1
seyrantepe'ye geçiş ve ardından passolig'in çıkmasıyla ortaya çıkan sonuçtur. galatasaray'da kitleleri peşinden sürükleyebilen bir taraftar oluşumu kalmamıştır. ne tepki gösterilmesi gerekli olan konularda organize tepkiler verilmektedir, ne de statta rakibi ve hakemi baskı altına alan performanslar sergilenebilmektedir. üzerinde sadece galatasaray ve ultraslan yazan, ozalitçiden baskıyla alınmış "kurumsal" pankartlar ve senede 1-2 maçta üniversite öğrencileri tarafından profesyonellikle hazırlanan koreografiler taraftarlık ruhunu pek yansıtmamaktadır. kişisel gözlemim olarak tribünlerde, ufak tefek bir iki grup haricinde kimse elini taşın altına koyup yaratıcı bir şey ortaya koymamaktadır. sonuç: sessiz, sakin, hele takım da kötüyse tatsız maçlar ve ayrıca saha dışı olaylarında daha kolay hakkımızın yenilmesi.