resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 1677
    yapı kurmaya çalışan teknik adamdır.

    takıma beş tane transfer yapmış. bu adamların bir kısmını oynatmadığında "niyet oynatmadı?" diye soruluyor. hepsinin oynattığında da doğal olarak bir uyum sorunu yaşanıyor. bugün 3 şubat 2011 gaziantepspor galatasaray maçında orta üçlümüz, ileri üçlümüz ilk defa yan yana oynayan oyunculardan kuruluydu. kalecimiz ilk maçına çıkıyordu. karşımızda da oturmuş bir kadro, oturmuş bir takım, oturmuş bir sistem vardı. yenilmemiz çok doğal.

    neill, culio, yekta orta sahası ilk kez bir arada oynadı. stancu, kewell, kazım üçlüsü ilk kez bir arada oynadı. hatta kewell'ın takıma yeni katılması nedeniyle antrenman sayıları bile sınırlıdır bu üçlünün. bu altılının oturması için zaman gerekiyor biraz. benim gördüğüm, sık sık alan değiştiren, çok yönlü bir takım vardı sahada. özellikle yeni transferler, ilk önce çok yönlülük üzerinde durmuş hagi. neill'den bir oyun kurucu yaratmaya çalışıyor. başardığında çok daha iyi paslaşan bir takımımız olacak. cana-servet ikilisi bence soru işareti. ama bir tercihtir bu da. cana'yı nerede kullanmak istediğine dair bir tercih. daha da önemlisi, neill'la birlikte topu nerede daha iyi kullanacağımıza dair bir tercih... sonuçlarını görmek için zaman gerekiyor.

    ben taraftardaki bu sabırsızlığı anlayamıyorum. devre arası transferleri hep zordur. takımı zorlar, uyumu zorlar, kimyayı zorlar. çünkü devre arası hazırlık kampı çok kısadır ve hazırlık maçı oynamak için yeterli zaman yoktur. tabii bu zamanı bulamadı bu oyuncular, bu takım doğal olarak. biraz sakin, biraz sabırlı olmak gerekiyor.

    hagi'nin denediği şeyler var. deneyecektir. denesin. yanılacaktır. yanılsın. ne var bunda? her karar doğru olacak diye bir şey yok. kim var ki her kararı doğru olan. biz öyle insanlara benim bildiğim, peygamber diyoruz.
  • 1678
    kendisine beşiktaş'ın schuster'e verdiği gibi (oyuncu ödemeleri dahil) en az 30 milyon euro bütçe verilmediğini es geç,

    sezon başı kampına onunla gidilmediğini unut,

    yedek kulübesinin sezonun bazı bölümlerinde maçı çevirecek santraforsuz kaldığını(ki hagi bile galatasaray'da futbolculuk döneminde böyle birşey görmedi) + m.sarp,batdal,aydın'la olduğu gerçeğini dikkate alma,

    bir takımın transfer edilen yeni oyuncularının(culio+yekta),eski önemli oyuncularla(neill ve kewell) son antep maçında ilk kez bir arada oynadığını görmezden gel,

    bütün bunlara kilit adamların başında gelen arda ve pino'nun oynamadığı faktörünüde ekle.

    bunların neticesinde 3.5 ay sonra "hagi istifa et" ve "hagi hoca falan değil" diye homurdan..ondan sonra hagi gider, 3 yıl sonra galatasaray'ı batırdı da dersin sen eminim.
  • 1679
    öncelikle işi gerçekten çok zor...bursa maçından hemen sonra, hele de o anın getirdiği üzgünlükle çok çok eleştirmiştim kendisini. neden mi? çünkü güveniyordum, bir beklentim vardı..bursayı yenebilseydik aylar sonra ligde oynamamızın bir manası olacaktı..lig maçlarını izlememizin bir manası olacaktı. ama olmadı.

    zaten kendisinin düşünce yapısı ve o günkü futbolcular topluluğu ile hiç de olamazdı. neyse..bugünkü maçta öyle yada böyle bir şekilde mağlup oluruz diyordum, olduk. bugün eleştirmeyeceğim hagiyi. çünkü artık çok bir beklentim yok kendisinden. daha doğrusu beklentiyi çok düşük tutacağım. durumu değiştirse ne ala. çok az da olsa öyle bir ihtimal de var tabii.

    gerçi beypazarı şekerspor maçında attığımız gollerden sonra bile, hagi sevinçten hoplayıp zıpladığında anlamak lazımdı. neyi mi? hagi bu takıma güvenmiyor..hem de hiç..skoru koruma sevdası yada aman çok saldırmayalım açık veririz sevdası da hep bundan..ya da maç sonları mikrofonlara fubolcularla beraber "rakibimize pozisyon vermedik" demeçleri falan hep bundan..yani biz çok kötüyüz,güçsüzüz falan ama en azından pozisyon vermedik..bilinçaltında güvensizlik var..o güvensizliği futbolculara da aşılarsa işte o zaman herşey biter..savunma felsefesinin temelinde de bu yatıyor bence..hagi takıma inanmıyor..bu yüzden hagi hücum oynatmaya çalışmaz kontrollü oynayın der ama denese de hücum oynamamız zor çünkü futbolcular da bilinç altında kendilerine olan güvenlerini kaybediyorlar..zaten geldiğinde de demişti.."çok şey lazım, çok değişiklik lazım" falan diye..futbolcular da aptal değil bunu hissediyorlar..kadromuz da kötüdür evet de haginin sandığı kadar da değil..neyse..

    kendisini eleştirmedim..misimovic konusu yada diğer saçmalıklara hiç değinmiyorum bile..sadece genel bir hagi analizidir bu..ve yine genel konuşmak gerekirse haginin geleceğini bilmem ama ne geçmişinde bir başarı var, ne de şu anda gözlerimizi kamaştırmaktadır..
  • 1680
    --- alıntı ---

    http://www.youtube.com/...ture=player_embedded #

    sen yanımda olunca sanki hayat şahane
    hiç bir çekincem yok benim
    takılma böyle şeylere
    bırak konuşsunlar yorulsunlar biz aşkımıza bakalım
    bırak sevinsinler gülüşsünler biz bize bakalım
    bize bir şey olmaz hiç bir şey olmaz bunu unut bir kere
    bizim sorunumuz varmış yokmuş yoksa da kime ne
    elini tutar yürürüm yürürüm baska işim ne
    bizim yolumuz darmış zormuş yokuşmuş kime ne
    ister kapris yap ister
    nenem gibi şekerleme
    her halin çok sevilesi başkalarından bana ne
    bırak konuşsunlar yorulsunlar biz aşkımıza bakalım
    bize bir şey olmaz bi' şeycik olmaz bunu unut bir kere
    bizim sorunumuz varmış yokmuş yoksa da kime ne
    elini tutar yürürüm yürürüm baska işim ne
    bizim yolumuz darmış zormuş yokuşmuş kime ne
    biz aşkımıza bakalım

    --- alıntı ---

    http://ultrasmovement.blogspot.com/...rak-konussunlar.html
  • 1682
    herkes işini tam yaptı da hagi kaldı?

    galatasaray'ın bu hale gelişinde belki de en suçsuz insandır kendisi.

    bir gerçek var, tesadüf müdür, teknik bir durum mudur bilinmez, haldun üstünel'in gönderilişinin arkasından galatasaray bir türlü toparlanamadı, milyon euro'luk transferler fos çıktı, sakatlıklar üstüste, yöneticilerin saçma sapan tavırları, oyuncuların uyumsuzlukları, küskünlükleri derken;

    bence onca kötü şeyin arasında yine şu takımı izleyebiliyorsam tek sebebi hagi'nin o gülüşüdür.

    hayal edilemeyecek bir başarıyı getirdin ya zamanında, kredin limitsiz profesör...
  • 1688
    - culio ve stancu'nun performansları ortada bu oyuncuları kendisi aldırmıştır.

    - pino'yu forvet denedi performansı ortalamanın üzerine çıktı bunu kendisi düşündü.

    - kazım kazımkendisi transfer ettirmiş başkan'a göre kazım fenerde 3 yıldır göstermediği performansı gösteriyor.

    - genç oyuncu oynatan teknik direktörler istiyoruz diyen güruh emre çolak ve aydın yılmaz'a gösterdiği sabrı görmüyor.

    - milletin korkarak gittiği, taraftarın yarısının az fark yiyelim dediği gaziantepspor deplasmanında her ne olursa olsun çift forveti denemiştir en son ne zaman çift forvet oynadık hatırlamıyorum.

    - eleştirilirken galatasaray'ın yani kulübün bir kaos ortamında olduğu unutulmaktadır.

    - beşiktaş'ın teknik direktörü gibi şımarıkça yüksek maliyetli oyuncuları gösterip şunu alın bunu alın dememektedir.

    - galatasaray'a iyi futbol oynatmadığını iddia edenler hagi'nin geldiği ilk sezonu bir değerlendirsinler de görelim, hagi'yi hatalı bulmak başka "hoca değil" demek başka, yıllarca o passatçı medyanın gözüne soka soka takım yönetmiştir daha sonra teknik direktör olarak gelmiş sonuna kadar gayet de güzel mücadele etmiştir kupada rakibini 5'lemiştir bunu hagi yapmıştır madem herşeyin suçlusu hagi bunları da hagi yapmıştır.

    - milletin aşşağılıkça "fark yeriz, bahiste rakibe handikap oynayın" diye saçmaladığı bir dönem sadece hagi bu taşın altına elini sokmuştur, sadece bu hamle bile o stadyumdaki fenerbahçe taraftarını strese sokmaya yetmiştir, üstelik bu ve birkaç maçta yetersiz kaleci ve sıfır forvet ile oynamıştır.

    - hagi şikayet sevmez, hagi çalışır sen dersin ki "forvetim yok" o pino'dan forvet yapar, başarılı da yapar. sen "fark yeriz" dersin o rakibe dua ettirir, kısacası sen hayal kurarsın hagi gerçekleştirir.

    - hagi'nin senin gibi la liga izleyip "ya bu barcelona süper" "ya bu real madride ölürüm" "bunlarınki futbolsa bizimkiler kumda oynasın" "viva real", "forza barcelona" deme şansı yoktur, hayatı fm, cm ve halı sahadan ibaret adamlar bir galatasaray efsanesi üzerinden teknik direktörcülük oynayamazlar.

    - hagi şuanda galatasaray için çalışan bir teknik direktördür, geçmiş teknik direktörlük deneyimine saygı duyularak bundan sonrası için kendisine destek verilmelidir destek vermek istemeyen en azından hagi teknik direktör değil imajına hizmet etmesinler bari bunu yapmasınlar.

    unutulmasın; skibbe almandır, gerets belçikalıdır, rijkaard hollandalıdır, hagi galatasaraylıdır
  • 1689
    artık futbolcu olmadığı gerçeği anlaşılması gereken 'adamdır'. şahsıyla ilgili her düşünceme bu özelliğini vurgulayarak başlıyorum. bir nevi destur almak yani. bu 'adamlığı' yüzündendir zaten üstüne giydirilmeye çalışılan dokunulmazlık zırhı. evet o hagi'dir, o senin benim hepimizi yıllarca başı dik gezdirmiş, kulübün bayrak kişiliği olmuş hagi'dir. o ki 40 metreden çakar ve yapıcağın(m) eleştiriyi nereye koyacağını şaşırırsın/şaşırırım fakat beyler uyanalım adam futbolu 10 yıl önce bıraktı. o artık "teknik direktör".

    hagi tam anlamıyla yeni doğmuş çocuk veya ilk evlat gibidir. büyüyüşünü seyredersin, şahit olursun ve ona taparsın. her hareketi yaptığı sevimlilikler muhteşem gelmektedir ki öyle olması normaldir. fakat o çocuk büyür. yaşıyla birlikte sorumlulukları huyları da büyür, değişir. yeri gelir okulda kavga eder, dersinden kötü not alır yani sonuçta ufak ya da büyük illa ki bir hata yapar. kabullenmek istemezsin "nasıl yapar hayatta yapmamıştır" dersin konduramazsın. fakat bu hatayı söylemek ne senin evladından nefret ettiğini gösterir, ne o evladın sana önceki yaşattığı gururları unutturur. sadece olayları çocuğun o anki yaşına, büyümüşlüğüne, yaşıyla beraber dertlerinin de büyümüş olması gerçeğine göre değerlendirmek gerekir. sözün özü "çocuğun büyüdüğünü, şartların değiştiğini kabullenmek gerekir."

    futbolcuyken sahanın istediği yerinden, sahanın istediği yerindeki adama paslar veya da mesafe tanımaksızın goller atabilmekteydi. çocuk oyuncağıydı hatta onun için. bu apayrı bir yetenektir. gel gör ki kenarda durup da o pas trafiğini tüm taktiği yönetmek, birilerine şöyle oynayacaksın direktifini verip onu uygula(yama)masını izlemek apayrı bir olaydır. eğer bu futbolcu güruhu da onu uygulayamıyorsa alternatif üretmek zorundasındır çünkü o koltukta oturma amacın odur. diğer türlü zaten yetenekli olduğun mevzuda 40 metreden çakar görevini yaparsın. yedek kulübesinden yönetmek maalesef öyle değil işte.

    hagi bizim taptığımız çocuğumuzdur ve oturduğu teknik direktörlük koltuğunda maalesef kötü performans göstermektedir. bu tezin antisini savunanlar ise hagi iyi bir teknik direktör olduğu için değil, "hagi" olduğu için bu teze karşı durmaktadırlar (diye düşünüyorum). ki bu anti-tezle karşı durmak bile önermedeki haklılığı ortaya koymaktadır. kendisini ispatlaması için önünde aylarca süre, 20'ye yakın da maç vardır. umudum yok ama umarım futbolculuk efsaneliğinin üstüne, teknik direktör efsaneliği apoletini de ekler.
  • 1690
    biraz uzun bi entry olacak, belki çoğu kişi bu yüzden okumayacak ama, yazalım.

    2010-2011 sezonu bizim için dostluk kupası maçı olan fenerbahçe maçıyla başladı. çok iyi oynamıştık, sadece topu içeri sokamamıştık. fenerbahçe andre santos'un golüyle kazandı maçı. rijkaard'ın zaten sallanmakta olan koltuğu iyice sarsıldı. maç sonrası çıkan olaylar, sinirlerin aşırı derecede gerildiğinin göstergesiydi.

    işte o maçtan sonra birşeyler koptu... medya rijkaard'a, galatasaray'a, arda turan'a inanılmaz bir şekilde yüklenmeye başladı. işin kötü yanı, medya karşısında gerektiği gibi duramadık, en azından kaptanımızın arkasında durmamız gerekirdi fakat bunu da başaramadık, ne yazıkki...

    çok büyük bir moral bozukluğuyla girildi sezona. takıma olan güvenimiz azalmıştı.

    transferin son gününde 2 isim getirildi: insua, misimovic. herşey hazır, şimdi başlıyoruz denildi fakat büyük bir hata yapılmıştı. bu takıma bir forvet arkası değil, defanstan topu alıp ileri taşıyabilecek bir orta saha lazımdı. kısacası ayhan'ın yerine bir futbolcu almalıydık, alamadılar. bundandır, misimovic istediği topları alamadı geriden. etkisiz kaldı.

    sivas yenilgisiyle başladık lige. ardından kendi evimizde bursa'ya yenildik. tam herşey bitti derken üst üste 4 galibiyet aldık; eskişehir ,antep, bucaspor, ibbgalibiyetleriyle lige tutunduk. fakat birşeyler ters gidiyordu. sezon başında alınan ali turan, mehmet battal, serdar özkan,misimovic etkisizdi, katkı yapamadılar takıma. galatasaray galibiyetler alıyordu, fakatistenilen futbolyoktu sahada. orta saha evlere şenlik, ileride arda eski performansından çok uzak*, baros sakat,pino sakat, kewell zaman zaman sakattı.. önemli oyuncuların uzun süre takımda olmayışı, işleri daha da zorlaştırıyordu. takımda işler yolunda gitmiyordu.

    üst üste alınan galibiyetlerden sonra, karabük deplasmanında takım yine bekleneni veremedi ve 2-1 mağlup oldu. ardından defansın ve orta sahanın yol geçen hanına döndüğü, ali sami yen'deki 4-2'lik ankaragücü mağlubiyeti, rijkaard'ın sonu olmuştu. koskoca galatasaray sezon başından beri çok kötü bir futbol sergiliyor, pozisyon üretemiyor, bir türlü istediği çıkışı yapamıyordu. ve fenerbahçe maçı öncesi, rijkaard gönderildi.

    işte haginin geldiği sezon yaşananlar, bunlar. şimdi soruyorum size, "enkaz devralan" hagi, şu durumda, güvenini tamamen kaybetmiş, çok ağır mağlubiyetler almış, futbolcu çöplüğüne dönmüş kadroyla ne yapabilirdi ? siz ne bekliyordunuz ya da ? takım yenilgiye alışmış, ruhunu kaybetmiş, oyuncuların kendilerine güveni "sıfır". bunları bi kaç ayda düzeltmesini mi bekliyordunuz ?

    lig ortasında devraldı bu takımı hagi. kadro eski teknik direktörün kadrosu, transferlerden katkı yok, takımı taşıyacak oyuncular uzun süredir sakat. devre arasında yapılan transferlerle de düzelecek bir durum değil ki. çok daha uzun bir dönem lazım, hagi'nin etkisini gösterebilmesi için.

    3 senede 5 teknik direktör değiştirdi bu takım. koskoca galatasaray bu yahu. ne kadar berbat bir durum farkında mısınız ? 3 senede 5 teknik direktör. her gelen eskisinin kurduğunu yıkıp, kendi kurallarını koyuyor. koymaya çalışıyor. yeni gelen tam oturtacak bir şeyleri ; gönderiyorsun, haydii yeni teknik direktör. bu şekilde nereye kadar ?

    artık galatasaray taraftarı, suçu teknik direktörde aramaktan vazgeçmelidir. yönetimi eleştireceğimize, 3 senedir takıma doğru dürüst orta saha transferi yapamayan, yerli oyuncu seçimleri berbat olan, bunlar dışında son yaptıkları da ortada olan yönetimi eleştireceğimize, teknik direktörü eleştiriyoruz.

    peki hagi gönderildi sezon sonu. ne olur ? söyleyeyim. yeni gelen teknik direktör doğal olarak hagi'nin izlerini silmeye çalışacak, sonra hagi'nin de uğraştığı gibi, pislikleri temizlemek için uğraşacak... aynı şekilde bunları yaparken o da ağır mağlubiyetler alacak. takım berbat bir futbol sergileyecek, uzun bir süre. aynı şeyler yani...

    anlaşılmayacak bir şey değil bu.

    bizim ihtiyacımız olan şeyistikrar! bu kadar basit. hagi devam edecek, takımdaki pislikler temizlenecek yavaş yavaş, takımın güveni tekrar yerine gelecek ve tekrar layık olduğumuz yere geri döneceğiz. bu da istikrarla olacak.destekle olacak.

    eğer taraftarsak, kötü günde oturduğumuz yerden sallamak değil, takımımızın da, efsanemizin de arkasında olmamız gerekir.

    (bkz: sonuna kadar hagi)
    (bkz: i love you hagi)
    (bkz: dayan galatasaray)
    (bkz: dayan hagi)

    *
  • 1691
    formamın arkasında rijkaard yazar. çünkü ona inanmıştım güzel şeyler yapabileceğini biliyordum. yerli kalitesizliği, fazla centilmen oluşu ve yönetimsel sorunlar nedeniyle başarılı olamadı. 1,5 yıl bekledim bir o kadar daha beklerdim. rijkaard kim? ajax ve milanda oynamış barcelonada teknik direktörlük yapmış bir efsane.

    hagi bizde 5 yıl top oynadı, herşeyini bize verdi. bize mutlulukların en büyüğünü yaşatanların başında geldi ( uefa, süper kupa, 4 sene lig şampiyonluğu). şimdi hagi için mi bekleyemeyeceğim? bu sene değil gerekirse 10 sene daha beklerim. eksikleri yok mu teknik direktör olarak,tabi ki var. bir çok konuda ben de eleştiriyorum. ama eleştirmek başka, desteklemek başka. yürü be hagi...
  • 1692
    avustralya milli takımı ve premier ligdeki kulüplerinde stoper oynamış, galatasaraya bu mevkideki performansı nedeniyle transfer edilmiş lucas neill'i orta sahada; arnavutluk milli takımı, fransa ligi ve premier ligdeki kulüplerinde dmc oynamış, galatasaraya bu mevkideki performansı nedeniyle transfer edilmiş lorik cana'yı stoper oynatıyor.

    (bkz: neden hagi)
  • 1698
    kardeşlerim, bizim gibi büyük takım taraftarlarının en büyük hatası başarıya alışık olduğumuz için başarısızlığa tahammül edemememiz. taraftarın %90'nın takıma %98'inin yönetime güveni yok. hagi ne yapsın? bence çok güzel transferler istedi ve takıma bir hareket geldi. her imparatorluğun bir gerileme dönemi muhakkak vardır. ben hagi'ye inanıyorum. takımdan da bu yıl türkiye kupası da dahil başarı beklemiyorum(ki umarım beni şaşırtır). gelecek yılın takımı kurulsun futbolcuların üzerindeki stres azalsın. barcelona yıllardır ayni sistemi oynuyor altyapıdan geleni de üsteki sisteme hazır yetişiyor. bir ekolümüz yok bir, inancımız yoksa bu iş olmaz. doymuş yıldızlara değil başarıya aç yeni ümitlere ihtiyacımızın olduğu kanaatindeyim. hocamız hagi bu başarıları bu takımda yaşamış kişilerdendir ve benim gözümde vazgeçilmezdir. inanmış bir adamı hiçbir güç yenemez. bence haginin arkasında olmalıyız takımımızın da. ( yönetim benim gözümde bu tabolya dahil değildir)
App Store'dan indirin Google Play'den alın