zamanında bir cümle duymuştum, kimden olduğunu hatırlayamayacağım şu an. "galatasaray'ın vefasızlık yaptığı futbolcuları toplasan bir ilk 11 çıkar" şeklindeydi. açıkçası ben galatasaray yönetiminin bir kaç istisna hariç vefasız davrandığını düşünmüyorum. kötü ayrılanlar oldu, evet. ama sonuçta galatasaray kulübü profesyonel bir kulüp, ve kötü oynarsan, verilen şansları iyi değerlendiremezsen, geçmişte ne kadar iyi bir futbolcu olursan ol, ipin çekilir. hani derler ya, futbolun dünü yoktur, bugünü vardır. cidden öyle, bu vefasızlık olarak algılanmamalı. tabii ki üç-beş kötü maça tükenmez o kredin, bu bir süreçtir, formunu bir türlü düzeltemezsin, mücadele etmezsin, oyundan koparsın.. zamanla kendini toparlayamazsan, kim olursan ol yol gösterilir sana. bu her takımda böyledir. yanlız ben
hakan şükür'ü bir kenara ayırırm.
kral'ın gidişi bu denli kırıcı olmamalıydı. olayın iç yüzünü hiç birimiz bilemeyiz, suç kimde, ne nedir, bunları bilemeyiz. ama
kral çok daha başka ayrılmalıydı bu kulüpten.
ayrıca
bülent korkmaz, en az
kral kadar severim
cesur yürek'i. yarım dönem kalabildi takımımızda. elindeki takım kendi oluşturduğu bir takımda değildi, onca eksik, onca sakat.. ateşten bir gömlek giydi
kaptan. bilmiyorum ama devrearasında bu denli kötü, dağınık ve formsuz bir galatasaray'ı ondan başka sırtlayacak ve bu şekilde büyük bir sorumluluk alacak başka da birini tanımam ben!
bülent korkmaz'ın gidişi de hoş olmadı. büyük kulüpler uzun vadeli planlarla yönetiliyor, bizse hala sezonluk başarıya endeksli seçimler yapıyoruz. bana kalırsa
korkmazın takımın başına gelmesi hataydı, o ayrı. daha zamanı vardı, galatasaray'ın büyüklüğü kaldırması için. ama gitmesi de hataydı bana göre, kısa vadede büyük başarı gelmeyeceğinden emin olduğum için.
neyse, nihayetinde
galatasaray vefasızdır diyemeyiz, ama
galatasaray sabırsızdır diyebiliriz. burda benim en çok üzüldüğüm nokta ise, taraftar'ın tepkisidir. çok açık söylüyorum, ben her ne olursa olsun, bakın.. her ne olursa olsun; taraftarın tirübünden futbolcusunu, t.direktörünü, yönetimini "yuhalamasına" kesinlikle ve kesinlikle karşıyım! protesto elbet olur, bir futbolcu kötü oynar hadi homurdanırsın, kızarsın.. o bu tamam ama. "yuhalamak" nedir allah aşkına? ne kadar vefasızca, ahlaksızca.. ayıp yahu! her taraftar yapıyo bunu.
galatasaray taraftarına asla yakıştıramadığım bi olaydır benim bu. o adam, her ne olursa olsun senin takımın için mücadele ediyo, onu yuhalayamazsın sen! bu hakkı, bu rencide etme hakkını kim veriyo sana?
hasan şaş yuhalandı,
bülent korkmaz yuhalandı, koro halinde küfür yedi tirübünlerden!
bülent korkmaz! sargılı omzuyla maça çıkan
bülent korkmaz! işte bunu adı nedir biliyo musunuz?
vefasızlıktır! zamanında tapardınız bu adamlara ama işler kötü gidince yuhaladınız, küfrettiniz.. nedir ki başka bunun adı? o zaman kim garanti edebilir bana sene sonu avrupa'ya gidip, orda 5-10 sene top koşturup, yıldızı söndükten sonra galatasaray'a geri dönen
arda turan'ın yuhalanmayacağını?
yapmayınız, etmeyiniz. bu kadar kolay kıymayınız. üzülüyorum...