1
(bkz: habertürk) gazetesi yazarı serdar ali çelikler' in bugünkü yazısı.
bir kulüp düşünün, her yıla başlarken gelirleri ne olursa olsun, senede 30 milyon dolar civarında bir parayı gider gösterip halka açık şirketleri için ayırıyor.
bir kulüp düşünün, ülkenin en önemli gayrimenkul arazilerinden birini ruhsat sorunları yüzünden değerlendirmek bir yana; bilançosuna bile alamıyor.
bir kulüp düşünün, hem devlete vergi borcu, hem birçok bankayla hacizli durumu olsun hem de uefa’da tam 23 adet ihtilaflı dosyası bulunsun.
bir kulüp düşünün, yeni yapılması planlanan stadının projeleri rafa kaldırılmak üzere olsun. eski stadının ihalesi iptaller ya da ertelemelerle bir türlü tamamlanamasın.
bir kulüp düşünün, senelerdir nakit akışı hep negatif (zarar) yazsın.
bir kulüp düşünün, senelerdir futbol takımının avrupa kupaları geliri ‘0’ olsun.
düşündünüz ise işte size soru: siz bu kulübü yönetmeye talip olur musunuz?
***
şimdi size yeni sorular soracağım;
aynı kulüp bir kereye mahsus 31.5 milyon dolar ekstra borçlanıp şirket birleşmesini tamamlamış. sadece parayı bulmak değil; karmaşık ve oldukça zorlu bir sürü bürokratik engeli aşmış ve her sene ama her sene ödemesi gereken 30
milyon doları artık cebinde sayabilir.
aynı kulüp riva arazisinin imar ve iskan işleri ruhsatını almış. zaten değerli olan arazinin değeri 3. köprü güzergahı ile iyice değerlenmiş. kulüp yarın inşaata başlayabilecek protokolleri tamamlamış.
aynı kulübün bugün itibarıyla devlete borcu yok. uefa’da bir tane bile dosyası kalmamış. toplam 120 milyon dolar banka borcu var. bunların da vadeleri 3 ila 6.5 yıl arasında. kulübün geçmişte 77.5 milyon dolar banka borcu varmış. 31.5 milyon dolar yeni borç şirket birleşmesine gitmiş; 5.5 milyon dolar riva imarı ruhsatı için harcanmış. 5.5 milyon dolar civarı bir para ise yeni stadın iç dekorasyonuna ayrılmış. yani 77.5 milyon dolar borcun üstüne ‘tamamen gider’ olarak görülebilecek futbolcu transferi yapılmamış. yeni yatırımlar için harcanan bir ekstra borç durumu var.
bu kadar banka borcuna rağmen ana para ya da faiz ödemesi problemi yok. tıpkı beşiktaş gibi yeni bir kredilendirme ile yakın vadeli borçlar daha uzak vadeye ertelenebilir durumda. bankalar arasında kredibilitesi iyi. üstelik 1 haziran 2010-31 mayıs 2011 arası dönemde konsolide bütçesi 211 milyon dolar olmuş.
aynı kulüp yeni stadında oynamak için gün sayıyor. stattan yıllık beklenti kombine+loca+sponsorluk+reklam dahil olmak üzere yaklaşık 75 milyon dolar. (f.bahçe stadı’nın sadece seyirci geliri yıllık 40 milyon dolar)
aynı kulüp mobil-internet kredi kartı ve sigorta gibi hizmet alanlarına girmiş ve çeşitli gelirler elde etmiş.
futbol ve hatta diğer branşlardaki saha başarısızlığına rağmen sponsorluk gelirlerini toplamda 165 milyon dolara kadar çıkartabilmiş. (1 yıldan 10 yıla kadar çeşitli vadelerle yapılan sponsorluk anlaşmalarının toplam rakamı.)
aynı kulüp sadece yayın gelirlerinin artmasıyla ve yukarıda saydığımız mali finansal operasyonlarla nakit akışını toplamış. 2012 yılında nakit akışının pozitife doğru döneceğini iddia ediyor.
aynı kulüp amatör branşlarda sponsorluk ve altyapı yatırımlarıyla elle tutulur başarılar elde etmeye başlamış. 2-3 yıl sonra daha da verimli ve başarılı takımlar oluşturmak için nüveler yaratılmış.
ancak aynı kulüp yine futbol gibi ana bir daldan yine ‘0’ gelir elde etmiş.
şimdi tekrar soruyorum; siz bu kulübü yönetmeye talip olur musunuz?
***
yukarıda verdiğim rakamlar adnan polat’ın son divan toplantısında anlattığı rakamlardır. adnan polat’ın açıkladığı ve divan kurulu üyelerinin eline giden raporlar, uluslararası bağımsız bir denetçi kurul olan nexia’nın denetiminden geçmiş. eğer g.saray yönetimi ‘yalan’ söylemiyorsa herkes bu kulübü yönetmeye talip olur. çünkü galatasaray’ın nakit akışı iyi. mali durumu hiç olmadığı kadar toparlanmış durumda. bugün ‘olağanüstü kongre’ seslerinin yükselmesinin, 3-4 yıl
önceye kadar ortalıkta gözükmeyen; ismi başkan adaylığı için geçse de kenardan kenardan kaçan bazı isimlerin bugün başkan adaylığı konusunda istekli olmalarının nedeni bu mali tablodur.
evet galatasaray başkanı ve yönetimi spor yönetimini becerememiştir. ama kulübün tablosu ortada. ben aynen başkanın divan’a anlattıklarını aktardım. kişisel yorumumu da yaptım. tüzüğü ve üyelik durumunu bir kenara bırakırsak
bu mali tabloyla ve gelecek potansiyel gelirlerin ortaya çıkmasıyla kişisel başkanlık harcamalarını (kongre üyelerinin sünnet-düğüncenaze gibi masraflar) göze alan herkes galatasaray başkanı olmak ister.
bir kulüp düşünün, her yıla başlarken gelirleri ne olursa olsun, senede 30 milyon dolar civarında bir parayı gider gösterip halka açık şirketleri için ayırıyor.
bir kulüp düşünün, ülkenin en önemli gayrimenkul arazilerinden birini ruhsat sorunları yüzünden değerlendirmek bir yana; bilançosuna bile alamıyor.
bir kulüp düşünün, hem devlete vergi borcu, hem birçok bankayla hacizli durumu olsun hem de uefa’da tam 23 adet ihtilaflı dosyası bulunsun.
bir kulüp düşünün, yeni yapılması planlanan stadının projeleri rafa kaldırılmak üzere olsun. eski stadının ihalesi iptaller ya da ertelemelerle bir türlü tamamlanamasın.
bir kulüp düşünün, senelerdir nakit akışı hep negatif (zarar) yazsın.
bir kulüp düşünün, senelerdir futbol takımının avrupa kupaları geliri ‘0’ olsun.
düşündünüz ise işte size soru: siz bu kulübü yönetmeye talip olur musunuz?
***
şimdi size yeni sorular soracağım;
aynı kulüp bir kereye mahsus 31.5 milyon dolar ekstra borçlanıp şirket birleşmesini tamamlamış. sadece parayı bulmak değil; karmaşık ve oldukça zorlu bir sürü bürokratik engeli aşmış ve her sene ama her sene ödemesi gereken 30
milyon doları artık cebinde sayabilir.
aynı kulüp riva arazisinin imar ve iskan işleri ruhsatını almış. zaten değerli olan arazinin değeri 3. köprü güzergahı ile iyice değerlenmiş. kulüp yarın inşaata başlayabilecek protokolleri tamamlamış.
aynı kulübün bugün itibarıyla devlete borcu yok. uefa’da bir tane bile dosyası kalmamış. toplam 120 milyon dolar banka borcu var. bunların da vadeleri 3 ila 6.5 yıl arasında. kulübün geçmişte 77.5 milyon dolar banka borcu varmış. 31.5 milyon dolar yeni borç şirket birleşmesine gitmiş; 5.5 milyon dolar riva imarı ruhsatı için harcanmış. 5.5 milyon dolar civarı bir para ise yeni stadın iç dekorasyonuna ayrılmış. yani 77.5 milyon dolar borcun üstüne ‘tamamen gider’ olarak görülebilecek futbolcu transferi yapılmamış. yeni yatırımlar için harcanan bir ekstra borç durumu var.
bu kadar banka borcuna rağmen ana para ya da faiz ödemesi problemi yok. tıpkı beşiktaş gibi yeni bir kredilendirme ile yakın vadeli borçlar daha uzak vadeye ertelenebilir durumda. bankalar arasında kredibilitesi iyi. üstelik 1 haziran 2010-31 mayıs 2011 arası dönemde konsolide bütçesi 211 milyon dolar olmuş.
aynı kulüp yeni stadında oynamak için gün sayıyor. stattan yıllık beklenti kombine+loca+sponsorluk+reklam dahil olmak üzere yaklaşık 75 milyon dolar. (f.bahçe stadı’nın sadece seyirci geliri yıllık 40 milyon dolar)
aynı kulüp mobil-internet kredi kartı ve sigorta gibi hizmet alanlarına girmiş ve çeşitli gelirler elde etmiş.
futbol ve hatta diğer branşlardaki saha başarısızlığına rağmen sponsorluk gelirlerini toplamda 165 milyon dolara kadar çıkartabilmiş. (1 yıldan 10 yıla kadar çeşitli vadelerle yapılan sponsorluk anlaşmalarının toplam rakamı.)
aynı kulüp sadece yayın gelirlerinin artmasıyla ve yukarıda saydığımız mali finansal operasyonlarla nakit akışını toplamış. 2012 yılında nakit akışının pozitife doğru döneceğini iddia ediyor.
aynı kulüp amatör branşlarda sponsorluk ve altyapı yatırımlarıyla elle tutulur başarılar elde etmeye başlamış. 2-3 yıl sonra daha da verimli ve başarılı takımlar oluşturmak için nüveler yaratılmış.
ancak aynı kulüp yine futbol gibi ana bir daldan yine ‘0’ gelir elde etmiş.
şimdi tekrar soruyorum; siz bu kulübü yönetmeye talip olur musunuz?
***
yukarıda verdiğim rakamlar adnan polat’ın son divan toplantısında anlattığı rakamlardır. adnan polat’ın açıkladığı ve divan kurulu üyelerinin eline giden raporlar, uluslararası bağımsız bir denetçi kurul olan nexia’nın denetiminden geçmiş. eğer g.saray yönetimi ‘yalan’ söylemiyorsa herkes bu kulübü yönetmeye talip olur. çünkü galatasaray’ın nakit akışı iyi. mali durumu hiç olmadığı kadar toparlanmış durumda. bugün ‘olağanüstü kongre’ seslerinin yükselmesinin, 3-4 yıl
önceye kadar ortalıkta gözükmeyen; ismi başkan adaylığı için geçse de kenardan kenardan kaçan bazı isimlerin bugün başkan adaylığı konusunda istekli olmalarının nedeni bu mali tablodur.
evet galatasaray başkanı ve yönetimi spor yönetimini becerememiştir. ama kulübün tablosu ortada. ben aynen başkanın divan’a anlattıklarını aktardım. kişisel yorumumu da yaptım. tüzüğü ve üyelik durumunu bir kenara bırakırsak
bu mali tabloyla ve gelecek potansiyel gelirlerin ortaya çıkmasıyla kişisel başkanlık harcamalarını (kongre üyelerinin sünnet-düğüncenaze gibi masraflar) göze alan herkes galatasaray başkanı olmak ister.