açıkçası ben 5-6 tane yeriz diye düşünmüştüm ama 1 tane yedik sadece. gerçi muslera'nın da olağanüstü bir performansı vardı o maçta ama en azından oynadığımız oyun fena değildi. o maç dışında bu sezon hiç bu duyguyu yaşatmadı galatasaray bana. daha çok kendisine inanan taraftarını göt etti.
79
1 aralık 2019 trabzonspor galatasaray maçında gerçekleşmeyendir. attığımız gol dışında elle tutulur tek aksiyonumuz belhanda'nın fantastik şutuydu. trabzon cephesi ise bizden daha net pozisyonlar bulup harcadı. götümüzden element uydurmamak lazım.
80
1 aralık 2019 trabzonspor galatasaray maçında alınan skor ve oynanan futbol ile göt olduysak vay bizim halimize. şampiyonlar liginde en azından "1 milyar eu'luk takıma karşı oynadık, 13 şampiyonlar ligi kupasına sahip takımdan fark yedik" şeklinde daha makul bahaneler ile alınan skorlar savunuluyordu. son dakikada beraberliğin kurtarıldığı ve mutlak galibiyet gereken yerel lig maçında taraftar halen oynanana oyunun güzelliğinden dem vuruyor. takıma yapılacak en büyük ihanet winner karakterden artık vasat seviciliğe doğru evrilmek. yavaş yavaş da hepimiz alışıyor gibiyiz. geçmiş olsun.
benim gibi güzelce göt olanlar ve bundan kıvanç duyanları beklerim. tek başıma olamam herhalde :(
yalnız 2-1'den sonra bekledim, "hadi ne zaman yiyoruz, çok fazla sürdü bu önde olmamız" gibilerinden fikirlere kapıldım. onyekuru necati ateş misali topu boş kaleye salınca sesim kısık şekilde bağırdım tabi.
galibiyet beklenmeyen bir maçta gelen galibiyetin “göt etme” olduğunu öğrendiğimiz hadise. bu göt etmeyse, 100 taraftarın 100’ünün de galibiyet istediği/beklediği bir maçta, kendi evinde, rizespor gibi bir takımdan 4 gol yiyerek mağlup olunmasına ne diyeceğiz? her şeyi geçtim, ligin en kötü takımları karşısında bile bir varlık gösterilmemesine ne diyeceğiz?
sonra fatih terim’i eleştirenlere skor taraftarı diyorsunuz.