• 12
    böyle gidersek önümüzdeki yıllarda yapabiliriz diyoruz ya, bana kalırsa bunun için belki de önümüzdeki 5 yıl içinde en uygun sezon bu sezon.(24-25)

    sebeplerini ise kendimce şöyle sıralayabilirim,

    1. okan buruk:

    bir kere takımla birlikte 3. yılını geçiren bir hoca var, elindeki oyuncu grubundan da maksimum verimi alıyor. oynattığı futbolla manu'dan ucl'de 4 puan alıp, bayern'e 2 maçta da üstünlük kurduğu çok uzun periyotlar var, ufak kalite farkları ve hakem yönetimler ile hakkımızı alamadık. bu sezon totnım'ı ezerek yendi ve halen namağlup.

    2. victor osimhen :

    galatasaray önümüzdeki 10 yıl belki daha da uzun bir süre bu kalibrede piyasa değeri 100 m euro olan, dünyanın en iyi 2-3 forvetinden birisine sahip olamayabilir. çok büyük bir piyango vurdu ve adam her geçen gün formunu arttırıyor, mutlu, aidiyeti yüksek ve her maçta elinden geleni yapıyor. zaten ilk devre biterken avrupa'da da ligde de bu performansın sahadaki ilk sebebi. kendisi varken her maça 1-0 önde başlıyoruz.

    3. takım iskeleti :

    muslera-davinson-torreira-sara-mertens-osimhen hattı yıldızlarla dolu bir omurga. bunların yanına yunus, barış alper, apo kerim, kaan gibi türk yıldızları, jacops, sallai gibi atletik yabancı miili takım oyuncularını da ekleyince oldukça iyi bir takım çıkıyor.

    4. tecrübe :

    hem okan buruk, hem de gs futbol takımı avrupa kupalarında tecrübeli sayılabilecek bir takım. galatasaray camiasının vizyonu hep avrupa başarısıdır ve bu kod ile yaşar.

    bunlara başka maddeler ve isimler de eklenebilir ama bu 4 ana madde şu anda beni inandıran şeyler.
    bunların yanında dezanatajımız olan takım savunması ve rotasyona eksikliği ise devre arasında yapılacak 2-3 başarılı transferle tamamlanırsa, sakatlıksız bir sezon yaşarsak kupanın ciddi adayı oluruz.

    aralık ile nisan-mayıs'taki form durumları aynı olmaz tabii ama sezon ilerledikçe epl ekiplerinin uefa kupasını 2. plana atması, büyük liglerdeki kırıcı maçlar işimize gelebilir.

    yalnızca 1-2 şanslı kura ve iyi oyun ile kendimizi yarı finalde bulabiliriz. zaten ondan sonrası 3 maç. kim gelirse gelsin, inanmış bir galatasaray futbol takımı bu kupadaki herkesi yenebileceğini gösterdi.

    ligde de şimdilik rakibin her maçını kazandığı senaryoda bile 8 puanlık fark ile 4 beraberlik hakkını cebe koyduk, avrupa öncesi veya dönüşü rotasyonla bazı maçları riske edebiliriz.

    şu devre arasında savunmaya yapılacak 2-3 takviye bize hayal kurdurur.

    avrupa grubunda ilk 8'de kalırsak 3 tur geçince finale kalıyoruz.

    hayal değil ama uçup kaçmadan doğru adımları atıp, savunmayı düzelterek, şanslı birkaç kura(hem bizim, hem güçlü rakiplerin birbirini kırdığı) kendimizi finale atabiliriz.

    var bir hayalimiz.
  • 11
    ciddi ciddi mesele haline getirilmesi gereken başarısızlık.

    dün guardiola şampiyonlar ligi'ni aldıktan sonra devamlılık sağlamalıyız, bu kupayı alıp da kaybolan takımlar gibi olmamalıyız dedi. gerçi bu kupayı alıp ismini unutturan takım yok ama sanırım sarhoştu bunu söylerken. ancak bu lafı söyleyen guardiola ise bizim 10 kere düşünmemiz lazım.

    evet çok zor bir başarı ama en azından uefa avrupa ligi kazanılmayacak bir kupa değil. ölü haldeki sevilla bu sezon şampiyon oldu. rakibi de öyle ahım şahım bir takım değildi; altı üstü italya'nın ilk 4'üne giremeyen ve pek bir avrupa başarısı olmayan roma'ydı.

    konferans ligi de iyidir ama benim tanıdığım galatasaray için bu kupayı almak abartılacak bir başarı olmaz. zaten bu kupayı alacak durumdaysak ligimizde şampiyon olamamışız demektir.

    şampiyonlar ligi ucu bucu açık olan bir ütopya. konuşulur mu? adımız galatasaray ise elbette konuşulur. zaman, bolca emek ve çok ciddi kadro mühendisliği isteyen zor bir hedef. ama bu sezona bakarsak elimizde icardi, torreira ve zaniolo gibi çoğu takımda oynasa sırıtmayacak isimler var. 2000 uefa kupası öncesinde hagi, popescu ve taffarel varken çocukluk dönemindeydim. o zaman bir arkadaşım böyle bir başarıdan söz etmişti. ben de öyle 3 oyuncu ile olmaz, bu adamların iyi halleri barcelona ve real madrid'te oynuyordu, yaşlandıktan sonra anca bize geldiler demiştim. sonra baktık ki oluyormuş. futbol, iyi oyuncularla oynanan bir spor. elindekini tutarsan ve etrafına en az onlar kadar iyi oyuncular almaya devam edersen neden olmasın?

    şimdi bakıyorum boey, nelsson falan iyi para getirirse gitsinler diyoruz. bizim amacımız avrupa kupası ise bu yaklaşım yanlış. satalım paramıza bakalım, yine bunlar gibi iyi oyuncular tuttururuz fikri hakim ise o da ayrı bir risk. her zaman böyle iyi topçular bulamayız. boey sezon başında kampa bile götürülmemiş birisi. demek ki her şey futbolcu da bitmiyor. çoğu iş hocada bitiyor. sen önce elindekinin kıymetini bileceksin.

    sonuç olarak ütopya olabilir ama asla, asla dememek lazım. bu şampiyonlar ligi'nde ne zaman çeyrek final yapsak karşımıza real madrid ibnesi çıkıyor. bir kere de bunlar çıkmasın bakalım o zaman ne olacak. 1988 yılında yarı final, 1993 yılında en zor zamanlarında son 8'e kalan bir takım için mümkün değil demem.
App Store'dan indirin Google Play'den alın