2
galatasaray'ın harcadığı bonservis ve yıllık ücretler tüpçüden daha azdır:
quaresma 9.7 milyon euro iken sneijder 7.5 milyon euro gibi.
quaresma yılda 3.5 milyon euro net alırken sneijder'in 3.2 alması gibi.
galatasaray'ın stadyum gelirleri daha fazladır:
full dolu inönü stadı + 10.000 = türk telekom arena kombineli sayısı.
dört tribün çift katlı locaya sahip. atlanmaması gereken milyon euroluk bir ayrıntı.
türk telekom'un, pegasus'un, ülker'in ve opel'in tribün ve stadyum sponsorluğu da var. beşikaş'ta fi yapı dışında böyle bir sponsorluk olmadı sanırım. o sponsorluk da çabuk bitti. zaten türk telekom kadar para da vermemiştir.
galatasaray taraftarı beşiktaşlılar gibi her sezon 3-5 maç kapattırmıyor stadyumu. bu da daha fazla günlük bilet satmak demek.
galatasaray futbolcu satabilecek potansiyelde:
türkiye'de galatasaray her zaman hem türk futbolcular olsun hem yabancılar olsun satabilecek potansiyelde bir takım. gerek altyapısı gerekse yetenekli gençleri ucuza alıp vitrine çıkartması olsun futbolcu alıp satma konusunda ne kadar kötü ve yetersiz de olsa türkiye'nin en iyisi. ben beşiktaş'ın son yıllarda doğru düzgün bir paraya futbolcu sattığını hatırlamıyorum. ama galatasaray çanakkale dardanel'den getirdiği mehmet'i hem kullanıp hem de valencia'ya 5 milyona satıyor. servet çetin gibi bir yeteneksiz sayesinde 7.5 milyon euro kazanma fırsatı yakalıyor. lorik cana gibi bir düz oyuncuyu 4.5 milyon euro'ya okutabiliyor. her ne kadar transferinden olumsuz etkilensek de fernando meira'yı 5 milyona sattık. 10 yaşındayken bilmem kaç tane futbol topu karşılığında aldığı arda turan'ı 12.5 milyon euroya satıyor ki arda için bu para azdı bile. sadece transfer sezonun sonunda acilen satıldığı için yeterli pazarlık yapılamadı diye düşünüyorum. bugün zor durumda kalksak elimizde muslera, burak ve selçuk diye 3 tane cevher var ki en düşük teklif bile ödediğimiz paranın üstündedir. beşiktaş bunun aksine son birkaç yılda öküz gibi bonservis ödediği * futbolcuları ya yok pahasına satıyor ya da sözleşmesini feshediyor.
sadece bu fark bile bazen sonumuz bunlara benzer mi diye endişelendiğimde yok olmaz diye rahatlatıyor. yoksa yayın gelirlerini, yabancı oyuncular konusunda yapılan mantıklı transfer hamlelerini, mağaza ve marka satışlarını, lig ve şampiyonlar ligindeki başarı, tur, galibiyet primlerini de katarsak ohooooo...
quaresma 9.7 milyon euro iken sneijder 7.5 milyon euro gibi.
quaresma yılda 3.5 milyon euro net alırken sneijder'in 3.2 alması gibi.
galatasaray'ın stadyum gelirleri daha fazladır:
full dolu inönü stadı + 10.000 = türk telekom arena kombineli sayısı.
dört tribün çift katlı locaya sahip. atlanmaması gereken milyon euroluk bir ayrıntı.
türk telekom'un, pegasus'un, ülker'in ve opel'in tribün ve stadyum sponsorluğu da var. beşikaş'ta fi yapı dışında böyle bir sponsorluk olmadı sanırım. o sponsorluk da çabuk bitti. zaten türk telekom kadar para da vermemiştir.
galatasaray taraftarı beşiktaşlılar gibi her sezon 3-5 maç kapattırmıyor stadyumu. bu da daha fazla günlük bilet satmak demek.
galatasaray futbolcu satabilecek potansiyelde:
türkiye'de galatasaray her zaman hem türk futbolcular olsun hem yabancılar olsun satabilecek potansiyelde bir takım. gerek altyapısı gerekse yetenekli gençleri ucuza alıp vitrine çıkartması olsun futbolcu alıp satma konusunda ne kadar kötü ve yetersiz de olsa türkiye'nin en iyisi. ben beşiktaş'ın son yıllarda doğru düzgün bir paraya futbolcu sattığını hatırlamıyorum. ama galatasaray çanakkale dardanel'den getirdiği mehmet'i hem kullanıp hem de valencia'ya 5 milyona satıyor. servet çetin gibi bir yeteneksiz sayesinde 7.5 milyon euro kazanma fırsatı yakalıyor. lorik cana gibi bir düz oyuncuyu 4.5 milyon euro'ya okutabiliyor. her ne kadar transferinden olumsuz etkilensek de fernando meira'yı 5 milyona sattık. 10 yaşındayken bilmem kaç tane futbol topu karşılığında aldığı arda turan'ı 12.5 milyon euroya satıyor ki arda için bu para azdı bile. sadece transfer sezonun sonunda acilen satıldığı için yeterli pazarlık yapılamadı diye düşünüyorum. bugün zor durumda kalksak elimizde muslera, burak ve selçuk diye 3 tane cevher var ki en düşük teklif bile ödediğimiz paranın üstündedir. beşiktaş bunun aksine son birkaç yılda öküz gibi bonservis ödediği * futbolcuları ya yok pahasına satıyor ya da sözleşmesini feshediyor.
sadece bu fark bile bazen sonumuz bunlara benzer mi diye endişelendiğimde yok olmaz diye rahatlatıyor. yoksa yayın gelirlerini, yabancı oyuncular konusunda yapılan mantıklı transfer hamlelerini, mağaza ve marka satışlarını, lig ve şampiyonlar ligindeki başarı, tur, galibiyet primlerini de katarsak ohooooo...