• 93
    şu ana kadar gördüğüm en iyi ve tutarlı transfer komitesidir takımımın.

    belirli oyuncular hedefliyorlar ve bu oyuncular için maksimum limit belirleniyor. bu rakamın üzerine mi çıkıyor maliyetler? peki kardeşim sen sağ, ben selamet.

    konuşulan, ismi geçen yabancıların en yaşlısı 24-25 yaşında. helal olsun transfer komitesine yalandan sönmüş +30 yaş yıldızları yerine genç, dinamik ve geleceği olan oyunculara yöneliyorlar.
  • 139
    2011/12 sezonu için yabancı transferlerinde büyük başarı sağlayan, yerli transferlerinde ise kötü performans sergileyen komitemiz. muslera, melo, elmander, ujfa, eboue takıma çok ama çok büyük katkıda bulundu. sadece riera'dan istediğimiz alamadık. bunun da en büyük nedeni arda'nın gitmesiyle sıkışan zaman aralığında, aceleyle gerçekleşmesindendir, öyle değilse de öyle olduğuna inanmak istiyorum. yerlilerde ise engin baytar çok başarılı bir hamle oldu, özellikle fiyat/performans bakımından. muslera'yla çok ama çok iyi bir iş çıkardılar. eboue'de keza öyle. 3 milyon euro civarı bir rakama alabilmek daha da büyük bir başarı. ujfa için sene başı üzülmüştük, gelecek üçlü pakette* en istenmeyen adamdı fakat içlerindeki en iyi adamı almışlar, zamanla anladık. reyes ve forlan'ın performansı ortada. melo'yu sezon başı taraftarın çoğunluğu istemiyordu. altın bidon, kasap diye ama şimdilerde kimse laf söyletmiyor. elmander için söze gerek yoktur.

    selçuk inan'ı almak, hem de bonservis bedeli ödemeden almak ise, türk futbol tarihinin ülke içi transferinin hep en üstünde yer alabilir.

    sercan yıldırım, yiğit gökoğlan, ceyhun gülselam yaşları genç olan, beklentileri karşılayamayan oyuncular. bu başarılar veya başarızlıklar sadece transfer komitesinin işi değil. fatih terim'le beraber alınmış kararlar mutlaka. hocayı da kutlarız.

    sezonun en büyük, belki de gelecek 9-10 yılın transferi fatih terim'in bizzat kendisi ve o'nun parlattığı, güvendiği, cesaret verdiği, semih kaya'dır. hem semih kaya gibi bir yetenek kazan, hem de servet çetin'den kurtul. rüya gibi. bir de kabus gibi geçen seneyi* hatırladığımızda sanırım bir rüyadayız. 2011 yılının mart veya nisan aylarında birileri, bugünleri göreceğimizi söylese, ne içtin lan sen derdim.

    boşuna dememişler; galatasaray'ın olduğu yerde umut vardır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın