hep dediğimiz gibi bilginin gereksizliğinden ziyade kullanımın gereksizliği adamı yaralar.
okay karacan katıldığım bir eğitim programında ders verirken, maç anlatımında bilgileri kullanmanın önemini vurgulamıştı. neyi ne zaman söylediğiniz önemli demişti (kendisini çok eleştirdiğim oldu, zaman zaman da buna benzer bir konudan, o yüzden dikkatimi çekmişti). aradan 3 küsur sene geçti ama aklımda kaldığı haliyle, misal gol olma olasılığı yüksek bir maçta sol açıktan topu alıp giden bir eleman var, spiker başlıyor gazlı gazlı anlatmaya: "x topu aldı gidiyor, ortada y var, vermedi, bir çalım attı, bu arada x'in geçen sezon 7 sarı kart gördüğünü ve 1.77 m boyunda olduğunu belirtelim.".
haliyle böyle olmaz tabii bilgi vermek.
ekleme: esasen bir yönüyle sınavda ilgili ilgisiz her bildiğini yazıp hoca puan vermedi diye ağlayan öğrenci modeline de benziyor spikerin verdiği ilgisiz olan ve gereksiz kaçan istatistiki bilgiler.