*

  • 2
    şu finansal durumda eğer şimdi kazandığımızın üstünde bir kazanç elde edeceksek olabilecek olan durum. hiç köpek aslan muhabbeti yapmaya gerek yok. şu an zaten aynı yerdeyiz. tek başımıza çıkacak cesaretimiz varsa tabi çıkalım ama böyle bir durumda fenerbahçe ile beraber hareket etmek güç açısından büyük fayda sağlar.

    tabi bu olay aziz başkan ve dursun özbek önderliğinde girilecek bir olay değil. iki takımın başında da aklı başında birer başkan olursa düşünülebilir.
  • 3
    sözde sözleşme özgürlüğü olan bir ülkede kulüplerin insiyatifinde değildir. havuz sistemi kulüplere dayatılmakta ve kulüpler bu sistemle maç yayını yapmaya mecbur tutulmaktadır.

    yoksa galatasaray tek başına da maç yayını yapsa daha fazla kazanır, fenerbahçe ile birlikte de. ancak hepsi hava cıva. küçük kulüpler için futbolcuları büyüklere ederinin 10 katına satarken bir kısıtlama yok ama büyükler sahip oldukları izleyici kitlesiyle anadolu takımlarına da para kazandırmak zorunda.

    ha bir de gururla söyler hep aziz yıldırım. zira kendisi bela etmiştir havuzu türk futboluna.
    şimdi ligin kaderini kulüpler, federasyon, hakemler ve hepsinden fazla da digitürk belirliyor.
  • 5
    iki kulübünde yayın gelirlerinin 3-4 katına çıkacağı bir uygulama. beşiktaş ve trabzonspor'u ayırırsak(u: ki ben beşiktaş'ın dahi galatasaray ve f.bahçe'nin sayesinde yayın havuzundan hakettiğinden fazla para aldığını düşünüyorum.) geri kalan 14 kulübün maddi imkansızlıklar nedeniyle iflas etmesi anlamına gelir. çünkü bu 14 asalak kulübün ne adam akıllı stadyum geliri ne transfer kârı ne de diğer şeylerden geliri var. hepsi yayın hakkından gelen paralarla ayakta duruyor. örneğin karabükspor'un kaç tane digiturk üyesi taraftarı vardır? 10 bin mi 20 bin mi? bu ligde 5 maç kazanıp küme düşsen dahi bile minimum gelirin 30 milyon tl. haliyle karabükspor yayın hakkından para kazanıyorsa bu galatasaray ve f.bahçe sayesindedir. şimdi burada karabükspor'u da suçlayamayız çünkü bir ligin oluşması ve fazla taraftarı olan kulüplerin bu takımlara katkıda bulunması gerekiyor.

    hal böyle olunca galatasaray ve f.bahçe'nin yayın havuzundan çekilmesi demek ligin dağılması demektir. 2 takımlı bir lig olamayacağına göre ister istemez 5 olan hakkını 2 olarak almaya geri kalan 3'ünü diğer lig takımlarına dağıtmak zorundasın. iki kulübün havuzdan çekilmesi imkansız ama şöyle bir şey yapılabilir. 5 olan hakkından 2 yerine 3 istersen bu kabul edilebilir birşey olur. aradaki makas daha da açılır ligin kalitesi düşer ama sen yükselirsin.

    portekiz'de porto ve benfica yayın haklarından aslan payını alan 2 kulüp. hatta real madrid ve barcelona'ya kıyasla liglerinin yayın haklarını daha çok sömürüyorlar. tabi bunu portekiz futbol federasyonu bilinçli olarak yaptı. 2 kulübün avrupa'da fark yaratması için böyle bir uygulamaya gittiler. böylece porto ve benfica avrupa devleriyle rekabet edebilir hale geldi.

    bizim ligde de ingiltere modeline benzer bir dağıtım şekli gerçekleştirildi ama bu yanlıştı. çünkü ingiltere'deki yayın hakkı ihalesi 3 milyar sterlin. bunu eşit dağıtırsan hiç bir kulüp ses çıkarmaz çünkü zaten herkes hakettiğinden fazlasını alıyor. ama türkiye'de böyle birşey yok. biz portekiz modelini örnek alıp avrupa başarısı adına iki kulübe aslan payını vermemiz gerekiyordu. bizde de iki kulübün avrupa'da fark yaratıp devlerle yarışabilmesi için böyle bir uygulamaya gidilebilir ama şu dönemde bu bile zor.
  • 6
    siyasi iktidarın kölesi yönetimlere sahip galatasaray ve fenerbahçe'nin en fazla kürek takımları için düşünebileceği yayındır. fantezi dünyalarımızı bir yana bırakırsak, ne dursun özbek, ne de aziz yıldırım iktidarın izni olmadan çişe gidemez.

    edit: taraftarlar için zararlı bir girişimdir. kulüpler bizi müşteri yerine koyuyorlar ve koyamamalılar. bence maçları izlemek için paralı yayın dahi olmamalı ama artık buna alıştık. bir de maç izlemek için tek decoder değil bir sürü ayrı üyelik almak zorunda kalacak insanlar bu durumda. dolayısıyla kesinlikle gerçekleşmemesinden yanayım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın