galatasaray'ın bütün borçlarını kapattığı an

• 1

  1 liranın 3 usd ettiği, türkiye'nin terör sorununu çözdüğü, ihracatta şaha kalktığı, yöneticilerin futbola karışmadığı kendi işini yaptığı ütopya bir türkiye'de gerçekleşmesi ihtimal bir olaydır.
  türk insanının bencilliği, empati yoksunluğu herşeyi ben bilirimci tavrı yok olmadan ne ben ne önümüzdeki birkaç neslin görebileceğini pek sanmıyorum.
• 2

  galatasaray'ın hiç bir zaman bütün borçları kapanmaz. sadece galatasaray'ın değil dünyada hiçbir kulüp ve hatta hiçbir şirket borçsuz olmaz. mesele gelir gider dengesini sağlamak ve hatta geliri fazlalaştırmaktır. yoksa bugün real madrid'in de var 400-500 milyon euro borcu ama gelirinden bahsetmeye gerek yok sanırım. mesele bizimde gelir gider dağılımında artıya geçmektir. yoksa borçsuz şirket olmaz kulüpte olmaz borç her zaman var olacaktır.
• 3

  aklıma nedense bunu getirdi.*
  
  (bkz: sabri sarıoğlu'nun galatasaray'dan gideceği gün)
• 4

  burak yılmaz' ın gittiği gündür.
  
  edit: belki bir yönetici inanır da yollar burak' ı.
• 5

  muhasebe, finans, işletme lügatında yoktur böyle bir şey. vadesi geldiğinde ödeyemeyip sıçtığın borç vardır. borcu borçla kapatmaya çalışıp daha da batmak vardır. borç dağları yapıp getiri elde edememek vardır. şikecilerle aramızdaki fark malesef budur. onların borcu daha çok olabilir ama vadesi geldiğinde sponsorlar ile emenike sow gibi kara futbolcular pardon kara paralar ile para elde edebiliyorlar. biz bütün parayı burak, hamit ve bir sürü gereksize veriyoruz. başarı getirdikleri yok. forma sattırdıkları yok. satsan satılmıyorlar. ama bütün parayı onlara veriyoruz. şaka gibi.
• 6

  (bkz: alın bunu burdan kusucak bu)
• 7

  borcun bitmesi diye diye bişey söz konusu olamaz. mesele borcun bitip bitmemesinde değil zarar etmemekte. her yılın sonunda hesap kitap yaptığında zarar etmiyorsan o borç zaten yıllar içinde erir ve asgari düzeye iner.
• 8

  imkânsız olandır. imkânsız demeyelim de, saçma olandır. sen 3 yıllık sözleşme yapıp aldığın oyuncuya bile borçlanmış oluyorsun en basitinden. ayrıca ticari kurumların hiç biri borçsuz değildir. en ufağından en büyüğüne. git mahalle bakkalına sor toptancıyla nasıl çalışıyor. ya açık hesap, ya senet. açık hesapsa iyidir, idare eder. ama senet sıkıntı. vadesi geldi mi ve sen ödeyemedin mi o senet protesto olur, siciline de işlenir. protesto masrafı bir yana o siciline işlenen senet senin ileri de alacağın krediye bile engel teşkil eder. bizim durum da bu biraz. vadesi gelmiş bir sürü borç var,nakit yok. o yüzden sıkıntı çekiyoruz zaten.
• 9

  forbes'in yıllık raporuna göre en değerli 20 futbol kulübü arasında sadece yedi kulübün borcu yok. bunlar sırasıyla bayern, manchester city, chelsea, psg, schalke 04, napoli ve newcastle united. galatasaray bu listede 20. sırada ve borcu değerinin %17'si olarak gösterilmiş. manchester united gibi değer 3.1 milyar dolar olan bir kulübün değerinin %20 oranında borcu bulunmakta. galatasaray bir değer üretmediği sürece borcu devam eder ama bu dünyanın sonu demek değil. zeki ve kabiliyetli yönetimler yönetilebilecek bir durum.
• 10

  galatasaray'ın parasını hamuduyla götürenler oldukça kıyamete kadar böyle bir an gelmez. gariban taraftar da "ali'ye şu kadar bonservis verildi, veli'yle bu kadar liralık sözleşme yapıldı" diye cambaza bakar.
  
  riva'yı florya'yı adayı aynı anda satsak bile hepsinin yiyicisi hazır, merak etmeyin.
• 11

  eğer 1 lira 3 usd eder ise türkiye ihracatta değil, ithalatta şaha kalkar, ihracat ve yurt içi üretim tamamen biter. olmaz olsun böyle ütöpya afedersiniz. bizim borçlar bitsin orası ayrı...
• 12

  dedelerin hepsi yönetime talip olur.
  ekibinde ali dürüst'ün 2. adam rolünü üstlendiği başkan adayı seçimi kazanır.
• 13

  http://www.90min.com/...lt-und-ihre-schulden
  
  dünya'nın en iyi 10 takımları arasında sadece bayern münihin borçsuz olduğunu hatırlatmak istedim. dolayısıyla mesele borç ta değil, yıl sonu tüm faliyetlere bakıldığında zarar etmemekte.
  
  ama gel görki galatasaray uefa nın uyarlarına rağmen, 500 milyon avro dan fazla gelir elde etmesine rağmen sene sonu zararda.
• 14

  (bkz: riva'nın satıldığı an)
• 15

  alp yalmanin baskanligi dönemidir.
  
  simdi olsa birileri yine yiyebilmek adina ertesi gun borclandirirlar zaten. zikkim yiyesiciler.
• 16

  ufukta gorunendir. en azindan bankalar birligi yapisina. sonrasinda, saglikli borcalanarak surdurulebilirligi saglayacagiz.
• 17

  yeni borçlanmalardan hemen önceki andır. bunu en az tribün mevzuları kadar kulüp mali işlerini de kafaya takan kendi halinde bir üye olarak söylüyorum. bu eko sistemde olabilecek en iyi şey yeni muhtemel borçlanma oranlarımızın faizinin abartı olmaması. gerisi ne yazık ki zor görünüyor bizim dışımızdaki şartlardan da ötürü.
• 18

  bankalar birliği sonrasında gelir kalemlerimizi özgür kullanabileceğiz. asıl mesele bu.
  
  yoksa her yıl %50 ile %75 oranında gelirlerimiz temlikli ve faiz ödemelerine gidecek demek. kar etmediğimiz her noktada daha da fazla faiz ödüyoruz. ana para azalmadıkça bu tlref ile bunu kimse sürdüremez. yıl sonunda diğer takımları görün bakalım. 23-24 yılı milat banka ödemeleri için.
• 19

  borçlanmak için en ideal andır.
• 20

  hep hayalini kurduğumuz mesele. bıktık çünkü hele ki ergenliği, gençliği özhan canaydın, adnan polatlar zamanına gelenler için. dövizin artması bir nevi yolunu açmıştır. oyuncu satışı ve sponsorlar döviz bazlı yüksek meblağlar olunca eskiden 10 yılda kapanacak borç şimdi 3-4 yıla inmiştir. bugün 10 milyon euro 333 milyon tl.
  
  bu sene boey, yazın nelsson, seneye barış, yunus, zaniolo falan filan bir şekilde yolu bulmak gerek. tamam her cebe giren oyuncu satışı direkt borca gitmese de büyük çoğunluğu kapanıyor.
• 21

  oyle bir an gelmez.
  
  bu ulke basinda akp iktidari varken, hicbir sivil orgut devlete bagimsiz falan olamaz.
• 22

  hayaldir.
  
  spor kulüplerinde borclanma, basari hedefiyle olur. bu hedefe de her sene ulasamazsin.
  
  zaten galatasaray gibi yarismaci bir kulübün de sifir borc gibi bir takintiya sahip olmasi sacma. biz hedeflerimiz sebebiyle istesek de asla sifir borclu bir kulüp olamayiz.
  
  bankalar birligi anlasmasindan cikmak ayri bir sey.
  
  kaldi ki bu yönetim borclari temizler, sonraki baska borclar cikarir.
  
  türkiye'de hangi kurumun, kurumsal planlamadan haber var ki galatasaray'in olsun?
• 23

  şirketler borçla büyüdüğü için sıfır borca sahip olmak mantıklı değildir. önemli olan borç alıp bu borcu borç +faizden daha yüksek bir gelire dönüştürebilmektir. bizim yıllardır sorun yaşadığımız kısım burası.
  
  takım borç alıyor ama bu parayı 30 kusür yaşındaki adamlara milyonlarca euro maaş ödemek için kullanıyor. ne bu oyuncuları aldığından daha fazla paraya satabiliyor ne de sportif bir başarı elde edip turnuva ve sponsor gelirleriyle para kazanabiliyor.
  
  bizim yapmamız gereken şu anki borcu ödeyip daha düzgün faiz oranları ve şartlarda bir borcun altına girmek. bu alınacak borcu da gelir getirecek yatırımlarda kullanmak, borçsuz olmak değil. umarım yönetimin yatırım planları da düzgün yapılmıştır ve paraları 30 yaşını geçmiş bonservis getirmeyecek adamlara gömmezler.
• 24

  borç yonetilemedigi zaman canavara dönüşen kötü bir durumdur. yoksa dünya uzerinde hiç bir büyük şirket, hiç bir sağlam kuruluş borçsuz değildir. gelir gider dengesini gözeten, doğru hesaplayanlar yoluna sorunsuz devam eder.
• 25

  galatasaray taraftarının önemli bir kısmının istemediği andır. adamlar borçsuz bir kulübün hayalini bile kurmak istemiyorlar, yazık lan. yapamazmışız, bal gibi yapılır.
  
  transfer transfer transfer. oraya transfer buraya transfer. euro olmuş 33 tl. seçimlerden sonra 50 tl olacağı öngörülüyor. bu şartlarda iç kaynaklardan tl üzerinden gelen gelirlerin hiçbir ehemmiyeti kalmamış. yani galatasaray'ın mağaza satış gelirleri, kombine- vip ve loca gelirleri-forma- stadyum- isim hakkı- reklam gelirleri, yayın hakkı gelirleri ayrı kalemlerde tek başına bir boey'in bonservisi bile etmiyor. bu düyun-i umumiye borcunu kapatmazsak her sene bir boey parasını da bankalar birliği'ne gömecez, ama hala ''yemeyin bizi, para harcayın ulan'' diyor taraftarımız.
  
  dinlemeyin bu taraftarı sayın dursun özbek yönetimi. doğru yoldasınız. bundan sonra borçsuz bir galatasaray en büyük hedefimiz olmalı. sürekli olmayan parayı harcayan, kulübü faiz bataklıklarına sürükleyecek her galatasaray yönetimi ağır bir şekilde bundan sonra hesap vermelidir. ülke ekonomisinde hiperenflasyon varken herkes dikkat edecek bundan sonra. bu bir tercih değil, bu bir zorunluluk. 2 tane transfere ne şampiyonluk gelir, ne şampiyonluk gider. sene sonu da baya bir adam göndermemiz lazım bu takımdan. maaşları çok saldınız, umarım toplarsınız galatasaray yönetimi.