izlediğim en iyi dünya kupası olan amerika 94'te hayran kalmıştım hagi'ye.
oscar cordoba'ya 5 milyon kilometreden attığı gol mahalle maçlarında uzaktan çekilen şutlar öncesi hagi yapmıştı herbirimizi.aynı dönem kaleciyken de
taffarel olurduk.
94 yazı çocukluğumun en sıcak ve en güzel günleriydi.topkafa arkadaşlarımla turnuva öncesi değerlendirmeler yaptık , favori takımlarımızı tartıştık , coca cola'cı amcadan temin ettiğimiz eşsiz dünya kupası klavuzlarını didik didik ettik.kamerun'u , bulgaristan'ı , güney kore'yi vs. yakından tanıdık.futbolcu kartları biriktirdik.heyecanla ilk dünya kupamızı bekledik.gelgelelim turnuva almanya'nın bolivya'yı 1-0 yendiği kısır karşılaşma ile başlamıştı.sonrasında futbola doyduk.brezilya rusya'yı 2-0 gibi net bir skorla devirirken romanya ,
carlos valderrama'lı kolombiya'yı 3-1'le geçiyordu.başarılı bir grafik çizen romenler ikinci turda
arjantin'in karşısına çıkacaktı.arjantin , turnuva öncesi edindiğim bilgilere göre iyi bir takımdı.kupayı o zamana kadar brezilya , italya ve almanya gibi 3 kez kazanmıştı ve maçın tartışmasız favorisiydi.fakat maç gününün gelip çatmasıyla abd 94'e damgasını vuran iki olaydan biri gerçekleşti.
maradona'nın doping kullandığı ortaya çıktı (diğeri kolombiya'lı defans oyuncusu escobar'ın kendi kalesine gol attığı gerekçesiyle ülkesinde öldürülmesiydi) ve futboldan ömür billah men edildi.bu olay vesilesiyle demoralize olan arjantin'i kurtarmaya
claudio caniggia'nın çabaları muvaffak olamadı.maradona'dan yoksun arjantin'i karpatların maradonası önderliğindeki romanya turnuvanın dışına itti.romanya bir sonraki turda , brezilya ile oynadığı iki maçtan da beraberlikle ayrılan isveç'e penaltılarla elense de oynadığı futbolla takdir topladı ve çeyrek final onlar için başarı sayıldı.bütün bunlarla birlikte bir jenerasyon
gheorghe hagi adını öğrendi ve belleklerine kazıdı.uzaktan şutlarına , top tekniğine ve takımını nasıl sırtladığına şahit oldu.hagi'nin büyük bir futbolcu olduğunu idrak etti.
96 yazına gelindiğinde 3 büyükler flash transferlerle sükse yapıyordu.fenerin
kostadinov'u , beşiktaşın
amokachi'yi kadrosuna katması galatasaray camiasını ve sokaklardaki biz galatasaray taifesini derinden sarsmış , ezmişti.nihayet beklenen misilleme geldi ve 30 yaşındaki karpatların maradona'sı galatasaray'a imzayı attı.futbol camiasından kimileri rakiplerininki kadar flash bir transfer olmadığı yönünde eleştiriler beyan etti.fakat ben 2 sene önce izleyip hastası olduğum bu adamın galatasaray'lı olmasını düğünle bayramla karşılıyor , fenerli beşiktaşlı arkadaşlara kendileri açısından durumun vahametini izah ediyordum.geneli ikna olmasa da bir süre sonra alem futbolcu gördü , uefa kupası gördü , kimisi aleni kimisi içten içe imrendi.
velhasılıkelam kimin aklına gelirdi meşhur
monaco zaferi sonrası yarı finalde steaua bükreş formasıya galatasaray'ı sirkülase eden 10'un yıllar sonra galatasaray'ı avrupa şampiyonu yapacağı?rüzgar gibi geçti...