• 1054
    ---alıntı---

    şansav büyüka’nın akrabasıdır. geçiniz efendim, geçiniz.

    (bkz: torpil nedir? nasıl yapılır?)

    edit: geçiniz demiştik. sine kendi bıraktı bu işleri, hazar hakkında bir bilgim yok. kendisi uğraşmak istemiyordur. şansav büyüka'nın lig tv'deki inanılmaz taraflı yayıncılığı hakkında da konuşuruz bir ara. piero yalanları, istatistik palavraları ve daha neler neler...

    ---alıntı ---

    merve toy hakkında yazılan bu entry benim dışımda bir moderatör tarafından silinmiştir. fakat gerçekten bazen öyle ilginç eleştirilere uğruyor ki galatasaray sözlük moderasyonu, cevap verme ihtiyacı hissettim.

    bir defa bu tarz bir bilgi verilecekse yanına kaynak da iliştiriyoruz. sadece kolayca ulaşılabilecek bilgilerde kaynak iliştirmeye gerek yok. dolayısıyla merve toy'un soy ağacını araştırmak kimsenin yükümlülüğü değil. kaynak belirtilmemiş daha doğru bir entry silinme sebebi olabilirdi. ancak evet doğrulanamayan bir entry olduğundan bilgi nesnel değildir. nesnel bir bilgi gibi akseptirildiğine göre yanlış, hatalı nesnel bilgi gerekçesiyle silinmesi doğaldır.

    öte yandan unutulmamalı ki galatasaray sözlük antu veya fenerbahçe sözlük değildir. chat dilinde yazmanın yanı sıra şansav gibi göndermeler de bu sözlüğün kalitesine yakışmaz. bu tarz ifadeleri içeren entryleri de adında galatasaray taşıyan bir platform olarak, sahip olmamız gereken asgari kalitenin sorumluluğuyla niteliksiz entry gerekçesiyle siliyoruz.

    ama bazı arkadaşlara göre moderasyon kötü niyetli. hayır şu tarz bir eleştiri yaparken, moderasyon hangi art niyeti taşıyabilir onu da yazsanız ve bilsek. belki biz de akrabası oluyoruz şansal büyüka'nın? yani bu entryi yazarken silineceğini tahmin edilemiyor mu, gerçekten çok ilginç?

    üstelik dialoğa her zaman açığız. varsa bir itiraz, pekala özel mesaj yolunu seçebilirsiniz. öte yandan moderasyona yeni katılan arkadaşlar var. bir gün gerçekten de hatalı karar da verilebilir. ancak düşmanınız olmadığımızı unutmazsanız her türlü sorunun çözümünü zaten sağlıyoruz.
  • 1055
    bir süre önce ilker başbuğ ile ilgili yazdığım bir entry "ilgi alanımızın dışında" sebebiyle silindi. başlığa girip bakabilirsiniz. orada hala;

    -ilker başbuğ'un fenerbahçe'ye askeri ihalelerle zengin ettiği iddiasına dayanan kaynak gösterilmeyen entry.

    -emrindeki askerlerin tutuklanmasına göz yumduğu ama kendisine sıra gelince konuşmaya başladığı.

    şeklinde entry'ler mevcut. ben bunlara cevap niteliğinde bir entry girdiğim zaman, tekrar yazmak istemiyorum buraya alıntılayıp, kısaca fetö ile uğraştığı için hapse atıldığından bahsedince ve üstüne şikeye bağlayınca ilgi alanımızın dışında oluyor.

    ben moderasyonun iyi niyetli olduğuna inanıyorum ve yaptıkları işin zorluğuna saygı duyuyorum. günde onlarca entry okuyorlar süzgeçten geçirmeye çalışıyorlar. diğerlerini de muhtemelen gözden kaçırmışlardır. hatta silme sebeplerini haklı da buluyorum, ne alaka ilker başbuğ spor sözlüğünde. sadece nacizane belirtmek istedim, bu ülke için bedel ödemiş, ülkenin 1 numaralı askeri ismiyken kumpasla terörist sıfatıyla cezaevine atılmış bir insanla ilgili iddialar ortaya atmak da nacizane ilgi alanımızın içinde değildir. ben sadece işin aslının öyle olmadığını yazmak istemiştim.
  • 1056
    sözlükte bir yazara ceza verdiklerinde neden ceza verdiklerini de açıklarlarsa daha iyi olacak. herhangi bir yazar ceza aldığında ya da daha kötüsü uçurulduğunda sözlükteki diğer yazarların da bunun sebebini bilmeye hakları olduğu kanaatindeyim.

    madem biz galatasaray yönetiminden şeffaf olmalarını istiyoruz, aynısını önce sözlüğümüzde uygulamaya başlamalıyız.
  • 1059
    euro başlığına 1 yıldaki vahşi kur artışını yazdım. katma değerli ürün üreterek ihraç edemediğimiz gerekçesiyle olduğunu belirttim. entry, hem de haftanın en beğenilen entry’lerinde olma yolunda ilerlerken doktor sagbirakmayan tarafından “ilgi alanımızın dışında” gerekçesiyle silinmiş. ben o entry’yi ilgi alanının içine sokar her türlü canlandırırım lakin tavsiyem aynı başlıktaki benzer entry’lere hatta sözlükteki pek çok ilgi alanımız dışındaki entry’ye aynı muamelenin gösterilmesi suretiyle moderasyonun zihninin canlandırılması. ayrıca tl’nin dramatik değer kaybı ilgi alanımızın içindedir. direkt galatasaray ve futbolla da dibine kadar ilgilidir. ayrıca görece ilgi alanında olmadığı düşünülebilen ama önemli konulara değinen entry’ler giriliyor ve girilmelidir de... ille zırva bir ifadeyle futbolla bağdaştırılmasını beklemek mantıklı değil, ezbere harekettir.

    düzenleme: bahsi geçen entry’mi ilgi alanı ile eşleştirip canlandırdım. bir cümle ile bunu yapmaya zorlamaya ne gerek var, bilemiyorum. insanlar zaten onu eşleştirirdi.
  • 1060
    kendilerine bir hedef verilip, bir yarışa sokulan insanlardır.

    istatistikler bölümünde kendileri ile ilgili istatistiki bilgilere tüm yazar ve okur arkadaşlar ulaşabiliyor olup bu da onları bir yarış atı gibi yarışa sokuyor adeta.

    bankalarda hedefini tutturmak isteyen bir müşteri temsilcisi gerekli gereksiz tüm bankacılık ürünlerini kilitlerler müşteriye. bu da aynısı. gerekli gereksiz tüm entrylere müdahale etme derdindeler.

    neden? çünkü özel sektörde olduğu gibi onlarda kendilerini göstermek istiyorlar.

    amaç gelecek nesillere daha temiz, daha düzgün bir sözlük bırakmak ise; duyguların "editlenmemiş" hali yıllar sonra günümüzü daha iyi yansıtacak.

    ekleme yapılmayan yalın entryler gelecek nesillere söylenmek istenenleri daha kısa cümlelerle anlatacak.

    kendilerine de ayrıca bir mesajım var; benim burada amacım "galatasaray" aracım galatasaray sözlük. burada yazdığım 2000'e yakın entry i sanmayın ki galatasaray sözlüğe bir katkım olsun diye yazdım.

    sizden maaş mı alıyorum? hayır.
    entry başına prim? hayır.
    sırtımı sıvazlayan? yok.

    o zaman?

    buradaki yazarların en basit örnekle ailelerine ayırabilecek zamanları burada galatasaray için harcaması, zaman ayırıp, kafa yorup, galatasarayla ilgili olduğunu düşünerek yazdığı yazıları torba sebeplerle 1 saniyede silmek önce galatasaraylılara dolayısıyla da galatasaray'a saygısızlıktır.

    eğer bu moderasyon bunu yapmak zorunda bırakılıyorsa da bu sözlük yönetiminin hatasıdır. moderasyonda suç aramamak gerekir.

    sonuç olarak ortada herkesin dönem dönem rahatsız olduğu bir yanlış var ve umarım kısa zamanda düzeltilir.
  • 1061
    bir kez ceza aldığım sözlük ortamında, öz eleştiri yapmam gerekirse girdiğim bazı agresif entryler dolayısıyla aslında on kere ceza almam gerekirken ve en az benim kadar agresif entryler giren ve bin kere ceza alması gereken yazarların varlığına iyi sabreden, hoşgören, anlayan insanların oluşturduğu topluluk.

    teşekkür mü etsem, kolay gelsin mi desem bilemedim.
  • 1063
    andrei taganov nickli yazar tarafından sansürcü olmakla itham edilmiş olan moderasyondur;

    (bkz: #2397475)

    ve bu iddiası kayda değer bir grup yazar tarafından da desteklenmiş, moderasyon tepki görmüş ve sorguya çekilmiştir. konuya neverfall şu yazısıyla bir açıklık getirmiştir;

    (bkz: #2397585)

    lakin her ne kadar ilgili yazarın ilk entry'si bir başka moderatör arkadaşımız tarafından silinmiş olsa da ikinci silinmeyi gerçekleştiren ve akabinde kendisiyle konuyu kritik eden muhatap bizzat ben olduğum için objektif şekilde ve tamamen konuda kalarak bir açıklama yapacağım.

    kendisinin ilk ve ikinci silinen entry'leri sırayla şu şekildedir;

    --- alıntı ---

    1842-1918 yillari arasinda yasamis, 1876–1909 arasinda ülkeyi istibdadi altina almis ve baskiyla yönetmis olan osmanlı hanedaninin 34. padişahı. kendisi iktidari döneminde türk ve müslümanlara futbolu yasaklamistir. ali sami yen ve arkadaslari galatasaray'i onun iktidari devrinde kurmuslardir ama sarayin jurnalcilerinin ihbari uzerine baski gorurler. buna ragmen galata sarayı efendileri iktidara direnir ve bugun memleketin yuz aki olan galatasaray'i yasatirlar. iktidari icin tum ulkeyi satabilen bir aile mensuplari bunu anlayamasa da onlarin amaci bir renge bir isme sahip olmak, ingilizler gibi toplu halde top oynamak ve türk olmayan takımları yenmektir.

    --- alıntı ---

    --- alıntı ---

    iktidari döneminde türk ve müslümanlara futbolu yasaklatan osmanli hanedani uyesi. ali sami yen ve arkadaslari galatasaray'i onun iktidari devrinde kurmuslardir ama sarayin jurnalcilerinin ihbari uzerine baski gorurler. buna ragmen galata sarayı efendileri iktidara direnir ve bugun memleketin yuz aki olan galatasaray'i yasatirlar. iktidari icin tum ulkeyi satabilen bir aile mensuplari bunu anlayamasa da onlarin amaci bir renge bir isme sahip olmak, ingilizler gibi toplu halde top oynamak ve türk olmayan takımları yenmektir.

    --- alıntı ---

    bu iki entry'nin, dolayısıyla ilk entry'sini teşkil ettiği 2. abdülhamid başlığının silinme gerekçesi de ilgi alanımız dışında şeklindeydi.

    saygıdeğer bir galatasaray tarihçisi olan melih şabanoğlu, atlas tarih dergisinin 25. sayısının 122. sayfasındaki "siyah çoraplılar" başlıklı yazısında şunları aktarmaktadır;

    --- alıntı ---

    mevkilerini terk eden black stockings oyuncuları küme halinde topun peşine koşarak rastgele topa vurmaya başlarlar. öyle ki oyuncular sürekli koşturmaktan yorgun düşer. futbolda daha tecrübeli olan rumlar karşısında 5-1 mağlup olmuşlardır. takımın tek golünü ise fuat hüsnü bey atmıştır.

    maçın bitiminin ardından ise hiç beklenmedik gelişmeler meydana gelmiştir. dönemin padişahı ii.abdülhamit’in baskıcı rejiminin hafiyeleri basmıştır sahayı. ancak bu baskının sebebi padişahın futbolu yasak etmesi değildir. köçeoğlu andun isminde birisinin, black stockings oyuncularının, padişaha karşı örgütlenip bir hareket içerisine girişeceğini jurnallemesi üzerine basmıştır hafiyeler sahayı. black stockings oyuncularının daha sonra suçsuz oldukları anlaşılsa da kulübün varlığı bu olayla son bulmuştur.

    --- alıntı ---

    bir başka tarihçi olan tuncay yılmazer'in yine melih şabanoğlu ile yapmış olduğu bir söyleşide kendisinin konuya ilişkin açıklamaları şu şekildedir;

    --- alıntı ---

    soru: sultan ii. abdülhamid'in futbol oynanmasına ve spor kulüplerine pek hoş bakmadığı, kulüp yöneticilerinin bir kısmını sürgüne gönderdiği söylenir. siz ne dersiniz? sultan ii. abdülhamid futbol ya da genel olarak söyleyelim spor düşmanı bir padişah mıydı?

    bugün türkiye futbol tarihçiliğinde bir önkabul var; o da sultan ii. abdülhamid’in müslüman gençlere futbol oynamayı yasakladığı, bu nedenle müslüman gençlerin yabancı adlarla futbol oynamak zorunda kaldığı ileri sürülüyor. öncelikle şunu söyleyelim. bu bir mittir. sultan ii. abdülhamid hiçbir zaman müslümanların futbol oynamasını yasaklamadı. müslümanlara futbolun istibdat döneminde yasak olduğunu söyleyenlerin önümüze gazete kupürü değil, tarihsel belge ve kanıtları koymaları gerekiyor.

    bu kapsamda söylenmesi gereken şey şu. ii. abdülhamid 1880’li yıllardan sonra büyük britanya’yı osmanlı’nın bir numaralı “düşmanı” kabul ettiğinden osmanlı gençlerinin ingilizlerle futbol oynamasını kuşkuyla karşılamış ve onları takip ettirmiştir. ama bu takibat, hiçbir zaman müslüman gençlerin futbol oynamasını yasaklamak aşamasına varmamıştır.

    abdülhamid’in müslümanların futbol oynamalarını yasakladığını ileri sürenler bu tezlerine kanıt olarak black stocking fc’nin kurucularının derdest edilip sorgulanmasını, içlerinden bazılarının da sürgüne gönderilmesini gösterirler. işin gerçeği şudur. evet black stocking fc’nin kurucuları karakola çağrılmışlardır ve kulübün kurucularından reşat danyal tahran’a sürülmüştür. ama bunun gerekçesi black stocking kurucularından bazılarının yurtdışındaki jön-türklerle irtibatlı olmasıdır. reşat danyal futbol kulübü kurduğu için değil, bir jön-türk olduğu için sürgün edilmiştir. keza ilk türk futbolcusu kabul edilen fuad hüsnü de, 1897’de sultana suikast zannıyla tutuklanan ve fizan’a sürgüne gönderilen ünlü ittihatçı ve jön-türk dr. hamid hüsnü’nün kardeşi olduğu için takibata uğramıştır. suçsuzluğu anlaşıldığı için sonuçta istibdat döneminde futbol oynamaya da devam etmiştir. tıpkı black stocking’in diğer oyuncuları sinekemani nuri bey, şevki (ege) gibi.

    ayrıca şu da var; çok iyi bilindiği gibi istibdat dönemi olarak adlandırılan abdülhamid’in baskı yönetimi meclis-i mebusan’ı feshettiği 1878’de başlar ve 1908 devrimi’ne kadar sürer. madem abdülhamid futbolu müslümanlara yasaklamıştı, nasıl oldu da galatasaray ve fenerbahçe 1905 ve 1907’de, yani istibdat dönemi içinde kurulabildiler? ve madem müslümanların futbol oynaması yasaktı, nasıl oldu da fuad hüsnü, hasan basri ve dalaklı hüseyin beyler muhtelif yıllarda galatasaray’a katılmadan önce yine istibdat döneminde kadıköy ve moda kulüplerinde oynayabildiler?

    bu sorulara galatasaray ve fenerbahçe gizli kuruldu, müslüman futbolcular ingiliz isimleriyle kendilerini gizleyerek oynadılar diye yanıtlayanlar var. aslında bunu demek, ne istibdat dönemini bilmektir, ne abdülhamit yönetimini ve kurduğu hafiye teşkilatını, ne de tarihi. sultan abdülhamid’in çocuklarının okuduğu mekteb-i sultani’de bir futbol takımı kurulacak, bu takım 1906’da istanbul futbol ligi’ne girecek, ingiliz ve rum takımlarıyla maçlar oynayacak ve tüm bu faaliyetini gizli yapacak, bundan da abdülhamid’in haberi olmayacak? öyle mi?

    ikinci soruya ilişkin; abdülhamit asla spor düşmanı bir padişah değildi. eğer öyle olsaydı, bütün mekteplerde terbiye-i bedeniye, yani beden eğitimi derslerini kaldırırdı. oysa mekteb-i sultani öğrencileri öğretmenleri ali faik bey’in (üstünidman) nezaretinde 1896 yılında sultan ii. abdülhamid önünde yıldız sarayı’nda bir jimnastik gösterisi yapmışlar ve sultan bundan çok memnun olmuştu; bütün jimnastikçilere altın para vermiş, sanayi madalyasıyla taltif etmişti.

    son olarak bir miti daha ortaya koyalım. bir rivayete göre beşiktaş jimnastik kulübü 1903 yılında kurulurken ii. abdülhamid beşiktaşlı gençlere futbol oynamamaları kaydıyla jimnastik yapmalarına izin vermiş. bu bir şehir efsanesidir ve hiçbir gerçekliğe karşılık gelmez.

    --- alıntı ---

    yine resmi sitemizde yer almış "ilk yıllar" başlıklı bir yazı eğer dikkatli okunursa 2. abdülhamid'in direkt olarak konuya hiçbir şekilde müdahil olmadığını, tam tersine galatasaray lisesi idaresinin bu yönde yasaklar getirdiğini, ali sami bey ve arkadaşlarının da düzenli olarak "bir araya gelip" bir şeyler yaptıkları için o dönem serbest olarak çalışıp her türlü toplumsal olayı rapor eden hafiyeler (gizli polis) tarafından takip edildiklerini, hiçbir güvenilirlikleri olmayan jurnalciler tarafından ispiyon edildiklerini göreceksiniz;

    http://www.galatasaray.org/s/ilk-yillar/16

    görüldüğü üzere açıkça ilgi alanımız içerisinde olmayan bir kişi birtakım şehir efsaneleriyle ilgi alanımıza sokulmaya çalışılıyor, ki neverfall'ın yapmış olduğu açıklamalar tam olarak bu noktada daha bir anlam kazanıyor. ilgili yazar iddiasında ısrarcı olduğu, ben de konunun bu şekilde olmadığından kendimce emin olduğum için doğal olarak bir kaynak sordum fakat içi dolu bir yanıt alamayıp üzerine tepkiyle karşılaştım. konu hala görüşülmekte iken de kendisi en başta bkz olarak verdiğim entry'i girmiş.

    şimdi mensubu olmadığım, bilakis bayrak sallayan muhalifi durumunda bulunduğum bir siyasi akımın sansürcü başı olarak itham edildiğim üzere haklı olarak andrei taganov'a ve ithamına destek vermiş diğer tüm yazarlara soruyorum;

    1- padişah 2. abdülhamid'in futbol ve spora yönelik ilgisine ve olumsuz müdahalelerine istinaden melih şabanoğlu'nun size yukarıda aktarmış olduğum içi oldukça dolu açıklamalarının üzerine elinizde güvenilir bir kaynak, iddia, belge vs. var mıdır? tekrardan soruyorum, var mıdır? eğer varsa hemen gidip o başlığı açın ve de altını doldurun.

    2- eğer yoksa, yani görüldüğü üzere bu şahıs gerçekten de ilgi alanımız dışında ise tamamen bu konuya ve ilgili yazarın yerden göğe kadar haksız bir tepkisine istinaden sansürcü olmakla itham ettiğiniz moderasyondan özür dileyecek misiniz?

    saygılar
  • 1065
    andrei taganovun sözlüğü bırakmasındaki sürece baktığımda gayet haklı olduklarını düşünüyorum. bir çok yazar arkadaş da gaza gelip haksız ithamlarda bulunmuş gördüğüm kadarıyla.

    tarihin nasıl yazıldığı en az kendisi kadar önemlidir. kendi tarihimizden bu kadar nefret eden ve ön yargılı yaklaşan başka bir toplum var mı inanın bilmiyorum. bir taraf herşeyi dört dörtlükmüş gibi gösterirken diğer taraf yerin dibine sokmaya çalışıyor. biraz sakin kalmakta fayda var sanki.

    hele ki şampiyonluğa 5 hafta kalmışken. bizim gibi tartışma adabını bilmeyen hele sosyal medyada yorum yaparken iyice saldırganlaşan bir toplulukta bu konuyu çözmek çok zor. genelde herkes bilgi sahibi olmadan fikir sahibi.

    daha fazla kutuplaşmaya gerek yok. tagarov yazar arkadaşımız alınganlık göstermiş olabilir ama çok da büyütülecek bir konu değil. pire için yorgan yakmak gibi olmuş.
  • 1066
    genel olarak moderatör grubunun tutumunu tutarlı ve tolere edilebilir bulurum. ancak andrei taganov olayında (bkz: #2397475) süreci iyi yönetemediklerini düşünüyorum. bunu da harry kewell the wizard of ozun açıklamalarından anlıyorum (bkz: #2397608).

    tarih yazarlığı nesnel olamaz her şeyden önce. bugünlerde alınan seçim kararını ileride tarihçiler "baskın seçim" olarak da yazabilir, "o günün şartlarında elzem olan seçim" diye de...

    hktwoo alıntılarla da belirtmiş. abdülhamit'in tutumunun futbol oynatmamak olarak değerlendirildiğine dair bir kanı olduğunu fakat bunun böyle olmadığını bazı tarihçiler ele almış.

    --- alıntı ---
    bugün türkiye futbol tarihçiliğinde bir önkabul var; o da sultan ii. abdülhamid’in müslüman gençlere futbol oynamayı yasakladığı, bu nedenle müslüman gençlerin yabancı adlarla futbol oynamak zorunda kaldığı ileri sürülüyor. öncelikle şunu söyleyelim. bu bir mittir.
    --- alıntı ---

    demek ki böyle bir inanış var ve ve başlık da sporla alakalı olduğu için sözlük formatına uygun. peki madem elinizde böyle güzel değerlendirmeler var. başlığın altına siz de "hayır bu böyle değildir, bakın böyle böyle deniliyor." diyerek bir entry girmiyorsunuz?

    bu şekilde bizler -okuyanlar olarak- olayı geniş çerçeveden ve güzel bir tartışma üslubuyla ele alabilir ve bilgilenebiliriz. böylelikle sözlükte tarihi bir tartışma ve entelektüel bir bakış görmüş olmaz mıydık?

    pek tabii -bence- taganov'un "sansür" iddiası çok yerli değil. sözlükten ayrılması da abartılı. hatta salyangoz bu durumu "insani" bakış açısıyla güzel ele almış (bkz: #2397639). benim değerlendirmem taganov'un abartılı tepkisi üzerine değil daha çok olayın ele alınış biçimiyle alakalı.

    geçenlerde sözlükte bir "popüler kültür" tanımlaması yapıldı ve ben de ihbar ettim. tdk'ya göre yanlış bir tanımlamaydı fakat moderasyon değerlendirmeye almadı. çünkü bu tip durumlar öznel yargılar olabilir. buna hak verdim. aynı tutum burada gösterilmiş olsaydı süreç doğru yönetilirdi diye düşünüyorum.

    saygılarımla,
  • 1067
    bana kalırsa zor bir iş yürütüyorlar. bazen açıp bakmaya vaktimizin olmadığı hayat hengamesi içinde her gün girip sözlüğe yüzlerce entry'yi okuyup süzgeçten geçirmek her baba yiğidin harcı değil. bir kazanımları da yok bunun sonucunda. burada da onlarca insanız, bu kadar insanın taleplerini gidermeye çalışıyorlar. kolay değil.

    sansür konusuna gelirsek, bugün gündem oldu. andrei taganov'un sözlüğü sansür gerekçesiyle bırakmasının ardından (bkz: #2397475). ben abdulhamit konusuna girmem, bir fikrim de yok zaten futbol ile ilişkisinde. ama şunu söyleyebilirim ki, pek çok kez hem hükümeti hem de erdoğan'ı burada spor ile uygulamalarından dolayı ben dahil pek çok yazar güncel hayatta bize yaşattıklarını da katarak eleştirmiştir. bunların içerisinden silinenler olduysa da genellikle iş tartışma boyutuna ve birbirine cevap verme düzeyine gelince silinmiştir. benim sadece bir kereye mahsus ilker başbuğ hakkında girilen entry'ler ile ilgili bu başlık üzerinden rahatsızlığımı ilettiğim olmuştur. onda da asla kötü niyet aramıyorum, entry'mde de belirtmiştim zaten (bkz: #2378059). bu kadar insanın olduğu bir platformda bunlar gözden kaçabilecek, küçük detaylardır. asla takılmamak gerekir.

    o yüzden kendilerinin asla ve asla sansürcü olduklarına inanmıyorum. hele ki bu sansürü hükümet ve erdoğan yalakalığı üzerinden yaptıklarının iddia edilmesi tam bir akıl tutulmasıdır. akp hükümeti başlığı'na girin ve neler yazılmış görün, içlerinde benim de entry'lerim mevcut. silecek olsalar, sansürcü olsalar ilk oradan başlarlardı.

    diyeceğim odur ki, kendilerine teşekkür ediyorum. hiçbirini tanımıyorum ama bu seçici tavırlarının, ince eleyip sık dokumalarının sözlüğü daha rafine bir yer haline getirdiğini düşünüyorum. entry'ler sebep gösterilip ve pozitif geri dönüşlerle silindikçe daha özenli yazmaya başlıyorsunuz ve bu da kaliteyi artırıyor. var olsunlar.
  • 1069
    kendileri andrei taganov'un entry'sinin silinmesi konusunda benim gözümde hktwoo'nun girdiği (bkz: #2397608) entry ile haklı konuma geçmişlerdir, ben kendilerinden özürü konu hakkında entry girmiş bir yazar olarak borç bilirim.

    girmiş olduğum entry (bkz: #2397648). bu entry üzerinden hktwoo ile mesajlaştık da hatta. entry'lerin paylaşılması konusunu falan da konuşmuştuk. gördüğüm iddia şeklinde yazışmış, "türk ve müslümanlara futbolu yasaklamistir." şeklinde cümle yapısı ile paylaşılmış. sözlük moderasyonumuz haklıdır, bu konuda herhangi bir kanıt bulunmamaktadır.

    hktwoo özür istemiş. ben özür dilerim girdiğim entry adına. niyetim zaten kendilerini suçlamak da değil, araştırıp kaynak bulmaktı. istibdat hakkında kaynak vardı, yasak hakkında yoktu. entry'de bunu da belirttim. ama yine de madem alınmışlar, ben özür diliyorum. diğer arkadaşlardan da aynı ilgiyi beklerim konu ile ilgili.

    bu arada, 21 nisan 2018 alanyaspor galatasaray maçına 18 dakika var. #konsantrasyon zamanıdır.
  • 1070
    son olayda kendileri hakkında entry girmek için söz haklarını kullanmayı bekledim çünkü bir olayı tek taraflı dinlemek çoğu zaman yanlış sonuca varmayı sağlıyor. söz haklarını kullandıktan sonra söyleyebilirim ki modlar haklı beyler. bir kişi hakkında onun eylemlerinden bahsediyorsan kanıt göstereceksin. bunun illa padişah olmasına gerek yok. örneğin sabri sarıoğlu da olabilir. sabri şu maçta şunu yaptı dersen kanıt olacak. zaten bilindik birşeyse illa referans atmaya gerek yok ama büyük bir itham ise kanıt olacak. yoksa sabri maç esnasında kesin osuruyordur dediğin zaman kanıt gerekmez ama bu olaydaki gibi bir yargı varsa kanıt olacak. kısaca modlar haklı beyler.
  • 1071
    birkaç hafta önce kendileriyle bir sorun hakkında konuşup hatta tartışmıştım diyeyim, kendileri muhattap alıp en azından sorunun giderilmesi adına çok olumlu davrandılar, bunun hakkında en azından bir teşekkür edeyim bari buradan. yani demem o ki çözüm odaklı yaklaşılınca kendilerine sorunları çözme noktasında problemli değiller.
  • 1072
    "tolga ciğerci ve maicon gibi beğendiği isimleri ücreti mükabilinde yeni takımı udinese'ye aldırması gereken teknik direktör."
    bu entry'i "tanım, örnek, alıntı ya da bkz değil" gerekçesiyle silen moderasyon. renktaşlarım, bu platformu kullanmaktan memnun olduğum galatasaray'lı arkadaşlarım etmeyin! ıgor tudor'u tanımla deseler, bazı sıfatları koyar, sonunu teknik direktör diye bitiririz. diğer entrylere değinmiyorum bile, açtım baktım bu tanım, örnek, alıntı ya da bkz değil ise diğerleri hiç ama hiç değil. huzurunuzda sözlük ahalisinden yardım istiyorum; arkadaşlar derdini seveyim demezseniz bir destek atın da ben bu cümleyi "tanım, örnek, alıntı ya da bkz" şekline uygun hale getireyim.
  • 1073
    kendilerinden bir ricam bir önerim var. rasyonel tarafı her zaman ağır basan biri olarak benim söylemem kendime de saçma gelse de, takım gibi bizim de konsantrasyona, sinerjiye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. kaldı sadece 3 hafta.

    şampiyon olana kadar, ahımız var hocam, galatasaray tarihinin travmatik anları vb gibi başlıklara yazılan sinir ve konsantrasyonu bozucu, sözlük yazarlarını gerici entrylerin silinmesini öneriyorum. şu an buna gerçekten hiç ihtiyacımız yok.
  • 1074
    (bkz: vay anam vay neler dönmüş serhat ya)

    uzun zamandır sözlüğe uğramadığım için konulardan uzağım ama arada bir girdiğimde takibe aldığım başlıklara bakarım neler olmuş diye. bu başlık da moderatör olduğum zamanlardan takip listemde olduğu için yazılanlara şöyle bir göz atarım.

    moderatörken de anlamadığım ve hala da anlamamakta ısrar ettiğim bir konudur siyasi şahsiyetlerin sözlükte başlıklarının olması. padişah başlığı açılmış, ilgi alanımızda değil diye silinmiş. çok da güzel olmuş. sözlükte ne kadar siyasi isim varsa tamamının silinmesi de gerekir. çünkü ilgi alanımızın dışında! ha bir siyasi şahsiyetin galatasaray'la bağlantısı mı var? girersin ilgili başlığa bağlantısını yazarsın ama o şahsiyetin başlığının sözlükte işi olmaz. padişah top oynamamızı mı engellemiş? yazarsın galatasaray spor kulübü başlığına şu padişah şu şu tarihlerde top oynanmasını engellemiştir diye olur biter.

    vay efendim sansür var yok efendim moderasyon çok rerörerö gerek yok bunlara...
App Store'dan indirin Google Play'den alın