• 2277
    bir an önce üzerindeki umutsuz havayı atması gereken taraftar.

    şimdi rahatlamak, tekrar şampiyonluk inancıyla yanıp tutuşmak isteyenler varsa dikkatlice okusun.

    kadro olarak da, oyun olarak da iyi olan taraf biziz. bizim başımızda dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biri fatih terim, onların başında aykut kocaman var.

    bu sezon toplam 270 dakika oynadık fenerbahçe ile. ve abartısız bunun 220-230 dakikasını onların yarı sahasında oynadık, onlar izledi biz oynadık.

    7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçında eşi benzeri görülmemiş bir derbi yaşadık, daha önce hiç bu kadar tek taraflı bir derbi olmadı dedik. 3-1 kazandık, 7'ye 8'e gidebilecek bir maçı.

    17 mart 2012 fenerbahçe galatasaray maçında bekliyoruz dediler gittik, 2-0 geriye düştük, yani olabilecek en kötü senaryoydu. hani diyorsunuz ya fenerbahçe balı fenerbahçe balı diye, heh işte 2-0 geriye düştük ilk 15 dakikada, daha ötesi olamaz, yok. her neyse, 20. dakikadan sonra, bakın tekrarlıyorum kadıköy'de, o atmosferde, rakibimizi ezdik 70 dakika boyunca yarı sahalarından çıkamadılar ve maç sonunda 2-2'ye dua ediyorlardı.

    22 nisan 2012 galatasaray fenerbahçe maçından bahsetmeye bile gerek yok. 7 aralık 2011'deki maçın da üstünde bir performans vardı, yani o baskının, o atakların falan izahı yok. girmedi işte, bir türlü girmedi. 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçına 7-8 olurdu diyoruz ya, buna ne demeliyiz bilemiyorum. her neyse, top girmedi ve 2-1 kaybettik.

    ---

    şimdi şöyle bir baktığımızda, şu üç maçın sadece birinde yenilgi almamıza rağmen üç maçta da rakibimizi ezdik. üç maç da çok daha farklı olabilecekken bir beraberlik bir galibiyet bir yenilgi aldık. fenerbahçe futbol takımı hiçbir şey oynamadı. hiçbir şey. bu çok önemli. onlar beşiktaş maçında da hiçbir şey oynayamadı, trabzon maçında da oynayamadı, bizim maçlarımızda da. oynayamıyorlar. en hırslı en motive oldukları gün, 17 mart 2012 fenerbahçe galatasaray maçında, üstüne üstlük kendi evlerinde ilk dakikalarda 2-0 öne geçtiler ; inanılmaz bir hava yakaladılar ama buna rağmen güçleri bize yetmedi. yetmiyor da zaten, yine yetmeyecek.

    işte o rakibimizi yarı sahasından çıkartmadığımız maçlardaki goller her zaman olmaz. bizim vurduklarımız da 3 maçta girmediyse 4. maçta girer, elmander 2 santim daha aşağı vurur, girer, selçuk kalecinin üstüne değil de biraz köşeye vurur, girer vs...

    "çok şanssızız şampiyonluk gitti" demenin anlamı ne? senin göz önünde bulundurman gereken sadece takımının oynadığı futboldur. şampiyonluk yolunda galatasaray ile fenerbahçe'yi şanslarına göre karşılaştıramazsın; gözlerinle gördüğün, somut olandan, yani oynanan futboldan bahsedersin ve buna göre değerlendirirsin.

    ve böyle yapar, bu sezonki maçları incelersen, takımının oynadığı futbolla, açık ara önde olduğunu, şampiyon olma ihtimalinin çok daha fazla olduğunu görürsün.

    her yönden iyi olan taraf biziz. taktik, inanç, hırs, teknik ekip kalitesi vs.. tüm bu konularda rakiplerimizden kat kat öndeyiz. yani şampiyonluğa inanmamamız için size hiçbir neden yok.

    takımına güven, şampiyonluğa odaklan ve inan ; çünkü sen galatasaraysın.

    şampiyon olacaksın!

    ---

    http://1.bp.blogspot.com/...asaray_Resimleri.jpg

    http://i52.tinypic.com/b548x3.jpg

    http://i55.tinypic.com/262bpyg.jpg

    ---
    kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum:

    http://www.youtube.com/watch?v=yXKngd7IQ3k

    edit: youtube linki yanlış olmuş, düzeltildi.
  • 2280
    artık siniri, stresi, çarpıntısı, bunalımı vs vs türlü dertleri içinde yaşayan taraftardır. pek çoğumuzun futbol adaletinin ters teptiği fener mağlubiyetinden sonra ciddi anlamda kimyası bozuldu. öyle ki bu strese yüreği dayanamayıp kaybettiğimiz canlarımız oldu. 2 mayıs 2012 galatasaray trabzonspor maçındaki tribün görüntüsü bunu özetler gibiydi.
    tv başındaki milyonlarca galatasaraylının ve stattaki taraftarın pek çoğunun bu olumsuz sinerjisi takımada yansıdı. pek çoğumuza fener mağlubiyeti dünyanın sonu geldi ve bu maç sonrası binlerce galatasaraylının iyi gün taraftarı olduğu gerçeği de ortaya çıktı.

    3 mayıs 2012 beşiktaş fenerbahçe maçıyla futbolun bize ters tepen adaleti sonunda bize göz kırptı. şimdi zaman tüm ülkede taraftarın yeniden silkinip kendine gelmesi, ne olursa olsun takımını destekleyip, pozitif sinerjisini, elektriğini, ruhunu takıma yansıtması zamanıdır. büyük galatasaray taraftarından nacizane tek dileğim olsun...
  • 2283
    şike davasını, 58.madde değişikliğini, tff'yi protestoyu bir süreliğine bırakıp takıma odaklanmanın zamanı geldi. yönetim kurulunun resmi siteden yaptığı açıklamalara bakılırsa onlar yeterince hakkımızı arıyor, şampiyonluktan daha önemli değil itin köpeğin davası, uefa zaten kapıda görecekler belalarını her türlü. (bkz: 6 mayıs 2012 galatasaray beşiktaş maçı)nda yıldırım demirören tezahuratı bile duyulmaz umarım, tam konsantrasyon, tam destek ve ellerde yükselecek şampiyonluk kupası. çok az kaldı.
  • 2286
    2012/13 transfer sezonu için nuri şahin ve hamit altıntop gibi türk pasaportu taşıyan, selçuk inan'la beraber belki de en iyi iki ortasaha oyuncusuna bile istemezük diyebilen taraftarları var, gerekçesi 4 - 4 - 2 bozulurmuş.

    komik olmaya başladı bu eleştiriler, 2008 - 2009 - 2010 yıllarının kötü geçmesinin nedeni salt sistem değil, yetersiz veya gerçek bir takım olamayacak kadrolardı, neyin 4-4-2'si neyin 4-3-3'ü. ne yazık ki bu sezonlardaki kötü oyunları sistemlere bağlayıp, yetersiz kadrolar görülemedi.

    hamit ve nuri geldi de, istemiyorsun. adamların altyapısı almanya'dan, başka bir söze gerek yok.

    4 - 4 - 2 fetişleri için diyelim ki sistem devam edecek, melo'da kaldı diyelim, gelecek sezon* şampiyonlar ligi'ne kaldın, selçuk ve melo'ya acımıyor musun, görmüyor musun hala takımında ortasahanın göbeğinde bu adamların bir tık altı bile bir oyuncun yok. selçuk sakatlandı, melo cezalı duruma düştü, kim oynar orada. bu sezon* selçuk inan'sız bir tane bile bırak derbiyi falan, zorluk derecesi yüksek bir maç bile oynamadın. melo ve riera kavga etti, niye kadro dışı bırakılamadı, melo'ya yakın bir oyuncu bile yoktu, mecbur kalındı. fatih terim yoksa affedermiydi hiç.

    galatasaray taraftarı her şeyi ölçüp biçip, ondan sonra istediği ve istemediği adamları yeniden gözden geçirmeli, kabus dolu günler uzak dursun, kaliteli, istikrarlı, disiplinli oyuncu gelsin de, ne oynarsak oynayalım desin artık.
  • 2288
    oy kullanacağı bütün seçimlerde adayların hangi takımı desteklediğine bakarak oy kullanması ve asla bir fenerbahçeliye oy vermemesi gereken taraftardır.
    tereddüt, kuşku, güvensizlik şeklinde tezahür edebilecek bu gerçek toplum içerisinde kurduğu/kuracağı münasebetler için de geçerlidir.

    inkar yani örtme, üstünü kapama vicdanın en büyük düşmanıdır. şahsen şu kirliliği, çürümüşlüğü görüp de inkara yeltenen kimselerle güvene dayalı hiçbir işim olmaz.
  • 2290
    son 15 yılı baz alarak konuşuyorum..benim için budur;

    http://www.doktorsigortasi.com/...-oldurebilir-278.jpg

    la olum istanbul'da azız diyeceğim ama akşam eve gelirken sokakta top oynayan çocuklar görüyorum, 5 kişilerse 3'ünün üzerine forma var ve ikisi muhakkak galatasaray'a ait.

    metrobüse biniyorum, spor kulübü tişörtlü * 4 kişi görüyorsam bunların en az 3 tanesi galatasaraylı. geri kalan bir kişi fenerbahçeli. o da ''biz bize yeteriz çünkü fenerbahçeliyiz'' tişörtü giymiş. gardırobunu siktiğim.

    mesela dün, bir bankayla işim oldu. iki farklı kişiyle muhatap oldum, biri gsbasket'tenmiş. diğeriyle de abartısız yarım saat galatasaray konuştuk.

    salı günü dişçiye gittim, adam elimdeki bilekliği görünce fatih terim'den girdi, fatih terim'den çıktı. ben bu denli fatih terim'den nefret eden bir galatasaray taraftarı görmedim arkadaş. onla bile dakikalarca sohbet ettim ki normalde fatih terim'i sevmeyen, imparator'a sallayan bir galatasaraylıyı sohbet etmeye değer bulmam.

    bu örnekleri çoğaltabiliriz. kesinlikle sayıca az değiliz. 1 ay içerisinde tanımadığın 50 kişiyle diyaloğa giriyorsan misal, bunların en az 30'u galatasaraylı.

    değil mi?

    burda esas irdelememiz gereken konu şu: bu adamlar nerdeler abi? aslında nerde olduklarını biliyoruz da niye olmaları gereken yerlerde değiller?

    hani her sene bir bahanemiz oldu da bu senenin hakikaten izahı yok. şu takım sevilmez mi ya! savunmada semih var, orta sahada selçuk inan oynuyor, pas attığı isim elmander. gol olunca kenarda fatih terim, hasan şaş, ümit davala, taffarel yumak oluyor.

    rüyada olmaz bu amk. tt arena'da oluyor. ve sen tt arena'da maç oynanırken evde başka başka şeyler yapıyorsun.

    allah seni umutsuz ev kadını yapsın :(
  • 2291
    super finalin 4ncu maci olan ve icerde oynadigimiz macta kaybedilen puanin sorumlularindan biridir. ilk on dakika gazla baslayip sesi zamanla azalandir. macin geri kalaninda, citlenen cekirdek seslerinden ligtv efekt mikrofonunu kismak zorunda kalmistir. sezon bitmis ve icerde son iki mac, ikisini de kazansak sampiyon oluyoruz. ama gel gör ki, galatasaray taraftari galibiyetten emin ve trabzon'a, ankaragucu muamelesi yapiyor. stad bombos. sessizlik almis basini, rakibe en ufak baski yok.

    böyle davranirsa daha cok sac bas yolacak taraftardir. son macta bari stadi doldursalar.
  • 2292
    pek tanımadığım insanlardan oluşan bir ortamda tabii ki her ortamda olduğu gibi futbol öyle ya da böyle açılır. sonra her zaman olduğu gibi saçmalayanlar, saçmalamaktan da öteye gidenler, mantıklı olmaya çalışanlar, mantıklı olanlar, ne olduğu belli olmayanlar, kafa ütüleyenler, "sen konuş abi, ben bütün gün dinlerim" denilebilecek tip insanlar olur. neyse fazla lafı uzatmayalım ne zaman bu tanımadığım insanlardan mantıklı konuşana: "abi" ya da "birader" ya da "yavrum" ya da "pşt lan" ya da "gardaş" diye seslenerek hangi takımlısın diye sorduğumda hep bu başlığa gelip: "dahil olduğum gruptur" diyebilecek insanlar oluyor. "hayırdır?" tarzı şeylerle dönülünce: "hiç abi pek bi mantıklı konuşmaktasın bende öyle düşünmekteydim de" derken yavşak bir sırıtışla, diğerlerine o şaşkın ifadenin üzerine: "sizde fener di mi len?" ehehe kakarakikiri filan işte ah ah.

    defalarca oldu ve hepte böyle oldu valla billa.
  • 2293
    sabahtan beri biletix'in internet sitesine giriyorum 6 mayıs 2012 galatasaray beşiktaş maçında son durum ne diye hala bilet var mesela inanılır gibi değil.15 milyona yakın istanbul ve çevre illerde nerden baksan en az 5 milyon galatasaraylı vardır.belki de 4 yıl sonra bu kadar pisliğin arsında tertemiz bir şampiyonluk gelecek ama hala biletler tükenmemiş.52500 kişilik stadı dolduramazsak yazıklar olsun.
  • 2296
    adı ahmet...

    sevdalandığı takımın bu sezon ne yapacağına dair içinde derin şüpheler var hazırlık maçı var arena'da hem de liverpool'la bilmediği bir şehirde bir cafe arıyor.sonunda buluyor maçı gösteren bir yer oturuyor oraya. hemen yanında ki çocukta tek başına.hazırlık maçı olmasına rağmen heyecandan dakikaları sayıyor. yanında ki tanımadığa çocuğa çay içer misin kardeşim diyor başlıyorlar muhabbete beraber maçı izliyorlar hazırlık maçı olmasına rağmen gollere çılgınlar gibi sevinip 1 saat önce yolda görse tanımadığı için selam vermeyeceği adamla sarılıyorlar her golde. sonra telefon numaralarını alıp ayrılıyorlar. ahmet eve gidesiye kadar tribünlerde coşacaksın kupaları alacaksın. sen şampiyon olacaksın diye mırıldanıyor.

    adı erşah...

    kıyamet gibi geçen bir sezonun ardından. o sezona dair her şeyi unutmak istiyor. yepyeni bir takım,imparator ve yepyeni umutlarla. sezonun ilk maçı erkenden kalkıyor o gün yol uzun olimpiyat yolları çileli varıyor stada. boğazları patlayasıya kadar veriyor desteğini takıma. sonuç kötü üzülmüyor. ama kafasında da bir soru işareti var.ulan yine çile mi çekeceğiz geçen sene gibi. eve dönerken mırıldanıyor içinden 4 senelik bu çile bitsin artık bu sene...

    adı gökhan...

    akşama bursaspor maçı var arena'da vakit geçmiyor bir türlü. böyle günlerde ne çok sigara içtiğini düşünüyor sırf vakit geçirmek için. maça bir saat kala gidiyor kafeye. kafe biraz elit bir kafe. ulan rahat rahat küfür de edemeyiz şimdi diye kafasından geçiriyor. mekanda ki kalabalığa bakıyor. 5-6 tane bursasporlu görüyor. içinden ulan bunlar galatasaray'a bir küfretsin dalarım lan bunlara diye geçiriyor.başlıyor maçı izlemeye elmander'in golü geliyor. ulan başbakan senin yüzünden gollerden sonra keyif sigarası içemiyoruz diye düşünüyor. yaya yaya otururken serdar aziz'in golü geliyor.geriliyor başlıyor tırnak yemeye. sıkıyor kendini dişlerini tüm vücudunu fatih terim son kozlarını kullanırken o da her girene hadi be oğlum yaz bi tane diyor. sıkıyor kendini daha da sıkıyor. derken sercan,elmander,baros ortak yapımı o gol geliyor. o an öyle bir bağırıyor ki biraz öte de ki çocuk korkudan ağlamaya başlıyor. başlıyor sağa sola tekme atmaya sevincinden etrafında ki kızlar kaçışıyor. seviniyor oğlum adam ötesi yok işte. sonra eve giderken bir sigara yakıyor. ulan mekanı da dağıttık adam çok pis bakıyordu ama olsun koymuşuz lan bugün diyor. başlıyor hafiften seni sevmeyen ölsün demeye.

    adı süleyman...

    istanbul'da üniversite okuyor. memleketten arkadaşları geldiği için hiç arena görmeyen arkadaşlarına arena'yı göstermek istiyor. 26 ekim 2011 galatasaray gaziantepspor maçına gidiyorlar. arena'nın muhteşem atmosferi arkadaşlarını büyülerken o da başlıyor stadı övmeye geldiği maçlarda yaşadığı olayları anlatmaya. arkadaşları ona özeniyor ulan sülo ne ballısın her hafta maçlara geliyorsun diye. sülo gururlu .maç başlıyor takım belki oynamıyor ama inanılmaz mücadele ediyor hakem başlıyor inceden inceden galatasarayı kıymaya.herkes sinirleniyor küfürler ediyor. sülonun hakem umrunda değil takım savaşıyor lan. ne zamandır şöyle savaşan takım görmediğini düşünüyor. herkes küfrederken o hafif gururluca gülümsüyor işte galatasaray bu diyor. çıkışta arkadaşlarını teselli ediyor. giden 3 puanın amk lan.bu takım böyle savaşsın bu sene şampiyon biziz diyor.metroda kalabalığın arasında sen şampiyon olacaksın diyor içten içe.

    adı akın...

    sabah uyanıyor. bugün derbi var lan diyor kendi kendine içinde tarifsiz bir heyecan.maça dakikalar sayıyor.heyecandan ölecek yerinde duramıyor. sakinleşeyim diyor bir bira çakıyor. bakıyor saate daha 2 saat var bir bira daha iteliyor.dışarı atıyor kendini şehir soğuk.ama formasını kapatmamak için üstüne bir şey almıyor.galatasaraylıların toplandığı mekanın önüne gidiyor. karşıda fenerliler toplanmış haykıra haykıra küfrediyor fenerlilere arada polis kordonu.orada da bir bira yuvarlıyor bağıra bağıra tezahüratlar eşliğinde.sonra cafede izlemeyip eve gidiyor.arkadaşlarınla beraber izlemek için. eve geliyor. salon kahve gibi galatasaraylısı fenerlisi beşiktaşlısı herkes orada. öğrenci beleş lig tv bulmuş hem de derbi lan affeder mi cipsini kolasını birasını kapan gelmiş.hemen uğurlu koltuğuna çöküyor maç başlarken açıyor bir bira daha.takım harika oynuyor goller geldikçe akın'da çıldırıyor.ulan en son ne zaman böyle sevindim diye kendi kendine düşünüyor.derken sevincinden kaçıncı birayı açtığını unutuyor. maç bitiyor çıkıyor sokağa.deli gibi yağmur var aldırır mı lan yağmura fenere koymuş lan o. onun gibi deli sırılsıklam galatasaraylıları görüyor bağıra bağıra çıkıyorlar yukarı.heme karışıyor kalabalığa yağmur da boğazı patlayasıya kadar bağırıyor.o sıra yenilgiyi hazmedemeyen fenerliler saldırıyor gruba. akın biliyor böyle bir bok yiyeceklerini. kolunun içine soktuğu sopayı çıkarıyor kapatıyor gözünü allah ne verdiyse. polis giriyor araya akın sıvışıyor. ara sokağın birine dalıp eve koyuluyor. yağmur yağıyor it gibi ıslanmış tek başına açıyor kollarını seni sevmeyen ölsün ulan diye bağırıyor.

    adı kerim...

    hayatında ilk defa bir deplasmana gitmenin heyecanını yaşıyor.gidilen deplasman eskişehir deplasmanı .hava buz gibi -11 derece . sağdan soldan galatasaraylıların meşale yakacağı haberini alıyor. ısıtırız lan eskişehir'i yaktığımız meşalelerle diyor.gidiyor maça . hava buz zemin buz futbolda olmuyor haliyle puan kaybettirdiği için bir eskişehire bir de eskişehir stadının zeminine okkalı bir küfür ediyor.eve dönüyor . ısınmak istiyor lan donmuş soğuktan otobüsten iniyor. titreye titreye tribünlerde coşacaksın diye söyleniyor. eve gidiyor. babası ulan eşek sıpası donmuş morarmışsın hiç mi sağlığını düşünmüyorsun lan hıyar kendi canından daha mı önemli diye veriyor azarı. o da babasına baba ben bu eskişehirin soğuğunu ... puan kaybetmişiz bir de sen üstüme gelme diyor .geçiyor odasına giriyor yorganının altına görevini yapmış olmanın huzuruyla ısınıyor.

    adı selim...

    geçen hafta kerim'le beraber eskişehir deplasmanında götleri donduğu için zar zor izin almış babasından. baba zaten ara tatildeyiz üniversite uzak ayda yılda bir gidiyoruz maçlara fırsatını bulmuşum izin ver de gideyim diyor. koparıyor izni. alıyorlar tren biletini. istasyonda ki adam istanbul'a seferler kaldırılacak diyor.hüzün çöküyor içine ulan kaç defa gidip geldik trenle benim için tren demek istanbul demek ali sami yen demek diyor. yol boyunca seferleri kaldıran bakan'a küfrediyorlar. kim otobüsle gidecek şimdi o kadar para verip diyorlar. boğaza nazır kahvaltı yapıyorlar.boğaza nazır dediysek öğrenci lan adamlar simit çay. ulan özlemişim istanbul'u diye içinden geçiriyor.akşama kadar zaman geçirip nevizade'ye gidiyorlar.nevizade'de demlenip maça geçiyorlar.her zaman yaptığı gibi kapıdan girince ışığı görüyor bekliyor biraz derin bir nefes alıp biraz daha adımlıyor. karşısında tüm ihtişamıyla arena...maç kolay geçiyor rakip ankaragücü. tff protestosu olduğu için haykırarak küfrediyor şikeci pezevenklere.maç bitiyor.koşa koşa metroya gidiyorlar.yetişemezlerse tren kaçacak. sabahlayacaklar. sağda solda daha önce yaşadı ordan biliyor. zar zor yetişiyorlar. kadıköyden kalkacak trene.şükrü saraçoğlu stadının hemen yanında ki tren istasyonuna.trene bakıyor.geliyor mu diye arkasına dönüyor. o stadı gördükçe küfrediyor. fenerli bir velet yanaşıyor yanlarına.abi bu formalarla gezmeyin burada. geçen burada olay oldu delerler valla diyor. siktir la bebe alırım ayağımın altına diyerek çocuğu kovuyor.biniyor trene akşama kadar ayakta kalmış ölmüş yorgunluktan daha tren hareket etmeden sızıp kalıyor. sabah gözlerini açtığında memlekte varmış.iniyor trenden.başlıyor mırıldanmaya eve kadar. sen şampiyon olacaksın seni sevmeyen ölsün diye.

    adı burak...

    gıda toptancılığı yapıyor. biniyor ford transit'e köy köy gezip köy bakkalarına satış yapıyor. akşama maç var beşiktaş maçı.akşam maça yetişip izlemek için basıyor gaza dağ taş dinlemiyor.gavurun ford transit'i arıza yapıyor kalıyor yolda.elektrik gelmiyor arabaya ne radyo çalışıyor ne farlar.kalıyor dağın başında tek başına.saate bakıyor maça 1,5 saat var.yakınlar da bir köy var yürüse işkence. arabanın başında dursa babasını arayıp yardım istese maçı izleyemeyecek.kilitliyor arabanın tüm kapılarını başlıyor.en yakın köye doğru yürümeye içinde bir korku lan inşallah mallara bir şey olmaz diyor.köye varıyor köy kahvesine giriyor.içinde bir umut abi digitürk var mı diye soruyor.digitürk ilçede bizim oğlan cevabını alıyor. yıkılıyor.aç o zaman radyodan dinleyelim dayı diyor. açıyor dayı radyoyu.etrafında ki yaşlı dayılar pek maçla ilgilenmiyor o dayamış radyoya kulağını.çay sigara yapıyor.durum 2-2 morali bozuk son dakikalara giriyor spiker selçuk yaptı koşuyu açtı içeriye ortayı diyor. vur ulan vuuur diye bağırıyor kahvenin içinde spikerin gol sesiyle. o da haykırıyor gooool diye.yaşlı dayılar ona deli mi lan bu derken atıyor kendini kahveden dışarı içi içine sığmıyor.köy camisinin önünde ki çeşmede elini yüzünü yıkayıp.oturuyor duvara bir keyif sigarası yakıyor. tamircisinin gelmesini bekliyor. dudaklarında bir tezahürat. 4 senelik bu çile bitsin artık bu sene...

    adı çağrı...

    uzak mesafe ilişkisi yüzünden yollar çekip sevgilisinin yanına izmir'e geliyor. e ama akşama maç var.kadıköy'de fenerbahçe maçı. sevgilisi futboldan nefret eder. buluşuyorlar. sevgilisi üzerinde ki galatasaray formasını görüyor. tabi bir aydır görüşmüyorlar. sevgilisi süslenmiş püslenmiş. çağrı 1 aydır görüşmüyoruz ve sen ilk buluşmamıza formayla mı geliyosun diyor. ne yapayım akşama maç var diyor. kızı ilk günden ekmenin utancıyla tabi tribi yiyor. oturuyorlar bornova küçük parkta bir kafeye. bakıyor sevgilisi etrafa herkesin üstünde forma dilinde akşam ki maç muhabbeti. kız heycanla dönüyor. akşam maça bende geleceğim diyor. çağrı buna karşı olmaz ben rahat izleyemem.hem kavga çıkar küfrederle sen gelme bir de senle uğraşmayayım derbi stresiyle diyor. akşama kadar geleceksin gelmeyeceksin diye kavgası yaparlarken çağrı kızı eve bırakıyor.izmir de üniversite okuyan arkadaşlarını arıyor. yer ayarladınız dimi ? hemen bir adres alıyor. gidiyorlar mekana.o da ne mekanda fenerliler de var. lan oğlum siz beni katil edersiniz ben bunlarla nasıl maç izlicem lan diye çocuklara kızıyor. çocuklar ne var oğlum izleriz diyerek geçiştiriyorlar. maç başlıyor daha bismillah demeden 2 gol . çağrı donmuş.sırtından soğuk soğuk terliyor.arkadaşları noluyor oğlum diye şaşkınlıklarını dile getirirken çağrı'nın ağzını açmaya kuvveti yok. derken elmander'in golü geliyor mekan yıkılıyor.çağrı'da yine tık yok. arkadaşı niye sevinmiyorsun oğlum diyor. ben 2. golde sevineceğim oğlum diye cevaplıyor. maç başladığından beri kurduğu ilk cümleydi bu çağrı'nın. normalde devamlı koş oğlum bas oğlum diye susmayan çağrı.o ilk 2 golle adeta buz kesiyor ağzını bıçak açmıyordu. derken hakan balta'nın o golü geliyor çıkıyor sandalyenin tepesine goool diye haykırıyor. kafasında bir sıcaklık. ne bu lan diye dönüp bakıyor. ufo kafasını yakacak neredeyse atlıyor sandalyeden aşağı .hala niye yaptığına anlam veremediği bir hareket yapıyor. sevincinden gol ulan gol diye arkadaşının omzuna kafa atıyor. tam mekandan çıkarken baros'un top direkten dönüyor. önünden geçen fenerlilere ulan ben sizin balınızı sikeyim diyor. fenerliler suskun. çıkıyor kafeden arkadaşlarıyla bir kaç bir şey içip kendine gelmek için. kafasının arkasında yanmış saçlar alnında arkadaşının omzuna kafa attığı için tarif edilemez bir acı...sonra sevgilisini hatırlıyor.lan maça daldık haber verecektik unuttuk diyor. açıyor telefonu tabi yine tribi yiyor. sen şampiyon olmasan da seni sevmeyen ölsün diye mırıldanarak sevgilisinin yanına gidiyor.

    adı erkan...

    sezon bitmiş takım 9 puan farkla play off'a girmiş.akşama fener maçı var. öğlen arkadaşını arıyor.kalk lan iki turlayalım vakit geçsin ben heyecandan çlecem yoksa der buluşurlar. başlarlar turlamaya küçük şehrin içinde tek cadde vardır zaten bir aşağı yukarı.ikisi kol kola girip maksat heyecan azaltmak için turlarlar. tuvaleti gelir arkadaşının avm'nin tuvaletine giderler. ulan heyecandan çükümü bulamıyorum der arkadaşı kahkaha atarak gülerler. sabahtan beri maç heyecanıyla ilk gülmeleri belki de.avm'den çıkarken bir bakarlar galatasaraylılar toplanmış. caddede tezahüratlar eşliğinde turlarlar.hemen takılırlar peşlerine.ikisi de kollarını iki yana açarak haykırırlar sevdalarını. sonra döner lan heyecanım gitti iki bağırmayla der.sonra maç izlemeye giderler eve. takım talihsiz bir gol yemiş.ondan sonra galatasaray belki de tarihinin en baskılı oyununu oynamıştır fenere karşı ama yok gol yok. başlarlar toteme küçük odada durmadan durmadan koltuk değiştiririrler. en sonunda selçuk'un golü gelir herkes oturduğu yerde otursun lan der erkan. takım 2 yi istiyor. saldırıyor. odada kiler artık televizyonun dibine girmiş yalvarıyorlar.ulan bir tanesi girsin diye. derken bir uzun top gol yiyor galatasaray. evde ölüm sessizliği maç bitiyor. yalandan tokalaşmalar vedalaşmalar. ikisininde kafa önde vedalaşıyorlar. erkan merkezde ki caddeden geçmek zorunda eve gitmek için.e orda da fenerliler var.sesleri geliyor. o sesler ona o an o kadar itici geliyor ki.çıkıyor caddeye kafasını çeviyor. en az 300 fenerli belki daha fazla lan bu şehirde bu kadar fenerli var mı diye söyleniyor kendi kendine . sonra galatasaraya küfür ettiklerini duyuyor. duruyor caddenin ortasında cebinden anahtarlığını çıkarıyor. sallıyor hepsinin gözlerinin içine bakarak.sağından solundan fenerliler geçiyor bağıra bağıra. gözlerinin içine bakıyor. ulan biriniz bir şey desin de kırayım ağzınını burnunu çıkarayım sinirimi diye. demiyor kimse bir şey. zaten polis dağıtıyor onları da. eve doğru yola koyuluyor. galatasaraylı arkadaşından bir mesaj şampiyonluk gitti amk diye. telefona bakıyor. cevap yazmadan koyuyor cebine. sen şampiyon olacaksın seni sevmeyen ölsün diye mırıldanıyor.

    ve beklenen gün geldi çattı. arena'da beşiktaş'ı devirip trabzon'dan güzel haberi alırsak. bu birbirlerini hiç tanımayan ama tek ortak noktaları galatasaray olan bu insanlar deli gibi sevinecek. kimi arabasına atlayıp şampiyonluk konvoyuna katılacak. kimi dünden hazırladığı meşaleleri yakacak. kimi arkadaşlarıyla mekanda kutlayacak şampiyonluğu kimi statta futbolcularla birlikte. ama birbirlerini tanımayan tek sevdaları galatasaray olan bu insanlar o gece bir senedir ilk defa kafasında kadro kurmadan bu hafta maç nolur demeden rahat bir uyku uyuyacaklar.

    http://www.youtube.com/watch?v=fxJoUcxYBjo

    sen şampiyon olacaksın !
  • 2300
    benim burdan söylemek ve anlatmak istediklerim var. uzun olabilir , okuyanlara şimdiden teşekkürler.

    sene 2000. 13 yaşındaydım , 8. sınıf dönemleri ankara. hasta galatasaray taraftarı babam memuriyeti sebebiyle ülkenin en doğusuna gitmiş , beli delicesine fıtık. özel sedye falan gelip gittiği dönemlerden birinde ayağa dikilir gibi oldu , yanlış hatırlamıyorsam 2-3 hafta sonra uefa kupası turuna çıktık bilenler için bahçelievler , kızılay falan.
    babam bana şöyle demişti chelsea'ye 5-0 yenildiğimizde ; "oğlum , biz neler gördük. bak iyi seyret , bu takım bu futbol bu inançla o kupayı getirir"

    açıkçası çok inanmasam bile babam dedim güvendim. kupa geldi. bildiğiniz gibi bir daha da kimse getiremedi.

    ben o gün final maçını izlerken 1 saniye bile tereddüt etmedim. çünkü ben kendimi bildim bileli mutlu etti beni galatasaray. son yıllarda o yıllardan uzakta olsak bile fatih terim var , ümit davala var hasan şaş var. bana hep o günleri , cesareti ve başarıyı hatırlatıyorlar. dahası ben galatasaray taraftarına korkuyu yakıştıramıyorum. biz boşuna mı "başımız dik yürürüz" diyoruz ! bu sene şampiyon olsak ne olur olmasak ne olur , oyunun nasıl oynandığını görmüyor muyuz !

    son 2 senede kadiköy'de galibiyeti kaçıran taraf hep biz olmuşken neden tereddüt edelim ? selçuk yok mu lan bizde , elmander yok mu ? melo oynarsa , semih tekmeye kafa sokarsa , muslera gökten düşen yıldızı bile tutacak kadarsa biz neden korkalım arkadaş ! beraberlik bile bize yetiyormuş. neden yetsin lan ? biz fenerbahçe'yi kevgire çevriecek takım değil miyiz ? beyler afedersiniz ama alo ? nedir bu üzerinize yakışmayanı giyme merakı ?

    korku , en büyük finallere çıkıp alnının akıyla yola devam eden bizlerin değil karşı tarafın giysisi. o bize yakışmaz , bugüne kadar hiç yakışmadı. kendinize gelin ve meşaleyi yakın !
App Store'dan indirin Google Play'den alın