• 14726
    bugün üzmüş olan sözlük. 20 ağustos 2021 tarihi ile burak elmas yönetimi, tff'nin tüm kurullarına savaş açmış durumda. ayrıca tff ile de ilişkileri gerilmiş durumda. bunu da keyiflerinden değil galatasaray'ın haklarını korumak için yapıyorlar. bu kurumlar galatasaray'ı alenen tehdit ediyor, galatasaray'dan haraç istiyor, galatasaray'a sistematik şekilde zorluk çıkarıyor. galatasaray'ı hukuka aykırı şekilde cezalandırmaya çalışan bu kurumlara yönetim savaş açmış durumda ama iş birbirine laf sokmak oldu mu ana baba günü sözlükte bugün in cin top oynuyor. burak elmas yönetimi başlığına saat 22:12 itibari ile 30 girdi girilmiş. 20 ağustos 2021 tff'nin galatasaray'a kurduğu kumpas başlığına 9, çaykur rizespor başlığına 13, 20 ağustos 2021 çaykur rizespor tahkim işbirliği rezaleti başlığına ise 25 girdi girilmiş. başkanın açıkladığı kurulların ve isimlerin ise başlığı bile yok. vallaha üzdü.
  • 14727
    son zamanlarda tanıyamadığım, 19 ağustos 2021 randers galatasaray maçı‘ndan sonra ise beni çok büyük hayal kırıklığına uğratan sözlük. bu yazacaklarımı maçtan sonra söylemeyi planlıyordum ama ortamın biraz sakinleşmesini istedim. eminim sakin kafa ile okuyunca bana çoğunuz hak vereceksiniz.

    randers maçı sonrası, son 1 yıldır oynadığımız maçlardan sonra oluşan linç aynı şekilde devam etti. bakın eleştiri demiyorum linç diyorum çünkü bu sözlükte ki eleştiriler çok farklı boyutlara gitmeye başladı. teknik ekibimize ve oyuncularımıza nefret kusmaya başladık. emin olun dışarıda ki düşmanlarımız da bizim bu halde olmamızı istiyor.

    öncelikle hocamız fatih terim ile başlayalım. fatih hoca son zamanlarda çok hatalar yaptı. hem sistem üzerinde, hem oyuncular üzerinde, hem basın toplantıları ile çok büyük hataları oldu. bunları dile getiren herkese saygım sonsuzdur. ama çoğunluk eleştiri yerine hocayı itibarsızlaştırmaya çalışıyor. hocanın geçmişte ki açıklamaları ile nidalı şekilde dalga geçiyor, söylediği cümleleri cımbız ile çekiyor ve sonunun ne olacağını düşünmeden nefretini kusuyor ve sözlükten gidiyor.

    her kötü oyundan sonra, her puan kaybından sonra makasın açılması ve futbolcuların geçmişine değil geleceğine yatırım yapmalıyız başlıklarına alakalı alakasız entry’ler giriliyor. bu söylemlerin mantığını hepiniz biliyorsunuz ama bunu eleştiri dozunu arttırıp fatih hoca üzerine nidalı bir şekilde kullanıyorsunuz. evet makas açıldı bizden 10 kat değerli paris’e ve madrid’e yeniliyoruz. ama bizden 10 kat daha düşük bütçeli takımları eliyoruz zaten. neftçi’yi eledik, hajduk’u eledik, johnston’u eledik, önümüzde ki hafta içi de randers’ı eleyeceğiz. sakın bunlarla övündüğümü flan zannetmeyin. zaten olması gereken bunlar. ama öyle bir algı oluşuyor ki sanki bizden kat ve kat daha az değerli takımlara diş geçiremiyoruz. henüz sezon başında yeni kurulan bir takımla 6 gün içinde 1500 km’den fazla yol yaparak 3 şehir ve 3 ülke değiştirdik. üstelik bu maçlardan birinde olağanüstü bir olay yaşayıp kendi oyuncumuz diğer oyuncumuza saldırdı. kadromuza yeni kattığımız 2 genç oyuncumuzu avrupa da oynatamadık. bir diğer oyuncumuz ise tff’nin şantajları ile uğraştığımız için oynayamadı. bütün bu olanlara rağmen 3 maçta da birinci dakikadan doksanıncı dakikaya kadar rakipleri baskı altına almamızı istiyoruz. feghouli, falcao ve babel oyuna girdikten sonra ise futbolcuların geleceğine yatırım yapmalıyız lafı ile nidalı bir şekilde dalga geçiyoruz. bunu 20-24 yaş aralığı 6 transfer yaptığımız transfer sezonun da dile getiriyoruz.* bu oyuncular ile yollarımızı ayıracağımızı zaten başkanımız açıkladı. önümüzde ki 10 gün boyunca işler istediğimiz şekilde giderse bu oyuncular ile yolları ayırıp yerlerine yine genç oyuncular transfer edeceğiz. o zaman ne diye bu söz ile dalga geçiyoruz ben anlamış değilim.

    yazdıklarım fatih terim ile ilgili gözüküyor ama başka başlıklardan da örnek vermek istiyorum. aynı randers maçından sonra sezona 2 gol 3 asist ile başlayan, 22 yaşında ve üç gün önce bir futbolcunun kariyeri boyunca %0.001 ihtimal ile başına gelebilecek kötü bir olay yaşayan oyuncumuz muhammed kerem aktürkoğlu başlığına da girdim ve gördüklerime inanamadım. şımardı yazanlar, yedeğe çekilmesi gerektiğini yazanlar, kerem’i asıp kesenler mevcut. ve bunları yazanların çoğu “neden feghouli ve babel girdi genç oyuncu oynatmamız lazım” diye entry giren yazarlarımız. bir başka ve son bir örnek vermek istiyorum. yine ilgili maçtan sonra alpaslan öztürk başlığına da girdim. bana göre 3-4 yeterli hamle ile fena bir oyun oynamayan oyuncu için hemen 2. lig 3. lig topçusu bir an önce kovun gibi entry’ler gördüm. belçika altyapısından çıkmış, milli takıma kadar yükselmiş bir oyuncu nasıl 3. lig topçusu olabilir allah aşkına ?

    sakın beni yanlış anlamayın. benim sizin düşüncelerinizi karalamak gibi bir niyetim yok. benim böyle bir şey yapmaya hakkım da yok. dilediğinizi eleştirir, dilediğinizi övebilirsiniz. benim sizden ricam hocamızı ve oyuncularımızı eleştirirken dozunu ayarlayabilmeniz. onları itibarsızlaştırmamanız. belki sözlük üye sayısı size düşük gelebilir ama ister inanın ister inanmayın bu sözlüğü dışarıdan takip eden yüzbinlerce insan var. kendi taraftarlarımız da var, rakip takım taraftarları da var, gazeteciler de var. fatih hocayı mı eleştireceğiz ? gelin hep beraber duran toplarda ki yıllardır süren etkisizliğimizi, maç içinde ki geç değişikliklerini, sürekli değişen sistemleri eleştirelim. kerem’in formsuz olduğunu mu düşünüyorsunuz ? kerem’in maç içinde yaptığı hataları söyleyin. alpaslan’ı yetersiz mi görüyorsunuz ? galatasaray seviyesinde oyuncu olmadığını dile getirin. ama lütfen nefret kusarak eleştiri düzeyinden yukarılara çıkmayın.

    hem burada, hem twitterda, hem instagramda yazdığımız olumsuzluklar ve linçler yüzünden galatasaray üzerinde algılar yapılmasına izin veriyoruz. ister inanın ister inanmayın hem rakip taraftarlar hem medya galatasaray’ı doğrayarak eleştirirken bizden güç alıyor. bir başka örnek daha vermek istiyorum. bildiğiniz gibi 19 ağustos 2021 randers galatasaray maçı‘nın spikeri murat kosovaydı. kerem’in golünden sonra havaya bakışını nidali bir şekilde anlattı. eğer marcao-kerem olayından sonra biz biraz daha ılımlı olabilseydik bu spikere o yorumu yapma hakkını vermeyecektik. aynı maçta spiker’in dikkatimi çeken bir başka yorumu daha vardı. belki sizin de dikkatinizi çekmiştir. maçın 60. dakikası gibi randers ve galatasaray’ın bu sezon beşer maç oynadığını söyledi. aslında murat kosova’nın burada söylemek istediği ama söyleyemediği fatih hoca’nın maçtan önce randers bizden daha hazır sözüne laf söylemekti. tıpkı bizim sözlükte ki bazı yazarların yaptığı gibi sözü dolaştırarak, fatih hoca’ya laf sokarak onu itibarsızlaştırmaktı. ama kimse randers’in 1.5 senedir aynı kadro ile oynadığını, ligte hafta da bir maç yaptığını ve ilk kez hafta içi maçına çıktığını söylemiyor. şimdi size soruyorum bizim 3 günde bir henüz tamamlanmayan kadrolar ile yaptığımız maçlar ile randers’in düzenli bir şekilde aynı kadrolarla haftada bir yaptığı maçlar aynı mı ? ha siz taraftar olarak bunları söylemek hakkım diyorsunuz ama farkında olmadan görevi sadece maç sunmak olan murat kosova gibi bir spikere de bunu söyleme cesaretini veriyorsunuz.

    rakip takım taraftarların ve medyada ki çoğunluğun yakın zamanda türk futbolu için tek dilekleri fatih terim’in başarısız bir şekilde kariyerini sonlandırması. 25 yıldır o kadar acı tecrübeler yaşadılar ki hocamızının sonunun acı bir şekilde olmasını istiyorlar. peki biz ne yapıyoruz, onlara hak vererek daha sezon başında kadro kalitesi başlığının içine “kadroya değil bizim teknik direktöre ihtiyacımız var.” entrylerini giriyoruz. direkt fatih hocayı eleştirmek yerine yine dolaylı yoldan onu itibarsızlaştırıyoruz. vefa, evlatçılık gibi kelimelerden nefret eden bir yazar olarak yazıyorum. burada hemen hemen hepimizin futbol ile yaşadığı çoğu mutlululuğu bize sunan fatih terim’in henüz sezon başında yeni bir yapılanma kurmaya çalışırken kovulması ve emekli olması sizin vicdanınıza sığar mı ? rakiplerin kovulduğu anda ki sevinç çığlıkları sizi huzursuz etmez mi ? fatih hocamızın bu şekilde emekli olması sizi rahatsız etmez mi ? yaşattığı sevinçlerin karşılığı olarak 1 sezon daha başarısız olsak bizim için ne fark eder ? eğer bu sezon da zaten başarısız olursak büyük ihtimal ile yolları ayıracağız. eğer fatih hocanın galatasaray’a ihanet ettiğinizi düşünüyorsanız hemen bugün gitsin. ama onun galatasaraylılığından şüphe duymuyorsanız şimdi gitmesinin sizi rahatsız edeceğini düşünüyorum.

    medya da yine bizim sayemizde oluşan bir başka algıya daha değinmek istiyorum. sürekli burada 4 yıldır top oynamadığımız ve başarısız olduğumuz konuşuluyor. allah aşkına bu 4 yıl boyunca hangi sezonun son maçlarını kötü oyunla bitirdik. fatih terim zaten her sezona çalkantılı başlar, ama bir yerden sonra ritmi oturtur ve kolay kolay maç vermez. sezonun ikinci yarılarında gelen ve içlerinde derbi maçları da olan 6-7-8 maçlık galibiyet serileri yakaladık hep. 2017-2018 sezonunda son 6 maçı kazandık. başakşehir, beşiktaş ve trabzon’u son maçlarda mağlup ettik. 2018-2019 sezonunda yine son maçlarda başakşehir ve beşiktaş’ı yenip şampiyon olduk. 2019-2020 sezonunda için de kadıköy galibiyeti de olan 8 maçlık seri yaşadık ve araya pandemi girdi. 2020-2021 sezonunun yine son 6 maçta galip gelip averajla şampiyonluğu kaçırdık. bu maçların içinde yine uzay takımı beşiktaş’ı sürklase edip yendik. allah aşkına buraya gelip 4 senedir futbol oynamıyoruz yazmak ne kadar doğru ? 4 senedir taktiği olmayan, öylesine dizilen takım her sene kadrosu mecburen değişmesine rağmen nasıl her sezonun sonunu iyi bitirebilir ?

    aşağıya son 4 sezondur “gram top oynadığımız” maçların puan durumunu atıyorum.

    https://i.hizliresim.com/76fo5d1.jpeg

    bu belki sizi şaşırtmamış olabilir. sonuçta bu 4 yılda 2 kere şampiyon olduk. size asıl şaşıracağınız bir başka örnek vermek istiyorum.

    https://kassiesa.net/...thod5/trank2023.html

    bu fatih hoca geldiğinden beri oluşan avrupa kulüp sıralaması. 53, 72 ve 97’nci sıralara bakmanızı istiyorum. evet yanlış görmediniz. fatih hoca geldiğinden beri avrupa da en çok puan toplayan türk futbol takımı galatasaray. lig ve avrupada en çok puan toplayan takım biz olmamıza rağmen medyada başarısız ve avrupa rezili galatasaray algıları dolaşıyor. işte bu algı bizim yüzümüzden oluşuyor. beşiktaş tarafı bizim avrupa başarısızlıklarımızı konuşurken, biz beşiktaş’ın avrupada malmö, paok, rio ave ve slovan bratislava gibi köy takımlarına elenmesini konuşmuyoruz. tam tersi şekilde burada galatasaray’ı gömüyoruz. yine söylüyorum bütün bu olanlara rağmen başarısız olduğumuzu düşünebilirsiniz. ve ben de aynı sizin gibi düşünüyorum. ama bu başarısızlığımızı yapıcı bir şekilde eleştirmek varken hocamızı ve oyuncularımızı giyotin tahtasına koymayalım. bizden aldıkları güç ile galatasaray’ın üstüne böyle gelebiliyorlar.

    dünya son 1.5 yıldır olağanüstü bir durum yaşıyor. pandemi nedeniyle herkes mağdur olmuş durumda. sağolsun devletimiz de her hafta farklı bir skandal ile bize pandemiyi bile unutturuyor. hemen hemen hepimiz işimizde veya okulumuzda stresli bir hayat yaşıyoruz. bu stresi atmak için kendimizi futbol veya başka hobiler ile meşgul ediyoruz. lütfen futbol için de bu kadar agresif ve hırçın olmayalım. kafa dağıtmak için futbol ile meşgul olan insanları burada da kaosa sürüklemeyelim. galatasarayımız çoğumuzun canı ciğeri ama farkında olmadan galatasaray’a çok zarar verdiğimizi düşünüyorum. belki de yazı boyunca çok dile getirdim ama tekrardan dile getireyim. benim kimsenin fikirlerini karalamak gibi bir düşüncem yok. eleştirilerinize saygı duyuyorum. eğer eleştiri yapmazsak, sürekli lay lay lom olursak, takımımızda kötü olan bir şeyi düzeltmeye çalışmazsak sonumuz fenerbahçe gibi olur. ama lütfen sizden rica ediyorum eleştiri dozlarımızı biraz ayarlayalım. herhangi kötü oynadığımız bir maçtan sonra direkt nefret kusarak başlıklara girmeyelim. kötü oyunu yapıcı bir şekilde hep beraber eleştirelim. gerçekten buraları takip eden ve ona göre algı oluşturan binlerce rakip taraftar ve gazeteci var. bunu twitter ve instagram tayfasınan istemiyorum çünkü onları bu saatten sonra kurtarmanın fazla bir yolu yok. sosyal platformlarda en kaliteli galatasaray oluşumu olarak gördüğüm galatasaray sözlük üylerinden rica ediyorum.
  • 14732
    cok tehlikeli olmaya başladı.

    ligin en iyi yarısinı çıkardık. feghouli dışında iyi oynamayan yok, o da golü attı. fenerbahçe ve beşiktaştan çok daha iyi oynuyoruz.

    ama cicaldau'ya 10 dakikada sallayanlar, maçin 4. dakikasında terim başlığına bahaneleri ara yazan var.

    çok abartılı olmaya başladı bu iş. buranın sanılandan fazla etki gücü de var. yapılanmaya gittik, gençler de maşallah bam bam. burdaki belli manüpülatif kisiler vallahi zarar verme amacı güdüyor.

    moderasyonun işinin çok yoğun oldugunun farkındayım ama umarım dikkat ediyorlardıe bu duruma.

    (bkz: 23 ağustos 2021 galatasaray hatayspor maçı)
  • 14735
    sözlükte mağlubiyet sonrası aniden ortaya çıkan, oluşan olumsuz havada büyük katkısı olanlara ekstra dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

    benim için püf noktası terime nefret kusanlar.

    terim eleştirilmez değildir. ben de bazen över bazen eleştiririm. ancak adam bildiğin nefret kusuyor.

    bunları yazan galatasaraylı olamaz. ya da terim nefreti galatasaray sevgisinin önüne geçmiş biridir. onlara da diyecek bir şeyim yok.
  • 14736
    hakkında birkaç gözlemimi paylaşmak istediğim sözlük.

    antu ile arasında bariz bir kalite farkı olduğu su götürmez bir gerçek. fakat son zamanlarda bu fark biraz kapanmakta gibi. antu kalite yükselttiği için değil tabi.

    mesela rakip bir oyuncudan bahsediyor olalım. oyuncu iyi bir oyuncu olabilir, rakipte oynaması kötülenmesi gerektiği anlamına gelmez. rakip maçları izlerken beğenilen oyuncu hakkında sözlükte bir entry girildiği zaman komşunun tavuğu gibi cevap entrylerle sıkça karşılaşıyoruz. bizde daha iyisi var deniyor. hep bir yerme çabası.

    arkadaşlar, sayın galatasaraylı dostlarım; bir oyuncu hakkında bir yorum yaparken sadece o oyuncu hakkında yorum yapmak için yapılıyor olabilir. mesela szalai üzerinden örnek verelim, bu adamın iyi oynadığından bahsederken sadece bu adamın iyi oynadığından bahsetmek isteniyor olabilir. herkes yorum yaparken marcao ile, luyindama veya nelsson ile karşılaştırarak yapmıyor ki. adam o maçtaki performansını beğenmiştir, bahsetmek istemiştir; övmüştür. bu kadar basit. rakip takımda oynuyor diye oyuncuları sürekli kötülemek zorunda mıyız? twitter'daki fanatik ergen kitleden bir farkımız olmalı değil mi?

    başka bir konu; taraftarımız sözlükte dahi bir iki maçlık performans ile yeni transferler hakkında kesin yargıya varmakta. mesela bugün alexandru cicaldauhakkında girilen entryleri örnek gösterebiliriz. gedson carvalho fernandestransfer edildiğinde ilk birkaç hafta sözlükte irfan yerine bu adam niye geldi diye yangın yeri olmuştu ortalık. şu anda sözlüğün büyük çoğunluğu transferini elzem görüyor. bu örnekten ders çıkarmamız gerekirken halen aynı şeyi yapıyoruz. cicaldau belki gerçekten kötü bir transfer, belki de gedson gibi bizi yanıltacak. bunu görmemiz için biraz sabretmemiz gerekli değil mi? ülke değiştirmek genç bir insan için kolay bir şey değil, yeni bir takıma alışmak en tecrübeli isimler için bile sorun olabiliyorken biraz sabır lütfen. kendisini yeterince izlediğimiz zaman kötüyse kötü, iyiyse iyi der olumlu veya olumsuz eleştirilerimizi yaparız. aynısı, takıma yeni katılmamış oyuncularımız için de geçerli. eleştirirken öldürmemeliyiz oyuncularımızı. mesela ömer bayram'ın iyi niyetinden şüphesi olan var mı? sahaya çıktığı ilk günden beri elinden gelenin en iyisini ortaya koyuyorken kendisi, taraftarımız çoğu zaman eleştirinin dozajını kaçırmakta. bu adamın maksimumu bu kadar, kendisine verilen görevi en iyi şekilde yerine getirmek için çabalıyor. ama elinden gelen bu kadar. neden galatasaray'ı sabote ediyormuş gibi davranılıyor kendisine anlamıyorum.

    bir de takımın başında fatih hocanın olmasının ikiye böldüğü taraftarımız var. tekrar belirtmek istiyorum sayın renktaşlarım, burayı antu'dan ayıran şey yazarların kalitesi değil mi? neden birbirinize düşmanmış gibi davranıyorsunuz? fatih hocayı destekleyen isimler de bu takımın taraftarı, desteklemeyen isimler de bu takımın taraftarı. burada fatih hoca'nın kalmasını veya gitmesini istediğini belirten kişilerin takımın kötülüğünü istediğini zannetmiyorum. rakip takım taraftarları zaten yok denecek kadar az bu platformda. fatih hocamız bu takımın efsanesidir, kulübümüzde yarım asırlık bir tarihin en büyük parçasıdır. formamızdaki dört yıldızdan bir buçuğudur. bu ona diğer isimlerden oldukça fazla kredi sağlamaktadır. ancak fatih hocamız dahi bu kulüpten büyük değildir. galatasaray, başarılı olmak için fatih terim'e muhtaç değildir. dünya üzerinde bu takımın başarılı olmasını sağlayacak tek insan fatih hoca değildir. ve fatih hoca da bir insandır. her insanın inişleri ve çıkışları olur. bunları göz önünde bulundurarak, kör fanatiklik yapmayalım lütfen. aynı şekilde fatih hoca'nın gitmesini isterken de kör fanatiklik yapılmamalı. fatih hoca'nın kalmasını isteyenler veya gitmesini isteyenler takıma düşmanmış gibi birbirimize saldırmaya gerek yok. yapmayın etmeyin lütfen.

    kendim açıkçası hoca'nın, üç yıldır denediği oyun stilinin çalışmadığını görüp aksiyon almasını, hatalarından dönmesini ummaktan yorulduğum için başka bir teknik direktörle yolumuza devam etmemiz gerektiğini düşünmekteyim. ama önünde sonunda bu bir oyundur. futbol bir oyundur sayın galatasaraylı dostlarım. fatih hoca takımda kaldığında da dünyanın sonu değildir, gittiğinde de. giderse de sahada galatasaray formalı 11 kişi olacak, kalırsa da. birbirimizi üzmenin ne manası var? hepimiz aynı renkleri, aynı armayı desteklemiyor muyuz? futboldan ve galatasaraydan keyif alma amacının dışına çıkıp kendimizin veya başka insanların günlerini kötü geçirmesine sebep olmamalıyız. kaldı ki cumhuriyet bizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. farklı fikirlere açık olmak sadece gs store'dan alabileceğimiz bir tişörtün üstünde yazmakla kalan bir şey olmamalı.

    entry uzadıkça uzadı. bir süredir rahatsızlık duyduğum şeyleri dile getirmek istedim. galatasaray sözlük'ün ekşi sözlükteki ortama yavaş yavaş daha çok benzemesi üzücü bir durum.
  • 14737
    2010' larin başından beri takip ettiğim, 2018' de yazar olma şansına eristigim sözlük. en başından beri bu sözlükte vakit geçirmenin nedeni futbolu ve galatasaray' ı "gerçekten" bilen topluluğun burada olmasıydı. ancak bu sezon hem maç başlıklarında hem futbolcu basliklarindaki entrylere bakınca sözlükte futbolun parametrelerinden uzak yazarların bir hayli arttığı görülüyor. bi kaç futbolcuyu listeleyip başlıklarındaki entrylere bakınca ne demek istediğim anlaşılacaktır.
    (bkz: patrick van aanholt) : euro 2020' den çıkmış, çıkınca belli bir süre tatil yapıp daha sonra da kulüpsüz kaldığı için bireysel antrenman yapmak zorunda kalmış bir oyuncu. şimdi bu oyuncuyu dünkü hatay maçından yola çıkıp değerlendiren, kendisi hakkında net hükümler veren bir yazarın görüşleri ne kadar değerlidir sizce?
    (bkz: alexandru cicaldau) : 23 yasinda, kariyerinde ilk defa yurt dışına çıkmış ( üstelik bu ülke türkiye gibi kendine has dinamikleri ve sağlıksız futbol ortamı olan bir ülke), prosedür gereği takımın hafta içi maçlarında takıma eşlik edemeyen romen oyuncu. hatayspor maçıyla galatasaray' daki 2 maçına çıkan bu oyuncu hakkındaki olumlu/olumsuz kesin görüş ve kannaatler ne kadar sağlıklı sizce?
    (bkz: victor enok nelsson) : hatayspor maçı galatasaray kariyerindeki ilk maçı. la herşeyi geçtim danimarka' dan türkiye' ye gelmek; memur ve elit kesimin yaşadığı bir siteden çingene mahallesine göçmek gibi birşey... dünkü maçtan sonra kesin hükümler vermek ilerisi için ne kadar doğru?
    kendimin de futbolu iyi bildiğini iddaa etmiyorum ancak sözlüğün de maç esnasında ufak bir pozisyonda kendi takımının futbolcusuna söven ev ahalisinden, sabırsız ve tahammülsüz twitter taraftarlarından pek de farkı kalmamış durumda.
  • 14738
    çok ilginç bir yazar kitlesine sahip olan platform.

    geride olduğumuz maçlarda takıma, bazı oyunculara ve hocaya sataşmak için bir sürü entry giriliyor.
    maç kaybedince ortalık yangın yerine dönüyor. bazı oyuncular ve teknik adamlar hedef alınıyor başlıklarına sayfalarca kin, nefret içerikli entryler giriliyor.

    ama 20 ağustos 2021 çaykur rizespor tahkim işbirliği rezaleti, 20 ağustos 2021 tff'nin galatasaray'a kurduğu kumpas
    gibi son derece önemli olan ve tüm galatasaraylıların desteklenmesi gereken başlıklar gereken ilgiyi görmüyor.

    bu durumda bu sözlükte yazan gerçek galatasaraylıların oranını sorgulamama yol açıyor açıkçası.
  • 14740
    her şeyin anlık yaşandığı sözlük.

    hatta yarım saat içinde belli bir görüş tam zıt yere evrilebiiyor. maç esnasında herhangi birini yerdiğiniz entry en beğenilenlerden maç sona erinceye dek en ofsaytlananlara gidebiliyor.

    oyuncular da öyle, bir maç önce göklere çıkarılırken bir maç sonrası yerin dibine sokulabiliyor.

    sözlüğe özgü bir durum değil tabii ki bu, sosyal medya hep böyle zaten.
  • 14745
    belli yazarlarının ortaya şöyle bir 50-60 milyon euro koyup istedikleri galatasaray seviyesini yakalamaları lazım.

    berkan yedek, taylan yedek, mostafa çöp, luyindama çöp (hadi son iki maç seviyorsunuz gene ama 4 hafta önce totalde 1 sene çöp dendi), diagne 2 yıldır çöp, muslera zaten yaşlandı çöp. eminim yakında morutan da cicaldau da çöp olacak.

    ıstediğiniz futbolcuları yazın, toplayın bir 40-50 milyon euro neyse verin kulübe alsınlar. bu şekilde hem siz mutlu olursunuz hem de kulüp sürekli kuruşun hesabını yapmaz.

    bilmem kaç milyar lira borcu olan kulübe kasımpaşa'yı yenmek için, başka takımların 4 attığı takımlara şut çekmek icin kalite lazımsa çözüm bu.
  • 14746
    futbolcu, maç veya herhangi bir konuda aynı anda birbirinden o kadar zıt yorumlar yapılıyor ki bazen "bilerek yapıyorlar herhalde" diyorum. bir oyuncunun maçtan sonraki başlığına giriyorum ilk entry çok kötü oynadı, hemen altta muhteşem bir performans gösterdi yazıyor. farklı fikirleri okumak çok güzel birşey ama bu kadar da kesin hükümler vermesek daha iyi olacak.
  • 14747
    bir puan kaybı sonrası daha sözlükte yangın gecesi...
    (bkz: 29 ağustos 2021 kasımpaşa galatasaray maçı)

    şu maç 2-2 değil de 0-3 bitmiş olsaydı herşey çok güzel olacaktı, cicaldau ne transfer be, morutan çok iyi abi, bilmem kim ligi donunda sallamaya gelmiş yorumları ile başlayıp; bu sezon istersek avrupa ligini alırız yorumlarıyla gece noktalanırdı. ama puan kaybı yaşadığımız için ne taylanın topçuluğu kalmış, ne terim'in taktik bilmezliği, son olarak "avrupa'da içimizden geçecekler"le gece sonlandırılmış.

    2012 yılında keşfettiğim ve o dönemden beri keyifle okuduğum sözlük artık beni çok yormaya başladı. artık birçok başlığı okumuyorum bile. bu kadar keskin geçişler nasıl olur anlamıyorum, psg veya city taraftarları bile puan kayıplarında bu kadar yangın yapmıyordur.

    ben takımın gittiği yoldan memnunum, ilk yarıdaki oyunumuzun üstüne koyarak devam edeceğiz ve dinamik bir galatasaray izleyeceğiz. o zaman geldiğinde, şu an bilmem kim topçu bile değil, vasat, acil terim gitmeli vs vs diyen kim varsa malum partiye oy verip ortamlarda ben hayatta oy vermedim diyenler gibi yine en üste çıkacaklar. o gün geldiğinde tüm başlıkları keyifle okuduktan sonra gönül rahatlığıyla sözlüğü bırakabilirim. *
  • 14748
    marcao-kerem olayından dolayı kendisini taraf tutmaya mecbur hissedip keremi eleştirmek için bekleyen bir kitlenin varolduğu ortam.

    galatasaray önde iken kendi takım arkadaşını dövüp kırmızı yiyerek maçı tehlikeye atan adamı haklı gören bile var.

    her fikir varolsun yaşasın, özgürlükçüyüz ama insanları bazen anlamak gerçekten çok zor.

    (bkz: galatasaray sözlük/#2350085)
  • 14749
    takımı anadolu takımı ilan etmek için, transferleri yerden yere vurmak için, alınması gündemde olan oyuncuların çöp olduğunu söylemek için, elimizdeki oyuncuların rakiplerde oynayamayacağını iddia etmek için, iki üç yıl önce yazdığı saçma sapan entryyi "ben demiştim" diyebilmek adına gündeme getirmek için fırsat kollayan; puan kaybını avuçlarını ovuşturarak bekleyen yazarların cirit attığı sözlük. gerçekten çok yoruyorsunuz insanı, gerçekten.
  • 14750
    son zamanlarda gözüme yeni nesil hıncalların ekseriyetle takıldığı sanal meydanımız. ortak özellikleri, terim kendileriyle bir yemek yese en iyisi terim olacak ama yemek yemiyor. onlar da farkında her şeyin. minik hıncallar dışında çok kaliteli yazarlar da var ve bu sanal meydanı halen ayakta tutmaktalar. yazadursunlar. moderasyon da sağ olsun ilgili, emek veriyor. sezonu çok erken açtık, bakalım sonunu nasıl getireceğiz. hakkımızda hayırlısı olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın