resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 229
    türkiye'ye gelmiş en yetenekli futbolcuydu belki de, olmasa da olurdu gerçe. o galatasaray'a aşıktı galatasaray o'na...

    steaua bucharest maçını hatırlıyorum şampiyonlar ligi elemesindeki. eski açık tribünde tezahüratlara katılıyor maçın başlamasını bekliyorduk. birden birileri başladı i love you hagi diye bagırmaya. bakmayın söylemesinin basit göründüğüne, lisedeki 2 haftalık kız arkadaşlara denilen 'seni seviyorum' dan değildi bu, derindi ve yürekten. biz de başladık söylemeye, gheorge hagi diyoruz, galatasaraylı olmayan milyonları bile kendine hayran bıraktıran bir insan, adı geçti mi heyecanlandıran, hafızaları canlandırıp yüzümüzde bir gülümseme, gurur bıraktıran. söylemeden durulur mu. herkes benim gibi hissediyordu ki gittikçe kuvvetleniyordu tezahürat. öyle böyle değil numaralı bile bağırıyordu. sonra yine bir hareketlenme, insanlar numaralı alt'a bakmaya başladılar. yoksa? dedik, hagi mi geldi yoksa? evet numaralı alttaki insanlar da öyle düşünmüş olacak ki oradaki kafalar da döndü onu aramaya. derken koşuşturan gazeteciler. evet dedik hagi burada. dönmüş mabedine, bizim yanımıza. o kadar özlemişiz ki o'nu susmuyoruz, sürekli bağırıyoruz. daha şiddetli, gittikçe daha da artıyor. sonra hagi çıktı sahaya, taraftarları selamlamaya, 'evet, hoşbulduk ben de çok özledim' demeye...

    o zamana kadar çok maçta bulunmamıştım, ondan sonra da çok bulunduğum söylenemez. ama ben bugüne kadar böyle bir sevginin bu kadar büyük bir kitle tarafından paylaşıldığını görmedim, benden başka insanlarla da bu kadar derinden bir sevgiyi paylaşabileceğimi hiç düşünmedim. ama oldu işte, oluyormuş demek ki. samiyendeki 20bin galatasaraylı, tek yürek efsanemizi, sevgilimizi çağırıyorduk. keşke tekrar gelse, tekrar bağırsak, tekrar bassak bağrımıza, sarılsak doyasıya. bazı sevgiler hiç azalmaz derler, seninkisi de öyle be hagi. gitgide artıyor işte...
  • 232
    izlediğim en iyi dünya kupası olan amerika 94'te hayran kalmıştım hagi'ye.oscar cordoba'ya 5 milyon kilometreden attığı gol mahalle maçlarında uzaktan çekilen şutlar öncesi hagi yapmıştı herbirimizi.aynı dönem kaleciyken de taffarel olurduk.

    94 yazı çocukluğumun en sıcak ve en güzel günleriydi.topkafa arkadaşlarımla turnuva öncesi değerlendirmeler yaptık , favori takımlarımızı tartıştık , coca cola'cı amcadan temin ettiğimiz eşsiz dünya kupası klavuzlarını didik didik ettik.kamerun'u , bulgaristan'ı , güney kore'yi vs. yakından tanıdık.futbolcu kartları biriktirdik.heyecanla ilk dünya kupamızı bekledik.gelgelelim turnuva almanya'nın bolivya'yı 1-0 yendiği kısır karşılaşma ile başlamıştı.sonrasında futbola doyduk.brezilya rusya'yı 2-0 gibi net bir skorla devirirken romanya , carlos valderrama'lı kolombiya'yı 3-1'le geçiyordu.başarılı bir grafik çizen romenler ikinci turda arjantin'in karşısına çıkacaktı.arjantin , turnuva öncesi edindiğim bilgilere göre iyi bir takımdı.kupayı o zamana kadar brezilya , italya ve almanya gibi 3 kez kazanmıştı ve maçın tartışmasız favorisiydi.fakat maç gününün gelip çatmasıyla abd 94'e damgasını vuran iki olaydan biri gerçekleşti.maradona'nın doping kullandığı ortaya çıktı (diğeri kolombiya'lı defans oyuncusu escobar'ın kendi kalesine gol attığı gerekçesiyle ülkesinde öldürülmesiydi) ve futboldan ömür billah men edildi.bu olay vesilesiyle demoralize olan arjantin'i kurtarmaya claudio caniggia'nın çabaları muvaffak olamadı.maradona'dan yoksun arjantin'i karpatların maradonası önderliğindeki romanya turnuvanın dışına itti.romanya bir sonraki turda , brezilya ile oynadığı iki maçtan da beraberlikle ayrılan isveç'e penaltılarla elense de oynadığı futbolla takdir topladı ve çeyrek final onlar için başarı sayıldı.bütün bunlarla birlikte bir jenerasyon gheorghe hagi adını öğrendi ve belleklerine kazıdı.uzaktan şutlarına , top tekniğine ve takımını nasıl sırtladığına şahit oldu.hagi'nin büyük bir futbolcu olduğunu idrak etti.

    96 yazına gelindiğinde 3 büyükler flash transferlerle sükse yapıyordu.fenerin kostadinov'u , beşiktaşın amokachi'yi kadrosuna katması galatasaray camiasını ve sokaklardaki biz galatasaray taifesini derinden sarsmış , ezmişti.nihayet beklenen misilleme geldi ve 30 yaşındaki karpatların maradona'sı galatasaray'a imzayı attı.futbol camiasından kimileri rakiplerininki kadar flash bir transfer olmadığı yönünde eleştiriler beyan etti.fakat ben 2 sene önce izleyip hastası olduğum bu adamın galatasaray'lı olmasını düğünle bayramla karşılıyor , fenerli beşiktaşlı arkadaşlara kendileri açısından durumun vahametini izah ediyordum.geneli ikna olmasa da bir süre sonra alem futbolcu gördü , uefa kupası gördü , kimisi aleni kimisi içten içe imrendi.

    velhasılıkelam kimin aklına gelirdi meşhur monaco zaferi sonrası yarı finalde steaua bükreş formasıya galatasaray'ı sirkülase eden 10'un yıllar sonra galatasaray'ı avrupa şampiyonu yapacağı?rüzgar gibi geçti...
  • 236
    benim için hagi, futboldur.

    benim için hagi, bilbao maçında uyumaya hazırlanırken '' uyuma oğlum hagi atacak '' diyen babamın haklı çıkmasıdır.

    benim için hagi, 2001 yılında o futbolu bırakmışken kaçan şampiyonluğun üzülünecek bir şey olmadığını bilmektir.

    benim için hagi, dünyanın en iyi sol bekinin çaresiz bakışları, patrick viera'nın top bacak arasından geçip giderken ümitsizce dizlerini kapamaya çalışmasıdır.

    benim için hagi, 10 santimden aşırtma gollerdir.

    benim için hagi, pasına koşmayan filipescu'yu önce azarlayan, sakatlığını görünce kafasını okşayandır.

    benim için hagi, top ayağına gelmeden atacağı pası çoktan hesaplayabilendir.

    benim için hagi, direğin dibinden ağlarla buluşan frikiklerdir.

    benim için hagi, başkası vursa küfredilecek yerlerin, 10un sevdiği yerler olmasıdır.

    benim için hagi, haksızlığa dayanamayandır.

    benim için hagi, 36 yaşında süper kupa ellerindeyken, yeni bir oyuncak almış bir çocuk gibi sevinebilendir.

    benim için hagi, gecenin kör vakitleri gollerini izlediğim adamdır.

    benim için hagi, formadır armadır.

    benim için hagi, galatasaray'dır.

    benim için hagi, hayatımda izlediğim en iyi futbolcudur ve çocuklarıma anlatacağımdır.

    benim için hagi, futboldur. futbol, hagi'dir.
  • 238
    türkiye'de galatasaray forması ile çıktığı ilk resmi maç olan deplasmandaki vanspor maçında (ki o maçı biri penaltıdan olmak üzere hagi'nin 2 golüyle 2-1 kazanmıştık) vansporlu oyuncunun bir ikili mücadelede şortunu çekmesi akabinde ortaya çıkan görüntünün ertesi günkü spor gazetelerinde ''hagi'nin malvarlığı'' yorumu ile yayınlandığı büyük usta.
  • 242
    çağın futbolunda artık on numaralar iş yapmaz diyorlar. ya sen ne diyorsun hagi?

    onlar da haklı tabi ne gördüler ki son zamanda? lincoln'ün no lookları mı, alex'in plaseleri mi? hadi onu da geçtim kaka'nın şutları, ribery'nin dribblingleri mi? bu mu?
    http://www.youtube.com/...;amp;feature=related
    bu topun kaleye nasıl gittiğini kim, hangi şekilde açıklayabilir? ey yorumcu! sen en son ne zaman gördün böyle bir gol?

    http://www.youtube.com/watch?v=4TSCWPCzhrU
    kim bir kaleciyi bu açıdan maymun edebilir?

    http://www.youtube.com/...;amp;feature=related
    en son ne zaman böyle frikik golleri gördük?

    http://www.youtube.com/watch?v=CuSb6CgxCH4
    en son böyle bir asist denemesine ne zaman şahit olduk?

    http://www.youtube.com/...;amp;feature=related
    en son ne zaman böyle bir dribbling izledik?

    mutlaka şimdi 'ama hedenin de böyle golü hödönün de böyle çalımları var' diyen olacaktır; ama kardeşim önemli olan bütün o özelliklerin bir arada olması zaten. yoksa ne 'hede hödö'ler var.

    hayır efendim on numara çağımızın futbolunda da iş yapar. yeter ki o numaranın hakkını verebilecek birileri çıksın. çağdaş futbolda on numara ölmedi, sadece onun ağırlığını taşıyabilecek adamlar çıkmadı, hepsi bu. değil mi hagi?
  • 245
    "what do you know about the history of barça and its players?

    some great stars have played for barça. ronaldo, romario, stoichkov, hagi, maradona, ronaldinho..., they're great names. everyone knows them and becoming a part of that history is one of my objectives. everyone wants to come to barça but not just anyone can do that."

    (bkz: ibra)
    (bkz: ne dediler)
    http://www.fcbarcelona.com/...7/n090728107771.html
  • 247
    futbolu bırakalı 8 yıl olmasına rağmen halen yetenek, kariyer ve takımına yaptığı katkı bakımından türkiye'ye gelmiş geçmiş en iyi yabancı konumundadır. bu tespitten türkiye'de çeşitli takımlarda forma giymiş yabancı futbolcuların hepsinin işe yaramaz, vasat, kalitesiz olduğu sonucuna varılmamalıdır elbette. mesela kendi nazarımda pierre van hooijdonk da yaşanan başarılar olmasa da yetenekleri, takımına sağladığı katkı, özverisi ve liderlik vasıflarıyla en az gheorghe hagi ayarında bir futbolcuydu. belki birkaç sezon daha türkiye'de kalsa ve kadro bakımından aynı istikrar sağlansa aynı başarılara ulaşabilirdi. alex de souza'nın da hakkını yememek lazım. belki hagi ve hooijdonk kadar büyük maçlarda insiyatif alıp sahaya ağırlığını koyamasa da türkiye'ye gelmiş yabancı oyuncular arasında bir sıralama yapılsa ilk sıralarda olacağı kesindir. ancak hagi ve hooijdonk gibi takıma saha dışında bir lider, antrenörün sahadaki bir uzantısı olamamıştır hiçbir zaman.
    hagi'nin galatasaray'da oynamış olması ise bir büyüklükten ziyade galatasaray'ın şansıdır. zaten transferi aşamasında tesadüfi bazı gelişmelerin olduğu da herkesin malumudur. bu sebeple ezeli rekabetteki sidik yarışına alet edilmesi; türkiye'ye her gelen yabancının, hatta neredeyse halı sahada sırtına on numara forma geçiren herkesin onunla kıyaslanması gariptir. belki şimdiye kadar gelmiş en iyisi olduğu için diğerlerinin onunla kıyaslanması normaldir. ama bu şekilde karşılaştırmalar hem hagi'ye saygısızlık, hem de diğer futbolculara haksızlıktır. 10 numara olarak anılan futbolcular her zaman için ekstra futbolculardır ama hepsinin hagi'ye, hooijdonk'a benzemesini beklemek; onun yeteneklerine göre bir görev ve rol vermek yerine o kalıba sokmaya çalışmak en at gözlülükten başka birşey değildir.
  • 248
    türkiye'deki futbolu hagi'den önce ve hagi'den sonra olarak değerlendirmek çok mümkün. yüzlerce örnek verebilirim bu konuda ama pek ihtiyaç duymuyorum. bu söylediğimde sözlüğün hemen hemen hepsi ile hemfikir olduğumu düşünüyorum. sadece bir kısım hayır fatih terim diyebilir ama o ayrı bir tartışma konusu olacaktır.

    ancak benim değinmek istediğim başka bir konu neden hagi öncesi ve sonrası olarak değerlendirdiğimi ispatlayacak nitelikte olacaktır. bakınız hagi ile sürekli birileri mukayese ediliyor, hem bizim getirdiğimiz yabancılar hemde rakiplerimizin getirdiği yabancılarla sürekli bir mukayese içinde. bunu hem biz yapıyoruz, hem rakip taraftar hemde malum medya... kimse kusura bakmasın. hagi bu ülke futbolu için miladdır. herşey 10'un la değişmiştir bu ülkede... kimsenin inkar etmeye yüreği yetmez.
  • 250
    turk futbol tarihine adını kazımıstır ki ustunden bilmem kac yıl gecse de silinmeyecektir, kimse silemeyecektir; her gelen ortasaha oyuncusunda onun bir ozelligi aranacaktır, belki bulunacaktır belki bulunamayacaktır kim bilebilir ki ....eger ki bugun kaptanın sutun da, kewell'ın golunde onu anıyorsak bunun sebebi hep 10'dur... iyi ki girdin bu sarı kırmızı kalplere giga.
App Store'dan indirin Google Play'den alın