benimde kafamı karıştıran durum. kimi zaman acaba yönetim olarak davranışlarımızın rasyonel bir davranış mı, yoksa pasiflik mi olduğunu çözümleyemiyorum. örnek verecek olursak şike sürecinde galatasaray fazla ortalığı bulandırmadı. bir algı olayı yaratmadı. şike yapan ve yakalanan fenerbahçe ise bu ülkede şike varsa bunu yapan ilk kulüp galatasaraydır dedi. ondan sonra baktığımızda diğer takım taraftarları bu argümanı kullanmaya başladılar. bizim tek dediğimiz bu ateş üflenerek sönmez. gelişen süreçte bu ateşin üflenerek sönmediğini gördük. hala süreç devam ediyor. eğer beklediğimiz cezalar gelirse galatasarayın bu davranışın doğru olduğunu görüyoruz.
*bu sezonki fenerbahçe salonunda oynanan kadın basketbol maçlarında kadınların yönetim tarafından yalnız bırakılması eleştiri konusu. başkanları eleştirirken ,diğer ülke kulüplerinde örnek verilir. şunun başkanı kim.. bilmiyoruz diye.. yani başkan ve yönetim kurulları takımların içerisinde yer almazlar. doğru olan bu.. ama karşımızda öyle bir takım ve yöneticileri varki maçı izlemeye değil yönetmeye gittikleri için aynı davranışı bizim yöneticilerdende bekliyoruz. aslında doğru davranan bizim yöneticilerimiz. ama biz iki yalnış bir doğru yapsın istiyoruz.. pasiflik mi, rasyonellik mi? bizim başkan ve ceomuz maça gitse aziz yıldırım ve uslu gibi hakemler tepki mi gösterecekler.. hayır. o karekterde değiller. büyük ihtimal diğer yöneticilerimizde böyle. aziz ve şukelası bizimkiler geldi diye eldivan pençe mi oturacaklar? hayır. belki hakemler üzerinde olumlu etkimiz olurdu. o da belki.