• 4967
    bu transfer sezonu * hiçbir türk takımına bonservis parası vermeyerek beni mutlu etmiş yönetimdir. hepsi galatasaray'a karşı ittifak kurmuş bu organize düşmanlığa bir kuruş kazandırmamak gerek. transfer politikamızın olmazsa olmaz ana ilkesi bu olmalı.

    okan kocuk'un imza parası aslında serbest kalma maddesi ama onu yok sayıyorum. çünkü bursa ile hiç masaya oturmadık, muhatap almadık.
  • 4008
    şu an kendilerinden gerçekten nefret ediyorum. kevin olayı falan rezalet bir yönetim. ama aklımı karıştıran bişey var.

    cüneyt tanman sabriden iyisini mi alalım maxi periara ile ne farkları var falan dedi sonra yolladılar.

    hamza hamzaoğlu umut bulut gibi koşan mı var sözleşmesi uzamasaydı da uzatacaktım dedi ve bunu bahane gösterip yolladılar.

    yani bu yollamalarda ki sebepler taraftarın çok kafasına yatan şeyler. acaba bu yönetim gerçekten taraftarı biraz önemseyerek mi hareket ediyor yoksa bunlar biraz da olsa vizyon belirtisi mi şüphelere düşmüyor değilim. çok mümkün değil ama kafama yattı.
  • 4448
    üçe ayrılmaktadır: can sıkanlar - iş yapanlar ve herhangi bir şey yapmayanlar.

    misal vereyim, basketbol ve voleybol şubelerine bakan, amatör sporlar ile ilgilenen adamlar iş yapan adamlardır.

    herhangi bir şey yapmayanlar, galatasaray'ın beşeri seçim koşulları nedeniyle o koltukta oturan ama etliye - sütlüye karışmayanlardır. bunlardan etliye sütlüye karışmamasına rağmen anlamsızca demeç vererek anlamsız hareketler içerisinde bulunan cengiz özyalçın ve nasuhi sezgin ikilisi, can sıkanlar kümesine girer.

    can sıkanlar daha ziyade futbol ile ilgilenen, dışarıdan atanan mehmet özbek'tir. zaten futbol şubesini de, burada "zombi" taşağı dönen, kulübü borçsuz bırakan son başkan alp yalman - levent nazifoğlu ikilisi öncesi ve sonrası diye ayırmak gerekir. futbol aklının mehmet özbek'ten alınarak alp yalman - levent nazifoğlu ikilisine kayması ile birlikte doğru işler yapılmıştır. objektif olarak konuşacağım, serdar ve tolga'ya verilen maaş ile serdar'a ödenen bonservis dışında 2016-17 transfer döneminde futbol şubesinde yapılan işlere "kötü" diyemeyiz. yerinde hareketlerdir.

    ön libero için beklemek, ön libero gibi önemli bir mevki takviyesinin son güne kalması eleştiri noktası olabilir ancak lucas'a klopp'tan izin çıkmayacağını, tiote'nin sakat çıkacağını bilemezlerdi. diarra ile yapılan görüşmeler uzun sürdü ama biz bile taraftar olarak diarra konusunda "kesin gelsin amk" diyenler ve "abi maliyeti çok bu adamın, ffp sıkıntısı olur" diyenler olarak ikiye bölündük. tiote sakat çıkmasa, bugün futbol takımının her bölgesine gerekli takviyeleri yapmış olacaklardı. açıkçası ben 1.5m bonservis, 1.5m yıllık maaş ile anamızın liginde mücadele ettiğimiz sene tiote'yi diarra'ya tercih eden kesimdenim. seneye avrupa vizesi alınması halinde, hamit, sabri, donk gibi çöplerin elden çıkması faraziyesinde buradan açılacak bordro kontenjanı ile diarra kalitesinde bir adamın gelmesi, uzun vadede daha doğru bir hareket olurdu.

    geçen sene yaptığım eleştirilerdeki minik paradoksu burada biraz daha açmak istiyorum. iyi kötü sabredip buraya kadar gelenler devam edebilir. hamza hamzaoğlu özelinde, (bkz: hamza hamzaoğlu/#1756368) şu entry ile sorunları tek tek açıklamıştım. bir kere daha söylüyorum, bu sözlük ortalama taraftar seviyesinin üzerinde bir yer olmasına, kadro mühendisliğindeki eyyamı neticesinde gerek taraftar, gerek kulüp nezdinde yaşanan bunca sıkıntıya ve sikilen zamanımıza rağmen bugün dahi hamza bu mecrada bile savunulabilmektedir. dolayısıyla sen, herhangi bir katkısı olmasa dahi hasbel kader 3 kupa kazanmış bir teknik direktörü kovamazsın. evet, mayıs ayında teşekkür edilip yollar ayrılmalı, en fazla sabri sözleşmesine kadar beklenmeli idi; ne var ki, bu durumda gelecek başarısızlıkta "neden hamzayı kovdunuz amın feryatları" denecekti. biz sonuç iyi ise uzun vadeyi düşünen bir memleket değiliz; dolayısıyla bu kumarı oynamadıkları için kızamam.

    kendilerini savunmadığımı zaten az çok yazılarıma denk gelenler biliyor. öte yandan, borç içerisinde bir kulüpten bahsediyoruz. nasıl ki ergin ataman "bu adamlar bana yeter" dediği zaman "tamam hocam" deniyorsa, hamza da "benim çöplerim bana yeter" dediği zaman işine karışılmaması doğaldır. bugün "hamza'nın işine karışılması gerekirdi" diyen ben, empati yaptığımda, işimi iyi yaparken her gün patron gelip her boka maydanoz olsa "noluyoruz aga" derdim. evet, sabri sözleşmesi anında hamza'dan köy veya kasaba olmayacağı belli idi ama zaten borç da varken "transfer istemiyorum" diyen bir hocayı hemen her yönetim sever. düşünsene, ekstra maliyet çıkartmıyor. ha ucuz etten yahni olmayacağı belli idi ve cezasını en ağır şekilde hem onlar, hem biz, hem de kulüp ödedi.

    hataları, hatanın istemeden yanlışın isteyerek yapıldığı kabulü ile yanlışları çok olan bir yönetim dursun özbek yönetimi. geride kalan bir senede mental olarak bizleri o kadar yordular, o kadar küstürdüler ki #yönetimistifa diyene "neden diyorsun kardeşim?" diyemem. gerçekten çok yorulduk bir sene. öte yandan işbilmezlikleri sayesinde başımızdaki riekerink bey ile hem takım, hem bizler iyi bir sinerji yakaladık. istifa elbette bir hizmettir ama artık yapılanlar ve mevcut durum ortada iken "yönetimi protesto için maça gitmiyorum" dememeliyiz. şu anda cdm gibi kritik bir eksiğe rağmen ligin en etkili kadrosu olabiliriz. destek ile yürüyebiliriz. belli ki futbol aklı yalman-nazifoğlu'na kaydı. bu eksenin mözbek'e kaymaması tek temennimizdir.

    ayrıca yaptıkları pozitif eylemlerden biri de fbtv2'nin akreditasyonunu iptal etmektir ki yiğidi öldürüp hakkını vermek gerekir. ilaç gibi hareketti.

    ben şahsen ekim-kasım ayına kadar, rakiplerimiz karışıkken yönetimin devre dışı kaldığı ve riekerink bey'in takımı ile taraftar arasında oluşan bu pozitif ortamın bozulmaması adına sol taraftaki pinned hastagin kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. defansif orta saha transferi dışında geçen seneki hatalarından ders alan bir yönetim imajı çiziliyor zira.

    saygılar efendim.
  • 5193
    kriz yönetim tekniği olarak topuklamayı kullanan yönetim. nasıl olsa konuşan hoca var arkasına sığınacak. işine gelmeyince o'na da rakiplere ve galatasaray düşmanlarına yapamadıkları gideri yaptılar mı tamam. galip gelinen maçtan sonra ya da krize sebep olan konu biraz soğuduktan sonra maç sonu açıklamaları olur bir spor kanalının programına yönetimce 3 kişi tam kadro* çıkmak olur bir şekilde görünüp bahane bombardımanı ve ''yoksa biz istesek ahh ahh neler yaparız'' tarzı replikler ile kapanış. harika bir yönetişim modeli.

    ayrıca transfer yapılamama sebebi gerçekten tff limitleriyse bu daha da büyük skandal. 2 senedir hocana hakaret dahi ederken ses çıkarmadığın fenerbahçe bu limitlerden haklı olarak şikayet ederken ''paraları basmayın leyla'ya'' falan dersen, sonra onlar arkadan dolanırken senin elinde patladıysa limit kusura bakma apartman bile yönetmemen lazım. kaldı ki limitleri belirleyen ve genel kurulda destekçisi olduğunuz tff de fenerbahçe'nin arka bahçesi bu senaryoda. yani ifade stili yanlış olsa da fatih altaylı haklı çıktı demek limitler konusunda.

    uzatmadan; dursun özbek'i neden sevmedi hatta yolladı bu taraftar. sürekli taraftarı kandırmaya çalıştığı için. mevcut yönetim de bu yola aleni şekilde sapmıştır. yaz boyu zlatan ibrahimovic'i yalanlamayan hatta olabilir imaları yapan dursun özbek ile 50 gün var diye uyutan ve sürekli aracılarla isim üfürerek yazı geçirten üç yöneticili bu yönetimin farkı kalmamıştır. yaptıkları güzel şeylere teşekkür ederiz; ama mustafa cengiz yönetimi gidicidir. o sebeple abdurrahim bey transferde sayacak gün kalmamasıyla boşluğa düşmemek için mayıs'a kadar gün sayabilir. covid 19 tedbirleri ve toplanma kısıtları olmasa, taraftar da tribünde olsa mayıs'a kalmazdı genel kurul.

    tek temennim güzel yaptıkları bazı şeyleri tamamen unutturacak daha fazla iş yapmamaları; ama zor gibi. fren boşalmış şekilde gidiyorlar.
  • 5709
    yapılacak transferlerin yeniden sızmaya başlamasıyla olmayan transferler üzerinden tepki çekmeye başlamış yönetimdir. eski dönemlerde olduğu gibi başladık yine oyuncuların adını aylarca konuşmaya transfer döneminde. bitmiş transferlerin adını duyalım sadece bir oyuncuyla ilgilenmiyorsanız da ilgilenmiyorsunuzdur, mevzu uzadıkça olumsuz sonuçta geriliyor taraftar.

    en az bir hafta konuşuyoruz her transferi, bir zaha'da sessiz sedasız transfer yapabildik. çalım olayını sosyal medya için kullanınca diğer takımların yönetimlerinin üzerinde baskı oluşuyor. ilgilendiğimiz oyuncuların ismi medyada her yerde çıkınca da bu takımlar direk o oyuncularla ilgilenmeye başlıyor bizim de bekle istediğin fiyata al politikası çöküyor doğal olarak. transfer yapılacak yerleri söyleyin geçin, her transferi aylarca konuşmaktan gına geldi.
  • 3362
    tiksiniyorum artık.

    hiç biri babamın oğlu, eşi dostu değil, tanımam etmem. bilet alıp maça gidiyoruz, ürün alıyoruz külübe katkı veriyoruz, hadi biz olmazsak galatasaray olmaz, galatasaray olmazsa biz olmayız mantığı var. yöneticiler ne için vardır ? kendi çıkarlarını galatasaray ismi üzerinden rant sağlamak için mi ?

    mesela gelecekte duygun yarsuvat'ın yök başkanlığı hedefi var mı ?
    mesela abdürrahim albayrak'ın milletvekilli olma gibi bir niyeti var mı ?
    hamdi yasaman denen yöneticinin ne tür hedefleri var ?
    ali dürüst, senelerdir 2.adam.. hiç bir zaman elini taşın altına koymayan adam, hedefleri nedir ?

    aslında bakarsak ünal aysal,adnan polat,faruk süren gibi isimler başkanların sevenide var sevmeyenide ancak hepsinin belli bir hedefi vardır.

    basketbol şübesi dağılma noktasına geldi, voleybol öyle, bir önce ki aysal döneminde yoktu böyle şeyler ha vardı ancak aysal bey hallediyordu yapıyordu. mesela aysal 2012'den beri engelsiz aslanların primlerini ödememiş, niye ? merak ediyorum, hayır yani milyon avrolar değildir kesin futbolcu oldu mu herşey hemen hal oluyorda neden diğer sporculara piç gözü ile bakılıyor anlamış değilim.
  • 4862
    doğrusu yönetimin bu güne kadar yaptığı en düzeyli ve ustaca kurgulanmış bir açıklama olmuş. güzel bir taktik uygulanmış. anadolu kulüplerini dışlamayarak, sadece ilk ateşi yakan fiko ve kaleme alan yandaşları hedef alınmış. biz söyleyeceğimizi söyledik bundan sonrasını siz düşünün mesajı verilmiş. böylece ilk toplantıda galatasaray temsilcisi yokken birbirlerini yemeleri sağlanmış. daha ne olsun..
    ayrıca tff'yi hakemlere af gelmediği takdirde başka türlü davranacakları şeklinde tehditvari açıklamayı da anlamsız kılmışlar.
    bazen ince ince dokunarak da ses getirebilirsin, illa masaya vurmak gerekmez. bu da böyle bir bildiri olmuş.
  • 5719
    19 ağustos 2023 galatasaray trabzonspor maçı sonunda yapılan atara atar gidere gider yapmazsa geçen yıl ki alanya maçını mumla ararız. daha sezonun başı, iç sahada büyük maç bu kadar rahat yapabilirlerse ve bizi sindirirlerse devamında da her şeyi kolayca yaparlar.

    susmaması gereken çok sert konuşmak istemiyorsa da ultimatomlu konuşması gereken yönetim.
  • 3282
    göreve geldiklerinden bu yana, neredeyse iki aydır, basketbol şubesinin yaşadığı maddi sıkıntılar konusunda tek bir açıklama yapma gereği dahi duymayan, sosyal medyada "galatasaraylılık" üstünden boş laflarla şov yapmasını iyi beceren ama iş icraate geldi mi kılını kıpırdatmayan rezil yöneticilere sahip yönetim. bu kadar aciz ve pısırık bir topluluğu görmemiştim uzunca süredir. salı gününe kadar ödeme yapılmazsa beş basketbolcunun daha ayrılacağı konuşuluyor. sizin galatasaray'ı bu hale düşürmeye ne hakkınız var!

    hadi duygun yarsuvat'ı geçtim, yaşı olmuş 77, her soruna hızır gibi yetişemez de yönetim kurulu ne işe yarar yahu? yüzlerce kişi sosyal medyadan şikayetlerini iletiyor, beyzadeler anca işine gelene cevap veriyor, arada da galatasaraylılık taslıyorlar millete, utanmadan! ünal aysal'dan yakın zamanda "yardım" sözü verildi, ona da mı danışamıyorsunuz? gidin "bu şubeyi bu hale beraberce düşürdük, ayağa beraberce kaldıracağız"diyin. şu iletişimi kuramayacak kadar zavallı ve sorumsuz musunuz?

    galatasaray bir "spor" kulübü efendiler! haftada elli kez dördüncü yıldız mastürbasyonu yapacağınız yer değil!
  • 5885
    transfer tahtası açılalı 15 gün olmuş hala şu takımın sol bekinde stoper, sağ bekinde sağ açık oynuyor. 8 numarası normalde yedek olması gereken demirbay. ihtiyaçlarımız uzun zamandan beridir belliyken hiç mi çalışma yapmadınız anlamıyorum. ya sizin transfer tahtası açılınca en geç bir haftada sol bek ve 8 numara almanız gerekirdi. hani nerde?
  • 1402
    hükümetle arası bozulmuş camianın yönetimidir aynı zamanda. sırf bu yüzden haklı oldukları konularda bile seslerini yeteri kadar çıkaramamaktalar. perdenin arkasında dönen diyalogları merak ettirmiyor değiller.

    komplo teorisi 1: cemaat ve hükümet, aziz yıldırım'ı devirmiş, bunun karşılığında da, başbakana sözde mahçup olmuş galatasaray camiası'nın yönetimi, önüne ne konulursa eyvallah diyor.

    komplo teorisi 2: şike soruşturması kapsamında kulüp ağır tehdit altında. bu işleri çok kurcalamayın, yoksa sizin de başınızı yakarız, bir dünya vergi borcunuz var, stadınızın yolları eksik, çatısı kapanmadı, geçmişinizde 8-0'lık ankaragücü maçı var, (bkz: sözde gizli tanık muzaffer)'le tanışmak istemezsiniz şeklinde. bu sebeple de kendilerince kulübün menfaatlerini korumak için aksiyona geçemiyorlar.

    komplo teorisi 3: uefa'dan ülkenin tamamına verilecek olası bir men cezasının camiada infial yaratacağını bildikleri için hükümetin ve federasyonun uefa ile yaptıkları gizli pazarlıktan çıkacak sonucu bekliyorlar.

    komplo teorisi 4: fatih terim'e sırtlarını dayadılar, futboldaki başarının arkasına gizleniyorlar.

    son teori için yazarın görüşü: ciddi suç şüphesi olduğu için bir kulubün başkanı ve idarecileri aylardır cezaevinde yatarken o kulübe olaylar sahaya yansımadı diyip ceza verilmiyorsa, üstüne birde süper final adı altında fenerbahçenin şampiyonluk hesabı yapma ihtimalni doğurabilecek bir oluşuma sen en başından ben yokum diyemiyorsan, spor etiğine göre suçlu oldukları kesin olarak varsayılması gereken kulüplerden ceza olarak 1 puan bile silinmeyip, senin 4 puanın güme götürülüyorsa, üstüne nasıl olsa fatih terim takımı şampiyon yapar bizde bu işten sıyrılız hesabına girdiysen, olurda bu hakemler, medyanın gazı ve türlü oyunlarla mental olarak yıpranmış futbol takımın son hafta kadıköyde şampiyonluğu kaçırırsa sonunuz adnan polat'tan bile kötü olur haberiniz olsun.

    son ekleme: iş bu entry tamamen hayal ürünüdür ve yazar bu önermeleri g.tünden uydurmuştur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın