galatasaray'ın kale vuruşunu rakip oyunculara atması

• 1

  fernando muslera'nın alışkanlık haline getirdiği durumdur. her kale vuruşu rakip oyuncuda kalıyor ve olası atağımız böylelikle başlamamış oluyor.
  
  aslında bunun bir nedeni de didier drogba'nın takımımızda olduğu dönemde her kale vuruşunu başarılı bir şekilde indirmesinden kaynaklı diye düşünüyorum. hatırlayın, sneijder'in juventus'a attığı golde topu indiren drogba, umut bulut'un juventus'a attığı 2. golde topu indiren drogba, ligde böyle onlarca pozisyonu var...
  
  devre arasında ya hava topu hakimiyeti yüksek bir forvet oyuncusu alınmalı, ya da muslera'ya bu konuda bir uyarı göndermeliyiz. * zira ileride top indirecek oyuncu yok. attığı her topu burak yılmaz ve umut bulut ne yazık ki indiremiyor, indirse de yanlış yere indirip kaptırıyor.
• 2

  bu konuda en son suçlu fernando musleradır diye düşünüyorum.
  
  ne yapsın adam o kadar mesafeden nokta atış mı yapsın?
• 3

  orta sahanda ve forvetinde hava topu özürlü oyuncular bulunduğu vakit başına gelecek durumdur. muslera ne yapsın o mesafeden nokta pas atsa zaten xavi'den sonra barcelona orta sahasındaki adam olurdu.
• 4

  burak yılmaz gibi 5 metre mesafeden yerden tıngır mıngır gelen topu kontrol edemeyen adamın 70 metreden gelen topu olumlu kullanmasını bekleyemeyiz. aslında taç kullanma özürlü bir takımın bu konuyu dert etmesi biraz gereksiz.
• 5

  (bkz: fernando muslera'nın parabolik degajları)
• 6

  olayın muslera'yla alakası yok. kalede beckham da olsa o top rakibe gider. çünkü santraforlarımız burak ve umut, hemen her konuda olduğu gibi hava topunda da yetersizler. bak şunu da muslera yollamış yoksa:
  
  http://s14.directupload.net/.../130420/x3z2knu5.swf
• 7

  tacı taca atabilen futbolcuların olduğu bir takımda çok normaldir. muslera'nın bir suçu yok. 4 yılda huyu suyu değişti adamın.
• 8

  sebebi budur
  
  http://pbs.twimg.com/media/CSa4ARGVAAA-Vsg.jpg
  
  https://pbs.twimg.com/media/CUGgNCqWUAAGzVV.jpg
  
  aq böyle kafaya çıkan topçu mu olur ya.
• 9

  chedjou dışında geri dörtlümüzün ayağı çok kötü, biraz hakan balta işte... rakip baskı yaptığı zamanlarda oyuna kolay kolay pasla başlayamıyoruz.
  
  https://pbs.twimg.com/media/CVGWMYoUAAAjYaF.jpg * bu istatistiğe baktığımızda en çok geri pas alan kalecinin muslera olduğunu görüyoruz, nitekim yine bu da baskıdan kaynaklı ve geri gelen topların çoğunu hızlı bir şekilde uzaklaştırması gerekiyor. muslera mevki gereği en riskli bölgede oynadığı için topu ayağında çok fazla tutma fırsatı yok ve çoğu zaman bakmadan vurması gerekiyor.
  
  onun dışında yine en büyük eksiğimiz podolski dışında hem orta saha hem de forvet oyuncularımızın hava topu yüzdesinin çok düşük olması. hatta yok bile diyebiliriz. eskiden bu görevi layıkıyla hem drogba hem de melo yerine getirebiliyordu.
  
  yani anlayacağınız, muslera kale vuruşunu bizim futbolcuların bademciğine bile gönderse o top rakip tarafından bir şekilde kontrol edilir ve bu durum istatistiklerde muslera hanesine eksi olarak yazılır.
• 10

  rakip takım oyuncuları oyun kurucularımıza baskı yaptıklarında top ister istemez beklerimize geliyor. ne balta ne de sabri oyunu kurabilecek nitelikte pas çıkarabilecek adamlar değiller. ne yazık ki carole da aynı klasmanda bir oyuncu. riera, telles, eboue, denayer gibi oyuncular teknik becerileriyle bu yükün altından kalkabiliyor oyunu bek mevkiinden kurabiliyorlardı. onlar olmadığı için artık toplar hep kaleciye dönüyor. oyun kurulamayınca doğal olarak topu ileriye atıp rakip sahada presle kazanma taktiği(!) işin içine giriyor. yine taktiğin en boktan yanı ileride hakan şükür, elmander gibi topa çıkıp alıp kontrol ederek takıma hücuma çıkmak için zaman kazandıran özellikte bir adam olmaması. eh ileride de burak yılmaz gibi kafa topunu almayı bırak "sekerse gelebilir belki lan" kafası yaşayan bir arkadaş olunca bu olay gerçekleşiyor. eh takım da basacak fizikte bir takım değil. bastı mı zaten 30 dk sonra piller bitiyor. idare edince yatınca falan düşük tempoda "takımın sorunu mental bakın yoksa fizik var"cılar çıkıyor ortaya ki 31 olsalar çekilmez.
  
  galatasaray tarihinde kalecisi eğer bir sezonda çok geri pas almışsa ya işler yolunda gitmemiş ya da takım tepe taklak olmak üzere demektir. vaktiyle mondragon ağır diye eleştirilmişti hatırlıyorum eh çünkü adamı neredeyse libero gibi oynatıyorduk. yine çekirgenin sıçradığı dönemlerde kalecinin libero gibi oynaması skor yazarları tarafından övülmüş akabinde de çöküş başlamıştı.
  
  kadromuz kalitesiz. kim ne derse desin, yerli oyuncularımız profesyonel değiller ve yeterince çalışmıyorlar, kendilerine bakmıyorlar. bunun da sorumlusu futbolcuya dayalı düzen.
  
  (bkz: fucking turkish mentality)
• 11

  (bkz: sabri'nin bütün taç atışlarını umut buluta atması)
• 12

  muslera degaj yaptığı sırada orta saha ve ilerisinde topu alabilecek tek kişinin burak olmasından ve burak ın her degaj sırası arkasında bulunan rakibi tutup faul almasından dolayı gerçekleşen durum.
  
  yoksa daha önce de söyledim muslera nın degajlarının adrese teslim oranı, yurtiçi kargonun adrese teslim oranından fazladır.
• 13

  (bkz: galatasarayın tüm taç atışlarını rakibe atması)