• 1
    eveet transferlerden sonra sıra geldi hesap uzmanlarına cevaplara. neymiş efendim bi kaç sene sonra demirörenli beşiktaşa dönermiş galatasaray. sebeptransferlere harcanan paraymış. sanki galatasaray ile bir amk fedacılar. sebepleri sayalım.
    ilk önce bu yönetim olmayan parayı harcamıyor. ilk önce gelirler elde edildi sonra transferler yapıldı. daha önce alamadığımız shaqiri, podolski gibi durumlarda gelir yoktu ve yönetim riske girmedi. şimdi ise gelirler elde edildi, kasaya girdi. yönetim yatırımı yaptı. beşiktaş ise olmayan parayı ve geliri harcadı. harcanan para geri gelmedi çünkü gelir kalemi yok.
    galatasaray'ın gelir kalemlerine bakalım;
    yayın gelirleri; ki bu ortalamadır pek fark yaratmaz üzerinde durmaya gerek yok.
    şampiyonluk ve puan primi: biliyorsunuz ligde şampiyonluk ve kazanılan puanlara prim veriliyor. geçen yıl en fazla parayı alan takım oldu galatasaray havuzdan.
    şampiyonlar ligi gelirleri: bu yıl şimdiden 30 küsür milyon euro oldu.
    stadyum gelirleri: ali sami yen stadyumu ile adnan polat açıklamıştı en son yıl 13 milyon lira gelir elde edilmiş. arenaile bu geirlerin yıllık 60 milyon civarına çıkacağını hesaplıyordu. senelik 60 milyon lira. fb'ninki bile 40-45 demişti.
    store gelileri: daha geçen gün nurettin kantarelli açıkladı 11 milyondan 33 milyon liraya çıkmış gelirler geçen yıl. büyümeye baksanıza muazzam. üstelik henüz daha istenilen seviyede de değik bu gelir. yani potansiyelin altında. ama türk takımları içinde en fazla gelire sahip kulübüz bu konuda.
    yeni sponsorluklar: nikon, daikin gibi sponsorluklar.
    galatasaray markaları: gsnet, gs bonus, gssgorta, gs mobil vs. bakın şimdi yanlış hatırlamıyorsam haziran gibi açıklanan rakamlarda yalnızca gsbonus gelirleri 10 küsür milyon liraydı. hiç bir maliyet olmadan kemiksiz on milyon. üstelik bunlar sürekli büyüyor. başarıyla daha da katlanacak.
    şirket birleşmesi ve sermaye artışı: bildiğimiz.gibi şirket birleşmesi ile kasa eksi.vermekten kurtuldu. gelirler ve giderler aynı şirkette birleştiğ için artık net kar üzerinden temettü.dağıtılıyor. önceden brüt gelirler üzerinden dağıtılıyordu. bu yüzden adnan polat'a göre 20 milyon dolar kasada kalacak her yıl.
    sermaye artışı dillere düşmüş. ulan galatasaray gibi şirketin sermayesi 50 bin lira olur.mu? arttıracak tabi. o yüzden o kadar büyük oran çıkıyor allahın malı. burada uzun açıklamak istemiyorum şimdi ama her şey hukuka uygun. götü tutuşan fbliler cemaat takımı gibi götlerinden uyduruyor.

    neyse işte düşünün bu gelirlerin hangisi vardı beşiktaşta da onlarla.kıyaslıyorlar bizi? ulan bi de adamlar simao, guti ve karejmayı aldı üstü. bunlarla sneijder drogba bir mi lan? drogba diyoruz adam için twitterda gala ilr şampiyonlar ligini kazanır inşallah diyorlar tüm dünyadan. bu adamla çingene transferi bir mi?

    bu takımın başında fatih terim var. bi de her şeyden önce bi tarafta tırnaklarıyla kazıyarak, en fazla karanlık işin döndüğü enerji sektöründe sıfırdan milyarder olmuş bi adamın zekasıyla; yalı çocuğunun planlamasını bir mi tutuyorsunuz? demirören ile ünal aysal bir.mi lan da kıyaslıyorsun ikisini? hahahaha.
  • 2
    galatasaray'ın harcadığı bonservis ve yıllık ücretler tüpçüden daha azdır:
    quaresma 9.7 milyon euro iken sneijder 7.5 milyon euro gibi.
    quaresma yılda 3.5 milyon euro net alırken sneijder'in 3.2 alması gibi.

    galatasaray'ın stadyum gelirleri daha fazladır:
    full dolu inönü stadı + 10.000 = türk telekom arena kombineli sayısı.
    dört tribün çift katlı locaya sahip. atlanmaması gereken milyon euroluk bir ayrıntı.
    türk telekom'un, pegasus'un, ülker'in ve opel'in tribün ve stadyum sponsorluğu da var. beşikaş'ta fi yapı dışında böyle bir sponsorluk olmadı sanırım. o sponsorluk da çabuk bitti. zaten türk telekom kadar para da vermemiştir.
    galatasaray taraftarı beşiktaşlılar gibi her sezon 3-5 maç kapattırmıyor stadyumu. bu da daha fazla günlük bilet satmak demek.

    galatasaray futbolcu satabilecek potansiyelde:
    türkiye'de galatasaray her zaman hem türk futbolcular olsun hem yabancılar olsun satabilecek potansiyelde bir takım. gerek altyapısı gerekse yetenekli gençleri ucuza alıp vitrine çıkartması olsun futbolcu alıp satma konusunda ne kadar kötü ve yetersiz de olsa türkiye'nin en iyisi. ben beşiktaş'ın son yıllarda doğru düzgün bir paraya futbolcu sattığını hatırlamıyorum. ama galatasaray çanakkale dardanel'den getirdiği mehmet'i hem kullanıp hem de valencia'ya 5 milyona satıyor. servet çetin gibi bir yeteneksiz sayesinde 7.5 milyon euro kazanma fırsatı yakalıyor. lorik cana gibi bir düz oyuncuyu 4.5 milyon euro'ya okutabiliyor. her ne kadar transferinden olumsuz etkilensek de fernando meira'yı 5 milyona sattık. 10 yaşındayken bilmem kaç tane futbol topu karşılığında aldığı arda turan'ı 12.5 milyon euroya satıyor ki arda için bu para azdı bile. sadece transfer sezonun sonunda acilen satıldığı için yeterli pazarlık yapılamadı diye düşünüyorum. bugün zor durumda kalksak elimizde muslera, burak ve selçuk diye 3 tane cevher var ki en düşük teklif bile ödediğimiz paranın üstündedir. beşiktaş bunun aksine son birkaç yılda öküz gibi bonservis ödediği * futbolcuları ya yok pahasına satıyor ya da sözleşmesini feshediyor.

    sadece bu fark bile bazen sonumuz bunlara benzer mi diye endişelendiğimde yok olmaz diye rahatlatıyor. yoksa yayın gelirlerini, yabancı oyuncular konusunda yapılan mantıklı transfer hamlelerini, mağaza ve marka satışlarını, lig ve şampiyonlar ligindeki başarı, tur, galibiyet primlerini de katarsak ohooooo...
  • 4
    bizim de yıldızlarımız vardı mottosuyla beşiktaşlıların yaptıgı, almeida'yı, simao'yu ve guti'yi dünya yıldızı gözüyle gören zihniyetinin yapmaya devam edeceği komik karsılastırma.

    almeida ve simao zaten normal topcularken gutinin real madridde söz sahibi oluşunun derecesi ancak marcio'nun uefa kupasını alan kadrodaki söz sahibi oluşunun derecesiyle yarışabilir. guti dediğimiz adam madridin muzmin yedeğiydi be. aralarında bir tek quaresma ayrı tutulabilirdi, o da buyuk takımlarda kendini gosteremese de klası olan yıldız kategorisine girebilecek bir adamdı.

    ama;

    sen bunları didier drogba, wesley sneijder, burak yılmaz, selçuk inan, felipe melo, emmanuel eboue, fernando muslera'lı takımla bir tutuyorsan sen git bi doktora falan görün birader, üstün açık uyumuşsun dün gece belli.

    para mevzularına hiç girmiyorum bile. o tam bir zenginin malı züğürdün çenesi hesabı.
  • 6
    yakşalık 1 ay önce ayrıldığım eski iş yerimden beşiktaş taraftarı bir abi sayesinde duymuştum bunu , sürekli de tekrar ediyordu ; "sizin bu gidişiniz guti'li quaresma'lı takımımıza benziyor" diye. dikkat ederseniz sneijder ve drogba transferi ortada yok bahsettiğim dönemde. kendisine aylarca anlatmaya çalıştım ama anlatamadım , konunun ekonomik boyutundan marka çalışmasına kadar derin bir izahat alanı yaratmama rağmen o sürekli olarak "aynı bizim takım , bak sonunuz kötü olacak" dedi.

    beşiktaş taraftarının bu söylemi tamamen kıskançlıktan ibaret. bu durum , parası olmadığı halde borç harç son model bir araba alan ve daha sonra ödeyemeyen adamın zengin komşusuna laf atmasına benziyor. o insan içinden "ya ben aldım rezil oldum o nasıl alabilir , bu haksızlık" diyor ya , bu da öyle işte. beşiktaş yönetimi ne quaresma'nın bonservisi ne de guti'nin yıllık alacağı yüzünden bu hale düştü. o dönemleri biraz olsun takip edenler bilir ki o dönemlerde (2004-2012) beşiktaş'ın nereye gittiği belli olmayan şişirilmiş faturaları vardı. o dönem yaptığım bir hesapta beşiktaş'ın sırf gaziantepspor'dan yaklaşık 2 milyon dolara futbolcu aldığını bulmuştum. yanlış anlamayın , tabata ve ismail'den bahsediyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın