galatasaray taraftarı

• 1826

  maç bitiminde ya 30 lira park parası verdiği arabasıyla, ya da bir gün mutlaka felaket olacağı aşikar olan metro ile dağılmaktan başka çaresi olmayan taraftar. hani diyelim ki, büyük bir maçtan, şampiyonluktan çıktık, bağıra bağıra yürüyelim dese, imkansız olan yani. yürüyerek maçtan çıkıp gidebileceği hiç bir yer yok.
• 1827

  türkiye'deki taraftar grupları arasındaki en soylu taraftar grubu. gerçek galatasaray taraftarı, takımına asalet, sadakat ve koşulsuz bir sevgiyle bağlıdır. gereksiz polemiklere girmez. kim olduğunu ve nereye ait olduğunu bilerek davranır. sessizliği asaletinden gelir, cehaletinden değil. kısacası, tüm kalbimle parçası olmaktan gurur duyduğum taraftar grubudur.
• 1828

  mensubu olmaktan gurur duyduğum dünyanın en özel, en anlatılmaz insan topluluğu..
• 1829

  hiçbir olumsuzluğa tahammülü kalmamış, her zaman her yerde eleştirecek bi şeyler bulabilen kişilerin büyük çoğunluğunu oluşturduğu grup.
• 1830

  başarıyı görenlerin sabırla beklemesi, başarıya aç olanların sabırsız olması enterasan. tam tersi olması gerekirdi.
• 1831

  en ufak olumsuzlukta bağırıyoruz evet. ama bunun suçlusu gene galatasaray'ımızdır. bizi öyle bir alıştırmıştı ki başarılara 4 senelik şampiyonluk döneminde, ardından uefa ve süper kupayla biten yıllarda fenerli arkadaşlarım biz gol yediğimizde bizim alay edebilirlerdi ancak, evet o zaman için bulabildikleri tek kulp bu idi.
  
  olum nasıl çaktılar lan doksandan golü, halbuki maç 5-1 bitmişti.
  
  avrupa'da galibiyetler sıradanlaşmıştı artık bizim için.
  
  ama gelin görün ki şu an durum ortada.
  
  haaa bir de şuursuz bağıranlar var onları saymıyorum ki, onlar kumda oynamaya devam etsinler. biz sarı kırmızı aşkımızla bekleriz.
• 1832

  beyler kusura bakmayın ama opera ya jazz konserine bale ye falan gitmiyorsunuz! stada takımınızı 90 dakika desteklemeye gidiyorsunuz. eğer bu sevdanız taşlı yollar ve 30 dakika metro beklemekten öte geçemiycekse bize bu sevdadan bahsetmeyin. herşey tabiki 4/4 lük olmalı ama biraz zaman ya bu nedir ya saha içine hemen olsun istersiniz saha dışı hemen olsun istersin stad hemen olsun istersiniz bu ne yaa. yönetim, futbolcular, teknik heyet istemiyor mu bunları ? bir tek siz mi istiyorsunuz! hepimiz istiyoruz ama biraz destek! nerde formalarınız? nerde atkılar? nerde maç biletleri ? 55.000 kişilik stadın yarısı boş nerdesiniz? nerde gsbonuslar? yahu hadi herşey bizden yana tam mı ? değil! son 4 senedir ayakta uyuyoruz herşeyi kaybediyoruz önce şampiyonluklar gitti! sonra göz bebeğimiz (arda turan) daha ne istiyorsunuz ? bık bık bık ötmeyi mi ? beyler ötcekseniz kadiköye burası aslantepe tıpkı dedikleri kükreme zamani. store'da da stadda da! sonra sahada olması gerekenler pençesini vurucak ! inanın azıcık. biz inanmıyoruz ama takımın inanmasını istiyoruz! ruh istiyoruz ama bizde ruh kalmamış kendinize gelin ve maça gelin !
• 1833

  kopenhag da hüngür hüngür ağlamaktır,kötü günde de yanında olmaktır.
  bazen sevinç bazen kederdir
  
  ele güne karşı saldır galatasaray
• 1834

  2000li yıllardan sonra alışılan başarıların gelmemesiyle dert sahibi olan taraftar topluluğu...son dönemde her yeni sezona umutla başlayan ancak umutların ligin ortalarında sönen, başarıya alışmış ve her durumda takımının yanında olan sarı-kırmızı parçalı forma aşıkları...
• 1835

  geçen sene alınan kötü sonuçlardan, pisikolojisi bozulan ve halen yaralarını sarmaya çalışan taraftar topluluğu. 18 eylül 2011 galatasaray samsunspor maçında kazım kazım'ı oyundan çıkarken ıslıklamaları bunun bir ispatıdır.
• 1836

  zor günlerin taraftarıdır.
  14 yıl vuslatı beklemiş ama desteğini zerre azaltmamış sevdalıların olduğu ve sevdalarını sözde değil özde yaşayan; galatasaray aşkını kalbinde hisseden insanların oluşturduğu - dahil olmaktan onur duyduğum- taraftar topluluğudur.
• 1837

  bir an önce arabesk modundan çıkması gereken taraftar grubu.takımın uykusunu getirecek tezahüratlar yerine ateşliyecek tezahüratlara, bestelere ihtiyacımız var.
• 1838

  bir an önce arabesk modundan çıkması gereken taraftar grubu.takımın uykusunu getirecek tezahüratlar yerine ateşliyecek bestelere ihtiyacımız var.
• 1839

  önüne gelenin salladığı topluluktur. sanki kulübü 300 milyon dolar borca taraftar sokmuş gibi yorumlara mazhar olmaktadırlar. 10 tl verip stadlarında döner ekmek yiyebilen ve sesini çıkaramayan topluluktur.
• 1840

  ne yazık ki son yıllarda değişim gösteren taraftar topluluğudur. herkes kabul edecektir ki hasan şaşı yuhlayıp, ıslıklamak gaflet ve delalet örneğidir. 2000 sonrası değişen taraftar prolifi takımı zaman zaman kötü etkilemektedir.
• 1841

  "aşkımız ne transfere, ne bilete, ne yönetimlere, ne de muhalifleredir. aşkımız aslan armaya ve sarı kırmızı renkleredir." bilinciyle takımına bağlan aslan parçalarıdır.
• 1842

  elinden geleni takıma veren , sesini , gücünü , yüreğini ortaya koyan . maçlarda adeta oynuyormuşcasına heyecanlanan ve üzülen , takımı sahiplenen ve bunun karşılığında sadece ve sadece biraz takım ruhu biraz olsun başarı bekleyen insanlardır .-bence-
• 1843

  adorlee lauren adlı italyan gazeteci anlatmış, o incelemeyi okumak lazım.
  
  o zamandan bu zamana köprünün altından geçmiştir tabi.zor dönemlerdeyiz tamam ama ruhumuzu da satmış değiliz.bu takımın ebedi destekçisiyiz.
  
  tanım: asil bir ruha sahip, galatasaraylılık duruşu denen özgünlük içindeki, ilkleri yaşatmış, her yönden herkese öncü olmuş, yön vermiş, yanlışa göz yummamış, paraya tapmamış, yaptıklarını konuşturmuş, yapacaklarının teminatını vermiş takımın taraftarıdır galatasaray taraftarı.
  şereftir seni sevmek diyebilen,
  herkesin başını toprağa gömdüğü zamanlarda bile boynunu dahi bükmeyen,
  umudunu asla kaybetmeyendir.
  
  bir de şu var üsteki yazıda*, feyz alınası:
  
  --- alıntı ---
  fakat es geçmek istemediğim bir konu var:
  galatasaray taraftarının yüreğine hayran kaldım…
  
  birde en son söylemiş olduğum söz, orada o olaylar yaşanırken şuydu:
  keşke benim tuttuğum takımın taraftarı da böyle olsa!
  
  --- alıntı ---
• 1844

  star tv'de şampiyonlar ligi maçı izlemeyi özleyen taraftardır. bu özlemin en büyük sorumluları faruk süren yönetiminden sonra başa gelen basiretsiz yönetimlerdir.
• 1845

  6 farkli takimdan 6 farkli yabanci futbolcu alip, milli takimin degisilmezleri olmasina ragmen tarihin en kotu sezonunu yasamis olmanin getirdigi depresyondan yeni cikmis turk futbolculari, yeni teknik direktoru ve yonetimiyle yeni sezona baslamis, kendisiyle hic alakali olmayan sike sureci yuzunden sezon oncesi kampini normal sartlarin disinda bir takvim ile bitirmek zorunda kalmis bir takimin, kariyeri tartisilmayacak yeni kalecisinin de malesef bireysel hatasi yuzunden sezonun ilk uc macindan 4 puan cikarmis olmasi -ki 21 eylül 2011 kardemir karabükspor galatasaray maçı'ni 80 dakika 10 kisi oynamistir- bir coklari tarafindan kabul edilemez bulunmakta ve isimleri dunyanin her kosesinde ezbere bilinen yabancilarindan girip, zaten samar oglani edilmis turk oyuncularindan cikilmakta. arada teknik direktor de unutulmamaktadir. bunun yani sira tam olarak nasil bir galatasaray hayal ettiklerini de tam olarak soyleyememekte bir cogu. tek bildikleri simarik zengin cocugu edasiyla "galibiyet! galibiyet! galibiyet!" ve bu galibiyetler pesi sira gelmeyince "fatih terim sacmaladi, eboue ile arsenal bize kazik atti, muslera kovaymis, kazim zaten mal, yabancilarin hic biri ise yaramiyo, selcuk inan gecen sene gibi degil" gibi yorumlar girla gidiyor. yahu hele bir otur soluklan yegenim. bu saydigin adamlarin isimleri, formalari vietnamdan amerikaya kadar her yerde satiliyor. man city 300milyon dolar veriyor, chelsea yillar evvel buyuk paralar dokmeye basladi ve bu takimlar hemen onune gelene 3-5 mi atti? bu ne sabirsizlik, bu ne kelle avciligi. acikca soruyorum, bu yabancilar disinda, bu teknik direktor, bu yonetim disinda nasil bir anlayis olmaliydi? yani elestirelim, yeri gelince yerden yere vuralim ama el insaf, biraz da el insaf!
• 1846

  günümüzde çok büyük oranının tuttuğu takımının sportif başarı ve sportif büyüklük olarak 96-00 yılları arasındaki gibi kaldığını düşünmekte ve korkunç derecede burnu havalarda olan taraftardır. ama malesef ki işin aslı böyle değildir,klüp o yıllardan sonra çok kötü yönetilmiştir ve istikrar sağlanamamıştır.
  
  ulan senin takımın 5 yıldır şampiyonlar ligine gidemiyor,sen hala nasıl oluyor da galatasaray'ın isim olarak büyüklüğünü sportif başarısı ve ekonomik kuvveti ile doğru oranlayıp,futbolcu beğenmiyorsun veya kaybettiğinde olgunlukla karşılamayarak suçu başkalarına yıkmaya çalışıyorsun?
  
  bu kadar sığ olmamak lazım.galatasaray futbol klübü,galatasaray ismini taşıyamayacak seviyededir,bunun sebebi futbolun ''f'' sinden anlamayan yöneticilerin kontrolü altında geçen yıllardır.
  
  başarılar kolay olmuyor,işin can alıcı noktası yönetici kadrosunda doğru kişilerin olması ve onlara sabır gösterilmesidir.burunları aşağı çekmek ve gerçeği görmek bu başarı yolunda ilk adımdır diye düşünüyorum.
  
  (bkz: başarı başarı başarı)
  
  (bkz: sabır sabır sabır)
• 1847

  fikrimce hala geçen senenin şokunu ve üzüntüsünü üstünden atamamıştır. oysa yeni ve bence iyi bir kadro kuruldu. fatih terim ve hasan şaş da demişti ilk 3 hafta lige uyum sürecidir, güzel futbol olmayabilir diye. daha 31 tane maç var yahu. neler değişir o kadar haftada, o kadar maçta.
  
  biz, galatasaray taraftarı, yolun başından böyle yaparsak, o adamlara güven ortamını sağlamazsak, ne bekliyoruz ki onlardan? geçen seneki gibi kalitesiz bir kadroya sahip olsak anlarım ama inanın bu kadro* ve teknik ekip güveni hak ediyor.
• 1848

  http://www.youtube.com/watch?v=kR34f75V8PI
• 1849

  alayını alıp rus'a götürücem, rahatlasınlar bi amk, beni de depresyona sokacaklar...
• 1850

  tezahürattan çok şarkı yazar. sanki bar sanatçısı anasını satim...