• 6176
    kendimize kızıyoruz, eleştiriyoruz, stad performansı, futbola bakış açısı vs konularında lakin cidden bambaşka bir topluluğuz bu da bir gerçek. öncelikle olayları en iyi yorumlayan, en net tavrı koyan taraftar grubu bizizdir, kıyas kabul etmem. bu sezon ciddi anlamda taraftar olarak koyduğumuz tavırlar etkili oldu. tudor'u yollatan, terim'i getirten, dursun denen illeti defeden tamamen taraftarımızın bu duruşudur. diğer kulüplerimizde böyle etki yok, hiç olmuyor. sağlam bir inanç ve özlem var hepimizde, bunun motivasyonuyla da sezon başından beri güzel destekler verildi. antrenman desteği, store'da yapılan maddi destek, mağlubiyetler sonrası bile takımı karşılama... bunlar az buz işler değil, getirisi de olacaktır. tek isteğim, her branştaki sporcularımızın şunun farkına varması ve ağırlığında hareket etmesi. ülkenin en kalabalık ve en net taraftar grubunun başını öne eğdirmeyecekler, bu desteği karşılıksız bırakmayacaklar, bir zahmet!
  • 6178
    düşünüyorum, en son ne zaman böyle umutsuz bir topluluk görmüştük acaba diye?

    dursun aydın özbek yönetimi dönemini saymıyorum, hepimiz her konuda umutsuzduk. gerçi yaptığı hamlelerle kulübün geleceğine de dinamiti koyduğu için umutsuzluk o konularda bende halen baki...

    fakat geleceği konuşmak yerine günümüze odaklanırsak daha aydınlık bir gelecek bizi bekleyebilir diyorum.

    9 nisan 2018 gençlerbirliği galatasaray maçından beridir düşünüyorum bu tarz umutsuzlukları biz ne zaman yaşamıştık diye.

    10 aralık 2013 galatasaray juventus maçı mı? olabilir. çok umutsuzdum ben o maçtan önce yani juventus'a geçilir, uefa avrupa liginden devam ederiz diye düşünüyordum. hele ki maç ertelenince ben iyice kaybetmiştim herhangi bir olumlu sonuç ihtimalini kendi içimde. sabah çıkıp evden maçı izlemeye giderken de, maçı izlerken de olumlu düşünce yoktu. chedjou o topu drogba'ya şişirince bir şeyler kıpırdandı, drogba indirince "hadi be" dedim, sneijder vururken gözlerimi kapattım ve ercan taner'in sesiyle kendime geldim. umutsuzluk yerini büyük bir zafere bırakmıştı.

    9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçı olabilir mi? neden olmasın? 3-0 kaybetmişsin ilk raund'da santiago bernabeu'da. karşındaki takım dünyanın en iyilerinden real madrid. başındaki hoca dünyanın en iyilerinden jose mourinho. neyse biz imkansızları severiz diyip maçı izlemeye başlıyorsun ama o da ne, maç başlamış ve golü kalende görmüşsün, böyle bir yıkım yok. ama maç oradan dönüyor; eboue çivi gibi çakıyor, sneijder çalımla estetik konuşturuyor, drogba topukla 3'ü atıyor. 4. gol eğer ofsayt olmasa madrid'i eleyebileceksin belki de. jose mourinho kendisi açıklıyor maç sonunda "korktuk" diye. böyle bir gurur yok. eleniyorsun ama zaferle elenmişsin gibi. umutsuzluk bu kez yerini büyük bir gurura bırakıyor.

    ama en büyük fiyaskomuz bizim kesinlikle ve kesinlikle 12 mayıs 2012 fenerbahçe - galatasaray maçı olmalı...
    hani bir laf var "galatasaray kendisine inanmayan galatasaraylıları göt etmeyi sever" diye. ben bu kadar büyük göt olduğumu hatırlamıyorum. beraberlik yarıyor tamam ama var işte o lanet olası stadda bir şeyler. 90 dakika top oynuyoruz sonra selçuk şahin gol. oyunun hakimi biz oluyoruz kezman vuruyor çarpan top gidiyor kaleye giriyor. yani şansızlık mı büyü mü var işte bir şey o lanet stadda. serde aslanlık varya çevremde kim sorsa "kesin maçı alırız ama beraberlikle de şampiyon olacağımız için çok da şeyetmemek lazım" falan diyorum. ama içimde kopan fırtınaları ben biliyorum. "ulan kesin yine birisi vuracak sağa sola çarpacak top girecek bunların şampiyonluk kutlamasını izleyeceğiz, allah belasını versin bu play-off sisteminin" falan diyorum içten içe. cüneyt çakır'ın başlama düdüğünü çaldığı an var, gerisi yok bende. en önde yerim var, ben en arkada mekanın çıkış kapısında merdivenlere oturmuş sigara içerken maçı dinliyorum. dinlediğimi de anlamıyorum. 90 dakikada bir paket sigarayı hiç etmişimdir, yakıyorum da içmiyorum ki. yakıyorum elimde unutuyorum, son nefesi çekip söndürüp yenisini yakıyorum. semih'in pozisyon gelip geçiyor diyorum ki "yok arkadaş, biter bu iş şampiyon olacak bunlar". son dakikalara gelince kalp dayanmıyor, mekandan uzaklaşıyorum. o ara mekandaki bizim çocuklardan birisi koşarak geliyor bana "başkaaaaaan" diye. "aha kesin attı şampiyon oldular ve bizim çocuklara saldırıyor ibneler" ama ben düşünce cümlesini tamamlayamadan "şampiyonuz başkaaaaaaaan" diye gelip sarılıyor, bir diğeri geliyor üstümüze atlıyor, o öbürü beriki derken dışarıda olduğumuz sevinç yumağını takım da saraçoğlu'nda yapıyor. ve biz kadıköy'den kupa ile çıkıyoruz. kendi açımdan tarihin en büyük göt oluş hikayesidir kesinlikle.

    bakın bir solukta 3 tane umutsuzluktan zafere - gurura - sevince dönüş hikayesi yazdım size.
    galatasaray lan bu! adının olduğu her yerde umut vardır sloganı böyle zamanlar için söylenmedi mi sizce?

    peki sizin bu haliniz ne? kimden umudu kestiniz?
    galatasaray'dan mı? 20 kere şampiyon olmuşuz, bizim kadar bu yolu giden takım yok! son düzlüğe girildiği anda zafere ulaşma seviyesindeyse o zaferi kimseye yaşatmamış anlı şanlı galatasaray sizin umudu kestiğiniz takım, aklınızı başınıza alın! ne bu haliniz?!
    gençlerbirliği maçı bitti biteli her sosyal medya aynı; burası aynı, facebook aynı, twitter aynı. dışarısı da öyle. iş yerimin yanında kahve var, önünde oturup çay içen dayıları duyuyorum "şampiyonluğu verdiler" diye birbirleriyle muhabbet ediyorlar. gidiyorum yanlarına güzellikle "abi neyi vermişiz, başakşehir gelecek beşiktaş gelecek, 6 maç 18 puan demek, biz şampiyon olacağız" diyorum bana boş boş bakıyorlar.

    fatih terim'den mi? bu adam bu ligde şampiyonluk kupasını en çok kaldıran adam! son düzlüğe girebildiğinde kimseye acımamış, önüne geleni devirmiş ve o kupaya her zaman bir şekilde ulaşmış birisi! neyin umutsuzluğundasınız anlamıyorum, kendinize gelin artık!

    "deplasmanda maç kazanamıyor" diyorlar takıma ya! bak bak bak! ulan deplasmanda karşılaşacağım takımlar kim de ben deplasmanda maç kazanıp kazanmamayı önemseyeyim? en önemlisi geçti zaten gençlerbirliğiydi bizi zorlayacak deplasmanda bu süreçte, zorladı da. kaleci hariç 9 kişi savunma yaptı adamlar, 5'li savunma topla orta sahayı geçtiğimiz anda ceza sahasının içindeydi, kalan 4 de diğer alanları tuttu ve etkili sana top kullandırmadı, sen kaldırıp belhanda'ya sallıyorsun!

    kime ne faydası var abi şu anda belhanda'ya sallamanın ve "alınmasaydı, gönderilsin, ruhsuz" falan diye atarlanmanın? kime ne faydası var abi sezonun bitmesine kalmış 6 maç! bizim için ayrı transfer dönemi mi başlayacak sen böyle sallayınca takımdaki oyuncuna? başka alternatif yok kadroda böyle oyunlarda oyunu açabilecek. oyunu açamayınca maç kilitleniyor, sen de açmak için yüklenince kontra yiyorsun işte, müdahaleyi yapabilirsen ne ala ama yapamazsan yiyorsun golü.

    kendinize gelin beyler!
    gözünüzü açın!

    elalemin çizgiyi geçmeyen golü veriliyor, dışarıdan dönen toptan atılan golü veriliyor, ofsayt golü veriliyor, olmayan penaltısı veriliyor, küfür eden oyuncusuna kart çıkmıyor, rakip tribünle dalaşan oyuncusuna uyarı gelmiyor, hatta belli bir takımın belli bir oyuncusu hakemi uyarıyor verdiği kararlardan, küfürü duymazdan gelen hakemler var bu ülkede uyanın artık lan uyanın uyanın!

    size karşı oynuyorlar bu oyunu!
    siz de umutsuzluğa kapılarak buna çanak tutuyorsunuz!
    aklınızı başınıza toplayın!

    bu ülkede kurdukları bu boktan, kirli, saçma oyunu bozabilecek tek takım var o da biziz!
    belediyenin parasını aktara aktara içini doldurup sonra adını değiştirdikleri başakşehir bu oyunun ana öznesi! bu adamları satıp yollarına bakacaklar, paralarına bakacaklar! ne yani, şampiyon yapılsınlar, satılıp bu oyunu kuranlar paralarına baksınlar biz de maddi durumumuz yüzünden uefa'dan ceza gelecek mi acaba diye düşünmeye devam mı edelim?

    yok ulan öyle yağma!
    sen, ben, o, biz!
    hepimiz!
    biz galatasaray'ız!
    türkiye'de bu oyunu kuran büyük oyuncuların bu oyunu bozulacaksa eğer biz bozacağız!
    biz galip geleceğiz!
    biz şampiyon olacağız!

    düzenin takımı başakşehir ile bu yürüyüşe başlıyoruz!
    onlara koymadan o staddan çıkan herhangi birisi olursa galatasaray'lılık hakkım hiç birinize helal değildir!
    bu düzeni bozacaksak maçı bu maç!
    bizim bu yolu bitirip kupaya uzanabileceğimize inanmayan varsa yürümesin bizimle bilader! gelmesin! kimin şampiyon olacağına inanıyorsa yallah onun takımına, onun tribününe!
    biz bize inananlarla başımız dik yürüyeceğiz!

    #hedef21
  • 6179
    direkleri döversin 90 dakika, 20 tane korner kullanırsın, top istemez, hakemler doğrar yenildiğimize üzülmem.

    karaktersiz oynanmış bir futbol neticesinde yenilince, hem de bitime 7 hafta kalmışken isteksiz, oyun planı olmayan bir takım görünce taraftar doğal olarak umutsuzluğa sürüklenir. havaya girmiş olması lazımdı takımın. artık bir zahmet çalım denemesi lazımdı futbolcuların, barça muamelesi yapılmamalıydı rakiplere.

    kimsenin taraftarı suni olarak şiirle şarkıyla motive etmesine gerek yok. 7 deplasman kaybetti bu takım 6'sının dönüşünde takımı içerde zafere taşıdı, herkes de matematik biliyor, başka taraftara benzemez başakşehir'de beşiktaş'ta tribün zaten boş kalmaz.
  • 6180
    2017-2018 sezonunda takıma son yıllarda ülkede eşi benzeri görülmemiş bir destek veren taraftardır. iç sahada tüm o eleştirilen akıllı telefon kitlesine rağmen maçları aldırıyor, tromsö faciasından beter bir maçtan sonra * takımı meşalelerle karşılıyor, idmanda 30 bin kişi hazır oluyor vs. burda takımın yapması gereken tek şey, deplasmanlarda iç sahadaki tutkunun yarısını ortaya koymak. gerisi zaten kendiliğinden gelecek ama sorumluluk almayan, denemeyen, space jam filmindeki gibi yetenekleri alınmışçasına oynayan adamları gördükçe kahroluyorum arkadaş.

    tüm bu özveriye rağmen bu gamsızlığı görünce insan tabi ki umutsuzluğa düşebilir, çok da normal. biz de biliyoruz ki galatasaray umut demektir ama görünen bazı şeyleri de atlamamak gerek. galatasaray taraftarı bunun ayrımını iyi bilir.
  • 6181
    kendilerindeki inancın yarısı futbolularda olsaydı şu an 5-6 puan farkla liderdik. şu an kimse galatasaray taraftarına laf söylemesin. ben ümidimi kaybetmedim ama kaybedenlere de hiçbir sözüm yok. sen günlerce, saatlerce maçları bekle, maçları düşün ama senin milyonluk futbolcuların iki pas üst üste yapamayan rakibine karşı bir tane bile gol pozisyonuna giremeden yenilsin.

    tekrar söylüyorum 17-18 şampiyonluğu gelecekse bunu getirecek olan taraftardır. yoksa şu anki on birimizdekilerden iki-üç kişi hariç şampiyonluğu hak eden yok.
  • 6182
    bu sezon* şampiyon olursak yönetimin şampiyonluk primini oyuncularına değil büyük galatasaray taraftarına vermesi gerekiyor.

    uefa avrupa liginde östersunds faciasına rağmen, dursun’a rağmen arena bir kere bile boş kalmadı. dünyada eşi benzeri olmayan, rakiplerimizin normal maçlarında gelmeyen seyirci antreman izlemeye, moral vermeye 35000 kişi geldi. şampiyonluk virajında kritik bir yenilgi, rezil oyun sonrası takım şampiyon gibi karşılandı.

    bu sene şampiyonluk yarışında hala varsak bu büyük galatasaray taraftarı sayesinde. eğer şampiyon olursak tarih bu şampiyonluğu oyunculara değil, taraftara yazıcak.
  • 6183
    15 nisan 2018 galatasaray başakşehir maçına, sezonun en önemli maçına gidip de tribünde insta'ya fotoğraf-story atan, snap çeken, check-in kasan, saçma sapan tweet atmakla uğraşan, facebook paylaşımı arayan, scope'ta kalp kovalayan, kısaca; orada taraftardan çok ortam çocuğu gibi davrananlarının, e-devletteki soy ağacında görünmeyen atalarına kadar söveceğim topluluk. 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçındaki rezaleti bir kez daha görmeyi kaldıramam.

    ben şimdiden söylüyorum, maçta kulağınız falan çınlarsa ya da biri sizi ararsa "kulağım çınlıyor." diye bilin ki sebebi benim.
  • 6184
    sahaya ağırlığını koyamayan taraftar. birçok kişinin de söylediği gibi maalesef "bi foto atayım da havamız olsun" düşüncesiyle elinde telefonla maç izleyen(!) taraftar sayısı çok fazla. hal böyle olunca tribünde istediğimiz etkiyi yaratamıyoruz. yalnız fark ettiğim bir şey var, bir kişi besteye girse gerisi geliyor. insanlar biraz da utanıyor galiba. ben de utangaç bir tipim ve her maça yalnız gittim -zaten 5 maça gittim- bu noktada ultraslanın artık arabesk bestelerden vazgeçip; tempolu, herkesin söyleyebileceği yeni besteler yapması gerekiyor veya bırakabilirler.
  • 6185
    15 nisan 2018 galatasaray başakşehir maçında görevi neyse yerine getireceğine inancım tam olan taraftar grubudur. passolig çıktığından beri tribünlerden uzağım. bu sene trabzonspor maçı harici tribün performansımızı da hiç beğenmiyorum ancak bu ülkede şampiyonluk kokusunu almış şampiyonluk havasına girmiş galatasaray taraftarından daha durdurulamaz bir kitle yok. işlerin artık ciddileştiği yerdeyiz ligte son 6 maçımız var bu 6 maçı kazanmamız gerekiyorsa kazanacağız, kazanırız. bugün, tribünde iktidar korumasıyla şampiyon olunamayacağını şampiyonların öncelike bir ruha sahip olması gerektiğini göstereceğiz. izmir marşımız, oley çekişlerimiz bol olsun bu akşam inşallah.
  • 6187
    2017 - 2018 futbol sezonunda galatasaray futbol takımının şampiyonluk yarışına tutunmasında en büyük paya sahip olandır. deplasmanda yedi mağlubiyet almış takımını her defasında bağrına basmış, tribünleri hincahınç doldurarak moralsiz futbolcuların inancını arttırmıştır. beşiktaş maçı'nda bu sezonki son görevini yapacak, malatyaspor maçında ali sami yen'i şölen alanına çevirecektir.
  • 6190
    15 nisan 2018 galatasaray başakşehir maçının yıldızıdır. uzun süredir ilk defa maça bu kadar konsantre, oyunun içinde bir tribündük. evet belki çok geniş katılımlı tezahüratlar olmadı ama anlık patlamalarla, ıslık ve uğultuyla, rakibi baskı altına aldık. mustafa kemal'in askerleriyiz tezahüratı ise gecenin en güzel olayıydı. tribünde tüylerim diken diken oldu.
  • 6193
    17/18 sezonunda şampiyonluğu açık ara en çok hak eden taraftardır. sene başından itibaren arena'da hep dolu tribünlere oynadık. deplasman karnesine rağmen her zaman bağrımıza bastık, karşıladık. sosyal medyada hep en çok biz destekledik.

    sene başında da demiştim: biz 2 senedir 4. yıldızın rahatlığını yaşadık. o çok gergin sezonun şampiyonluğu o kadar tatlıydı ki 2 senedir biz onun sarhoşu olduk. ''aman ya şampiyon olmasak da olur daha yeni olduk zaten.'' havasındaydık. bu 2 senede fener değil beşiktaş şampiyon olduğu için de uyanmamız zaman aldı fakat bu sene başından itibaren gösterdik ki tekrar şampiyonluğa açız.

    son bir iş kaldı, beşiktaş maçı. 3 sene önce bir mayıs akşamında olduğu gibi yine kendi stadımızda onlara koyup şampiyonluk şarkıları söyleyeceğiz.
  • 6197
    bazen maçtan maça kötü performans sergilese bile bu memleketin en iyi, en aklı başında, en mütevazi, en görmüş geçirmiş ve en objektif taraftarıdır. 15 nisan 2018 galatasaray başakşehir maçında insan üstü bir efor sarfetmiştir. oyunun bazı anlarında takımında bocaladığı dönemlerde homurdanmalar mırıldanmalar arasında mutlaka birileri çıkıp fitili ateşledi. top rakipteyken ben de dahil olmak üzere ıslıklar yuhalamalar hiç susmadı. özellikle ultraslan son zamanların en iyi performasını sergiledi kale arkasında bayık tezahuratlardan uzak durdu. arda denen adama karıncanın belini incitmeden, küfür etmeden pankartlarla ve manidar tezahuratlarla cok guzel mesajlar verildi. hoş pek anlamamıstır da neyse. velhasıl kelam bu taraftar bu şampiyonluğu bu sene fazlası ile hak ediyor. umarım sene sonu hak ettiğimizi alır burda hep beraber sarılır kucaklaşırız. güzel adamlarız be iyi ki varız iyi ki galatasaraylıyız..

    son dakkalarda bütün stadın çok içten ve gür bir sesle mustafa kemal'in askerleriyiz şeklinde bağırması ise mariano'nun golu ile beraber gecenin en güzel hareketiydi.
  • 6198
    15 nisan 2018 galatasaray başakşehir maçında herşeyi eksiksiz yapmış, türkiye'nin en tecrübeli taraftarı. merdiven boşluklarından tut, emre'ye, arda'ya verilen tepkiye, takımı ateşlemekten hakemi baskılamaya kadar, yapılan her hareket tam kıvamındaydı. biz bunları yapardık zaten, boşuna bütün avrupa bizden bahsetmedi 20.000 kişilik ali sami yen performanslarımizdan dolayı. 4-3'lük bordeaux maçını bulun açın, kewell'in golünden önce rakibe baskıyı koyup topu taca kim attırmış, taraftar golü nasıl istemiş görün. biz bunu küçük büyük demeden her takıma yapardık. o yüzden cehennem dedi avrupalı oraya. sonra maalesef uykuya geçtik, türkiye'nin en kolay deplasmanlarından birisine dönüştük. bunların sebeplerini ayrıca incelemek lazım ama sonuç olarak yine uyandı dev. sadece akbil maçında değil, bu sezon bir çok maçta etkimizi gösterdik. akbil maçı işin zirvesi oldu. 7'den 70'e herkesin ellerinden ve gözlerinden öpüyorum ve sizleri seviyorum.
  • 6199
    yeni nesil sabırsız, futbolcu ıslıklamayı marifet sanan güruhu da içinde barındıran gruptur.
    iasmin latovlevici‘nin kapasitesi bu. adamın ne suçu var? maç kötü gitse de niye oyuncunun gardını bu kadar düşürürsünki? tamam ben de bayılmıyorum da ayıptır ya. bu sözlerim aslında sadece lato’ya yapılan ıslık için de değil tüm ıslıklar için.
    kısaca; kimse bayılmıyor birader bu adamlara. ama üçer gün arayla önemli maçlara çıktığın için bu adamlara da ihtiyacın var ve düşürme onları oyundan. çok sinir olduğum yasin için bile söylüyorum sus ve maç sonu tepkini göster sahadakileri etkileme. o ıslıklanan adama değil galatasaray’a zarar veriyorsunuz ama umrunuzda değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın