1
özellikle 31 mart 2019 seçimlerinden sonra yeni bir oyun konulmuştur sahneye ve bu oyuna biz galatasaraylıların çok dikkat etmesi gerekiyor. neden böyle düşünüyorum açıklayayım efendim:
2018/2019 sezonunun başından beri galatasaray aleyhine yapılan hakem hatalarını, fatih terim’e, futbolcularımıza ve yöneticilerimize verilen cezaları hatırlayalım.
bizler bu olaylar karşısında iki şey yaptık. birincisi beinsports aboneliklerinin iptal ettirdik (yaklaşık 120 bin civarında iptal oldu diye düşünüyorum ancak bir yıllık taahhütlerin bitmesiyle bu rakam iki-üç katına çıkacaktır) ikincisi koç ve ülker’i boykot ettik. bunlar çok sınırlı ve cılız tepkilerdi ama çok önemli sonuçları olduğunu düşünüyorum.
ne zaman ki 31 mart seçimlerinde 14 bin oy civarında bir farkla ibb seçimlerini imamoğlu kazandı işte o zaman akp başkan ve yöneticileri önemli bir şeyin farkına vardılar. galatasaray aleyhine yapılan hakem hataları nedeniyle aboneliğini iptal ettirenler, başakşehir’in kayrılıp kollandığı düşüncesiyle akp’ye de oy vermemiş olabilirler. iptal edenlerin ve sezon sonunda iptal edeceklerin en az yarısının akp’ye oy veren galatasaray taraftarı olduğunu varsayarsak yaklaşık 200 bin oya tekabül ediyor. akplilerin bu konuda kamuoyu araştırması yaptıklarından hiç kuşkum yok.
beinsports’un dörtyüzbin üyeliğinin iptali (yaklaşık 120 milyon dolar kayıp demektir) akp’nin iki yüz bin oy kaybı bunların akıllarını başlarına getirdi. başakşehir’in şampiyon olması halinde kazanacağı 40 milyon euro, bu kayıpların yanında devede kulak kalmaktadır. işte bu düşünceyle karar verdile. başakşehir artık puanları kaybedecek, diğer takımlara çaktırmadan şampiyonluğu galatasaray’a bırakacak. bunun karşılığında da beinsports aboneliklerini, akp de oylarını geri kazanacak.
bu sonuca varmak için süper zeka olmaya gerek yok. olayları kronolojik olarak tahlil ettiğiniz zaman sonuca varmak kolay oluyor. düşünelim, başakşehir’in kaybettiği puanlar mantıklı mı? peki 31 mart’a kadar doğranan galatasaray birden nasıl oldu da beşiktaş ve rize maçlarında hakemlerin taktir haklarını celbetti? maçların sonucuna etki ettiler demiyorum ama bu sezon fenerbahçe maçına kadar bizi doğratan mhk nasıl oldu da bizi sevmeye başladı diye soruyorum? daha önceleri pfdk bize ceza versin diye bastıran spor bakanımız neden beşiktaş maçında başkanımız mustafa cengiz ile yan yana gelme ve çıkışta da yine başkanla birlikte galatasaray taraftarını okşayıcı beyanatlar verme ihtiyacını hissetti.
akp’nin, türkiye’deki takım taraftarlarının oranını kamuoyu yoklamalarıyla tespit ettiğini zaten biliyorum. (ankara’daki bir özel kalem müdürü, türkiye’nin %40’nın galatasaraylı olduğunun kamuoyu yoklamalarıyla tespit edildiğini söylemişti ki ben de buna inanıyorum. çünkü recep tayyip erdoğan’ın fenerbahçe’den uzak durma, hatta başakşehir taraftarı gözükme gayretinin de buradan kaynaklandığını düşünüyorum)
işin siyaset beinsports ve başakşehir tarafı böyle ama bir de rakip takımlar tarafı var. akp bu planında fenerbahçe, beşiktaş ve trabzonspor taraftarını ürkütmeden, küstürmeden bu işleri yürütmek zorundaydı. çünkü dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak vardı. galatasaray’ın şampiyon yapılmak istendiği sezilirse fenerbahçe, beşiktaş ve trabzonspor taraftarlarından da oy kaybı ve abone iptalleri olabilirdi. işte bu noktada ikili bir plan devreye sokuldu. birincisi, hakemler devreye sokularak galatasaray şampiyon yapılacak ve oy/abone kayıpları önlenecek, ikincisi galatasaray hakemlerle şampiyon oldu algısı yaratılarak rakip taraftarlar konsolide edilecek. şu anda işleyen plan budur ve özellikle fikret orman-ali koç-göksel gümüşdağ bu planın uygulayıcıları konumunda. (şimdi bir de hasan kartal çıktı tabi) ancak hem bizim hem rakip takım taraftarlarının bunlardan haberi yok ve işte biz galatasaray taraftarlarına burada büyük görev düşüyor. yapmamız gereken bu planı deşifre etmek ve tüm türkiye’ye yaymak. çünkü hakemler bu kadar yardımcı olmadan da biz şampiyon olabilirdik ve olmasak da çok dert değildi. çünkü kurduğumuz kadro, fatih terim yönetiminde geleceğimiz ümit veriyordu. bu sezon olamasak da önümüzdeki sezonlarda zaferler kazanabiliriz/kazanabilirdik.
şu anda bu planın birinci kısmı hedefine ulaşmış durumda. özellikle fenerbahçe ve beşiktaş taraftarları galatasaray’a olan nefretleri nedeniyle hakem hatalarını galatasaray’a mal ederek, galatasaray’ın hakemleri manipüle ettiğini varsayarak galatasaray’a saldırıyorlar ve federasyon seçimlerinin akp desteği ile alınarak galatasaray’a karşı bir cephe oluşturulması gerektiğini düşünüyorlar. emre bol, ilker yağcıoğlu, ahmet çakar ve sinan engin gibi antipatik kişileri de kullanarak bu algıyı pekiştiriyorlar.
şimdi şöyle düşünelim, beşiktaş maçında hakem hataları olmasa biz beşiktaş’ı yenemeyecek miydik? kesinlikle yenecektik. beşiktaş’ın nerdeyse pozisyonu bile yoktu zaten. ancak bülent yıldırım’ın vücut dili çok açıktı ve kesinlikle manipüle edildiği belliydi. şeref trübününde, mustafa cengiz’in yanında oturan spor bakanının fotoğrafıyla yan yana konulunca her şey anlaşılıyor zaten. yine rizespor maçında tesçilli galatasaray düşmanı serkan çınar’ın (ki fatih terim, hasan şaş ve ümit davala’yı tribüne gönderen hakemin ta kendisidiir) var’a giderek iki pozisyonda da lehimize penaltı verebileceğini bekliyor muyduk. pozisyonlar penaltı ama ben serkan çınar ve var’daki alper ulusoy’un bunları verebileceğine asla inanmıyordum. inanan bir galatasaraylı var mıydı bilmiyorum.
yalnız rakip takım taraftarları açısından şöyle bir çıkmaz var. fatih terim galatasaray teknik direktörü olduğu müddetçe rakiplerin şampiyonluk şansı çok az. üstelik çok genç ve yetenekli futbolculardan oluşan bir kadro da kurduk. bu durum rakip takımların taraftalarında bir kıskançlık yaratıyor. bu kıskançlık nedeniyle biz ne dersek diyelim hakemleri bizim manipüle etttiğimizi düşünecekler. bunun sonucu olarak da bizim önümüzü kesmek için yapılabilecek her türlü oyuna alet olmaya hazırlar. bu durum her güçlü ve başarılı insan ve hatta devlet için geçerli. buradan kurtulmanın yolu, bıkmadan usanmadan bu gerçekleri ortaya koyup galatasaray’ı bu akrep kazanının dışına çıkarmaktır. önümüzdeki sezon, gerekirse şampiyonluğa değil avrupa kupalarına odaklanarak orada zaferler elde etmek ve tazelenmektir.
moderatörlerden salyangoz’un da benzer görüşleri var ve entrysini de okudum. ali sami yen’deki maçta başakşehir’e boğdurulacağımızı da iddia ediyor kendisi ama bu seçimlerde akp’nin işine yaramaz diye düşündüğüm için biraz ihtiyatlı yaklaşıyorum bu görüşüne.
umarım yanılmıyorumdur, umarım hak neyse o olur.
2018/2019 sezonunun başından beri galatasaray aleyhine yapılan hakem hatalarını, fatih terim’e, futbolcularımıza ve yöneticilerimize verilen cezaları hatırlayalım.
bizler bu olaylar karşısında iki şey yaptık. birincisi beinsports aboneliklerinin iptal ettirdik (yaklaşık 120 bin civarında iptal oldu diye düşünüyorum ancak bir yıllık taahhütlerin bitmesiyle bu rakam iki-üç katına çıkacaktır) ikincisi koç ve ülker’i boykot ettik. bunlar çok sınırlı ve cılız tepkilerdi ama çok önemli sonuçları olduğunu düşünüyorum.
ne zaman ki 31 mart seçimlerinde 14 bin oy civarında bir farkla ibb seçimlerini imamoğlu kazandı işte o zaman akp başkan ve yöneticileri önemli bir şeyin farkına vardılar. galatasaray aleyhine yapılan hakem hataları nedeniyle aboneliğini iptal ettirenler, başakşehir’in kayrılıp kollandığı düşüncesiyle akp’ye de oy vermemiş olabilirler. iptal edenlerin ve sezon sonunda iptal edeceklerin en az yarısının akp’ye oy veren galatasaray taraftarı olduğunu varsayarsak yaklaşık 200 bin oya tekabül ediyor. akplilerin bu konuda kamuoyu araştırması yaptıklarından hiç kuşkum yok.
beinsports’un dörtyüzbin üyeliğinin iptali (yaklaşık 120 milyon dolar kayıp demektir) akp’nin iki yüz bin oy kaybı bunların akıllarını başlarına getirdi. başakşehir’in şampiyon olması halinde kazanacağı 40 milyon euro, bu kayıpların yanında devede kulak kalmaktadır. işte bu düşünceyle karar verdile. başakşehir artık puanları kaybedecek, diğer takımlara çaktırmadan şampiyonluğu galatasaray’a bırakacak. bunun karşılığında da beinsports aboneliklerini, akp de oylarını geri kazanacak.
bu sonuca varmak için süper zeka olmaya gerek yok. olayları kronolojik olarak tahlil ettiğiniz zaman sonuca varmak kolay oluyor. düşünelim, başakşehir’in kaybettiği puanlar mantıklı mı? peki 31 mart’a kadar doğranan galatasaray birden nasıl oldu da beşiktaş ve rize maçlarında hakemlerin taktir haklarını celbetti? maçların sonucuna etki ettiler demiyorum ama bu sezon fenerbahçe maçına kadar bizi doğratan mhk nasıl oldu da bizi sevmeye başladı diye soruyorum? daha önceleri pfdk bize ceza versin diye bastıran spor bakanımız neden beşiktaş maçında başkanımız mustafa cengiz ile yan yana gelme ve çıkışta da yine başkanla birlikte galatasaray taraftarını okşayıcı beyanatlar verme ihtiyacını hissetti.
akp’nin, türkiye’deki takım taraftarlarının oranını kamuoyu yoklamalarıyla tespit ettiğini zaten biliyorum. (ankara’daki bir özel kalem müdürü, türkiye’nin %40’nın galatasaraylı olduğunun kamuoyu yoklamalarıyla tespit edildiğini söylemişti ki ben de buna inanıyorum. çünkü recep tayyip erdoğan’ın fenerbahçe’den uzak durma, hatta başakşehir taraftarı gözükme gayretinin de buradan kaynaklandığını düşünüyorum)
işin siyaset beinsports ve başakşehir tarafı böyle ama bir de rakip takımlar tarafı var. akp bu planında fenerbahçe, beşiktaş ve trabzonspor taraftarını ürkütmeden, küstürmeden bu işleri yürütmek zorundaydı. çünkü dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak vardı. galatasaray’ın şampiyon yapılmak istendiği sezilirse fenerbahçe, beşiktaş ve trabzonspor taraftarlarından da oy kaybı ve abone iptalleri olabilirdi. işte bu noktada ikili bir plan devreye sokuldu. birincisi, hakemler devreye sokularak galatasaray şampiyon yapılacak ve oy/abone kayıpları önlenecek, ikincisi galatasaray hakemlerle şampiyon oldu algısı yaratılarak rakip taraftarlar konsolide edilecek. şu anda işleyen plan budur ve özellikle fikret orman-ali koç-göksel gümüşdağ bu planın uygulayıcıları konumunda. (şimdi bir de hasan kartal çıktı tabi) ancak hem bizim hem rakip takım taraftarlarının bunlardan haberi yok ve işte biz galatasaray taraftarlarına burada büyük görev düşüyor. yapmamız gereken bu planı deşifre etmek ve tüm türkiye’ye yaymak. çünkü hakemler bu kadar yardımcı olmadan da biz şampiyon olabilirdik ve olmasak da çok dert değildi. çünkü kurduğumuz kadro, fatih terim yönetiminde geleceğimiz ümit veriyordu. bu sezon olamasak da önümüzdeki sezonlarda zaferler kazanabiliriz/kazanabilirdik.
şu anda bu planın birinci kısmı hedefine ulaşmış durumda. özellikle fenerbahçe ve beşiktaş taraftarları galatasaray’a olan nefretleri nedeniyle hakem hatalarını galatasaray’a mal ederek, galatasaray’ın hakemleri manipüle ettiğini varsayarak galatasaray’a saldırıyorlar ve federasyon seçimlerinin akp desteği ile alınarak galatasaray’a karşı bir cephe oluşturulması gerektiğini düşünüyorlar. emre bol, ilker yağcıoğlu, ahmet çakar ve sinan engin gibi antipatik kişileri de kullanarak bu algıyı pekiştiriyorlar.
şimdi şöyle düşünelim, beşiktaş maçında hakem hataları olmasa biz beşiktaş’ı yenemeyecek miydik? kesinlikle yenecektik. beşiktaş’ın nerdeyse pozisyonu bile yoktu zaten. ancak bülent yıldırım’ın vücut dili çok açıktı ve kesinlikle manipüle edildiği belliydi. şeref trübününde, mustafa cengiz’in yanında oturan spor bakanının fotoğrafıyla yan yana konulunca her şey anlaşılıyor zaten. yine rizespor maçında tesçilli galatasaray düşmanı serkan çınar’ın (ki fatih terim, hasan şaş ve ümit davala’yı tribüne gönderen hakemin ta kendisidiir) var’a giderek iki pozisyonda da lehimize penaltı verebileceğini bekliyor muyduk. pozisyonlar penaltı ama ben serkan çınar ve var’daki alper ulusoy’un bunları verebileceğine asla inanmıyordum. inanan bir galatasaraylı var mıydı bilmiyorum.
yalnız rakip takım taraftarları açısından şöyle bir çıkmaz var. fatih terim galatasaray teknik direktörü olduğu müddetçe rakiplerin şampiyonluk şansı çok az. üstelik çok genç ve yetenekli futbolculardan oluşan bir kadro da kurduk. bu durum rakip takımların taraftalarında bir kıskançlık yaratıyor. bu kıskançlık nedeniyle biz ne dersek diyelim hakemleri bizim manipüle etttiğimizi düşünecekler. bunun sonucu olarak da bizim önümüzü kesmek için yapılabilecek her türlü oyuna alet olmaya hazırlar. bu durum her güçlü ve başarılı insan ve hatta devlet için geçerli. buradan kurtulmanın yolu, bıkmadan usanmadan bu gerçekleri ortaya koyup galatasaray’ı bu akrep kazanının dışına çıkarmaktır. önümüzdeki sezon, gerekirse şampiyonluğa değil avrupa kupalarına odaklanarak orada zaferler elde etmek ve tazelenmektir.
moderatörlerden salyangoz’un da benzer görüşleri var ve entrysini de okudum. ali sami yen’deki maçta başakşehir’e boğdurulacağımızı da iddia ediyor kendisi ama bu seçimlerde akp’nin işine yaramaz diye düşündüğüm için biraz ihtiyatlı yaklaşıyorum bu görüşüne.
umarım yanılmıyorumdur, umarım hak neyse o olur.