• 9280
    sözlük biliyorsunuz galatasarayımızın sponsor hastanesi medical park.

    merak ettiğim bi husus var.

    futbolcularimizin saglik kontrolleri, ameliyatları vs. bahçelievler medicalpark hastanesi'nde yapılıyor. tahminimce emre akbaba da şu an orada tedavi görüyor. ben uefa kupası anıtının orada oturuyorum ve hastane bana yürüyerek 3 dakika.

    bi buket çiçek alıp emre akbaba'yı ziyaret etmek istiyorum. 2 dakika da olsa görsem yeter. moral veririm belki. böyle şeyleri iyi yaparım. izin verirler mi sizce görmeme?
  • 10111
    görme engelli bir kimseyle birlikte yürüdüğünüzde, doğru teknik sizin onun koluna girmeniz değil, onun sizin kolunuza girmesidir.
    biz görme engelliler, yürürken "beyaz baston" denilen bastonu kullanıyoruz.
    bu baston sayesinde önümüzdeki, yanımızdaki, çaprazımızdaki, kısacası yürüdüğümüz yerdeki engelleri algılayabiliyoruz.
    yürürken, beyaz bastonu sağa sola doğru hareket ettirerek yürüdüğümüz alanı tarıyoruz.
    işte biz sizin kolunuza girdiğimizde, sizin adımlarınız bizim adımlarımızdan önde gideceğinden; bu sayede bir yere çarpmadan, takılmadan, düşmeden yürüyebiliyoruz, tıpkı beyaz bastonla yürür gibi önümüzdeki, etrafımızdaki engelleri algılayabiliyoruz.
    biz sizin kolunuza girince, siz bir adım önümüzde oluyorsunuz ve bize rehberlik etmiş oluyorsunuz.
    doğru teknik budur.
  • 8471
    arkadaşlar bildiğiniz üzere bugün seçim var. 27. dönem cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimi olacak. şu partiye ya da o partiye verin kavgası yersiz, hepimiz yetişkin insanlarız ve iyi kötü bu dönemde bir fikrimiz oluştu. burada yazılanlar çoğu kişinin fikrini değiştirmeyecek. aklınıza ve mantığınıza hangisi yatıyorsa o partiye ve o cumhurbaşkanı adayına verin. sizden isteğim gidin oy kullanın, bu hakkınızdan vazgeçmeyin. size verilen söz hakkını fikrinizce değerlendirin. bir başka husus da işiniz yoksa ve oy kullandığınız yerde müşahit(gözlemci) sayısında azlık varsa seçim yaptığınız okulda kalın. yasak değil, bu da sizin hakkınız. biliyorsunuz ki, çoğunluğun olduğu her yerde, azınlığın oylarının çalınma potansiyeli vardır. bu söylediğimi bir parti üzerinden düşünmeyin. genel bir durum için yazıyorum. demokrasinin işlemesi için çarklardan birisi de siz olun. özellikle şanlıurfa ilimizde eksiklik varmış bunu da belirteyim.

    oy verme işlemi için başlangıç saati 08:00, bitiş saati ise 17:00. nüfusa kayıtlı toplam seçmen sayısı 56 milyon 322 bin 632.

    toplam 6 tane cumhurbaşkanı adayı var: muharrem ince, meral akşener, recep tayyip erdoğan, selahattin demirtaş, temel karamollaoğlu, doğu perinçek
    cumhurbaşkanlığı seçimi oy pusulası: http://gss.gs/k7Q.jpg

    milletvekili seçimlerinde ise birisi iki, diğeri 3 partili iki ittifak var. 3 parti de tek başına katılıyor. %10 barajı ittifak geçtiği an tüm partiler için baraj geçilmiş sayılıyor ve milletvekili çıkarma şansı elde ediyor. burası çok önemli, normalde baraj altında kalan saadet partisi de milletvekili çıkarabilecek.
    milletvekili seçimi oy pusulası: http://gss.gs/tWk.jpg

    eğer milletvekili seçimlerinde herhangi bir partiye oy vermek istemiyorsanız ve bir ittifaka oy verme düşünceniz varsa, ysk bunu kabul ediyor. millet ittifakı ya da cumhur ittifakından yana tercihinizi kullanabilirsiniz.

    oyların hangi durumlarda geçerli olup hangi durumlarda geçerli olmayacağı hakkında güzel bir yazı yazılmış: http://gss.gs/CGN

    son olarak devletimiz için seçimin hayırlı olmasını diliyorum. gelen cumhurbaşkanı ve seçilen milletvekilleri umarım bir öncekinden çok çok daha başarılı olur ve çok daha iyi işlere imza atarlar.

    sevgi&saygı
  • 10081
    bugün son gününde olduğumuz hafta, dünya engelliler haftası.
    bu vesileyle birkaç şeye açıklık getirmek istiyorum.
    engellilerden bahsederken onlara "özürlü" demeyin, lütfen engelli deyin.
    lütfen "otistik" demeyin, otizmli birey" deyin.
    birisine kızınca lütfen ama lütfen ona "geri zekalı" demeyin.
    "sakat" sözcüğü yerine "bedensel engelli" deyin.
    sizin ayağınızı kaldırıp atlayabileceğiniz bir tümseği veya eşiği, tekerlekli sandalyenin atlamasının ne kadar zor olacağını asla aklınızdan çıkarmayın.
    karşınızdaki herhangi bir insana vurmayın, şiddet göstermeyin, ses yükseltmeyin.
    fiziksel şiddetin insanlarda kalıcı hasara ve kalıcı fiziksel engele yol açabileceğine vakıf olun.
    eğer şiddet içeren bir şeyi yapmak aklınızdan geçiyorsa, şiddetin her türlüsünü hayatınızdan derhal çıkarın.
    "rüya görmek" söz öbeğinden hareketle, görme engellilere rüya görüp görmediklerini sormayın.
    rüya görmek, dilimize yerleşmiş, konuşmamıza yer etmiş bir ifade kalıbı.
    biz günlük hayatımızı nasıl geçiriyorsak, rüyalarımızı da öyle yaşıyoruz.
    normal hayatla bir farkı yok. sadece önceden gören ama şu anda görmeyen bireyler, görme kavramından haberdar oldukları için belki rüyalarında görüyor olabilirler.
    ama bu konuyla ilgili kesin ve net bir bilgim yok.
    görme engellilere "ben kimim?" diye sormayın. çok sıkıcı ve rahatsız edici oluyor.
    bazen sesinden tanıyamadığım bir insandan bu soruyu duyunca panikleyerek mahcup oluyorum. kendimi baskı altında hissediyorum bu sorunun sorulduğu anda.
    eğer gerek görürseniz, tabii ki biz görme engellilerle iletişime geçerken kim olduğunuzu söyleyebilirsiniz.
    engellilerle ilgili merak ettiğiniz hususları, onları olumsuz şekilde etkilemeyecek bir üslupla, pek tabii ki engellilere sorabilirsiniz.
    bu konuda endişe etmenizi gerektirecek bir durum yok.
    biz asla alınganlık yapmayız.
    genelde görme engellilere "sen hiç aşık oldun mu?" diye soruluyor.
    bu soruyu lütfen sormayın. görme engelliler duygusuz insanlar değil.
    bizim de duygularımız var. hatta en yüce duygularla, görmeden sevebiliyoruz.
    engellilerin, normalden belki biraz daha fazla sevgiye ve birlikteliğe, beraberliğe ihtiyaçları var.
    onlara lütfen ihtiyaç duydukları bu sevgiyi verin.
    fiziksel ve bu fiziksel eksikliklerden kaynaklanabilecek olan psikolojik açıdan engellilere yardım etmenin dışında, onlardan farksız olduğunuzu bilin.
    engelli bireylerin, insan sevgisiyle dolu olduklarını, doğayı, doğadaki her canlıyı sevdiklerini, engeli olmayan bireylerin onları tanıma ve merak duygusuna cevap vermekten asla kaçınmayacaklarını ve siz engelsiz bireyleri de çok sevdiklerini lütfen bilin.
    bize yardımcı olarak; hayatı bize daha rahat ve daha yaşanabilir kıldığınız için size müteşekkir olduğumuzu da bilin.
    görme engellilerin genelde karanlık bir görme biçimine sahip olduğu; yani karanlık şeklinde gördüğünü sananlar olabilir.
    hayır, görme engelliler karanlık kavramını bilmiyorlar.
    biz herhangi bir şey görmüyoruz.
    bunu karşılayabilecek ifade karanlıktan ziyade yokluktur.
    görme oranı %0 olan, benim de içinde bulunduğum topluluk için söylüyorum, biz herhangi bir şey görmüyoruz.
    bu durum, "karanlık" veya "siyah" denerek tanımlanamaz.
    bir de lütfen şunun bilincinde olun:
    sizin için sıradan, olağan olan pek çok şey bizim için çok ilgi çekici, mutluluk kaynağı, sevinç kaynağı oluyor.
    mesela benim dedem emekli öğretmen.
    öğretmenlik yaptığı zamanlarda, otizmli bir öğrencisi onunla iletişime geçmiş ve o an orada bulunan herkes çok ama çok büyük bir mutluluk yaşamış.
    geçen sene işitme engelli bir büyüğümle karşılaştım dışarıda.
    ben onunla iletişim kuramadım; çünkü işaret diliyle konuşma şansım yok göremediğim için.
    ama o beni gördü ve birbirimize sarıldık.
    biz de bu şekilde iletişim kurmuş olduk ve çok mutlu olduk.
    yine bir işitme engelli, benim avuç içime, parmağıyla, normal görenlerin yazısıyla "seni seviyorum." yazmıştı bir keresinde.
    annem de bana işitme engelli hanımefendinin yazdığını okumuştu ve çok mutlu olmuştum.
    hep yazıyorum ama tekrar yazayım.
    ben her maça gittiğimde, sanki ilk kez maça gitmişim gibi mutlu oluyorum.
    arkadaşlarımla buluştuğumda, sanki ilk kez arkadaşlarımla buluşmuşum gibi mutlu oluyorum.
    çocukken ilk kez futbol topuyla tanışıp; şut çektiğimde, ilk kez gol attığımda çok büyük bir mutluluk yaşamıştım.
    görme engellilerin basket atması çok zor.
    zira pota çok küçük kaleye göre. bu yüzden potayı tutturmak oldukça zor.
    ben her basket attığımda ilk kez basketbol topunu çemberden geçirmiş gibi mutlu oluyorum.
    veya telefonumun herhangi bir teknik özelliğini fark edince çok mutlu oluyorum.
    hayatımda ilk kez bilgisayar kullandığımda, ilk kez internete girdiğimde yaşadığım sevinci, dün gibi hatırlıyorum.
    daha çok örnek veririm ama bu kadarı sanırım aydınlatıcı olacaktır.
    dünya engelliler haftası vesilesiyle engelliler hakkındaki birkaç husustan, kendimce bahsetmek istedim.
    örneğin ben, şu an maalesef yaşamakta olduğumuz pandemi sürecinde, engellileri hep düşünüyorum.
    tabii ki bu illetle mücadele eden tüm ülkemizi, tüm insanlığı önemsiyorum.
    ama engellilerin covid-19'a yakalanmamalarını çok istiyorum.
    yeni tip corona virüs zaten insanları yalnızlaştırıyor ve maalesef birbirinden uzaklaştırıyor.
    bir de kısmen yalnız insanlar olan biz engelliler bu virüsü alırsak, iyice yalnızlaşacağız, sağlık açısından yaşayacağımız zorlukları zaten saymıyorum bile.
    sizin yaptığınız pek çok şeyi, dilediğinizce yaşadığınız hayatlarınızı, farkında bile olmadan yaptığınız, sizin için oldukça sıradan olan şeylerin bazılarını biz her canımız istediğinde yapamıyoruz.
    engelsiz yaşamınızın kıymetini bilin.
    tabii ki kimse zarar görmesin, herkes sağlıklı, mutlu ve huzurlu yaşasın; ama unutmayın ki herkes birer engelli adayıdır bu hayatta.
    bir an için herhangi bir engele sahip olduğunuzu düşünün ve düşündükten sonra engelli bireylere hak ettikleri saygıyı lütfen gösterin.
    muhakkak ki biz engelliler de engelsiz bireylerin bize gösterdikleri saygıyı ve sevgiyi istismar etmemeli, aynı şekilde engelsiz bireylere saygı göstermeliyiz.
    ben şahsen bu saygıyı gösterdiğime inanıyorum.
    eksiklerim varsa bile bunları düzeltmekten çekinmem.
    ben hep söylediğim gibi kendimi yalnız hissediyorum genel olarak hayatımda.
    bazen bazı insanların bana karşı adım atmadıklarını, adım atmak istemediklerini fark ediyorum.
    halbuki biz engelliler, engelsizlerin bize atacakları 1 adıma karşı 10 adım atmaktan çekinmeyen insanlarız.
    engelli olmamız nedeniyle , siz engelsiz bireylerin hayat kalitelerini düşüreceğimizi sakın düşünmeyin.
    sizin zamanınızı alacağımızı, size yük olacağımızı düşünmeyin.
    biz çevremize sorun çıkaran insanlar değiliz.
    bizim de sizle beraber yapabileceğimiz veya sizin yardımınızla yapabileceğimiz pek çok şey var.
    şahsen, çevremi, etrafımı görmediğim için biraz kırılgan ve çekingen olduğumun farkındayım.
    herhangi bir insanla iletişim kurmak isterken; ilk adımın karşı taraftan gelmesine ihtiyaç duyuyorum çoğunlukla.
    belki de bu bir eksiklik ve düzeltilmesi gereken bir durum benim açımdan.
    sonuçta böyle bir özelliğim var işte.
    dikkat çekmek gibi bir amacım da kesinlikle yok; ama bazen kalabalık içinde kenarda kalmış, o an içinde bulunduğum ortamdan soyutlanmış gibi hissediyorum kendimi.
    tahmin ediyorum ki benim gibi düşünen çok sayıda engelli var.
    lütfen bize bu kötü hissi yaşatmayın.
    çevrenizde, yakın çevrenizde, yanınızda engelli bireylerin olabileceğinin farkında olun.
    onlara karşı ilk adımı atmaktan, yanlarına gitmekten çekinmeyin.
    gönlünüzü ferah tutun. rahatsızlık duymayız yanımıza gelip; bizle konuşmanızdan.
    hatta emin olun ki çok mutlu oluruz.
    birliktelikten, beraberlikten mutluluk doğar, en güzel duygular doğar.
    birbirimize pek çok şeyi öğretebiliriz ve birbirimizden pek çok şey öğrenebiliriz.
    zaten benim hayatta en çok değer verdiğim şeyler öğrenmek ve öğretmektir.
    engelliler ve engelsizler, birbiriyle kaynaşsınlar, iletişim içinde olsunlar.
    inanın ki böyle bir dünya daha güzel bir dünya olacak.
    bu bahsettiğim kaynaşma durumu olmuyor demiyorum.
    daha çok olmasını istiyorum sadece.
    sizi seviyorum!
    sevgi her zaman kazanır!
  • 8459
    bu entarinin okunmasını istiyorum. istek değil mi? istek istektir. *

    cb seçimine girecek adaylar arasında sokak ağzıyla siyaset yapan sadece 1 kişi var, 2 değil. öncelikle bunu belirtelim. 2 kişi var deyip alttan alta "bunlar da aynı bokun laciverti"ne getirmeyelim olayı. yıllardır yapıcı ama ılımlı siyaseti yüzünden kılıçdaroğlu'na yapılmayan kalmadı. sonuç ortada. hoş, onun da hatası genç neslin bugüne dek önünü kesmek oldu ama o da değişime direnemedi ve işler değişti.

    artık dinsizin hakkından imansız gelir sözünün ne demek olduğunu uygulamalı olarak öğreniyor türk milleti. görüldüğü üzere; bu milletinin bakış açısını iyi tespit edemeden bu yola çıkmamalısınız. muharrem ince'nin birçok mitingini twitter'dan yaptığı canlı periscope yayınları ile izledim (malum tv'de sadece bir kişi ve partisinin mitingleri var), semtimdeki mitingine de gittim. adam defalarca kez üstüne basa basa vaadlerini açıkladı. hala bilmeyenler varsa; ohal kalkacak, yargı bağımsız olacak, merkez bankası ve ekonomiyi düzenleyen temel kurumlar özerk olacak, medya tarafsız olacak, kamuda liyakat olacak, bilim esas alınacak, eğitim sistemi düzenlenecek (lisans üstü düzeyde her yıl 10 bin öğrenci yurt dışına gönderilecek), fabrikalar kurulacak, ülkede etkili tüm terör örgütleriyle amansız mücadele edilecek ve biz futbolseverler için de bir vaad eklemek gerekirse; "passolig kalkacak" gibi bir çırpıda aklıma gelen gibi birçok vaadini anlattı ama bu sırada kendisine sokak ağzıyla saldıranların ağzının payını vermekten de geri kalmadı. muhalefet etti. kılıçdaroğlu'nun ota-boka sadece "böyle bir şey olabilir mi ya?" tepkisini vermesi sonrası ince gibi esaslı bir adam resmen umut ışığı oldu milyonlarca ümidini yitirmiş kişiye. bu tepkiye sokak ağzı deyip geçemezsiniz. orada 16 yılda vatanına yapılanları içi kanayarak izleyen milyonların acısı var. böyle bir durumda sadece vaadle peynir-ekmek gemisi yürütemezsiniz. türk milleti altta kalmayan adamları en az vaadler kadar önemsiyor.

    sokak röportajlarını izlerseniz muharrem ince'ye oy vereceğini açıklayanların çok büyük bir çoğunluğu ince'nin vaadlerini oldukça iyi öğrenmiş. yok siz gündemi dünya basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 155. sırada bulunan ve durumu "çok vahim" olarak nitelenen türk basınından takip ederseniz bunlardan haberdar olmayabilirsiniz. sırf basın da değil, internete de delice bir sansür olduğunu benden iyi bilirsiniz. bilmeyenler de çok uzağa gitmesin, bu sözlükte hangi başlıkta "bu başlık incelemede olduğu için okumaya kapalıdır..." yazısı olduğunu öğrensin sonra bir daha düşünsün.

    sevgiler.
  • 8022
    sevgili sözlük.

    samsun altı nokta körler derneğinde gönüllü olarak ders verdiğimiz iki görme engelli kardeşimiz için sesli kitaplar, ders aktiviteleri vs. dinleyebilecekleri mp3 çalarlar hediye etmeyi düşündük. hem de yaklaşan karne dönemi için güzel bir mutluluk kaynağı olacağı kanaatindeyiz. konu şu ki aşağıya linkini bıraktığım mp3 player'dan bize hediye etmek isteyen kimse var mıdır ? bu iki kardeşimiz için gönüllü olmak isteyen arkadaşlar varsa yeşillendirebilirler.

    http://www.hepsiburada.com/...ci-p-BDUCZLKETV-2413

    edit : sevgili cheersdarlin sağolsun 1 adet sipariş verdi hem de bu saatte. 1 adet daha kaldı.

    edit 2 : sinemaniac da 1 tane sipariş verdi ve işlem kısa sürede tamamlandı.

    edit 3 : missgese de bonus 1 adet hediye ile bizleri mahcup etti.

    çok büyüksün sözlük. kısa sürede bir çok mesaj geldi. iyi ki varsınız.
  • 9335
    ilgili bütün duvarlar kapalı olduğu için içimi buraya dökeyim.

    afgan, suriyeli vs. ne varsa toplayıp ülkenin anasını siktin yetkili bey, tebrik ederim. yurdum ayılarına tepki gösterilirdi önceden; afgan ve suriyeli hanzoları gördükten sonra açıkça dillendirebilirim, yurdum ayısının gözünü seveyim.

    koloni gibiler lan, hatta "gibi"si fazla, direkt koloni; sahillerde çadırkentler kurmalar, erkek ya da kadın fark etmeksizin denizin ortasına rahatça sıçmalar... vay amına koyayım ya, nasıl bi' medeniyetsizlik seviyesi usta ahahah.

    eli ayağı tutan her afgan, suriyeli ülkesine postalanmalı. hadi başta savaş vardı falan anladık bir nebze ama bu nedir aga; mülteci sorunu falan değil bu, bildiğimiz işgalci sorunu.

    son olarak, rica ediyorum şu entry'e atfen "ırkçılık" mastürbasyonu yapan çıkmasın, kalp kırmayalım durduk yere.
  • 6672
    sozluk, uzun sureli, inisli cikisli, zaman zaman dertli tasali, zaman zaman neseli havali bir birliktelikten sonra yarin nisan ve isteme merasimleri icin hatay'dan izmir'e hareket ediyoruz ailemle. nisan tarihi ve hazirliklar falan yani her sey net ve tamam olmasina ragmen insan ister istemez bi heyecan yapiyor. o kadar zaman itinayla kactigim evlilige ilk adimi atarak bu hastaliga yakalanmis bulunuyorum. nisan yapacagimi duyan bir yazar arkadasimizin "basin sagolsun" yorumundan beri de kafamdaki soru isaretleri cogalmis durumda. * her neyse bana dua edin. sag salim, akil sagligimi kaybetmeden halledeyim su nisan isini. bi sinerji bekliyorum sizden. zaman ayirip okuyan ve "ne diyo lan bu bize ne nisanindan" diyenlere cok tesekkur ederim. *
  • 7261
    arkadaşlar, beyler, bayanlar, romalılar! *

    allah rızası için, sürekli kandırılan, aldatılan, bir gün fetö'yle yatağa girip bir gün pkk'ya seyyar mahkeme götüren, şehirleri bombalarla doldurduklarını bildikleri halde hiçbirine ses çıkarmayan, diyarbakır hava üssü'ndeki bayrağımız bir orospu çocuğu tarafından göz göre göre indirilirken askere ateş emri verdirtmeyen, 15 temmuz sonrası götü sıkışınca 2006'dan beri binalarına ilk kez atatürk posteri asan fırıldaklara sınırsız yetki vermeyin.

    allah'ınız var ise, vicdanınız var ise kendisinden yardım isteyen kanserli kızın eline para tutuşturanları, soma'daki madenciyi yerde sürükleyip tekme tokat dövenleri, anayasadan inanç özgürlüğünün teminatı olan laiklik ilkesini kaldırmaya çalışanları, "atatürk" diyemeyip gazi diye geçiştirenleri, şikeyi aklayanları ve bu uğurda muhteşem bir fenerbahçelilik sergileyenleri başımıza tac etmeyin.

    allah rızası için ülkeyi eyaletlere böleceğiz diyen danışmanlarının hiçbirini hadi sırf şekil olsun diye bile uyarmaya dahi tenezzül etmeyenleri, "osmanlı'da da eyalet sistemi vardı, kürdistan lazistan vardı" diyenleri, "biz bop'un eşbaşkanlarından bir tanesiyiz. diyarbakır bu projede bir merkez olabilir" diyenlere ülkemizin, uğruna nice şehitler verip nice kanlar dökerek kurduğumuz türkiye cumhuriyeti'nin tapusunu, geleceğini emanet etmeyin.

    allah peygamber rızası için, ateist ya da deist ya da agnostik ya da artık neye inanıyorsanız onun sizde ifade ettiği kutsallık için, yarın oyunuzu ülkeyi kutuplaştıranlar, halkın yarısına terörist diyenler, soma'da israil dölü deyip şehit yakınına saldıranlar için kullanmayın.

    bakın bu çıkıştan önceki son viraj. (gbkz: sürekli aldatılan, kandırılan ve bu kandırılmalar yüzünden 2-3 senede 1000'den fazla asker-sivil-polis şehitler verdiğimiz bir adama sorgusuz sualsiz, keyfi, sınırsız yetki verilmesinden bahsediyoruz. durumun ciddiyetinin farkına varın!)

    l ü t f e n !

    allah rızası ya da kutsal addettiğiniz herşey için sandığa gidin!

    saygılarımla.
  • 9035
    sevgili arma aşıkları,

    içinde bulunduğumuz kış mevsiminde beslenme gerekliliklerine lütfen dikkat edelim.

    brokoli, ıspanak, pırasa gibi sebzeleri tüketelim. haşlanmış brokoli suyu içelim. zeytinyağı ile tüketelim. hem piyasadaki tüccarlara mevsim sebzesi olmayan sebzeler üzerinden para kazandırmayalım, hem de sağlığımız için doğru beslenelim.

    bunu neden mi yazıyorum? çünkü ailem benim için çok kıymetli. sağlıklı nesiller olmalı ve sağlıklı nesiller yetiştirmeliyiz. sağlam baş, sağlam vücutta bulunur.
  • 9238
    twitter kullanan renkdaşlardan bir ricam var.

    bugün ulusal egemenlik ve çocuk bayramı. rabia naz olayını bir çoğunuz az çok duymuşsunuzdur. trafik kazasına kurban giden küçük bir çocuk, onu çarptığı söylenen bir belediye başkanının yeğeni. sonra garip bir şekilde değiştirilen olay yeri raporları, fizik kurallarına aykırı bir raporla intihar denilmesi. faillerin saklanması. ve kızı için adalet arıyor diye akıl hastanesine kapatılmaya çalışılan bir baba! eynesil halkı rabia kızlarına 30 mart günü sahip çıkarak mevcut belediye başkanının partisinden aldılar belediyeyi. ancak fail hala dışarıda. belediyeyi verdiler faili vermiyorlar!

    bugün 23 nisan. ulusal egemenlik ve çocuk bayramı. rabia naz'ın katili dışarıda gezerken, yukarılardan kollanırken bu günün gerçekten bir çocuk bayramı olduğunu iddia edebilir miyiz? rabia naz için adalet istemek hem minik rabia naz'a hem de bu günü çocuklara armağan eden ulu önderimiz mustafa kemal atatürk'e bir borcumuzdur.

    twitter kullanan renkdaşlarımı profil fotoğraflarını rabia naz'ın fotoğrafı ile değiştirerek farkındalık yaratmaya ve bu olaya dikkat çekecek twitler atmaya davet ediyorum.
  • 8737
    havaların yavaştan soğumaya başladığı şu günlerde arabası olan renktaşların özellikle sabahları araçlarını çalıştırmadan önce motor kaputuna 1-2 tıklayıp vurmasında veya motoru çalıştırdıktan sonra 1-2 dakika beklemesinde fayda var. zira yavru kediler havaların soğumasından dolayı yavaş yavaş motorlara girmeye başladı. ha bununla ilgili aşağıdaki linkteki arkadaşın yaptığı gibi daha fazlasını yapmak isteyen arkadaşlar olursa o da o insanların güzelliğidir. yazık onlar da can taşıyor. ne demişler 'dünyayı iyi insanlar kurtaracak...'

    http://gss.gs/IPq
  • 7965
    selam,

    2007 yılında muhtemelen galatasaray store'dan almış olduğum bir defterim var, çizgili. aşağıya capslerini de atacağım. lisanslı, 2000-2007 yılları arasından galatasaray futbolcularının, maçlarının, antrenmanlardaki fotoğrafları var. şu anda müsvedde şekilde evin bir kenarından bir diğer kenarına sürekli atıyorum. muhtemelen bu saatten sonra da kullanacağım yok.

    elbette çok fazla maddi bir değeri yok, hatta koleksiyon açısından sağlam bir parça bile değil belki de. ama o zaman alırkenki heyecanımın ve içindeki fotoğrafların bulunduğu maçların ve futbolcuların fotoğrafları çok özel.

    sağlam bir koleksiyonere veya bir öğretmen sözlük yazarı arkadaşıma vermeyi isterim. koleksiyonerler zaten anlarlar, dahil edilebilecek bir parça olup olmadığını. ama yok ben almam diyen varsa, öğretmen yazarlardan birisine hediye etmek isterim. ya kendi kullanır, veya benden bir armağan olarak saklar; ya da sınıfta durumu pek iyi olmayan bir galatasaraylı kardeşime hediye eder. bu vesileyle küçük bir kardeşimizi galatasaraylı yaparız, fena olmaz mı?

    detaylar için konuşabiliriz.

    ekleme: ücret talep etmiyorum.

    https://i.hizliresim.com/4GXyq4.jpg

    https://i.hizliresim.com/JOmbko.jpg

    https://i.hizliresim.com/Oym49Q.jpg

    https://i.hizliresim.com/zJ9ol6.jpg

    https://i.hizliresim.com/GyaM26.jpg

    https://i.hizliresim.com/6ydW57.jpg
App Store'dan indirin Google Play'den alın