galatasaray'ı durdurmak için yabancı kuralını değiştirmek

• 8

  işin en büyük özetidir.
  
  iki kere denenmiştir;
  
  ilki 2012-13 sezonunda galatasaray artık fırtına gibi esmekteyken 6+2+2 olan kuralı önce 6+0+4'e, ardından da 5+0+3'e dönüştürmüşlerdir. sonra terim milli takımdayken insiyatif alıp kuralı 11+3'e çevirtmişti.
  
  bir diğeri de zaten biliyorsunuz 2018-19'da galatasaray yine fırtına gibi kupalara ambargo koymaya başlayınca dillendirilmeye başlayıp 8+6'ya çevrildi. itirazlar olmasa kademeli olarak 7+5 ve 6+4'e evrilecekti.
  
  ee? memnun musunuz?
  
  şampiyonlar ligine 27 yıl sonra takım gönderemedik ve uefa ülke sıralamasında 20. sıraya düştük ama olsun galatasaray 3 yıldır şampiyon olamıyor. sizin için önemli olan buydu zaten. ülke futbolunun gelişmesi, ileri gitmesi filan sizin için hikaye. yeter ki galatasaray başarısız olsun, gerisi hiç mühim değil.
• 1

  türk futbolunda klasikleşen durum.
  
  galatasaray korkusudur.
  rezilliktir.
  belki bu dünyada hesabını soramayacağız ama öteki tarafta hesabı sorulacaktır.
• 3

  galatasaray yönetimlerinin ısrarla karar alınırken onay verdikleri hikayedir. amaç galatasaray'ı durdurmak değil (sonuç olabilir). asıl amaç haketmeyenlere haketmedikleri paraları yedirmek.
• 5

  komplo teorisidir.
  beşiktaş dese tiner derdik.
  
  açıklaması: işi bilmemek, yönetememektir.
  
  bir sınır ya da sınırsızlık işe yaramadıysa, bu kuralı getirenlerin gitmesi gerekir. zira her şeyi denemiş ve başarılı olamamışlardır. ama kendileri koltukta oturmaya devam edip, sınırla oynamaya devam ediyor.
  
  bu da türkiye cumhuriyeti'nin genel yönetim anlayışıdır.
  sığ millet, sığ insan, sığ koltuklar.
• 2

  --- alıntı ---
  
  son 10 yılda gs'ın şampiyon olduğu her yılın ardından, yabancı kuralı değişti..
  
  -2008 (6+1)
  -2012 (6+4)
  -2013 (6+0+4)
  -2015 (14)
  -2018 (?)
  
  --- alıntı ---
• 4

  fenerbahçe'yi, galatasaray ve diğer takımlar seviyesine çekmek olarak değişebilir. çünkü ligin kaliteli yerlilerini hep onlar kapıyor.
• 7

  yabancı kuralının kaymağını fenerbahçe yesin diye kabul ettiler, olmadı beşiktaş bolca yedi. sıkıntı çıkarmadılar. ne zaman galatasaray kıpırdandı, ''ya istiklal marşı bile okuyamıyorlar...'' falan filan. allahım sen bize sabır ver. ey cahil yetkili boşboğaz çakallar, kendini uyanık sanan galatasaray düşmanları, maçlar bir müzikal yada resmi bir bayram değil, futbolcular da koro değil. seyirci okuyorsa kafi.
  
  önemli olan türkiye sınırları içerisinde istiklal marşı okutmak değil, önemli olan yabancı topraklarda, uluslararası maçlarda o marşı çalmak, duyurmak.
  
  senin oyuncun tembel, uyanık, menfaatçi, ayaklarından çok çenesi çalışan ve asalak bir ton sözüm ona futbolcu. hepsi değil ama yerli futbolcunun bir çoğu milli nefer değil, asalak, iq'sü düşük yirmi küsür yaşında birer milyoner. acı ama gerçek. bu ülkenin en büyük sorunu futboldaki yabancı kuralı değil. kontrolsüz ve vasıfsız çoğalan nüfus, kontrolsüz çoğalan beton yığınları ve azalan yeşil bitki örtüsü. ikinci sınıf dünya ülkesi olan bu toplumun sorunu futbol değil, yaşam. ey sorumsuz yetkililer bunlara kafa yorun, eğlence dalı futbola değil.