şimdilerde ünal aysal'ın başkanlık ettiği yönetim. futbol meselelerinde hiçbir zaman fenerbahçe yönetimi kadar nüfuzlu olamamıştır. iktidar partisinin başında
tayyip erdoğan, ana muhalefet partisinin başında
kemal kılıçtaroğlu gibi
fenerbahçe'yi alenen korumaya alan fenerli liderler olduğu sürece bu yönetimden özellikle 3 temmuz süreci ve öncesinden süregelen bir takım yanlışlıkların düzeltilmesine dair bir beklenti içerisine girmek hata olur. maalesef bizim yönetimimizi bizden başka ipleyen/dinleyen herhangi bir kurum/kuruluş/merci yok. zira türkiye'de futbolla ilgili bütün etkili ve yetkili kişi/kurullar fenerbahçe'nin ali menfaatleri gözetilerek ihdas edilmiş. dolayısıyla galatasaray yönetiminden yapamayacakları şeyleri beklememek ve sonrasında hayal kırıklığına uğramamak lazım.
galatasaray yönetimi eğer
uefa'yı ve
fifa'yı mavi gözlünün yaptığı şekilde bu
*yaşanan garabete müdahil edebilirse -ki bunun adı rüşvettir- belki, bir ihtimal şikeciler için bir tehdit olur. fakat sanmıyorum, galatasaray yönetiminin böyle bir şeye tevessül edeceğini zannetmiyorum.
bence önümüzdeki seçimde meclise yeni partiler sokmaya çalışmak ve meclis sandalye aritmetiği ile oynamak lazım. yaşanan adaletsizlikleri bir nebze dahi olsa engellemenin tek çözüm yolu bu.