galatasaray büyüklüğünün yeteceği, ama türkiye'deki futbol kafasının yetmeyeceği durumdur. o yüzden şu an için hayalden öte bir şey değildir bana göre.
şikeci takımları koruyan, futbol ekonomisini geliştirmek için uğraşmak yerine futbol ekonomosinden para kazanan insanların g.tünü geliştirmek için uğraşan, alt yapıyı güçlendirme çalışmalarının tek yolunun yabancı sınırlaması olduğunu zanneden, yabancı sınırlamasını katılıkla uygularken bu yabancı sınırlamasında bir kalite aramayan, şikeye müdahil olanları şike süreçlerini yönetecek insanlar olarak atayan, g.tünü geliştirmek istediği insanların selahiyeti için siyaseti ülkenin gülünecek hale gelmesine bile aldırmadan işin içine sokan hatta futbolun en üst mevkileriyle bir araya getiren bir sistemin çarkları içindeyiz.
bunun dışında, yabancı sınırlaması sayesinde birkaç maç iyi oynayan oyuncusunu dünyanın o bölgedeki en iyi oyuncusuymuş fiyatlarına satmaya kalkışan, kendi alt yapılarına iyi hocalar getirip yeni yeni gençlere futbolu öğretmek yerine başka ülkelerde -özellikle almanya'da- yetişmiş gençleri alıp alt yapı oyuncusu olarak kakalayan, korku imparatorluğu altında şikecilere yahut yönetenlere sesini çıkaramayan yöneticilerin bulunduğu bir ülkedeyiz.
özetle, bu ülkeden şampiyonlar ligi şampiyonu çıkmaz.
çıkarsa, bu ancak galatasaray olur.
hayalden öteye gitmez demiştik en başta, lakin fatih terim ve galatasaray bir araya geldiğinde hayallerin ötesine de gittik biz.
belki yine...
unutmamamız gereken düstur:
(bkz:
galatasaray adının olduğu yerde her zaman umut vardır)