camianın bütünlüğü. taraftar - yönetim - galatasaraylı medya mensupları - hoca başta olmak üzere teknik ekip unsurlarının bütünleşmesi. herkesin kendi işini takır takır yapması. yönetim üstüne düşeni yapıyor, pasif kalmıyor, beceriksizlik yapmıyor. hoca ve ekip sahaya odaklanıyor, özellikle teknik direktör yöneticilik ayakkabısı giyip saçmalamıyor. bizden taraf medya kulübe gerekli desteği veriyor. istisnalar var tabii ki. taraftar da herşeyin arkasında duruyor, desteğini esirgemiyor, birkaç ufak hata dışında (ki o da illa ki olur) olumsuz bir etki yapmıyor. böyle bir birlikteliği ve mutlu sonu en son 2018-19 sezonunda yaşamıştık. 2019-20 sezonunda kenetlenme vardı ama pandemi işleri bozdu. 3 yıllık aranın ardından yine kenetlendik, bütünleştik. mutlu son için adım adım gidiyoruz.
160
galatasaray'da özlenen şeyler bu gece hatay maçında* yaşananlardı.
161
dominant futbol. forma adaleti. yıldızının da gencinin de aynı eforu göstermesi. yedekten gelenlerin takım oyununu bozmayacak kadar performans verebilmesi. izlerken temposuzluğuyla yoran takımın temposuyla yoran bir takıma takıma dönüşmesi.
çimleri yolan, son dakikada bile pres yapan, bir oyuncuya üç kişi basan, gönülden oynayan, oynadıkları oyundan keyif alan oyuncular. tüm camianın yanında durduğu, inandığı, güvendiği bir teknik direktör. tüm camianın, yaptıklarını yapacaklarının teminatı olarak gördüğü ve sayesinde geleceğe umutla baktığı bir yönetici. stadda uyuklamak yerine coşkusunu yaşayan ve sahaya yansıtan taraftarlar.
sanırım hayatımda ilk kez tüm bunların bir araya geldiğine şahit oluyorum. 96-2000'de mesela bunun yönetim ayağı eksikti.
voltran oluşturduk adeta. şimdi de özlemlerin en büyüğüne kavuşmayı bekliyoruz. şampiyonlar ligi'nde, yani kendi yuvasında başarılardan başarılara koşacak bir galatasaray...