• 1
    türkiye kriterlerinde genç semih gibi örneklerle yaşları 30'a yakınsama yapan oyuncular. ancakl normal şartlarda 23 yaş altı oyunculara genç oyuncu dediğimizi varsayarsak istisnalar dışında bu arkadaşların galatasaray'daki yolu şu şekildedir:

    1. genç oyuncunun hazırlık veya herhangi bir kupa maçında parlaması.
    2.taraftarlar tarafından genç oyuncunun gelecek 10 yıla damga vuracağının iddia edilmesi.
    3.genç oyuncunun şans bulamaması, taraftarların sinirlenmesi.
    4. genç oyuncunun başka kulübe kiralanıp 2-3 maça çıkması.
    5. zaten iyi topçu olsa orda da şans bulur serzenişleri(semih kaya'yı tenzih ederim tek ters örnektir özellikle bu konuda)
    6. genç oyuncunun alt liglerde kayboluşu.

    istiklal marşı ve kapanış.
  • 2
    sırf yaşından dolayı iyi olduğu iddia edilen oyuncu tipi. genellikle bunların gerçekten iyi olanları formayı zaten alıyorlar. diğer o çok iyi olduğu iddia edilen arkadaşlardan ise bir yol olmuyor.

    gerek sözlükte, gerek taraftarda altyapıdan çıkan oyuncunun çok iyi olduğuna dair mantığını tam kavrayamadığım bir anlayış oluyor. sonra da bu oyuncuların %99'u kaybolup gidiyor. akla gelen ilk örnekler;

    (bkz: serdar eylik)
    (bkz: berkin arslan)
    (bkz: mertan caner öztürk)
    (bkz: berk ismail ünsal)
    (bkz: berk yıldız)
    (bkz: cem sultan)
    (bkz: anıl dilaver)

    daha onlarcası sayılabilir. bir oyuncu sırf altyapımızdan çıkıyor diye iyi olmak zorunda değil, ki türkiye'de altyapılar yetersiz ötesi. 10 senede bir tane ozan kabak çıkarabilmek bile büyük olayken, tek jenerasyonda galatasaray'da oynayabilecek 2-3 oyuncunun çıkacağını düşünmek hayalcilikten başka bir şey değil. böyle bir şeyin gerçekleşmesi için önce tüm ülkede altyapı anlayışının değişmesi gerekiyor.

    hiç unutmuyorum, burak yılmaz şampiyonlar liginde gol rekoru kırarken sözlükte berk ismail'in burak'tan iyi olduğuna dair bir entry okumuştum.

    özetle; yetersiz oyunculara sırf genç diye gereksiz misyonlar yüklüyor, sonra boşu boşunuza kendinizi üzüyorsunuz.
  • 3
    bizde kalitelisinden bol bol olduğu düşündüğüm oyuncular.
    mustafa kapı
    ali yavuz kol
    erencan yardımcı
    atalay babacan
    sözlük tarafından saglam gömülse de yunus akgün
    bunlar cidden rotasyona girebilecek oyuncular. en azından benim 25 temmuz 2019 galatasaray augsburg maçında gözlemlediğim bu. olurlar mı olmazlar mı bilmiyorum ama hepsinde o potansiyeli gördüm.
  • 4
    rotasyona girip 10 maç oynayabilecek olanları veteran yerliler yerine kadroda tutmalıyız bence, bu seviyede hazır olmayanları ise hocasına ve organizasyonuna güvendiğimiz yerli veya yabancı takımlara yollayıp hafta hafta gelişimini takip etmeliyiz.

    en iyi olanların kiralanmasını istemiyorum açıkçası pırıl pırıl parlayan yetenekleri kadroya yavaş yavaş monte edebiliriz.
    tecrübeli oyuncularımızın hepsinin karakteri çok iyi, bu oyunculardan ve teknik heyetten öğrenecekleri kaotik bir anadolu kulübünden veya 2. lig ekibinden çok daha fazla.
  • 7
    galatasaray altyapısı içerisinde yetişip de belki de en şanslı olanı ne yazık ki emre b. idi. kendisi dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından birisi olan gheorge hagi'nin faal futbol dönemine denk gelmiş ve onun tedrisatından geçerek hagi'nin bir çok özelliğini kendisine kopyalamıştır.

    maalesef ki bizim gibi her gün daha da orta doğu kültürüne yakınsayan toplumlarda, kendini geliştirme bir iç motivasyon olarak icra edilmekten çok, usta çırak ilişkisi içerisinde icra edilmektedir. yani çocuk kendisini geliştirmek için bireysel bir çaba sarf etmez, ustasının zorlaması ile kendisini geliştirmek zorunda kalır.

    diyeceğim o ki o altyapılarda çılgın atan genç oyuncular, profesyonel seviyeye geldikleri zaman kendilerine düzgün bir usta bulamadıklarında savrulup gidiyorlar.
  • 10
    ust yas gruplarinda basarisiz olmalarinin sebebi bellidir; antrenorlerin basarili olmak icin, genc yas gruplarindaki arkadaslara teknik ve taktik bilgi yuklemesi yapmaktan ziyade, yas gruplarindan daha guclu kilacak yonde fiziksel idmana egilmesi. bu durumda alt yas kategorilerinde fiziksel ustunlugunden dolayi cok basarili olan gencler, ileri seviyelerde taktiksel ve teknik yetersizlikden oturu kaybolup gidiyor.
  • 12
    zincirleme reaksiyon. alt yapi hocasini egitecek egitmen yok. bu nedenle oyuncuyu egitecek alt yapi hocasi yok. genc bir oyuncu istedigi kadar yetenekli olsun istedigi kadar güclü olsun. yetenek ve güc yaziyorum cünkü biz millet olarak bu iki seye takiliyoruz ama egitimi unutuyoruz. yani istedigi kadar yetenekli olsun istedigi kadar güclü/fizikli olsun, futbol egitim olmadigi sürece belli bir seviyeye gelemez.

    sanirim daum demisti ben a takima futbol oynamayi ögretiyorum diye. topsuz oyun, dogru kosu, alan markaji, adam markaji, ... bunlari bilmeyen biri messi olsa ne yazar.

    ülkede spor ve futbol kültürü olmadigi icin egitmende yok.
  • 13
    hepsini aynı anda sahaya sürmek yerine, çoğunluğu as takımdan oluşan bir kadro ile oynamalarının daha verimli olacağını düşündüğüm oyuncu grubu.

    bu çocuklar heyecanlı ve tecrübesiz. hepsinin bir arada oynaması kaostan başka bir şeye yol açmaz. bu sebeple 28 temmuz 2019 bordeaux galatasaray maçında atalay babacan'ın göstereceği performans benim için çok kıymetli.

    keza süper kupa* maçında da, as kadroyla beraber bir genci sahada görmek isterim. örneğin : muslera-mariano-luyindama-marcao-yuto-donk-seri-mustafa kapı-jimmy-babel-x şeklinde bir kadroyu kim izlemek istemez.

    hepsinin bahtı açık olsun. 1-2 tanesi bile parlasa bizi maddi-manevi çok rahatlatırlar.
  • 14
    büyük yanılgı içinde bir kesim var ki bütün genç oyuncuları “wonderkid” sanıyor. halbuki “genç oyuncu” olmak tek başına ayırt edici bir özellik değildir. onlarca genç oyuncu içinden neden öteki değil de beriki sorusuna net cevap bulunamayan oyunculara sırf “genç” diye uzun süreler tahammül etmek diğerlerinin kul hakkına girer.

    yahu çocuğa bakıyorsun, hiçbir parıltısı yok, ayırt edici bir özellik yok. bu basit gerçek dile getirilince, genç oyuncu düşmanı diyorlar.. kimse ışık saçan bir gencin basit hatalarını görmez, ama bu “genç histerisi”ne kapılmış kesimin derdi bu değil; dümdüz genci al takıma koy; hiçbir ışık vermese de 25ine kadar oynat; olmuyorsa olmasın?! böyle saldım çayıra iş mi olur. aşağıda bi sürü başka genç sıra bekliyor; onların hakkı ne olacak?
  • 15
    --- alıntı ---

    bu sezon ligde tff'nin statüsüne göre "genç oyuncu" tanımına giren (1 ocak 1999 ve sonrasında doğmuş) oyunculara verilen süre 1,464 dakika:
    güven yalçın: 376 dk.
    paul omo mukairu: 333 dk.
    doğukan sinik: 170 dk.
    abdülkadir ömür: 161 dk.
    rahmetullah berişbek: 151 dk.
    kalanı <100 dk (via: barış gerçeker)

    https://twitter.com/...534141202014208?s=19

    --- alıntı ---
  • 16
    bizde kupa maçlarında bile kolay kolay forma verilmeyen oyuncu sınıfı.

    yeni biten 30 ekim 2019 liverpool arsenal maçında iki takımda doldurmuş gençleri kadroya sürmüş sahaya biri çıkıyor diğer giriyor. bunların hepsi yarın öbür gün ilk 11 olamayacak elbette. belki rotasyon bile olamayacak ama süre buluyorlar ve oynuyorlar.

    biz mesela yarın kupa maçına çıksak muhtemel ilk 11 şöyle olur;

    okan - şener - donk - ahmet - emre - selçuk - taylan* - jimmy - ömer - emre - adem

    dakika 80'de emre çıkar yunus girer. skoru almışsak 89'da da bir mustafa kapı sürprizi izleyebiliriz.
  • 17
    2019-2020 sezonunda ihtiyacımız olan oyuncular.

    sözlük bu konuda hep ikiye bölünüyor. bir kesim mücadele etmeyen futbolcuların yerine neden genç oyuncu sahaya sürmüyoruz derken, diğer kesim o işin öyle kolay olmadığını, fiziksel, mental adaptasyonu vb. anlatıyor. bu konuda ben hep arada kalıp 2 görüşe de saygı duyarım fakat ozan kabak örneğinden sonra açıkçası artık gözümüzün daha kara olması gerektiğine inanıyorum.
    arena'daki schalke maçında koşmaktan kaslarının titrediğini gördüm ben ozan'ın ama hoca oynatmaya devam etti. mücadele et dedi. sonuç?

    6 kasım 2019 real madrid galatasaray maçında taylan'ı, süleyman luş'u oyuna sürmek çılgınlık olabilir kabul ama 9 kasım 2019 gaziantep fk galatasaray maçında olmaz. ozan kabak az mı penaltı yaptırdı ama arkasında durduk? bir de ligimizin seviyesi belli. yuto gibi delirtmez herhalde süleyman bizi? arkasında duracağımız da belli. eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı. yenilere sarılmalıyız. elbette kontrollü şekilde. muslera, luyindama, lemina, seri, ömer, adem, andone gibi adamların yanına luş'u, taylan'ı monte etsek ne kaybederiz? yuto'dan, belhanda'dan, soso'nun mevcut performansından kötü performans verirler mi?

    takımın yaş ortalamasını, mariano ve yuto'nun yaptıklarını gördükçe sağlığımdan oluyorum.
  • 18
    ne zaman yedek ve rotasyon oyuncularını ağırlıkla genç ve potansiyelli oyuncu ağırlıklı kurarız, o zaman kenardan adam gibi katkı alırız. yıllardır hem biz hem diğer takımlar ''yaa idare etsin işte yedekte dursun nolacak'' diye vasat dahi olmayan isimleri bünyesinde tutup süreler veriyor. genç oyuncuya süre vermeye gelince de ''ya tecrübesiz yetersiz cart curt'' diye elli bahane sıralanıyor.

    en güncel örneği emre taşdemir. bir ara potansiyel gösterse de 26 yaşına gelmiş halen kafasını kaldırarak orta yapmaktan bir haber. daha bu adamı kadroda tutup süre vermenin anlamı ne ? 4 ekim 2020 kasımpaşa galatasaray maçını yaptığı evlere şenlik savunmasıyla kaybettirdi. sarracchi iyileşince 22 yaşındaki sarracchi ile forma rekabetine mi girebilecek ? bulduğu bir sonraki sürede katkı mı verebilecek ? beşiktaş'ta süleyman luş'un yedeği rıdvan oynuyor, oynadığı maçta en kötü emre taşdemir kadar da oynuyor. biz de süleyman'ı liginde sürünen şanlıurfa'ya gönderiyoruz.

    bravo, bu kafayla devam.
  • 20
    galatasaray altyapısında oynayanlara seslenmek için yazıyorum bunu.

    uğur karakullukçu, altyapı futbolcularına peynir ekmek veriliyor açıklamasının yalanlaması üzerine şunu yazdı:

    --- alıntı ---

    "paylaştığım bilginin harfi harfine arkasındayım, bu açıklamayı yazanlar değil yaşayanlar ne yediğini daha iyi biliyordur diye düşünüyorum.

    bu açıklamaya da sevindim çünkü bundan sonra bu konulara dikkat edileceğini gösterir, galatasaray bir milim ileri gittiyse ne mutlu."

    --- alıntı ---

    ne diyor?
    "yaşayanlar daha iyi biliyordur diye düşünüyorum."
    ee yani? yanisi şu.

    uğur karakullukçu 2000 doğumlu tayfayla yakın. bu bilinen bir gerçek. muhtemelen onlardan birinden aldı bu bilgiyi.

    bu tayfa tüy gibi tüy. ozan kabak harici tek bir insan evladı çıkmadı o tayfadan.

    bu arkadaşlar ergenliklerini el üstünde tutularak geçirdiler, instagram'da binlerce takipçileri var ama olmadı yani bunlardan. çünkü çalışmadılar. kapıya kondular. böyle bir ortamda büyüyüp de kapıya konmayı sindiremeyen insan "ağğbi bize bakmadılar, peynir ekmek verdiler yavv" cümlesi kurmuş olabilir. doğaldır.

    ama be güzel kardeşim. az düşün amk. sence senden olmamasının sebebi sana bakmamaları olabilir mi? ozan, ali yavuz başka yerde mi yemek yedi?

    en sevmediğim insan tipi böyleleri. sen en iyisini yapmışsındır zaten ama hep başkaları suçludur. hadi lan oradan.

    kendinizi geliştirin kardeşim. takipçi sayısına, oynadığınız takımlara kanıp da kendinizi yüceltmeyin. a takımda süre alana kadar hiçbir şeysiniz.
  • 21
    21 ekim 2020 real madrid shakhtar donetsk maçında real madrid'i deplasmanda mağlup eden shaktar'ın ilk 11'inin yaş ortalaması 23,8. ortalamayı yukarı çeken 3 oyuncuyu çıkarınca ki dentinho(32) kalitesi bakımından çok rahatlıkla gözden çıkarılabilecek bir isim, yaş ortalaması 21,3 oluyor. biz ise daha dün doğum günü pastasını arda abisinin elinden yiyen 22 yaşındaki muhammed kerem aktürkoğlu'nun kundağını bozmayalım ki iyi pişsin.
    başarısızlıklarını başkalarına mal etmeye çalışan mustafa cengiz gibi gençler üzerinden hokkabazlık yapmıyorum ama artık futbol temposu gereği gençlerin daha ağır bastığı bir oyun. istisnalar tabi ki olacak ama süper lig gibi kalitesi belli bir ligde bile genç isimleri 24 yaşında kadar pişirmek çok mantıksız.
  • 22
    kültürel olarak genclere bakisimizdan kaynakli olarak avrupalilarla farkli yorumladigimiz grup.

    mesela avrupali 30 yasinda birini bir kulübün basina teknik direktör yapabilir. bizde ise, yasca büyükler, 3 yas kücüklere bile cocuk gözüyle bakar ve ciddiye almazlar. zaten cogunlukla haketmek degil tanidiginin olmasi önemlidir.

    atasözümüz bile var, söz büyügün sus kücügün diye.
    cocukken pek cogumuza dendi ki; büyüklerinin yaninda konusma, büyüklerin konusurken kesme vs.

    kültürel olarak böyle bir sacmaliga sahipken, futbolu da bu gelenekten gelen, cogunlukla 60 jenerasyonu insanlar yönetiyorken farkli bir yaklasim beklemek cok mantikli degil.

    ha mesela, 4 büyüklerden birine radikal bir yönetim gelse, takimin basina genc bir hoca getirse, mesela 33 yasinda, bu hoca da yas ortalamasi 22- 23 olan bir takimla sezona basla, üst üste alinacak 2 maglubiyetten sonra; takimi krese cevirdiler, coluk cocukla olacak is mi bu tarzi yorumlari tüm türkiye yapiyor olacaktir.

    yani kisacasi, bizde 25 yasindaki oyuncu genc oyuncudur. bosuna avrupaya bakip da ic cekmenin anlami yok.
  • 23
    günümüzde 17 yaşa kadar düşmüş olan futbolcu çeşidi. biz 25 yaşındaki taylan antalyalı'ya hala genç diyoruz. dortmund 16 yaşındaki giovanni reyna'ya ufak ufak süreler verip bu sezon henüz 17 yaşındayken ilk 11 oynatmaya başladı. aman bu yaşta üzerine sorumluluk yüklemeyelim, aman kötü oynar da taraftara yem olur diye düşünmedi adamlar. genç oyuncu oynamadan gelişemez, öğrenemez. çok üst düzey yetenekli değilse de hiçbir genç oyuncu direkt altyapıdan pişmiş çıkmaz as takıma, as takımla beraber pişer.

    bunları fatih terim de biliyor ancak eskisi kadar cesur değil. o da hazıra alıştı, riske girmiyor artık. gerçi ülke futbolu topyekun bu durumda, sadece galatasaray'a özel bir durum değil.
  • 24
    takımımızda zorda kalınmadıkça yer verilmeyen oyuncu tipi. bu tip oyuncular iyi performans gösterince de onları zoraki oynatan hocalara zoraki bir övgü dizilme çabası taraftar tarafından gösterilmektedir. üzülerek söylemeliyim ki, takımda kesinlikle genç oyunculara güven ile onları planlama dahilinde takıma monte etme düşüncesi söz konusu değildir. bizde genç oyuncu kategorisine 23 24' lü yaşlarda transfer olarak gelenler de dahildir.
  • 25
    saha içinde genç - yaşlı oyuncu ayrımı yoktur.

    genç oyuncu, makul bir yıllık ücretle uzun süre oynatabileceğin, iyi veya kötü oynamasından bağımsız olarak tekrar satabileceğin oyuncu türüdür. yaşlı oyuncu ise ortalamanın üstünde bir yıllık ücret vermek zorunda olduğun, uzun süre oynatamayacağın ve tekrar satamayacağın oyuncu türüdür.

    yukarıdaki tanıma göre, oyuncunun yaşının tamamen ticari bir mevzu olduğunu görüyoruz. saha içi performans açısından bakarsak genç - yaşlı oyuncu ayrımı yoktur. fiziksel dayanıklılığı iyi olan, çok sayıda sprint atabilen oyuncular ve dayanıklılığı kötü olan, pek sprint atamayan oyuncular vardır. yani böyle değerlendirirsek daha doğru olur bence.

    genç olup fiziksel kalitesi çok kötü olan oyuncular olduğu gibi (sinan gümüş) yaşlı olmasına rağmen zımba gibi olan oyuncular da vardır. (aklıma luiz gustavo, kuyt ve elmander geldi)

    bizim türk futbolu olarak yaşlı oyuncularla bir sorunumuz var bu doğru. çünkü alırken oyuncunun sadece teknik kalitesine bakıyoruz. fiziken ne durumda diye hiç bakmıyoruz. gelen oyuncuların yüzde 90'ı son yılında doğru düzgün top oynamamış, kendine bakmadığı için fiziken düşüşe geçmiş veya sakatlık sonrası toparlayamamış oyuncular oluyor. bu oyunculara çok para verdik, çok ağzımız yandı ama hala almaya devam ediyoruz. aslında genç oyuncu diye hepimizin talep ettiği şey allah rızası için sprint atabilen, koşabilen oyuncular.
App Store'dan indirin Google Play'den alın