına göre muamele yapmak gerekir. adalet herkese eşit davranmak değil, hak edene hak ettiği şekilde davranmaktır çünkü.
    bu yüzden hagi'yi eleştirmeye hakkın var ama onu aşağılamaya yok. kim olursan ol.
    enteresan fikirler var sözlükte. mesela misimoviç'i bosna ile romanyanın maçı var diye kadro dışı bıraktığını, hagi'nin romen milliyetçisi olduğunu oldukça ikna edici şekilde anlatanlar oldu. ikna edici şekilde yazılması doğru olduğunu göstermez.
    ben yazıları okuyunca dedim ki, ulan iyi ki türk milli takımı ile romanya aynı grupta değilmiş ha. yoksa ne yapardık düşünsenize. arda'yı sakatlayan, balta'nın form tutmasına izin vermeyen, servet'i kazmanın teki yapan, sabri'yi yerinde oynatmayarak milli takımı baltalayan adam olacaktı hagi. çok şükür aynı grupta değiliz romanya ile.

    yazılanlar doğrudur, hagi büyük galatasaray efsanelerinden biridir. uefa kupasının alınmasında, süper kupanın alınmasında, o dönemdeki bir çok futbolcunun gelişmesinde katkısı vardır. galatasaray durdukça kuşaktan kuşağa hakan şükür gibi, bülent korkmaz gibi hem futbolculuğuyla hem de yenilgiye isyanıyla örnek gösterilecektir. bunları inkar eden taş olur zaten.
    ben bu ergendi, gençti konularına girmeyeceğim, yaş itibariyle. öyle atarlı, giderli şeyler de yazmam, bilen bilir.

    hagi teknik direktör müdür, beni burası ilgilendiriyor bugünlerde. kimse işin burasına çok da değinmiyor hagi'yi savunurken sanki. maç yazılarında yazıyorum ama buraya da yazmak gerekti. eleştiriler şöyle; sabri'yi ve neill'i yerleri olmayan orta saha oynatması, sağ bekte serkan'ı kullanması, orta sahada yekta'yı oynatmaması, cana'yı stoperde kullanması, sol bekte insua'yı oynatmaması. başka? sanki bu kadar.
    tek tek bakalım. sabri de neill de daha önce orta saha oynamış adamlar. daha önce yazdık ama bir kulaktan girip diğerinden çıkıyor elbette, sabri sağ bek olmadan önce galatasaray'da sağ açık, orta sahanın sağı oynadı, ümit milli'de ve paf takımda 10 numara oynuyordu. neill daha önce ön libero oynadı, önceki kulüplerinde. cana stoper oynadı daha önceki kulüplerinde. serkan zaten sağ bek. ne oldu, ali turan ölse de kurtulsak, serkan kurtuluş şans bulsun diyenler vardı. insua konusu da ilginç. çok merak ediyorum bu çocukta ne görüldüğünü, ne gibi meziyetleri olduğunu. hele ki balta değil de çağlar oynarken ve de gayet iyi oynarken. belki en mantıklı yaklaşım yekta'nın yerine sarp'ın oynamasının ve misimoviç'in kadro dışı kalmasının eleştirilmesi. bir hatırlatma yapmam gerek, eğer futbolseverseniz anlarsınız bu örneği. aykut kocaman'a dos santos için "brezilya milli takımının sol beki neden fenerbahçe'de oynamıyor?" diye sorulduğunda. "bunu ona sormanız lazım" dedi. bu ne demek anladınız değil mi, "brezilya'da oynasa da burada çalışmazsa forma giyemez". şu anda fenerbahçe ve dos santos ne durumda görüyor musunuz?

    hagi bunları yaparken hepsini doğru yapıyor demiyorum, doğru anlaşılsın. bunlar hatalı veya eksik de olsa bir mantığı var bunu anlatıyorum. hagi hata yapmıyor mu? elbette yapıyor. bana hata yapmayan hoca söyleyin. rijkaard yapmadı mı? morinho? ferguson? ancelotti? capello? fatih terim? schuster? kim hata yapmayan hoca. yok, olamaz da zaten.
    unutulmaması gereken konulardan biri hagi sezonun ortasında geldi takımın başına. takımın yerlerde sürünen özgüvenini geri getirmek için uğraştı, hala da bunla uğraşıyor. takımın kendi sahasında oynadığı futbolla deplasmandaki arasında bu kadar fark olmasının sebebi özgüven işte.transferleri bile bu yüzden yaptı. takıma taze kan katmak için. mesela zapata'yı aldı. şimdi herkes isyan ediyor. e, aykut'la ufuk'a da isyan vardı.

    takıma kattığı tek şey mücadele. maç sonuna kadar mücadele ediyor takım. ama kalite yok. oyuncuların gücü hala yok. devre arasında bunun için yükleme yapabilirdi ama bu defa da uzun süreli adele sakatlıkları olurdu, hafif geçti orayı. bu yükleme sezon başındaki uzun dönemli ve nispeten sıcak havadaki kamplarda yapılır.
    takımı mücadele ediyor olması bir gelişme, ama sonuçlara bir türlü yansımadı. bu yüzden hagi sürekli arayış içinde. topçuların yeriyle oynuyor falan. yakında dizilişle de oynayacaktır. debeleniyor bu bataklıktan çıkmak için. daha çok batıyor mu, zaman gösterecek.

    eğer bir hocaya şans tanınacaksa, sabredilecekse bu kulüpte en çok hak eden adamlardan biridir hagi. diğer sabredilecek hoca adaylarını tahmin ederseniz sanırım.
  • 2104
    hagi’yi seviyorum, tapıyorum hatta gençliğimi renkten renge sokan hagi’ye. teknik direktör hagi ile futbolcu hagi’yi de ayırt edebiliyorum, edebiliyoruz. bir siz değilsiniz yani ileri zeka olan. buradaki bir çok yazar hagi’nin izinden gitmeye çalışıyorsa bunda hem geçmişin etkisi hem de hagi’nin futbol adamlığına olan güven vardır. 30 yaşından sonra “bastonlu hagi” nidaları arasında türkiye’ye gelip, tüm o erken çıkan kafaları götlerine sokan adamdır hagi beyler. antrenman bittikten sonra tek başına çalışmaya devam eden, onunla birlikte çalışmak isteyen çubuklu tosun’a bir şeyler öğretmeye çalışan adamdır. buradaki insanlar hagi’ye güveniyorsa bir bildikleri vardır emin olun.

    hiç kimse hagi eleştirilemez demiyor, dememeli. basit bir örnekle açıklayalım:

    --- örnek ---

    cümle 1: “hagi bu maçta oyuncu tercihlerini yanlış yaptı bana göre”

    cümle 2: “hagi bu maçta oyuncu tercihlerini yanlış yaptı bana göre, zaten geçmişte de başarısı sıfır, teknik adam değil, gitsin”

    --- örnek ---

    bu örneklerin yanında bir de küfür edenler var ki; o ergenler bu cümleden sonra okumaya devam etmeyip siktirip gidebilirler zira bu yazı onlar için değildir.

    “eleştirmek nedir?” diye yazıp google’da aratın, sonra sözlük anayasasını baştan sona bir daha okuyun, yazmadan önce 2 kere düşünün, şimdi yazabilirsiniz.

    faruk süren ve yönetiminin en büyük başarısı 96 yılında 0-4 biten fenerbahçe maçı sonrası fatih terim’in istifasını kabul etmeyip arkasında durmalarıdır biliyorsunuz değil mi? o dönemde de fatih terim gitsinciler, küfredenler vardı. uefa kupasını kazandığımızda çılgına dönerken hiç biri ettiği küfürü hatırlamadı eminim.

    burada hagi’ye daha yolun başında saldıranlar rijkaard için de sabır yeminleri edenler mi acaba? ya da skibbe’ye siktir çektikten sonra “ah skibbe keşke gitmeseydin” diyenler mi? her zaman söyledim, “bize gereken istikrardır” diye. bu yüzdendir ki skibbe’nin ve rijkaard’ın gidişine üzüldüm. başarısız olanın teknik adam veya futbolcular olmadığını görmek için daha ne yaşamamız gerekiyor onu da bilemiyorum. muhtemelen hagi’yi de günah keçisi ilan edecek ve gönderecek yönetim. yerine kariyerli biri geldiğinde de ergenler yine bayram edecek ömrü 3-5 yenilgi olan teknik adam için.

    kısır döngü, aynen devam. haydi hep birlikte: “adam değil, gitsin!
  • 2105
    var ki bir gün çıksın şu cümleyi kursun "galatasarayla ilgili bütün bağlarımı kopartıyorum. bir daha adını ağzıma almıycam vs." hanginiz oturup ağlamazsınız? bu adam bu kadar eleştiriyi haketmiyor. şampiyon olunca nasıl seviyorsam kaybedince de aynı şekilde seviyorum. üstelik hagi olunca kızamıyorum psikolojik olarak. bardağın dolu tarafından bakın o yüzden. bu takım bu sene çok başarısız, küme bile düşebilir ama hagi geri döndü arkadaş. onu kanlı canlı görmek bile benim için 2 haftalık moral kaynağı...
  • 2106
    son 2 3 gündür hagi hakkında konuşan gereksizlere bakıyorum da iyi ki uefa'yı almışız diyorum yoksa bu ülkenin yazarlarının yüzde 90'ı "hagi yüzünden alamadık işte uefa'yı hain şerefsiz,yarı yolda bırakan adam " naralarıyla inletirdi ekranları, millet sınır dışı ederdi herhalde takımın oralara nasıl geldiğini hiç sorgulamadan .

    bu ara onun için sürekli aklımdasın diyorum ki içimden sürekli ; "allahtan hagi allahtan".
  • 2107
    bizim için çok büyük olan adamların değerlerini azaltma,arkalarından iyi ki gitti denilen bir dönemindeyiz uzun zamandır.ben kalli'nin ilk dönemine yetişemedim ama 2.döneminde kalli ne iştir dediğimde büyüklerimden dinledim.sesimi çıkarmadım dinledikten sonra.bana göre o sene yeni kurulan bir takımla büyük iş yapıp gitmiştir orası ayrı konu.neler denmedi kalli'ye o dönem.şu an bu yazıyı yazarken bülent korkmaz posteri bilgisayarın üstündeki duvarda asılı duruyor.bülent korkmaz'a zordayız gel haydi denildi ve anında gönderildi.şans verilmedi kaptan'a.başarılı olurdu olmazdı ama o takımın başına o zor zamanda gelmiş adam yarım sezonu değil takımıyla beraber 1 sezonu hak ediyordu.bülent korkmaz'dı çünkü o.gelelim hagi'ye.burada yazan çoğu isim yapmıştır aslında benim yaptığımı.canım sıkıldığı anda yada kafam iyiyken açardım ben direk hagi'nin gollerinden görüntülerinden yapılmış videoları.genelde arkasında efkarlı bir şarkı olur.hagi'yi özlerdim ben.duruşuyla,bakışıyla,isyanıyla çok ayrıydı çünkü hagi.metin oktay'ı izleyemediğim için şu durumda ayırıyorum hagi-bülent korkmaz-fatih terim vardı benim için.hayatımın,çocukluğumun en mutlu günlerine imzalarını atmış efsane takımın 3 büyük ismi.çocukluk kahramanlarım.teknik adam olarak yine zor bir dönemde gelmişti ilk seferinde hagi.2.sefer yine çağrıldı durum bu denildi ve düşünmedi geldi koşarak,yine o gülümsemesiyle.şu ana kadar başarılı bir teknik adamlık gösterdi mi diye sorarsak maalesef hayır.işte burada saldırılmaya başlanıyor hagi gibi bir adama.dün gelen adam gibi yorumlar yapılıyor hagi hakkında.geçmişte verdikleri düşünülmeden herkes saldırıyor hagi'ye.ben başarılı veya başarısız olacaksam sonuç fark etmez rijkaard'la değil benim için dünyanın en iyi teknik adamı mourinho ile değil hagi ile bülent korkmaz'la,fatih terim'le yaşamak isterim o acıyı veya sevinci.bu adamların kredisinin sonsuz olması lazım bu takıma gönül verenler için.

    hagi ile kötü giden bir sezonda takımı toparlayamadı diye değil sezon öncesi kendi hazırladığı,sezona kendi takımıyla girdiği bir şekilde başarısız olursa sezonun son maçında ı love you hagi diye bağırılarak yollar ayrılır eğer ayrılacaksa.berbat haldeki bir takıma çağırıp,sezon sonunda hadi bakalım biz yeniden yapılanmaya karar verdik görüşürüz diyerek değil.bu tarz adamlara bu kadar vefasız olmamak lazım.takımda öz güven yok bir kere.bu kolay kazanılan bir şey değildir.üst üste 5-6 maç kazanırsan belki bir nebze kazanırsın tekrar o duyguyu.biz galatasarayız yeneriz şartlar ne olursa olsun duygusunu bilmiyor bu takım.ortada öyle bir enkaz vardı ki yarım sezonda toparlanmaz o duygu.bunu geçtik nasıl olsa hoca gider deniliyor daha şimdiden yeni adaylar konuşuluyor her yerde.durun lan bir hagi var takımın başında.yapamazsa gönderilmeyi beklemez gider zaten ama bu takımla,yarım sezonda değil,hagi'ye yapmayın bari bunu.
  • 2110
    yok arkadaş kızamıyorum adama.. ne zaman kızmaya sinirlenmeye kalkışsam aklıma fenere attığı frikik geliyor, monaco'ya 40 metreden çakışı geliyor, rapid wien maçındaki aşırtması geliyor, bilbao maçı geliyor, 17 mayıs 2000 geliyor, ii. louis stadında başında sarılı sarı-kırmızı atkıyla süper kupaya sarılmış pozu geliyor, roberto carlosu yedirdiği çalım geliyor... "hagi'yle yürümüyor" diye kendime bile söyleyemiyorum.. sonuçta bu gözler, bu adamı canlı canlı top oynarken izledi. insanın inandığı tanrıyı bir anda silip ateist olması gibi bir şey. belik de çok abartıyorum ama ne yapayım? çek sevdik be abi
  • 2113
    galatasaray'ın inatçı teknik direktörü. hani bir kadro istikrarı sağlamak istersin, bazı konularda ısrarcı olursun anlarım da; stancu neden soldaydı? hadi koydun olmadı neden 65 dakika sabrettin? bu bana çok battı arkadaş. mustafa sarp'tan daha çok batmadı tabi ama battı yani.

    bir de culio'yu oyundan alması var ki!.. hani sakatlığı falan varsa bilemem de yoksa... abbauv diye bağırasım geliyor.

    edit: ekleme
  • 2118
    nazarımda iyi bir teknik direktör değildir.

    ama hiç suç bulmadım niye takımın başında diye felan 10'a.

    kupadan da elendikten sonra hiç bir şey değişiklik yapmadan devam ettirirse, teknik direktör felan olmadığına kanaat getireceğim.

    artık neşteri vurmanın vakti geldi sayın hocam. ne olur ısrar etme daha fazla. kimin suçu varsa çeksin cezasını. al şu kelleleri anlayalım amacını.
  • 2122
    galatasaray için çok büyük fedakarlıklar yapmış bir teknik direktördür hagi. yönetim fatih terim ile görüşmüş ve benim düşünceme göre bazı şartlar öne sürüldüğü için kendisi hoca olmamıştır. halbuki hagi, kendisine gelen tekliflerin içinden hiç düşünmeden galatasaray'ı (hiçbir şart öne sürmeden) seçmiş, ne kadar para istediği sorulduğunda sadece gülüp geçmiştir. kendisine yardımcı bile seçmemiş, bunu ve kalan bütün teknik konuları yönetime bırakarak camiayı büyük bir bunalımın içinden çıkarmıştır.
  • 2123
    şuanda 2 mart 2011 galatasaray gaziantepspor maçının üzüntüsü var ama söyleceklerimi sadece buna bağlamayın lütfen...

    gica kusura bakma ama zaman zaman diyosunda ne için zaman anlayabilmiş değilim her maç önümüzde mum gibi eriyorsun
    duygusal da bir insansın inatçısın kaçmazsın sen biliriz ama kimlere kalkan olduğunun farkında mısın, kabullen artık
    saha kenarında olmak içerde olmak gibi değil, mümkün olduğunca erken git, hatıran daha fazla kirlenmesin :(
  • 2124
    ben senin teknik direktör olarak gelmediğini biliyorum! sen zor günde yalnız bırakmadın galatasaray'ını !! hoca değlisin bunu sen de biliyorsun muhtemelen. sana olan sevgim hiç eksilmedi bilesin! ama bizim için kendini yedin be adam! bu taraftar yarın sana küfür etmeye bile başlayacak! niye yaptın bunu? sevgi? belki de senin beni, bizi sevdiğin kadar sevemedim seni... ona üzülüyorum en çok da! takımın içine etsen de tek laf söylememeye yemin etmiştim zaten... sezon sonunu da bekleme çek git !! yoksa bu adamlar seni de rezil edecekler başkalarına yaptıkları gibi... öpüyorum ellerinden...
  • 2125
    kendisi dünyanın en kötü teknik direktörü bile olsa bu takımdan asla kovulmayı hak etmez. şimdi hagi gitse kim gelirse gelsin bütüm maçlarımızı 10-0 kazansak nolur hepsini kaybetsek nolur. zaten sezon gidecek bunu herkes biliyor. ama şimdi kovulmaması gerekiyor. hagi lan bu canımızı veririz dediğiniz bu takımın en büyük başarılarının baş mimarı. azcık saygı azcık vefa.
App Store'dan indirin Google Play'den alın