• 27
    öss zamanlarımda dersanede kapıştığım bir kız vardı. ikimiz de ikinci öss mize hazırlanıyorduk. ilk össde ben 118 binlerdeydim. o 18 binlerdeydi. nasıl bir gaza geldiysem artık dersanede nerdeyse onu yakalamıştım. ayrıca azılı bir fenerliydi, galatasaraydan da nefret ederdi. itiraf edeyim benden daha iyi takım tutuyordu. ama sınıf içinde çekişmelerimiz hem sıralama olsun hem takım olsun gün boyu eksik olmazdı. sezon da çok güzel bir sezon idi: 2005-2006 sezonu. tabii ben sonuçtan habersiz hem gelecek şampiyonluğu bilmiyordum hem de devamlı ikinci oluyordum. hatta çok iyi hatırlarım o sezondaki derbiye gelene kadar kafa kafaya gidiyorduk. 4-1 gibi bi skorla yenilmiştik fenere. bir hafta filan gitmedim dersaneye. o zamanlarda bilmiyordum mayısların bizim olduğunu. mayıs bi geldi. şampiyon olduk. bu sefer o bir hafta gelmedi.

    en sonunda össye girdik çıktık. sonuçlar geldi. kızcağız galatasaray üniversitesi'ni kazanmış. büyük bir keyifle arayıp tebriklerimi ilettim. kapaklardan bahsettim.

    tanım: şu hayattaki en güzel şeyin adını taşıyan üniversite. yeri de çok güzel.
  • 29
    bünyesindeki galatasaray store aynı zamanda fotokopicidir ve boğaz tarafında değil, caddenin öteki tarafında, yer altından tünelle bağlantılı, yiğit okur kampüsü olarak adlandırılan bölümdedir. çalışanları iyi insanlardır.

    sosyal bilimler enstitüsü çok hantal bir yapıdır. teknolojiyle uzaktan yakından ilgileri olmadığı gibi konvansiyonel yöntemlerle de araları pek iyi değildir.

    güvenlik görevlileri genelde sinir bozucudur. haddini bilmemek diye tabir edilen sınırlarda dolaşabilirler. biriyle çok pis kavga etmişliğim vardır.

    boğaz tarafındaki kantin harika bir yerdir. bir işim için bana yardımcı olmadığı için sahibine kılım, çalışanlarını severim. gayet başarılı piyasa ortamı vardır. ama piyasayı sallamazsın zaten yaz kış ayaklar boğaza karşı dehşet bir yerdir. kantinin üstü de bankları ve boğaz manzarasıyla ön plana çıkar. daha bir sakin olduğu için daha bir tercih edilesidir. hatta alt taraftan daha muazzam bir duygu yaşatır.

    boğaz kenarındaki banklardaysa bazen ıslanırsınız. gemiler geçer, dalgalar vurur, telefonla konuşurken ne olduğunu anlamadan...

    rektörlük binası benim diyen genel müdürlük binalarından ve genel müdürlerinin ofislerinden daha başarılı bir yerde konumlanmıştır.

    aşk-ı memnu'da behlül gsü de okumaktadır. yiğit okur kampüsünün koridorlarında arkadaşlarıyla muhabbet etmektedir.

    geçen sene öykü serter'in yüksek lisans yaptığı ve mezuniyette hem diploma alıp hem de sunuculuk yaptığı okuldur.

    içerisinde abdi ipekçi'ye ait bir müze-sınıf bulunmaktadır. hatta 2-3 sene burada elektrik kontağından yangın çıktığı ve eşyaların zor kurtarıldığı söylenmektedir. bir de buna komşu olan ve galiba çetin emeç'e ait bir müze sınıf bulunmaktadır.

    gözlemlediğim kadarıyla hocaların kariyerleri bölümlere göre değişiklik göstermektedir. mesela ilber ortaylı burada hocadır. gelip geçerken öğrencilere sataşır, sempatiktir.

    dışarıdan göründüğü kadar güzeldir.
  • 31
    tam bir butik üniversitedir. beşiktaş-ortaköy sahil yolunun her iki tarafında bulunan boğaza nazır okunulası bir okuldur**.
    ayrıca şöyle ilginç bir hikayenin baş kahramanıdır. abim galatasaray üniversitesi'nde yüksek lisans yaptı. tezini bitirdiği zaman sıra iş başvurularına gelmişti. bu süreçte bol bol fikir alışverişi yaptık ve hep yanındaydım.
    hiçbir kurum siz harvard veya cambridge'den mezun olmadıktan sonra okulunuzun kalitesini tam anlamıyla bilemez. burada devreye girecek şey kurumun marka değeri, saygınlığı ve bulunduğu şehrin adıdır. mesela "istanbul teknik üniversitesi", "ortadoğu teknik üniversitesi" veya "münih teknik üniversitesi" bu bakımdan başarılı okullar olarak örnek verilebilir. bu tip kurumlar dünya üzerindeki bilinirliği yüksek, saygın şehirlerde konuşlandıklarından, yaygın bir isme sahip olduklarından ve kendilerinden yalnızca bir tane bulunabileceğinden eğitim sistemleri ve aldığınız dersler çok iyi bilinemese de ismen cv'nizde bulunduğu vakit hiç şüphesiz ki sizi daha üst sıralara taşıyacaktır. neyse; zaman geçtikçe abimle beraber gördük ki "galatasaray" ismi kendisine oldukça iyi referans olmakta ve birçoğu yurtdışında olmak üzere iş dünyasında nice müthiş kapılar açmaktadır...
    işte böylesine meşhur, saygın ve büyüktür galatasaray...

    işin komik bir detayı abim beşiktaşlıdır*
  • 35
    - galatasaray üniversitesi'ne girebilmek için yeterli düzeyde fransızca bilindiği belgelenmeli veya 1 yıl fransızca hazırlık sınıfı okunmalıdır.

    - bünyesindeki 2 mühendislik bölümünden bilgisayar mühendisliği için kontenjan 17, endüstri mühendisliği için 18 kişidir. kontenjanın yarısı galatasaray lisesi mezunlarına ayrılmıştır.

    - bilgisayar mühendisliği ve endüstri mühendisliği bölümlerinde ingilizce, italyanca, ispanyolca ve rusça dersleri vardır.*

    - bu bölümlerden mezun olan kişilerin anında iş bulabileceği* söylenmektedir.

    kaynaklar: 2010 ösys tercih kılavuzu*, galatasaray üniversitesi internet sitesi*, annemin öğrenci işleri ile yaptığı telefon görüşmesi*.
  • 36
    2 sene hazırlık, 4 sene hukuk fakültesinde okuyup, mezun olduktan sonra bile galatasaray spor kulübüne üye yapılmadığınız üniversite.

    evet okuması harikadır, ortamı ve yeri güzeldir, bırakın mezun olduktan sonrayı, daha mezun olmadan dahi iş bulmak çok çok kolaydır, yurtdışındaki masterlardan kabul almamanız pek ihtimal dahilinde değildir ama o kulübe üye yapmıyorlar ya bizi, hep bir yanımız eksik kalıyor.
  • 37
    galatasaray üniversitesi'ne girebilmek için fransızca bilinmesine gerek yoktur. sözel bölümler 2 sayısal bölümler 1 yıl fransızca hazırlık görürler.

    galatasaray üniversitesi sanıldığı gibi özel bir üniversite değildir, evet çok şaşırıyorum ama pek çok insan galatasaray üniversitesi'ni özel bir üniversite sanıyor. galatasaray üniversite mezunları cemiyete* kabul edilmez, ancak bu cemiyete kabul edilme olayı ilerleyen yıllarda değişebileceği söyleniyormuş. bence değişmez orası ayrı bir konu.

    galatasaray üniversitesi'ne frankafon liselerden iç sınavla öğrenci alınır. yani bu öğrenciler öss puanlarına bakılmaksızın sadece iç sınava göre galatasaray üniversitesi'ne girebilirler. ayrıca bünyesinde fransa hükümeti tarafından görevlendirilen fransız öğretmenler bulunmaktadır. bu iç sınav olayı ve fransız öğretmenler gibi ilginç olaylar türkiye ile fransa arasında yapılmış özel bir antlaşma ve meclisten çıkan özel bir kanun sayesinde var olmaktadır. aynı özel kanun ayrıca yapımına yeni başlanan alman üniversite için de geçerli olacak gibi duruyor.

    sözün özü galatasaray üniversitesi ile galatasaray arasında organik bir bağ bulunmamaktadır. yine de cemiyete ve dolayısıyla klübe yakın bir okuldur. bunun dışında bayrağı galatasaray bayrağıdır ki daha ne olsun. zamanında galatasaray liseli'ne gitmek için delirmiştim ama ailemi zora sokmamak için şansımı zorlamadım. üniversitesine çok gitmek istedim, ancak istediğim bölümlerin iyi olmaması ve fransızca olayı yüzünden gidemedim. bi türlü galatasaray bayrağı altında eğitim göremedim ya yanarım yanarım ona yanarım.

    bu arada bu bilgileri kız arkadaşımın galatasaray üniversitesi'nde okuması ve kendi yaptığım bir kaç araştırmadan sonra buldum, onu da söylemeden geçmek istemedim.
  • 38
    ales'i geride bıraktığımız şu saatlerde harıl harıl yüksek lisansı hakkında bilgi topladığım güzeller güzeli oluşumdur. galatasaray lisesine giremedim lisansı orada yapamadım bari kısa süreliğine de olsa bir gireyim çıkayım dediğim eğitim yuvasıdır.

    edit: bu konuda tecrübesi olan bilgi sahibi olan galatasaray sözlük yazarlarının yardımlarını her zaman bekliyorum*
  • 39
    --- alıntı ---

    çare galatasaray üniversitesi'nde! (yine öncüyüz!)

    kulüplerin, 6222 nolu sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanun maddesininde değişiklik istemine, galatasaray üniversitesi çare bulacak.

    meclisteki partilerin yasa değişikliğine olumlu bakmasına paralel olarak kulüpler, yasadaki reform için galatasaray üniversitesi'nin hukukçularının hazırlık yapmasını istedi.

    kulüpler birliği'nin son dönem toplantılarına galatasaray adına katılan yönetici adnan öztürk'ün, galatasaray üniversitesi'nin hukukçuları ile görüşerek yeni yasa taslağı için çalışmaları başlattığı öğrenildi.

    yeni yasada küme düşmenin kaldırılmasının söz konusu olmadığı, şike yapan kulüplerin yine küme düşme cezası ile karşı karşıya kalacağını, ancak yöneticilere yönelik ağır hapis cezasının ve tribünde küfür eden seyirci yüzünden kulüplere ceza verilmesini önleyici yeni bir yasa tasarısının avrupa normlarına uygun bir şekilde hazırlanacağı öğrenildi. böylece galatasaray üniversitesi tarafından hazırlanan yeni kanun taslağı, önce kulüpler birliği'nin onayını alacak ve ardından meclisteki siyasi parti gruplarına iletilecek.

    --- alıntı ---

    *
  • 42
    galatasaray vakfına baglı olsa da, adnan polat vesayetın zincirlerini kulup tuzugunun oncelikliler kısmına galatasaray üniversitelileri de ekleyerek genişletmeye çalışmasından sonra kendisine tevfik fikret de 30 yaşında hayatı boyunca 50tl yıllık aidat ödemek dışında kulube hiçbir katkısı olmayan adamlar tarafından küfür yerken görüntülendi.

    özetle kulubun de sahibi olan galatasaray vakfına baglıdır, aynı lise gibi fransız devletinin görevlendirdigi egitmenler de görev alır, ama ilginçtir ki vesayete ortak edilmez. nedenini bana sormayın kongre tüzüğünü hazırlayanlara ya da değiştirmeyenlere sorun.
  • 46
    http://www.sabah.com.tr/...akademik-deklarasyon

    bu deklarasyonu rektörlük yayınlamıştır. öğretim üyeleri bile bu yazıyı gazetelerden okumuştur. üniversitenin gerçek sahipleri olan öğretim üyeleri ise buna karşılık alttaki bildiriyi yayınlamıştır;

    --- alıntı ---

    galatasaray üniversitesi öğretim üyeleri ve görevlilerinden açiklama:

    "basına ve kamuoyuna,

    odtü'de yaşanan üzüntü ve kaygı verici olaylarla ilgili olarak üniversitelerimiz tarafından bir açıklama yapıldığını gazetelerden öğrendik. biz, aşağıda imzası bulunan ve galatasaray üniversitesi’nde görev yapmakta olan öğretim elemanları olarak bu açıklamaya hiçbir şekilde katılmadığımızı beyan ediyoruz.
    odtü'de yaşanan olaylarda öğrencilerin maruz kaldığı polis şiddetini kınıyoruz. odtü’lü meslektaşlarımızın tüm ifadelerine rağmen, söz konusu açıklamayı yapan üniversite yönetimlerinin, polisin olayları başlattığı, olayların ilk aşamasından itibaren iyi niyetli davranmadığı ve orantısız güç kullandığı gerçeğini gözardı etmelerini manidar buluyoruz. polis şiddeti karşısında tek vücut olarak tepki gösteren odtü’lü meslektaşlarımızın ve öğrencilerin yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.
    üniversitenin özgürlüğü sadece öğretim elemanlarının araştırma ve ifade özgürlüğünden ibaret değildir. öğrencilerin düşünce, ifade ve protesto özgürlükleri de üniversite ortamının ayrılmaz bir parçasıdır. türkiye’de son yıllarda öğrenciler üzerinde artan baskılara sessiz kalan, akademik özgürlüklere yapılan müdahaleler karşısında susan üniversite yönetimlerinin, iktidarı elinde tutanlara hoş görünmek maksadıyla yaptıkları açıklama, akademi tarihine kara bir leke olarak düşmüştür.
    üniversiteler, iktidarların böbürleneceği projeler üreten, şirketlerin taşeronu gibi çalışan, kâr hedefine odaklanan imalathaneler değildir. akademinin vazgeçilmez görevlerinden biri de, hiçbir baskı altında kalmadan, toplum ve iktidarı sorgulamak, bunlar hakkında bilimsel ve eleştirel görüşlerini dile getirmektir. üniversiteler, güçlünün karşısına bilgi, bilim ve özgürlükçü düşünce ile çıkabilmelidir. araştırma alanı fark etmeksizin akademik özgürlükler bir bütündür. akademik özgürlüklere saygı gösterilmeyen kurumlarda, nasıl kullanılacağı ve neye hizmet edeceği sorgulanmaksızın üretilen bilginin, toplumlar üzerinde yıkıcı etkileri olabileceğini tarih bizlere birçok defa göstermiştir.
    bugün, baskıcı politikaların ana hedefi haline gelmiş olan odtü’lü akademisyen ve öğrencilerin yanında yer almak, akademi ve demokrasi tarihi açısından vazgeçilmez bir sorumluluktur. basit iktidar hesapları ve ikbal kaygıları ile odtü’ye karşı tavır alan üniversite yönetimleri ve bu yönetimleri destekleyenler veya bu politikalar karşısında sessiz kalanlar, bu davranışlarının hesabını, akademik özgürlükler ve demokrasi tarihi önünde vermek zorunda kalacaklardır."

    --- alıntı ---
  • 50
    öğrencileriyle rektörleri arasında kopma olan üniversitemdir. zira rektörlüğün açıklamaları sadece rektörü bağlamaktadır. okuldaki öğrenciler ise tamamen rektörden farklı düşünmektedir. onun için bugün üniversitede toplanışmış ve rektörlüğe tepki dile getirilmiştir. ayrıca rektörlüğün okulun internetini kesmesi basit bir tesadüftür umarım
App Store'dan indirin Google Play'den alın