(bkz:
moon)
anlatılan bilim kurgu klon öyküsünden de bağımsız bir şekilde ana karakterle empati yapınca, günümüz çalışma koşullarını da düşününce daha beter dağlayan bir film. yüksek teknoloji, geleceğe dair atılımlar, artan iş verimi... tüm bunların arkasında bir gün refaha ulaşma umuduyla, sahte düşlerle kandırılan; çalışarak, emekle ve "doğru kişilere" güvenerek aslında sadece başkalarının tekelinde olan yaşam şartlarına ulaşabileceğine koşullandırılıp çalışmaktan iş göremeyecek hale gelince ortada bırakılan, alnından, bileğinden ya da beyninden akan her damla ter, bir hisse senedinin yükselişine nakledilen milyonlar yok mu? yeşil teknolojiyle, herkes vegan olunca duracak mı sömürü?
bu film, bilim kurguyu güzel bir kostüm olarak kullanıp özünde sizi varoluşunuzun değeri konusunda derin düşüncelere sevk ediyor. tek mekan-tek oyuncu diyebileceğimiz filmde sam rockwell de döktürüyor. david bowie'nin oğlu duncan jones'un ilk uzun metraj filmiymiş ayrıca, fikir bazında blade runner etkisi net bir şekilde gözlemlenebiliyor da. keşke ülkemizde de bilim kurgunun türlü türlü çeşidi olabileceğine, space opera'dan farklı yönlere sapabileceğine dair bir altyapı olsa ve düşük bütçelerle böyle güzel işler çıksa.
filmden clint mansell imzalı iki güzel müziği de şöyle bırakıyorum:
https://www.youtube.com/watch?v=_lAfMT5FIZE https://www.youtube.com/watch?v=Dm1BigJoK00