*

  • 1
    olaya her iki taraftan da bakan bir yazı için;

    http://bandieras.blogspot.com/...erimsin-liselim.html

    kaderimsin liselim

    uzun yıllardır galatasaray camiasındaki en büyük tartışma konularından biridir; lisecilik. suçlama, galatasaray lisesiler, hep lise mezunlarının başkan olmasını isterler, adaylarda tek aradıkları özellik budur şeklindedir. lise tayfası bunu reddeder, ancak galatasaray yönetiminin, galatasaray adetlerine yakışır olması gerekliliğinin de altını çizerler.

    bu savları 2 taraftan da doğrulayabiliriz. bu yazının amacı da, aslında bu tartışmanın ne kadar boş olduğunu göstermektir. çünkü herkes kendine göre haklıdır, sonuç ise sadece zaman kaybıdır..

    bir liseci'nin gözünden mevzu

    bu suçlamalar tam anlamıyla deli saçmasıdır. zaten bu suçlamaları yöneltenler, galatasaray'ın son 7 başkanının 4'ünün galatasaray lisesi mezunu olmadığını görürler. liseci başkanların çoğunun yönetiminde de lise mezunu olmayan ağır toplar yok muydu sanki?

    ayrıca son seçimlerde oyumuzu adnan öztürk'e vermemiz eleştiriliyor. bir kere bundan size ne ? demokratik bir yarışta, kimi ilgilendirir bizim verdiğimiz oylar ? hem biz, sadece adnan polat muhalifi olduğumuz için adnan öztürk'e oy vermiş olamaz mıyız?

    adnan polat döneminde olanlara bir bakalım. sportif başarısızlık ortada. futbol takımına harcanan paralar ortada, biz lucescu'nun 2 senesindeki kadroyla şampiyon olup, avrupa'da başarılı olmuştuk. şimdiki halimize bir bakın!

    basketboldaki forma skandalı ayrı bir yüz karası. bu konuda adnan polat'ın günahsız olduğu söyleniyor. peki size soruyorum, çalıştığınız şirkette yaşanabilecek olası bir skandalda, ilk kafası kopartılacak kim olurdu? tabi ki genel müdür! e o zaman, adnan polat'ın bu suçsuzluğu da nereden geliyor?

    en kritik anlarda, büyük hatalar yapan yine polat yönetimi değil midir? geçen yıl stoper yokken meira'yı satan, bu yıl forvetsiz kalmışken nonda'yı takımdan uzaklaştıran kimdir acaba?

    adnan öztürk'ün kafatasçı bir liseci olduğu söyleniyor. bu gerçek olmuş olsaydı, adnan polat'ın bile yönetimine düşünmediği abdülrahim albayrak'ın öztürk yönetiminde ne işi vardı ?

    işte sırf bu sebeplerden bile adnan öztürk'e oy vermiş olunabilir. ayrıca, lisemizin bir duruşu vardır. o duruşa yakışan liderle yola devam edilmelidir kesinlikle ...

    alaylı galatasaraylı gözünden mevzu

    bu liseci arkadaşların tamamının tek bir hedefi vardır; kulübü başkalarına teslim etmemek. en büyük politikaları 'küçük olsun ama benim olsun'dur. ancak, özellikle 2000 senesindeki başarılardan sonra, kulüp mekteb-i sultani'nin amatör futbol takımı hüviyetinden çıkmış, ülkenin en popüler markası haline gelmiştir.

    bu arkadaşların, bize tahammülü yoktur. rahmetli özhan canaydın dönemini düşünün. kendisi 2002'de kulübün başına geçtiğinde, futbol takımı avrupa'nın sayılı ekiplerindendi. sadece 2 yıl önce avrupa'dan çift kupayla dönmüştü, 2001'de ise şampiyonlar ligi'nde çeyrek final heyecanı yaşamıştı. fakat canaydın, dönemin başarılı hocasını gönderdi, yerine terim'i getirdi. bu da sonun başlangıcı oldu belki de.

    ayrıca galatasaray taraftarı için efsaneleşmiş isimler olan, terim, hagi, adnan polat; canaydın'ın seçim malzemesi oldular ne yazık ki. şimdi soruyoruz, bu başarısızlıkları ve hataları, lise mezunu olmayan başka bir başkanda görmüş olsalardı, acaba kaç ay koltuğunda kalabilirdi? canaydın tam tamına 6 yıl bu kulübün başkanlık koltuğunda oturdu. varın siz düşünün gerisini.

    kendilerine yonttukları bir seçim sistemi vardır ortada. eğer galatasaray liseli isen, ya da gs üniversitesi'nden mezun isen, herhangi bir bağışa gerek kalmadan kulübe üye olabiliyorsun. şimdi soruyorum, galatasaray aşkı, ya parayla ya da kerat cetveliyle elde edilebilen bir olgu mudur? pardon, biri insan hakları mı dedi?

    anlamaları gereken, kulübün artık milyonlara mal olduğudur. kombineyi alan ben, resmi gsm operatörünü kullanan ben, her yıl tüm formalardan alan ben, her maçta boğaz patlatan ben, kulübün resmi kredi kartıyla dünyaları satın alan ben; ancak kulübü yöneten sen. yok öyle yağma!

    görüldüğü üzere, her iki taraftan da durum haklı sayılabilir. 2 tarafın da belirttiği nesnel sorunlar ortadadır, ancak daha kötüsü, aynı camiada gerçekten 2 ayrı taraf olduğunu görmektir..
App Store'dan indirin Google Play'den alın