1
türkiye'de çok fazla kazanılan başarının ardından galatasaray tribünlerinde özellikle lig maçlarında değişen bir seyirci yapısı mevcut. galatasaray camiası 1481 yılından beri gelen çok geniş bir kültüre sahiptir. taraftarlarına da bu kültürü sirayet ettirip belli bir olgunluğa eriştirmiştir. diğer bazı takım taraftarları gibi sürrealizm ile yaşayıp ütopik sujelerin peşinden gitmemektedir.
türkiye liglerinde son 30 yılda kazanılan 14 şampiyonluk (yaklaşık 2 senede 1) taraftarda bir doyuma ulaştırmıştır. bu doyum lig maçlarında tribünlerdeki atmosferi etkilemektedir ve tribün agresifliğini düşürmektedir. bilet fiyatlarının yüksek olması hasebiyle ateşli taraftarların sayısı azalarak zengin aileler, zengin olmayan çocuklu yetişkin aileler ve aristokratların sayısı artmıştır. doyumla birlikte gelen bu değişen seyirci yapısı eski ali samiyen ve özellikle 2011-2014 yılları arasında neredeyse her maç şahit olduğumuz oldukça ateşli, enerjik, maçı yaşayan ve yüksek gürültülü tribünler görmek artık çok sınırlı sayıda maçlara inmiştir. bilet fiyatları, taraftardaki doyum gibi sebeplere birde değişen toplum yapısı ve z kuşağının futbola olan ilgisinin azalması, halkın ekonomik buhran ile daha çok kendi derdini düşünmesi gibi değişik sebeplerde ekleyebiliriz. tüm bu parametreler galatasaray'ın iç saha maçlarında tribün performansını düşürdüğü gibi, bu halde bile türkiye liginin maça en fazla etki eden taraftarı ve dünyanın en ateşli taraftar gruplarından biri olduğu gerçeğini değiştirmemektedir.
yaptığım bu saptamalara kısaca şöyle açıklık getireyim ve sonuca ulaştırayım. elbette ki çocuklu aileler gelecek, elbette ki tribünde her yaşta bireyler olacak kadınlar olacak. bunlar çok pozitif şeyler. bunlar türk insanının futbola olan ilgisinin hala canlı olduğunu gösteren şeyler. eleştirmek maksadında söylemiyorum yazımın amacı eleştiri değil tamamen olan bir durum ile ilgili saptama yapmaktır. ama yazımı sonuca ulaştırırken bu kısımda şahsi kanaatlerimi ve temennilerimi araya sıkıştıracağım. mesela stattaki taraftarların galibiyetten sonra gösterdiği olgunlukta çok güzel bir şey örneğin (bkz: 16 eylül 2023 galatasaray samsunspor maçı) bitiminde alkış sesinin olmaması ve herkesin ne var yani yendik bitti kafasında takılması galatasaray taraftarının bazı takım taraftarları gibi görgüsüz davranmaması galatasaray tribünlerinde ve taraftarlarında artan elitliğe işaret etmektedir. bu artan elitliği çok olumlu bulsam da özellikle (bkz: 20 eylül 2023 galatasaray kopenhag maçı), (bkz: 24 ekim galatasaray bayern münih maçı) ve (bkz: 29 kasım galatasaray manchester united maçı) ile elitlik bir kenara bırakılıp, nasıl eskiden olduğu gibi 2012 de manchester'i, 2013 de reali sahaya gömdüğümüz maçta ya da en yakın örnek marsilya maçında nasıl bilenmiş, aşırı agresif tribün, yüksek gürültülü ve tempolu seyirci varsa bu saydığım evimizde oynadığımız 3 iç saha maçında da olmalıdır. galatasaray taraftarları dünyaya tanındığı kimliği bu maçlarda yeniden göstermelidir. zaten avrupa maçlarında bunun olacağını da biliyorum.
türkiye liglerinde son 30 yılda kazanılan 14 şampiyonluk (yaklaşık 2 senede 1) taraftarda bir doyuma ulaştırmıştır. bu doyum lig maçlarında tribünlerdeki atmosferi etkilemektedir ve tribün agresifliğini düşürmektedir. bilet fiyatlarının yüksek olması hasebiyle ateşli taraftarların sayısı azalarak zengin aileler, zengin olmayan çocuklu yetişkin aileler ve aristokratların sayısı artmıştır. doyumla birlikte gelen bu değişen seyirci yapısı eski ali samiyen ve özellikle 2011-2014 yılları arasında neredeyse her maç şahit olduğumuz oldukça ateşli, enerjik, maçı yaşayan ve yüksek gürültülü tribünler görmek artık çok sınırlı sayıda maçlara inmiştir. bilet fiyatları, taraftardaki doyum gibi sebeplere birde değişen toplum yapısı ve z kuşağının futbola olan ilgisinin azalması, halkın ekonomik buhran ile daha çok kendi derdini düşünmesi gibi değişik sebeplerde ekleyebiliriz. tüm bu parametreler galatasaray'ın iç saha maçlarında tribün performansını düşürdüğü gibi, bu halde bile türkiye liginin maça en fazla etki eden taraftarı ve dünyanın en ateşli taraftar gruplarından biri olduğu gerçeğini değiştirmemektedir.
yaptığım bu saptamalara kısaca şöyle açıklık getireyim ve sonuca ulaştırayım. elbette ki çocuklu aileler gelecek, elbette ki tribünde her yaşta bireyler olacak kadınlar olacak. bunlar çok pozitif şeyler. bunlar türk insanının futbola olan ilgisinin hala canlı olduğunu gösteren şeyler. eleştirmek maksadında söylemiyorum yazımın amacı eleştiri değil tamamen olan bir durum ile ilgili saptama yapmaktır. ama yazımı sonuca ulaştırırken bu kısımda şahsi kanaatlerimi ve temennilerimi araya sıkıştıracağım. mesela stattaki taraftarların galibiyetten sonra gösterdiği olgunlukta çok güzel bir şey örneğin (bkz: 16 eylül 2023 galatasaray samsunspor maçı) bitiminde alkış sesinin olmaması ve herkesin ne var yani yendik bitti kafasında takılması galatasaray taraftarının bazı takım taraftarları gibi görgüsüz davranmaması galatasaray tribünlerinde ve taraftarlarında artan elitliğe işaret etmektedir. bu artan elitliği çok olumlu bulsam da özellikle (bkz: 20 eylül 2023 galatasaray kopenhag maçı), (bkz: 24 ekim galatasaray bayern münih maçı) ve (bkz: 29 kasım galatasaray manchester united maçı) ile elitlik bir kenara bırakılıp, nasıl eskiden olduğu gibi 2012 de manchester'i, 2013 de reali sahaya gömdüğümüz maçta ya da en yakın örnek marsilya maçında nasıl bilenmiş, aşırı agresif tribün, yüksek gürültülü ve tempolu seyirci varsa bu saydığım evimizde oynadığımız 3 iç saha maçında da olmalıdır. galatasaray taraftarları dünyaya tanındığı kimliği bu maçlarda yeniden göstermelidir. zaten avrupa maçlarında bunun olacağını da biliyorum.