• 4277
    https://www.youtube.com/watch?v=aYx_3FqMHQE

    videoya konu olan maç 10-0 bizim üstünlüğümüzle de bitse yine aynı 80'den sonra çıkmalar olacaktı.
    aslantepe'de maç izlemek eziyet arkadaşlar. tek ulaşım var metro. ona ulaşmak ise çok zor.

    belli kişi sayısı olunca kitlenen turnikeler.
    az vagonlu metrolar.
    oturmak için binmeyen insanların oluşturduğu kalabalık.
    minibüsle levent'e falan geçeyim deseniz o ayrı dert.

    haliyle insanlarda erken çıkıyor. ben hiçbirisine kızmıyorum. çünkü biliyorum ki dertleri skor değil.
    ulan benim gözlerim takım şampiyonluk turu atarken boşalan stadı gördü. :d
  • 4279
    bu sene sakince düşünüpte beşiktaş'ın maç kaybetmesini isteyenleri anlayamadığım gruptur. yahu biz şampiyon olmak istiyorsak 33. haftaya zaten beşiktaş'ın maximum 3 puan gerisinde girmeliyiz. o havayla biz zaten çakarız kartala. eğer biz şampiyon olamıcaksak taraftarlarının iticiliğine bakmaksızın beşiktaş'ın şampiyon olmasını istemeliyiz. hiçbir şekilde fenerlilerin 4. yıldız geyiklerini duymak istemiyorum çünkü.

    kaldıki beşiktaş daha kadıköy'e gidecek. bu adamların şampiyonluk iddaası olsunki o maça asılıp puan alsınlar.

    özet: bjk anadolu takımıdır ve derhal konya'ya taşınmalıdır. saygılar.
  • 4280
    9 şubat 2015 eskişehirspor galatasaray maçı ardından bir kez daha görmüş olduğumuz şu ki büyük oranda skor odaklılardan oluşan taraftardır. çok kötü oynanan maçtan sonra şampiyonluk alameti diyen mi dersin; yokları oynayan, yaptığı müdahalelere artık gülerek geçtiğim selçuk inan için kaptan gemisini kurtardı diyen mi dersin ne ararsan var. bir de bunlar seçilmiş olanlar. sokaktan tutup sorsak neler diyecekler kim bilir.
  • 4284
    takım öyle ya da böyle deplasmanda galip gelip* dördüncü yıldız yolunda iddiasını sürdürmekte iken büyükçe bir kısmı daha hala oyuncularını yerden yere vurmakta olan taraftardır. zaten sezona bok gibi başlamışız, başkanı kel alaka bir teknik direktörü başımıza kakıp kek kalıpları içinde şov yapıp bol gülücüklü sözler verip işler zora girince kaçmış, kel alaka teknik direktör iyice batırınca kovulmuş, yeni yönetim de her gün her gün bizi rezil etmekle meşgul, sezon ortasında galatasaraylı, iyi niyetli eski bir futbolcumuzu bulmuşuz, iyi kötü bir şeyler yapmaya çalışıyor, eskiden ettiği büyük lafları bile yutmuş kulübüne hizmet etmeye çalışıyor... hani diyoruz ya bazen galatasaray'a en büyük zararı galatasaraylılar veriyor diye, biz burada galatasaray sözlük olarak zaten bunun özetiyiz.

    umut şöyle, selçuk böyle, burak aslında iyi miydi kötü müydü, bruma elimizde mi patladı vs. ben de görüyorum arkadaş, tamam anasını satayım görüyorum ben de umut kazma, selçuk götü göbeği saldı, burak takım oyununa uygun değil, ben gerizekalı mıyım? af buyurun bir siz futbol ulemasınız da ben bruma götü yalamaya mı programlandım? az bile diyoruz o zaman, biraz daha artıralım dozu, mesela babasını genç yaşta kaybetmiş bruma, piç kurusu diyelim, siyahi diye yamyam diyelim, kaç yaşına gelmiş yüzü hala sivilce dolu, ekrana her yansıdığında "geldi yine tipini..." diyelim, verdiğimiz paralar elimizde patladı demeyelim de götümüze girdi diyelim, belki bu şekilde yol alabiliriz yani dördüncü yıldız yolunda, yeter ki seçmiş olduğumuz yolu hafif dozda değil de uçlarda yaşayalım, belki o zaman bir şeyler başarabiliriz? en azından dosta düşmana daha bir gösterelim inandığımız felsefeyi. hiç bana "hele hele" yapmayın, yazdıklarımın hepsini ben kulaklarımla kıraathanede ve bazı arkadaş ortamlarında hem de defalarca duydum, bire bir aynı şeyleri demesek de özümüz aynı, insanoğlu çiğ süt emmiş, maksadı iyi zamanda da kötü zamanda da destek değil köstek... format yüzünden açık açık yazamasa da o nefreti, o bencilliği bir şekilde fazlasıyla hissettiriyor zaten. öncelikli amacımız müneccimlik yapıp ileride haklı çıkınca da "ben demiştim" deyip hava atmak, çünkü ölmüşlerden, totemlerden ve ağaca bağlanan bez parçalarından medet uman, geleceği gördüğünü iddia edip fal tutturan insanlara da hayranlık duyan bir ortadoğu toplumuyuz biz. o yüzden de önemli olan dördüncü yıldız değil müneccimlik.

    tarih derslerinde hep verilen bir örnek vardır, konstantinopolis fethedilip de istanbul olmadan hemen önce bile ruhban sınıfı ve yerel halk melekler insanın sağ omzunun mu yoksa sol omzunun mu üzerinde durur onu tartışıyor, fikir ayrılığına düşüp kavga ediyormuş. doğruluğu bilinmez tabi, belki de bizans'ı yermek için uydurulmuş bir milli tarih yalanıdır ama örnek olarak bundan farkımız yok şu an. o yüzden aynen devam dostlar, gün tartışma günüdür...

    aferin hepimize. tüm bu günahlarımıza rağmen allah affedip de yüzümüze güler, bizi şampiyon yaparsa "ehe ehe" diye sevinmek yok ama olur mu? o zaman da "gerçekleri" konuşalım, zira onları konuşmak, "dost acı söyler" felsefesini hayatın her dakikasında yaşamak görevimizdir.

    ulan diyorum bazen içimden, keşke eskişehir bizi evire çevire 5-0 yenseydi de iyice birbirimize girseydik, nasıl olsa fark eden pek bir şey olmuyor, her halükarda iyi şeylerden çok kötü şeylerin yazılıp çizildiği, sahada emek veren herkesin ipe götürüldüğü, canımız istediği gibi içimizi boşalttığımız bir arka bahçe, adeta bir çöp duvarı burası...

    bu arada, (bkz: bruma kontrol edemedi) mümkünse şu başlığa biraz daha tespitli-komikli entry alalım lütfen, eksik kalmış, zira şu an ihtiyacımız olan şey tam olarak bu.
  • 4288
    kendi içinde en çok fikirçatışması yaşayan taraftar grubudur. fener ve beşiktaş'ta bu durum biraz daha farklı fener tribünde bölünmüştür ama genelde aynı sesler çıkar onlarda paralı köpeklerdir dertleri aziz yıldırımdır. küçük bir azınlık tarafından sevilmez zaten. beşiktaş taraftarı ise... en iyisi başlığına yazdıklarıma bakın. şimdilik onları yazamayacağım.

    gelelim bize bizim taraftar kadar içlerinde fikir çatışması yaşayanı yoktur. yanlış anlamayın bu durumdan gayet memnunum fikirlerimiz çarpışsın. (http://s3.amazonaws.com/...10721997_Norton.jpg)

    ama şimdi değil beyler klişe olacak ama: gün beraberlik günüdür. bana kalırsa sezon sonuna kadar tüm futbolcuların hatta hatta pandev'in bile arkasında durmalıyız. önümüzdeki hafta sivasile oynayacağız. aslında zor bir deplasman değil fakat şubat ayına denk gelmesi kötü oldu. eğer bu deplasmandan ve fener deplasmanından iyi sonuç alırsak gerisini kuşlar düşünsün. tüm söyleyeceklerim bu kadar.
  • 4289
    eğer bir daha dünyaya gelseydim ve seçme şansım olsaydı, değil galatasaray taraftarı olmak, futbolla, hatta sporla hiçbir şekilde ilgilenmezdim. en fazla deve güreşi falan izlerdim, o da maksat çay bardağıyla rakı muhabbeti olsun diye. herkes galatasaray taraftarlığını kendince yaşar, bunun kuralı-kitabı yok. bazı genel geçer öğretiler dışında hepimizin taraftarlık tarzı kendine has, lakin şunu görüyorum ki, uzunca bir süreden beri başarıda da başarısızlıkta da bundan psikolojik olarak zarar görüyorum. kafam gereksiz detaylarla ve galatasaray merkezli birçok stresle çevrelenmiş durumda, konunun fazla içindeyim, bu kadarı fazla, belki azaltsam iyi olur ama şu dakikadan sonra yapılacak şeyler değil bunlar, o yüzden en baştaki radikal ifadeyi kullandım. belki evlenip çoluk çocuğa karışınca kendiliğinden olur, bilemiyorum... çocuğumu kesinlikle böyle yetiştirmeyeceğim, aynen babamın bana yaptığı gibi ama dayım beni gerçek anlamda galatasaray taraftarı yapmıştı. sağ olsun iyi ki de yapmış ama yok, şu an geriye dönüp baktığımda kesinlikle futbola bulaşmazdım, konu a takımı veya b takımı değil, çünkü başlayınca gerisi geliyor. mesela şu an volkan demirel'i ve emre belözoğlu'nu biliyorsam bu da galatasaray taraftarı olmanın bir sonucu. şampiyonluk yarışında, 4. yıldız yolunda kafayı yiyorsam bu da taraftarlığın bir getirisi.

    bazen kafayı yiyecek gibi oluyorum. delirirsem korkmayın, benden zarar gelmez.

    16 şubat 2015 galatasaray balıkesirspor maçında bile çok yıprandım. kadıköy deplasmanında iyisi mi çarşıya falan çıkayım. nasıl olsa maç sonucu sms olarak geliyor.
  • 4290
    http://forum.12numara.org/...=5673917#post5673917
    bu fenerbahçelilerin en hit forumlarından birinde açılan muhabbet. adamların bizden ödleri kopuyor takımlarına gram güvenleri yok biz hala hocayı, yasin'i, bruma'yı, abdürrahim falan tartışıyoruz. yok "fenerle beşiktaş puan kaybetmez"miş, kadıköy'de ikili averajı vermesek bari"ler falan.hakemsiz, federasyonsuz bu noktaya geldik.şu takımı tribünde biraz ittirebilsek birşeyler olacak.geçen sezonlarda manu, ordu, mersin ve daha nice maçları aldıran kimdi?
  • 4291
    melo'nun sakatlığı haklı olarak herkesi üzmüştür. çünkü melo demek, her seyden önce psikolojik üstünlük demektir. ama ne olursa olsun melo gitti diye sampiyonluk gitti tarzında bir kafaya girmemeliyiz. aksine eskisinden daha güçlü bir şekilde destek olmalıyız takıma. o yüzden bir birimizin modunu düşürecek değil, daha çok kenetlenmemizi sağlayacak entryler girelim. hherkesin takıma inanmaya ihtiyacı var.
  • 4294
    şampiyonluk istiyor, başarı bekliyor, büyük isimleri takımda olsun istiyor.. tamam istiyor bende istiyorum.. ancak daha arenayı bu sezon full dolduramadık.. ben şuna inanırım, taraftar ilahi güç gibidir.. ne isterse onu yapar.. şampiyonluk mu istiyor.. gidersin sami yen'e full doldurur takımın arkasında durur desteğini verirsin. passolig olayı artık bana saçma gelmeye başladı.. 15 milyonluk istanbul'da 55 bin galatasaraylı o ali sami yeni dolduramayacak mı arkadaş.
  • 4296
    https://instagram.com/p/zstu06IsDH/

    galatasaray'ın basket maçı* varken ve hakem skandalı yaşanmışken, abdürrahim albayrak sosyal medya hesabından bunu paylaşmış. muhtelemen maçtan haberi bile yoktur.

    ama değinmek istediğim konu bambaşka. özellikle buradaki bazı yazarların düşünceleriyle ilgili bir şeye değinmek istiyorum. 30 milyon galatasaray taraftarı varsa bunun 29 milyonunun basketle ilgilenmediği gerçeği neden kalan 1 milyonu bu kadar geriyor ben gerçekten anlamıyorum. neden herkesin tüm branşlara aynı hislerle yaklaşması gerektiğini düşünüyor galatasaray taraftarı ? şu sözlükte eminim binlerce kişi futbol dışında hiç bir branş umrumda değil diye düşünüyordur. bunun utanılacak bir yanı yok. bu sadece hislerle ilgili bir durum ve ne kadar denk geldikçe takip etsem de futbol dışındaki branşların hiç biri umrumda değil. hatta ve hatta sadece sıradan bir lig maçında gol attığımızda yaşadığım mutluluğun yarısını kadın basketbolunda yuroligi aldığımızda hissetmedim. erkeklerde de kazansak yine aynı şey olurdu. özel izinlerle nba'de oynasak ve şampiyon olsak yaşayacağım mutluluk yimpaş yozgat'a attığımız gol kadar büyük olamaz. tekrar söylüyorum bu utanmam için, kendimi kötü hissetmek için bir neden değil. ben böyle hissediyorum ve kim ne söylerse söylesin bir insanın hisleri bu şekilde değişemez. bunlar düşünceler değil. - evet basketbol şampiyonluğu için sevinmem lazım, diye düşününce öyle hissedemiyorum. şu gerçeği kabullenin futbol dışındaki hiç bir branşla bu taraftarın ezici çoğunluğu ilgilenmiyor. ve futbol dışındaki tüm şubeler kapatılırsa muhtemelen taraftarın yarısının haberi bile olmaz. bir adet futbol ligi şampiyonluğu, kalan tüm branşlardaki yaşadığımız ve yaşayacağımız başarılardan karşılaştırılamayacak kadar büyüktür.

    ergin hoca ve basketbolcularımıza, engelli basketbolcularımıza, avrupa şampiyonu olan kadın basketbolcularımıza ve diğer tüm sporculara tüm emekleri için inanılmaz saygı duyuyorum. ve haklarının yendiği her noktada galatasaray camiası baştan aşağı dik durmak zorundadır. madem o branşta mücadele ediyorsun, o zaman tüm sporcularının arkasında durmak gerekir. abdürrahim albayrak da yönetim kurulu üyesi olarak her alanda galatasaray ile ilgilenmek zorundadır. evet normalde böyledir ama burada kocaman bir ama var. kağıt üstünde yönetim kurulu üyesi gözükse de bu adam işin futbol kısmıyla ilgileniyor. bunu hepimiz biliyoruz. başkan için bu geçerli olamaz ama alt elemanlar uzmanlık alanlarına göre ayrılır. abdürrahim albayrak da futbolla içli dışlı ve o kısımla ilgileniyor. bu konuda fazla bir şey söylemek istemiyorum sonuçta resmi görevi yönetim kurulu üyesi olmak sadece futbol değil.

    buradaki yazarlar ve sokaktaki taraftarlar galatasaray'ın tüm branşlarıyla ilgilenmek zorunda değil. bu hislerle ilgili bir durum ve diğerlerine ne kadar yanlış gelse de bu değişmez. eğer bir taraftar bir tane fenerbahçe derbisini kazanmak için diğer tüm branşların kapatılmasını göze alıyorsa bile, bu gerçekten iyi bir şeydir. galatasaray'ın en azından bir branşına aşık olduğunu gösterir. artık şu sözlükte ' galatasaray'ın bilmem ne basker maçı varken yazarlar başka şeylerle ilgileniyor ' tarzında bir serzeniş görmek istemiyorum. size ne arkadaşım ? galatasaray sözlük yazarı olduk diye tüm branşlara karşı bir ilgi alaka enjekte edilmiyor bize.

    galatasaray ile ilgili olduğu sürece isteyen istediği branş ile ilgilenebilir ve bu, bu sözlükte yazar olmaya da yeter, kendini galatasaraylı olarak tanımlamaya da yeter. insanların duygularını yönetme girişimlerinden vazgeçin artık.
  • 4297
    bir kere 30 milyon galatasaray taraftarının kaçı aktif olarak galatasaray'ı takip ediyor diye düşünmek lazım. kaçı galatasaray futbol takımı maçlarını takip ediyor? kaçı store veya diğer mecralardan kulübe katkı sağlayacak alışverişler yapıyor? uzun uzun yazacak değilim, hele de basket sevgisi bu kadar dibler de olan yazarlar için hiç anlatacak değilim. sadece abdurrahim albayrak'a olan nefretin sebebinin, sürekli futbolcu kardeşlerim demesinden kaynaklı olmadığını belirtmek isterim. bu adam basketbol şubesi ile ilgilenmiyor olabilir ona lafım yok. ama gel gör ki böyle bir mağlubiyet sonrası yaptığı paylaşım bu adamın kalitesini gösterir. bu adam yalakadır. bu adam çapsızdır. bu adam menfaeti için, başkalarının gözüne girmek için yeri geldiğinde hiç çekinmeden galatasaray'ı kullanır. bu adama nefretim büyük. sizinde nefretinizin büyük olması için basketi sevmenize gerek yok. bunun farkına vardığınız zaman öfkemizin sebebini anlayacaksınız.
  • 4299
    haklı ya da haksız olmasını bir tarafa bırakın, organize olup bir şeylere tepki verme konusunda fenerbahçe ve beşiktaş taraftarının eline su bile dökemez.

    galatasaray yönetimi mi daha berbat durumda galatasaray taraftarı mı? ikisi de birbiriyle yarışır dibi görme konusunda.

    pardon organize tepki mi dedim? beyaz futbol izleyip kendinden geçercesine eğlenmek de bi tepki gerçi. çok sever bizim taraftar böyle malca yapımlarla uyutulmayı.
  • 4300
    işyerinde skor tahmini yapamayan, hala fenerbahçe'ye yenileceğini düşünen, kavga ettiğim ama enteresandır benim de dahil olduğum grup. ben yarın akşam fenerbahçeyi yeneceğiz demiyorum. fatih hocadan alıntı yapayım, yenmememiz için bir sebep yok diyorum. ünal aysal dönemine kadar futbolcuların bireysel kalitesi fenerbahçenin iyiydi. ama o günler bitti. geride kaldı. en basiti sahada yer alacak 22 tane futbolcu içinde en kalitesi bizim futbolcumuz. adı da sneijder. eskiden bu böyle değildi. sahadaki en kaliteli futbolcular arasında ilk üçte bile futbolcumuz olmadığı maçlar oynadık.

    artık o eski günler bitti. 35'lik ffutbolculardan kurulu, tek artısı tecrübesi olan bir takımı biz yenebiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın